Koronavirüs maalesef Türkiye'de de tespit edildi.

Domestos' Alıntı:

"Türkiye'de, mutasyona uğramış Koronavirüs taşıyan 15 kişi tespit edildi" (Sağlık Bakanı)

* * *

Hoş geldin 2021

Genişletmek için tıkla ...

Hani uçuşlar kapatılmıştı. Mutasyonlusu da geldi.

By_Trol' Alıntı:

Hani uçuşlar kapatılmıştı. Mutasyonlusu da geldi.

Genişletmek için tıkla ...

Kuluçka süresi olduğu için, uçuşu kapatmayla olmayacağını onlar da biliyor... İngiltere'nin mutasyona uğradı açıklaması olduğu gün 8 uçak dolusu insan geldi ülkemize düşünün her uçakta bir mutasyonlu olsa zaten 8 kişi yapar, bu kişiler evine gitti, işine gitti, sokakta gezdi...

65 yaş altı için grip aşısı sırası gelmeye başlamış. Anneme ve babama sıra gelmiş, bazı akrabalarımız da yaptırmışlar. E nabız üzerinden kontrol edin derim. Ben risk grubunda değilmişim Mart sonuna kadar gelirse yaptırırız.

Aşı yerine 30 gün dünya geneli kimse dışarıya çıkmasın sokağa çıkma yasağı ilan edilsin hayat dursun 1ay her devlet vatandaşının erzağını kapısına bıraksın korona morona kalmaz aslında uygulanabilir 1ay kapanma ama işlerine gelmez çok büyük bir rand var kazan kazan o yüzden koronayı bitirmek istemiyorlar isteseler 1 ayda biter korona gençleri fazla etkilemiyor yaşlı nüfus korona marifeti ile azalıyor bundan memnun olan ülkeler,de var yeni dünya düzeni kuruluyor dijital dünya düzeni küçük esnaf diye birşey kalmaz herşey internetten yeni düzene adapte olan uyum sağlayan parasına para katacak

Grip bittimi ki bu çıkan yeni tür co-v-id bitsin yok olsun. Bununla birlikte dünya da yaşamanın yolunu öğrenmeli, yaşam kalitesini arttırmak için mücadele edip insanlık yeni yollar açmalıdır.
Virüs bulaştığı insanlarda %10 civarı yataklı tedavi gerektirecek şekilde ağır seyrediyor %2 civarı hasta da tedavi yetmiyor ölümle sonuçlanıyor. Aşı öncesi tablo bu ülkemizde ve başarı sağlamış çok az sayıdaki sağlıkta gelişmiş ülkelerde.

Virüsün bulaştığı ve geçirip hayatta kalanlarda 28 gün sonun da antikor oluşuyor ve 6-8 ay kadar vücutları direnç kazanıyor. Bu sürede bulaş daha zor olsa da virüs tekrar bulaşınca daha az belirti gösterip bu insanlar ayakta kolayca atlatıyor.

Mevcut hastalığa ve türevlerine tam olarak tedavi edici ilaç henüz 'bildiğimiz gribinde ilacı yok henüz' bulunmadığından, kolay olan aşı (bulaşıcı hastalıklarla mücadele de en yaygın yöntem) üzerine tüm dünya da topluca gidildi. Aşı ile vücudun hastalığı geçirmeden geçirmiş gibi antikor üretip direnç kazanması ve bulaş olursa daha az hasarla kolayca atlatılması amaçlanmaktadır. Ayrıca aşı ile antikor kazanmış insanlara aynı şartlarda bulaşması çok az alacağından hastalığın bulaş hızı da çok düşecektir. Kabul edilebilir sınırlara inecektir.

Güzel bir sözümüz vardı; Başkalarının özgürlüğünün başladığı yer de kişinin özgürlüğü biter.

Aşıya 'amacı dışındaki yan etkileri nedeniyle' fiziki olarak güvenmemek kişilerin aldığı ve öğrendiği bilgileri akli melekeleri ile muhakemesinin sonucudur. Buna saygı duymak gerekir, kabul ederse eksik bilgilerini tamamlayıp tekrar gözden geçirmesini istemekten başka ne yapılabilir. Olacak olan bazı kişiler sözle değil yaşayıp tecrübe ederek öğrenip kabullenir. Şimdiye kadar olanlardan ve gördüklerini yeterli görmeyen kişilerin başlarına veya yakınlarından birine gelmesini beklemek, bilenler için kabulü pek de zor bir durum. Ancak aşı sürecinden güzel haberler ve rakamlar gelmeye başlayıp hayattan karantina yasakları kalkmaya başlayınca bu tür fikirdeki insanların da azalacağı beklenmelidir. Önümüzde biraz daha sıkıntılı günler olduğu (bahara kadar) yaşanan süreç ve gelişmeler doğrultusun da görülüyor. Bu yıl geçen yıla göre daha tecrübeli ve daha tedbirli görünüyoruz, şu da bir gerçek ki geçen yıldan bu yıla hayatımızda uzun yıllarda olabilecek değişimler, yenilikler yaşandı. Klasik yöntemler zarar ettirirken dijital sistemler kazandırıp şahlanıp bizimle devam edeceksinizi dayatıyor.

Yatta doğum günü partisi yapanlara pandemi tedbirleri kapsamında gerekli işlemler yapılmış... Geri zekalı bunlar. Parti vereceklerine, kıytırık bir spor salonu kiralayıp kongre yapmak akıllarına gelmemiş mi?

Domestos' Alıntı:

Yatta doğum günü partisi yapanlara pandemi tedbirleri kapsamında gerekli işlemler yapılmış... Geri zekalı bunlar. Parti vereceklerine, kıytırık bir spor salonu kiralayıp kongre yapmak akıllarına gelmemiş mi?

Genişletmek için tıkla ...

Otobüste, dolmuşta, metroda, bulaşamayan 'eğitimli' virüs garibanın karnını doyurduğu bir dolmuş insanın bile sığamadığı esnaf lokantasın da bulaşıyor olmasını da anlamak zor, ben beceremiyorum. Bir gurup seçme kişinin söyledikleri sözlere kendilerinin inandığını gösterip bizden de aynısını beklemeleri de kabul edilebilir değil, hem de basit düz mantıkla. Sonuçta, fakirleştiriliyoruz desek galiba durumu özetlemiş oluruz.

Alperentoy' Alıntı:

Otobüste, dolmuşta, metroda, bulaşamayan 'eğitimli' virüs garibanın karnını doyurduğu bir dolmuş insanın bile sığamadığı esnaf lokantasın da bulaşıyor olmasını da anlamak zor, ben beceremiyorum. Bir gurup seçme kişinin söyledikleri sözlere kendilerinin inandığını gösterip bizden de aynısını beklemeleri de kabul edilebilir değil, hem de basit düz mantıkla. Sonuçta, fakirleştiriliyoruz desek galiba durumu özetlemiş oluruz.

Genişletmek için tıkla ...

Fakirlik, zenginlik kavramlarını bir kenara bıraktım, gelecekteki bağımsızlığımızı kaybediyoruz... Fakirsen bir şekilde yaşarsın, bağımsız değilsen onurlu insanlar için bu imkansızdır.

Domestos' Alıntı:

Fakirlik, zenginlik kavramlarını bir kenara bıraktım, gelecekteki bağımsızlığımızı kaybediyoruz... Fakirsen bir şekilde yaşarsın, bağımsız değilsen onurlu insanlar için bu imkansızdır.

Genişletmek için tıkla ...

Bağımsızlığı değerlendirirsek gerçekle yüzleşmemiz gerekir. Şu an dünya da kendi kendine yetebilen tek ülke ABD yani tek bağımsız o. Onu da tehdit eden yakın gelecek için Çin görünüyor. Diğer tüm ülkeler birbirine bağımlı hale getirilmişler. Kimi bir, kimi birden çok ülkeye bağımlı. Kuzey kore Çin'e Güney Kore mal sattığı her ülkeye bağlı bağımlı. Keza biz de aynı durumdayız, Rusya'ya domates satmasa çiftçi ilaçlayacak ilacı alamayacak şekilde bağımlı. Hele ülke gaz ve petrol için yıllık 40-65 milyar dolar bulmak için mali kaynak sahiplerine yıllardır bağımlıydı, hala bağımlı. Bağımlı olunca ellerinde koz da çok oluyor.

Adamlar faizi yükselt dedi yürütme olmaz dedi, sonuç doları 8,5 seviyesine uçurdular, sattıkları mallara iç piyasada uçuk zamlar yapıp hem kazanmaya hemde zarar vermeye başladılar. Yürütme peki yeter deyip ekonomideki yöneticileri değiştirdiler faizleri istedikleri yere yani enflasyon +5 puna yükselttiler sonunda olan şu anda ise;
paraları ülkeye sokup, yüksek kurdan bozdurup, yüksek faizle bankalara vadeli yatırdılar, doları şimdi düşürüyorlar. Faiz işletilmiş paralarını aldıklarında reeel olarak faiz artı dolar düşmesinden kaynaklanan fark kadar kazanacaklar ve paralarını dolara çevirip dünyada başka bir yerde kazanamayacakları kazançla iç piyasadan çıkacaklar. Bizde yediğimiz kazık ve enişte damat dediğimizle kalmış olacağız. Birde iç piyasada ürünlerine yaptıkları zamları asla geri almayacaklar.

Mustafa Kemal Atatürk - "Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister."

Ne kadar uygulanmış olmasına ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz...

Domestos' Alıntı:

Fakirlik, zenginlik kavramlarını bir kenara bıraktım, gelecekteki bağımsızlığımızı kaybediyoruz... Fakirsen bir şekilde yaşarsın, bağımsız değilsen onurlu insanlar için bu imkansızdır.

Genişletmek için tıkla ...

önümüz olduğu gibi aldıkları borçları ödemek ile dolu bir borç deryası. buna olacak itirazları engellemek için de, aldıkları süper yetkiler yetmezmiş gibi anayasayı değiştirip, galaksi süper ötesi yetkilerle donanmak istiyorlar. muhalif tek bir ses bile duymaya tahammülleri yok. borcu bize yıkıyorlar, itiraz etmeyi yasaklıyorlar. hep beraber delirium artık.

gercekrambo' Alıntı:

önümüz olduğu gibi aldıkları borçları ödemek ile dolu bir borç deryası. buna olacak itirazları engellemek için de, aldıkları süper yetkiler yetmezmiş gibi anayasayı değiştirip, galaksi süper ötesi yetkilerle donanmak istiyorlar. muhalif tek bir ses bile duymaya tahammülleri yok. borcu bize yıkıyorlar, itiraz etmeyi yasaklıyorlar. hep beraber delirium artık.

Genişletmek için tıkla ...

Abdülhamid de, iktidarı boyunca yemiş içmiş, peşkeş çekmiş ve defolup giderken "benden sonra bu ülkeyi 10 yıl idare edemezler" demiş... Ülen, gafil ortalığı Mehmet Cengiz'lemişsin gelen neyle idare edecek zaten... Karaköy'deki bankerler bile borç vermemiş Kıbrıs'ın simsarına... Düşün artık rezilliği...

* * *

Neyse, konuya dönelim de, güme gitmesin acı gerçekler...

Virüs sebebiyle orta öğretimde ertelenen yüz yüze eğitime geçme tarihi 1 Mart olarak açıklandı... Üniversitelerin akıbeti ne olacak acaba??

herşeyde vardır bir hayır bereket küçücük virüs bütün dünyayı dize getirdi ama insanoğlu ya bu yine aynı değişmiyor bazı şeyler virüs fırsatçıları türedi piyasada herşey,den fayda çıkar sağlamak biz insanlar için can çıkarmış huy çıkmazmış derler

Domestos' Alıntı:

Virüs sebebiyle orta öğretimde ertelenen yüz yüze eğitime geçme tarihi 1 Mart olarak açıklandı... Üniversitelerin akıbeti ne olacak acaba??

Genişletmek için tıkla ...

İşte akıla verilen en mantıklı cevabı izleyelim evde kapalıyken...