Satın alınmış ürünler üzerine yorum yapmak biraz zor oluyor benim adıma zira genelde dönüşü olmayan ve kullanılan yıllar içerisinde bu yorumlar negatif içerikli ise kullanıcı için hep itici oluyor ürün.
Bu forumda benim amacım insanların kendisini iyi hissetmesini sağlamak değil, neticede ben psikiyatrist değilim ama yine de kimseyi incitmemeye özen gösteriyorum. Bu anlamda yorumlarımı bu doğrultuda yazacağımı bilmenizi isterim
ARÇELİK markası söz konusu olduğunda bende uyanan ilk his her zaman GÜVEN olur. Bunun en temel sebebi ise, Yetkili Servis Sektöründe geçirdiğim 20 yıl içerisinde çeşitli markaların tüm uygulama, uzmanlık, yaklaşım, teknoloji gibi temel niteliklerini görmeme vesile olmuştur. Bu 20 yılın 15 yıla yakın zamanını VESTEL ailesinde geçirip, biz gecenin 10-11 lerine, yaz döneminde sabahın 2-3 lerine kadar çalıştığımız dönemlerde, evlerine akşam 7-8 lerde giden ARÇELİK teknisyenlerine hep gıpta ile bakmıştık.
ARÇELİK servislerinin kazanç oranları yüksek, buna paralel personel iyileştirme seviyeleri yüksek, tecrübeleri sağlam, çalışma koşulları İNSANİ idi. Bizde ise maalesef sezona girerken yalandan bir mail atıp aslansın kaplansın diye gaza getirir, bütün yaz sırtımızdan aşağı inmezlerdi, Hatta 2013 ve 2014 yazlarında persoenele böyle (Afedersiniz) HAYVANCA çalışma koşullarını dayadıkları yetmiyormuş gibi bir de pazar tatillerini de 1 Haziran - 1 Eylül tarihleri arasında iptal ettiklerinde kendilerinin ne denli İnsanlık yoksunu bir bakış açısına sahip olduklarını bir kere daha görmeme vesile olmuştu.
Evet ARÇELİK servisinde çalışan kardeşlerimizin de yüksek sezonda yazlık yerlerde gece geç saatlere kadar çalıştığını bilsek de, her zaman için bu geçici ve istisnai bir durum du onlar için. Bizim için ise kalıcı hale gelmişti zira Kurum servislere az ödenek ayırdığı için, servisler de personel az ödenek ayırıyor ve artık hiç kimse zaten bu
sektörde çalışmak istemezken, VESTEL de çalışmaya kimse razı olmuyordu.
Neyse bunlar derin mevzular uzatmadan bağlıyorum konuyu.
ARÇELİK markası bana her anlamda güven ve güç telkin etse de, söz konusu üretimi TELEVİZYON olduğunda maalesef bu yüksek oranda pozitif olan bakış açım biraz negatife evriliyor.
Ben bunu şuna bağlıyorum. Ülkemizde Televizyon üretimi söz konusu olduğunda kim ne derse desin, kim ne kadar nefret kusarsa kussun değişmez bir gerçek var ki VESTEL bir numaradır. ARÇELİK de bence bunun farkında ve bu nedenle TV söz konusu olduğunda sırf mağazalarında bu ürün gamında YOK dememeleri için üretim yapıyorlar diye düşünüyorum.
ARÇELİK markasında TV söz konusu olduğunda temel politika ''Takip et, taklit et'' mantığındadır. O nedenle ben hemen hemen hiç bir ARÇELİK üretimi tv den çok büyük bir beklenti içerisinde olmuyorum.
Sizin model özelinde yazacak olursam eğer, Hücre üreticisi SAMSUNG olan panel Vertical Alignment yapı tipindedir. Yani VA paneldir. Kötü tarafı ise donanımsal hızının 50hz olmasının yanısıra Yazılımsal hızının 800hz seviyelerinde kalmasıdır. FHD tv ler için benim kıstasım 800hz den aşağı olmaması gerekir şeklindedir (Film vs izleyicileri için. Diziciler için sorun olmaz) Sizin tv ise sınırlarda geziyor. Aynı zamanda çok emin değilim ama bu üründe sanırım 768mb bellek mevcut ki tv nin donanımına kıyasla bana göre yetersiz, ilerleyen zaman diliminde özellikle USB den film izleme aşamalarında donma sorunu ile karşılaşma olasılığınız olduğunu hatırlatmak isterim.
Elbette şunu mutlaka belirtmeliyim.
Ben burada hep en olumsuz senaryoları göz önünde bulundurarak yazıyorum, Burada yazdığım her şey %100 sizin tv de sizin başınıza gelecek diye bir kaide yok yalnız genellikle tecrübe ile sabit bilgiler paylaştığım için çok da yanıldığım görülmemiştir.
Sonu olarak ilgili modelden alacağınız performans, sizin beklenti seviyeniz ile paralel orantıda olur
bazen aceleyle yada talihsizlik sebebiyle yanlış tercihler yaptığımızda oluyor. Böyle durumlarda ben her zaman şunu düşünürüm. Elbette bu ürünler bizimle yaşlanmayacaklar. En kötü ihitmalle eskidiginde yada miyadı dolduğunda değişecekler. Çokta kafaya takmanın alemi yok.
Ado hocamın dediği gibi hangi paneli alırsak alalım bir gün eskiyecek yada cesitli sorunları olacak. Para zor kazanıldıgı ıcın ve suanda satın alma gucumuz düştüğü için çok irdelemek zorunda kalıyoruz haliyle ama hal böyle diye de asırı streslenmeyelim 
bazen aceleyle yada talihsizlik sebebiyle yanlış tercihler yaptığımızda oluyor. Böyle durumlarda ben her zaman şunu düşünürüm. Elbette bu ürünler bizimle yaşlanmayacaklar. En kötü ihitmalle eskidiginde yada miyadı dolduğunda değişecekler. Çokta kafaya takmanın alemi yok. 