Biz Bu Ülkenin Mühendisine Bile Laf Anlatamıyorsak..

Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Hırsızın hiç mi suçu yok? (Hırsız elektrik şirketi mi yoksa cihaz üreticileri mi? Bence duruma göre ikisi de)

Tamam elektrik standart dışı gelebilir. Ama cihazı üreten de, özellikle yerli üreticiler, bu durumu öngörüp ona göre cihaz üretmeliler. Asgari standardı ucu ucuna sağlayacak en dandik komponent kullananlar da en az elektrik şirketi kadar suçludur bence.
Alakasız bir yerden örnek vereceğim ama maksat anlaşılır sanıyorum. Çimento fabrikasında staj yaparken görmüştüm. Kantar kalibrasyonu çok hassas yapılıp torbalar +- %2 toleransın alt dibi olan 49 kg dolduruluyordu hep. Anlayın üretici mantığını.
Möhendiz beye yazmıştım, tekrar yazayım, 1980 lerde üretilen SONY tv ler dahil (Bilerek bu örneği veriyorum zira SONY bu yahu ötesi yok yani) olmak üzere 80 ler 90 lar 2000 ler fark etmeksizin yıllardır bu sorun var.

Bakın kendinizi tv üreticisi olarak düşünün, Bir de hizmet verdiğiniz ülkeyi düşünün. Bu ülkede şehir şebekesi kaç volt? 220
Siz de möhendiz beyin dediği gibi ''ulan ne olur ne olmaz şebeke bu, dalgalanır, batar, çkar bir şeyler olur'' diyerek %10 tolerans değerini göz önünde bulundurup o doğrultuda komponent kullanır ve mühendisliğinizi dizayn edersiniz.

Bunu neden yaparsınız? Zira şu çok bahsedilen bir STANDART vardır. Yalnız bu ÜLKE standartıdır, firmanın kafasına göre kullanmayı sevdiği, canı istemeyince kullanmadığı standart değil.

Şimdi siz ülkenin şebeke koşullarına uygun üretimi yapmak için 220V +/- %10 ile 244 volt için MAX 250 limit belirleyip donanımı buna göre dizayn ediyorsunuz ve üretim maliyetiniz de bu dığrultuda ortaya çıkıyor ancak sizden her ay alması gerekenin 3 katı fazla para tahsil eden enerji dağıtım şirketleri işini yapmadığı için sizin tv patlıyor.

Şimdi suçlu kim? Möendiz beye bakarsak suçlu kondansatör üreticisi, tv mühendisi, vatandaş, müteahhit, belediye vs ama Elektrik dağıtım şirketi sütten çıkmış ak kaşık.

Bir de şöyle bakalım

Mesela UF5402 diyotunun RMS değeri 600V dir. Birim fiyatı 30 kuruştur, 11AK37 şase doğrultma devresinde kullanılır ve gayet de yeterli bir değerdir ancak voltaj dalgalanmalarını absorbe edemeyen bu komponent sık bozulur o nedenle onun yerine UF5408 kullanılr zira RMS değeri 1000v dir. Sorun şu ki bunun birim fiyatı 60 kuruştur.

Peki size sorum şu.

Bu çakal dağıtım şirketleri bizlerden 3 katı tahsil ettikleri fatura bedellerini ceplerine indirmek yerine yatırım yapsalar da voltlajlar dalgalanmasa, elektrikler kafasına göre kesilip arka arkaya 5 10 kere gidip gelmese de bu diyotlar bozulmasa ve 30 kuruşluk diyot ve bu örnekte olduğu gibi bir mantık ile ürünler totalde 1000tl ye üretilse mi iyi olur?

Yoksa bu çakal şirketler paraları cebe indirsin diye, 3 katı ile ödediğimiz faturaların karşılığında aslında 1000tl ye üretilebilecek ürünlere sırf dayanıklı olsunlar diye takılan daha güçlü malzemeler nedeniyle 1800tl ödesek mi daha iyi olur ne dersiniz?

Peki soruyorum size, Biz bu dandik hizmeti alacaksak, bu mühendis kardeşlerimiz ne için maaş alıyor olacaklar ki o zaman?

Abilerim, kardeşlerim, 48 yaşında olan birisi olarak sizlere diyorum ki biz bu sorunları 1980 lerde yaşıyorduk.

Yaşı benle olanlar bilirler, elektrikler kesilir, voltajlar sürekli düşer, sağlıklı bir enerji akışımız olmazdı.

1980 ler diyorum yahu dostlar ötesi var mı?

Sene olmuş 2021, biz halen sağlıklı bir enerji akışı olmadığını yazıp isyan ediyoruz, vatandaşın malı zarar görüyor, parası cebinden çıkıyor diyoruz, fakat buna ''Suç kondansatör üreticisinde'' diyorlar.

Siz gerçekten bunu kabul edebiliyormusunuz?

Gerçekten Suçun bizim elektrik şirketlerinde değil de SONY SAMSUNG LG PHILIPS VESTEL ARÇELİK gibi üreticilerde olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Sizce HIRSIZ gerçekten onlar mı?
 
T Çevrimdışı

TC Yıldırım

Kayıtsız / Doğrulanmamış
Milletin önünde bu konuyu Bedri Baykam da alaya aldı sonra cevabını alırken sus pus dondu kaldı amma cahil kalmışım der gibi. İzle, izle.


çok komik sadece güldüm ?bu mete yarar her yerde her şekilde mağlum kişi bunun açıklamasından ne olacak karşılıksız savunur ak partiye laf ettirmez mete niye sus pus olsun konuşmasının bitmesini bekliyor Bedri Baykam konuşurken oda susuyordu aya 4 şeritli yol desek inanacak secmen var deyip kendilerine oy veren secmeni küçük gören tiye alanlardan ne beklersin dediği gibi ay hikaye masal inanmak sana kalmış sende o dediklerine inanacak olan secmenlerden birisin masallara çocuklar inanır :kiskis

Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

Milletin önünde bu konuyu Bedri Baykam da alaya aldı sonra cevabını alırken sus pus dondu kaldı amma cahil kalmışım der gibi. İzle, izle.


bana kesilmiş montaj video ile gelme videonu devamı aşağıda dk,1.13:20 itibaren dinledikten Bedri Baykam cevabını veriyor videonun devamını izle izle sen iyisi :kiskis

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
20,960
Möhendiz beye yazmıştım, tekrar yazayım, 1980 lerde üretilen SONY tv ler dahil (Bilerek bu örneği veriyorum zira SONY bu yahu ötesi yok yani) olmak üzere 80 ler 90 lar 2000 ler fark etmeksizin yıllardır bu sorun var.

Bakın kendinizi tv üreticisi olarak düşünün, Bir de hizmet verdiğiniz ülkeyi düşünün. Bu ülkede şehir şebekesi kaç volt? 220
Siz de möhendiz beyin dediği gibi ''ulan ne olur ne olmaz şebeke bu, dalgalanır, batar, çkar bir şeyler olur'' diyerek %10 tolerans değerini göz önünde bulundurup o doğrultuda komponent kullanır ve mühendisliğinizi dizayn edersiniz.

Bunu neden yaparsınız? Zira şu çok bahsedilen bir STANDART vardır. Yalnız bu ÜLKE standartıdır, firmanın kafasına göre kullanmayı sevdiği, canı istemeyince kullanmadığı standart değil.

Şimdi siz ülkenin şebeke koşullarına uygun üretimi yapmak için 220V +/- %10 ile 244 volt için MAX 250 limit belirleyip donanımı buna göre dizayn ediyorsunuz ve üretim maliyetiniz de bu dığrultuda ortaya çıkıyor ancak sizden her ay alması gerekenin 3 katı fazla para tahsil eden enerji dağıtım şirketleri işini yapmadığı için sizin tv patlıyor.

Şimdi suçlu kim? Möendiz beye bakarsak suçlu kondansatör üreticisi, tv mühendisi, vatandaş, müteahhit, belediye vs ama Elektrik dağıtım şirketi sütten çıkmış ak kaşık.

Bir de şöyle bakalım

Mesela UF5402 diyotunun RMS değeri 600V dir. Birim fiyatı 30 kuruştur, 11AK37 şase doğrultma devresinde kullanılır ve gayet de yeterli bir değerdir ancak voltaj dalgalanmalarını absorbe edemeyen bu komponent sık bozulur o nedenle onun yerine UF5408 kullanılr zira RMS değeri 1000v dir. Sorun şu ki bunun birim fiyatı 60 kuruştur.

Peki size sorum şu.

Bu çakal dağıtım şirketleri bizlerden 3 katı tahsil ettikleri fatura bedellerini ceplerine indirmek yerine yatırım yapsalar da voltlajlar dalgalanmasa, elektrikler kafasına göre kesilip arka arkaya 5 10 kere gidip gelmese de bu diyotlar bozulmasa ve 30 kuruşluk diyot ve bu örnekte olduğu gibi bir mantık ile ürünler totalde 1000tl ye üretilse mi iyi olur?

Yoksa bu çakal şirketler paraları cebe indirsin diye, 3 katı ile ödediğimiz faturaların karşılığında aslında 1000tl ye üretilebilecek ürünlere sırf dayanıklı olsunlar diye takılan daha güçlü malzemeler nedeniyle 1800tl ödesek mi daha iyi olur ne dersiniz?

Peki soruyorum size, Biz bu dandik hizmeti alacaksak, bu mühendis kardeşlerimiz ne için maaş alıyor olacaklar ki o zaman?

Abilerim, kardeşlerim, 48 yaşında olan birisi olarak sizlere diyorum ki biz bu sorunları 1980 lerde yaşıyorduk.

Yaşı benle olanlar bilirler, elektrikler kesilir, voltajlar sürekli düşer, sağlıklı bir enerji akışımız olmazdı.

1980 ler diyorum yahu dostlar ötesi var mı?

Sene olmuş 2021, biz halen sağlıklı bir enerji akışı olmadığını yazıp isyan ediyoruz, vatandaşın malı zarar görüyor, parası cebinden çıkıyor diyoruz, fakat buna ''Suç kondansatör üreticisinde'' diyorlar.

Siz gerçekten bunu kabul edebiliyormusunuz?

Gerçekten Suçun bizim elektrik şirketlerinde değil de SONY SAMSUNG LG PHILIPS VESTEL ARÇELİK gibi üreticilerde olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Sizce HIRSIZ gerçekten onlar mı?
Şöyle de bir durum var, kaliteli komponent de konulsa dalgalanma çok ciddi seviyede olunca o da uçar gider bence.
Hayır bir de bunun üretici açısından şöyle bir durumu var, sağlam besleme ile 15 yıl giden televizyon yapsalar bu sefer üretici batacak.
Grundig'in batması gibi.

253 Volt'un cidden savunulacak bir yanı yok. Boşa çabalıyor arkadaş.
 
Koro96 Çevrimdışı

Koro96 

Süper Üye
24 Şub 2019
2,531
11f1a4e8da2a20c10.jpg
2cdfad0beb40d571b.jpg
31e726b2ea5300da0.jpg
2019 da çektiğim iki foto söz sizde mühendismiş tüm elektronik aletler hatalı üretim bir sen Dağıtım şirketi doğru.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

2017 de Tv miz bir süre kere arıza verdi servis hep elektrikten dedi.

Buzdolabımızın motoru yandı.

Prizde normal olarak seyreden şarj cihazı bom etti.

Aaa bunlarda da üretim hatası var sen iyimi git bi daha mühendislik oku Adem Helvacı Adem Helvacı NIN TIRNAĞI BİLE OLAMASSIN...
 
S Çevrimdışı

Swift 

Aktif Üye
26 Eyl 2018
439
Konu hakkında detaylı bilgim yoktu, tartışma olunca biraz araştırdım.

1988 yılında uluslararası standart gereği voltaj 220'den 230V'a yükseltilmiş (-%10, +%6). 2003 yılından itibaren ise 230V ±%10 olmuş:


Dolayısıyla, elektrik sağlayıcı stabil bir şekilde 207v-253v aralığında bir gerilim sağlıyorsa şikayet edilecek hiçbir durum yok. Standarda uygun olduğundan hiçbir sonuç alınamaz. Standart böyle, mevzuat böyle. :) Ani şokları, cihazlara zarar veren durumları falan ayrı tutuyorum.

Aşağıdaki linkte de ülkelere göre standart voltaj değerleri var. Dikkatimi çeken Avustralya başta olmak üzere eski İngiliz toprağı ülkelerde şebeke gerilimin 240V olması:


Şahsen çok çeşitli voltaj standartlarındaki ülkelerde satılan ürünlerin geniş voltaj aralıklarında düzgün çalışabilmesini beklerim. Nitekim bir çok üründe (şarj aleti mesela) 90v-260V, 100V-240V gibi ibareler görürüz. Yerli üreticilerin ise köy olsun kent olsun değişen zorlu şartlara uygun ürün tasarlamasını beklerim. "Türkiye şartlarına uygun" tabirini boşa kullanmıyoruz. BOM maliyeti üç kuruş artabilir, zararı yok. Hatta zorlu elektrik şartlarına dayanıklı ürünün değeri daha bile yükselir.

Yıllar evvel New York'ta genel bir elektrik kesintisi olmuştu, hatırlarsınız. Çok uzun süre elektrik kesilmişti, insanlar mahsur kalmıştı falan. Neyse, bu keisntide sabit telefonlar dahi anında kesilmişti. Çünkü telefon şirketleri elektriğin hiç kesilmeyeceğini düşündükleiri için güç kaynağı, jeneratör vb kullanmıyorlardı. Türkiye'de ise elektrik ne kadar kesilirse kesilsin sabit telefon (hatta baz istasyonları) hep çalışır. Çünkü bizde kesinti yaygın olduğundan güç kaynağı hep kullanılmış. Yerli üreticilerin yerel şartlara uyması gerektiğinden kastım budur.

İlave: Piyasaya sunulan cihazların yerel elektrik standardında sorunsuz çalışması gerekir ve beklenir (Türkiye'de 207V-253V) Düzgün tasarlanıp üretilmiş hiçbir ürün de 253V'da sorunsuz çalışıp 254V'da yanmaz patlamaz. Zira ucu ucuna yetecek tasarım yapılmaz, onlar da bir miktar güvenlik payı ekler, eklemelidir. Her üründe tasarım ve üretim bu şekildedir. Örneğin, 1 ton taşımak üzere üretilen bir alet 1,5 2 ton ile test edilir, standardı neyse. Tutup da cihazlar 450 volt'a dayansın demiyorum tabii ama standardın makul bir miktar üzerinde ve altında sorunsuz çalışabilmelidir. Yoksa orada kalite yoktur bence.
 
Son düzenleme:
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Sevgili Umut;

bana kalsa yazı baştansonra falso ve hatalı bilgi. Kardeşimiz kusura bakmasın lakin mühendisliğinin gerçekliği sorgulanır tarzda bilgiler.

Haaaa Mühendisim derken, Mühendislik fakültesinin kapısındayken yazdıysa bu yazıyı bilemem lakin bir ilkokul mezunu olarak sana sigorta neden atar, ne işe yarar veya ne işe yaramaz anlatayım.


Öncelikle halk arasında genel kabul gördüğü gibi (Mühendis bile öyle biliyor anladığım kadarı ile) sigorta denen komponent kesinlikle ama kesinlikle ürünler arıza yapmasın diye konumlandırılan materyaller DEĞİLDİR

Sigorta iki nedenle atar.
1- İleri uç noktada kısadevre kaynaklı yangın emniyeti amaçlı açıkdevre
2- Tanımlanandan daha büyük güç çekişi nedeniyle yetersizlik kaynaklı açıkdevre

Sigortaların çalışma voltaj aralıkları ve EN ÖNEMLİSİ ise amper değeri vardır. Mesela TV lerde yoğun kullanılan 3.16 amper 250volt cam sigorta bulunurdu eskiden, şimdi seramiğe dönmeye başladılar ayrı konu ancak temel prensip aynı.

Sigorta, kendisine tanımlanandan daha yüksek bir amper geçişi ile karşılaştığında bu yükü kaldıramaz ve AÇIKDEVRE olur.

Bunu da yine iki madde ile örnekleyelim.

1- Televizyonum gayet normal çalışırken, işgüzar elektrik dağıtım şirketinin bir ani yüklü dalgalanmasını absorbe edemeyen primer ünitedeki mosfet kısadevre olur, doğal olarak tv nin ana güç girişindeki 3.16 amperlik sigorta açıkdevre olur. Yani kısacası tv nin besleme kartı primer ünite gitti demektir. Bunun adı ARIZA dır.

2- Evin sigorta panosunda 16 amperlik V otomat vardır, sen o otomatın (Sigortanın) bağlı olduğu hatta 20 amper akım çekecek bir klima bağlamışsındır, bir süre çalışsa dahi (Tolerans değerine eşdeğer süre) bir süre sonra sigorta açıkdevre olur (Sigorta attı denenhadise) Bunun adı ise YETERSİZLİKtir.


Yani Möhendiz beyin belirttiği gibi voltaj yükseldi diye sigorta atmaz, Voltaj yükseldiği için kısadevre olan doğrultma ve regüle komponentleri kısadevre olduğu için sigorta atar yani aradaki farkı ayırt edebilmek lazım. Mesela onarıma gelen güç kartlarında 4 adet 1N4001 tipi diyot varken ilginç şekilde bunun sadece bir sinüs hattında bulunan iki adet diyot kısadevre olmuş olur. :)

O iki diyotu değiştir, atan sigortayı yenile hoop tv çalışır.

Yine de tedbir olsun diye biz (Darbe almıştır neticede) sağlam görünen diğer iki diyotu da mutlaka değiştiririz (Zaten 3 kuruşluk malzeme bunlar)

SİGORTA denen meret cihazlar arıza yapmasın diye değil, arıza yapan ürünler yangına sebeb vermesin, can güvenliği sorunu oluşmasın diye vardır açık ve net.

Bu konu tartışmaya kapalıdır yani ben şunları yazmaya gerek duyduğum için dahi üzülüyorum aslında..


Arıza yapmasın diye yapılacak olan şey cihaza sigorta takmak değil, adam gibi işini yapmaktır :ok

Tamam madem öyle 2 ayrı TV üreticisine de yazı yazdım. Anlaşılıyor ki genel kabul gören durum elektrik idaresinin haklı olduğu yönde.

Bu durumda möhendiz bey haklıymış diyelim.

Bir de tv üreticilerini dinleyelim. Cevapladıklarında paylaşırım sizlerle.

Aynı zamanda her kaynak ne yazık ki şebeke voltajını 230 kabul etmiyor. 220 olarak belirten kaynaklar da var o nedenle Enerji ve tabii kKaynaklar Baanlığına da yazdım ve onların ağzından gelecek cevabı da bekliyorum (Muhtemelen aylar sürer)

Yine de ısrarla elektrik dağıtım şirketlerinin ana sorumlu olduğunu iddia ediyorum zira burada konu sadece voltajın yüksek veya düşük olması değil, şok dalgalı, dalgalı, kesintili olması konusu var.

Bu hangi standart ile kabul edilmiş?
 
S Çevrimdışı

Swift 

Aktif Üye
26 Eyl 2018
439
Tamam madem öyle 2 ayrı TV üreticisine de yazı yazdım. Anlaşılıyor ki genel kabul gören durum elektrik idaresinin haklı olduğu yönde.

Bu durumda möhendiz bey haklıymış diyelim.

Bir de tv üreticilerini dinleyelim. Cevapladıklarında paylaşırım sizlerle.

Aynı zamanda her kaynak ne yazık ki şebeke voltajını 230 kabul etmiyor. 220 olarak belirten kaynaklar da var o nedenle Enerji ve tabii kKaynaklar Baanlığına da yazdım ve onların ağzından gelecek cevabı da bekliyorum (Muhtemelen aylar sürer)

Yine de ısrarla elektrik dağıtım şirketlerinin ana sorumlu olduğunu iddia ediyorum zira burada konu sadece voltajın yüksek veya düşük olması değil, şok dalgalı, dalgalı, kesintili olması konusu var.

Bu hangi standart ile kabul edilmiş?

230V Standart ile ilgili detaylar bu linkte var:

Şok dalgalı, kesintili vb tabii ki elektrik şirketinin suçu ve sorumluluğudur. Lakin, bu tarz sorunlar yaygın ise özellikle yerli cihaz üreticileri mümkün ve makul olan tedbirleri almalıdır. Her tv alana kurulumda standardı ve işe yaradığı tartışmalı akım korumalı priz kakışlamaya çalışmak yerine sağlam bir güç kaynağı, "akım" veya "voltaj" veya her ne ise ondan koruyan ama güç kaynağından ayrı bir modül koyabilirler. Ya da su kaçağı korumalı bulaşık makinesi hortumu gibi güç kablosuna dahi entegre edebilirler. Bunlar bir maliyet değil. Müşteriye yansıtılabilir, yahut ek özellik olarak fiyatlandırılabilir. yeter ki niyet olsun.

Adam en dandik Çin malı kapasitör kullanıyor. İki günde şişiyor elektrik şirketi suçlu. Jamicon, Nichicon kullandın da şişti mi?

Bizim bölgede nadiren de olsa anlık elektrik gidip geldiği oluyor (olay tam olarak nedir bilemiyorum). Lamba anlık sönüp yanıyor, cihazların bazıları kapanıyor, bazıları reset atıyor, bazıları ise hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam ediyor. Bir "möendizlik" farkı olsa gerek. :)
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
230V Standart ile ilgili detaylar bu linkte var:

Şok dalgalı, kesintili vb tabii ki elektrik şirketinin suçu ve sorumluluğudur. Lakin, bu tarz sorunlar yaygın ise özellikle yerli cihaz üreticileri mümkün ve makul olan tedbirleri almalıdır. Her tv alana kurulumda standardı ve işe yaradığı tartışmalı akım korumalı priz kakışlamaya çalışmak yerine sağlam bir güç kaynağı, "akım" veya "voltaj" veya her ne ise ondan koruyan ama güç kaynağından ayrı bir modül koyabilirler. Ya da su kaçağı korumalı bulaşık makinesi hortumu gibi güç kablosuna dahi entegre edebilirler. Bunlar bir maliyet değil. Müşteriye yansıtılabilir, yahut ek özellik olarak fiyatlandırılabilir. yeter ki niyet olsun.

Adam en dandik Çin malı kapasitör kullanıyor. İki günde şişiyor elektrik şirketi suçlu. Jamicon, Nichicon kullandın da şişti mi?

Bizim bölgede nadiren de olsa anlık elektrik gidip geldiği oluyor (olay tam olarak nedir bilemiyorum). Lamba anlık sönüp yanıyor, cihazların bazıları kapanıyor, bazıları reset atıyor, bazıları ise hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam ediyor. Bir "möendizlik" farkı olsa gerek. :)
Haklısınız :)
 
Fair Play Çevrimdışı

Fair Play 

Süper Üye
4 Şub 2021
567
21. yy'da tartıştığımız savunmaya çalıştığımız şeye bakın. Dünya nereye biz nereye. Elektrikte yok şöyle dalgalanma normalmiş yok üreticinin koyduğu bilmem ne parçasını daha kaliteli yapmalıymış. Bunu savunan yada savunmaya çalışan arkadaşlara sesleniyorum acilen gidin gelişmiş bir ülkede en az 1ay 2ay kalın yaşayın.

Akımdan koruyan güç kaynağına bilmem ne taksın üretici .. kaliteli kapasitör kullansın filan.. Çok gülerler bize çok. Kıskanmazlar çok gülerler.

15 sene olmuş nerdeyse Amerika'da bulunduğum dönem. Arkadaşlar ne elektriği ne dalgalanması ne yüksek düşük bilmem ne voltajı yok kapasitörü kalitesizmişi siz neyden bahsediyorsunuz bir dakika elektrik kesintisi olduğunu görmedim en yoğun tüketim dönemlerinde bile.

Yahu kendimi bildim bileli ups'tir voltaj regülatörüdür satılan ve satın alınan bir ülkedeyiz.(Amerikadan döndüğümde ilk aldığım şey ups oldu mecburen 2-3 tane powersupply yedikten sonra).

Gelişmemişliğimizin, düzgün iş yapamıyor olduğumuzun savunulacak bir tarafı yok. Savunursak gelişemeyiz. Eleştiri iyidir arkadaşlar gelişmenin başka yolu yok. Gelişmiş ülke dediğimiz ülkeler 1 günde bu hale gelmediler. Bizde eleştireceğiz. Adem helvacı üstat gibi bu işe gönül veren insanlara izin vereceğiz araştıracak eleştirecek mücadele edecek ki biz de bazı şeyleri düzeltelim.

Adem Helvacı Adem Helvacı üstat "genel kabul gören durum elektrik idaresinin haklı olduğu yönde" demişsin. Galileo dünya yuvarlak dediğinde tüm dünya düz diyordu adamı da öldürmek istiyorlardı. Sen doğru bildiğinden vazgeçme üstat sayende çok şey öğreniyoruz burda.
 
Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
20,960
Konu hakkında detaylı bilgim yoktu, tartışma olunca biraz araştırdım.

1988 yılında uluslararası standart gereği voltaj 220'den 230V'a yükseltilmiş (-%10, +%6). 2003 yılından itibaren ise 230V ±%10 olmuş:


Dolayısıyla, elektrik sağlayıcı stabil bir şekilde 207v-253v aralığında bir gerilim sağlıyorsa şikayet edilecek hiçbir durum yok. Standarda uygun olduğundan hiçbir sonuç alınamaz. Standart böyle, mevzuat böyle. :) Ani şokları, cihazlara zarar veren durumları falan ayrı tutuyorum.

Aşağıdaki linkte de ülkelere göre standart voltaj değerleri var. Dikkatimi çeken Avustralya başta olmak üzere eski İngiliz toprağı ülkelerde şebeke gerilimin 240V olması:


Şahsen çok çeşitli voltaj standartlarındaki ülkelerde satılan ürünlerin geniş voltaj aralıklarında düzgün çalışabilmesini beklerim. Nitekim bir çok üründe (şarj aleti mesela) 90v-260V, 100V-240V gibi ibareler görürüz. Yerli üreticilerin ise köy olsun kent olsun değişen zorlu şartlara uygun ürün tasarlamasını beklerim. "Türkiye şartlarına uygun" tabirini boşa kullanmıyoruz. BOM maliyeti üç kuruş artabilir, zararı yok. Hatta zorlu elektrik şartlarına dayanıklı ürünün değeri daha bile yükselir.

Yıllar evvel New York'ta genel bir elektrik kesintisi olmuştu, hatırlarsınız. Çok uzun süre elektrik kesilmişti, insanlar mahsur kalmıştı falan. Neyse, bu keisntide sabit telefonlar dahi anında kesilmişti. Çünkü telefon şirketleri elektriğin hiç kesilmeyeceğini düşündükleiri için güç kaynağı, jeneratör vb kullanmıyorlardı. Türkiye'de ise elektrik ne kadar kesilirse kesilsin sabit telefon (hatta baz istasyonları) hep çalışır. Çünkü bizde kesinti yaygın olduğundan güç kaynağı hep kullanılmış. Yerli üreticilerin yerel şartlara uyması gerektiğinden kastım budur.

İlave: Piyasaya sunulan cihazların yerel elektrik standardında sorunsuz çalışması gerekir ve beklenir (Türkiye'de 207V-253V) Düzgün tasarlanıp üretilmiş hiçbir ürün de 253V'da sorunsuz çalışıp 254V'da yanmaz patlamaz. Zira ucu ucuna yetecek tasarım yapılmaz, onlar da bir miktar güvenlik payı ekler, eklemelidir. Her üründe tasarım ve üretim bu şekildedir. Örneğin, 1 ton taşımak üzere üretilen bir alet 1,5 2 ton ile test edilir, standardı neyse. Tutup da cihazlar 450 volt'a dayansın demiyorum tabii ama standardın makul bir miktar üzerinde ve altında sorunsuz çalışabilmelidir. Yoksa orada kalite yoktur bence.
253'ün savunulacak bir yanı yok.
Ayrıca giriş gerilimi yükseldikçe bu komponentleri daha fazla yükte kullanacağınız anlamına gelir.
Bu da kullanım ömürlerini ve toleranslarını etkiler.

PC'den örnek vereyim.
4000 TL bütçeniz var diyelim, 1500 lirasını güç kaynağına vermeye hazır mısınız?
500 liralık modellerde Nippon, Rubycon gibi kapasitörleri beklemeyelim. :kiskis

Nippon 1 liraya satılıyordu da üreticiler mi tercih etmedi yani. :alala
Ya da Çin'deki XYZ firması yerine ABD'deki Texas Instruments'dan transistör almayı bilmiyor muydu yani?

Konunun özü belli, güvenli seviyede sabit gerilim vermek.
Yani 248-249 olup sabit olmasının da tüketiciye faydalı bir yanı yok.
Çünkü ürünlerin içi buna göre tasarlanmış değil.

Araba gibi de düşünebilirsiniz.
Fiat da da aynı parça var, Ferrari'de de aynı parça var.
Ama kalite ve toleransları birbirinden epey farklı.
Biri otomobil fiyatına parça satıyor, öteki parça fiyatına otomobil satıyor.

Yasal olarak dağıtım şirketi durumdan sıyrılabilir ama teknik yönden de işin gerçeği & oluru belli.
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
21. yy'da tartıştığımız savunmaya çalıştığımız şeye bakın. Dünya nereye biz nereye. Elektrikte yok şöyle dalgalanma normalmiş yok üreticinin koyduğu bilmem ne parçasını daha kaliteli yapmalıymış. Bunu savunan yada savunmaya çalışan arkadaşlara sesleniyorum acilen gidin gelişmiş bir ülkede en az 1ay 2ay kalın yaşayın.

Akımdan koruyan güç kaynağına bilmem ne taksın üretici .. kaliteli kapasitör kullansın filan.. Çok gülerler bize çok. Kıskanmazlar çok gülerler.

15 sene olmuş nerdeyse Amerika'da bulunduğum dönem. Arkadaşlar ne elektriği ne dalgalanması ne yüksek düşük bilmem ne voltajı yok kapasitörü kalitesizmişi siz neyden bahsediyorsunuz bir dakika elektrik kesintisi olduğunu görmedim en yoğun tüketim dönemlerinde bile.

Yahu kendimi bildim bileli ups'tir voltaj regülatörüdür satılan ve satın alınan bir ülkedeyiz.(Amerikadan döndüğümde ilk aldığım şey ups oldu mecburen 2-3 tane powersupply yedikten sonra).

Gelişmemişliğimizin, düzgün iş yapamıyor olduğumuzun savunulacak bir tarafı yok. Savunursak gelişemeyiz. Eleştiri iyidir arkadaşlar gelişmenin başka yolu yok. Gelişmiş ülke dediğimiz ülkeler 1 günde bu hale gelmediler. Bizde eleştireceğiz. Adem helvacı üstat gibi bu işe gönül veren insanlara izin vereceğiz araştıracak eleştirecek mücadele edecek ki biz de bazı şeyleri düzeltelim.

Adem Helvacı Adem Helvacı üstat "genel kabul gören durum elektrik idaresinin haklı olduğu yönde" demişsin. Galileo dünya yuvarlak dediğinde tüm dünya düz diyordu adamı da öldürmek istiyorlardı. Sen doğru bildiğinden vazgeçme üstat sayende çok şey öğreniyoruz burda.
Yolumdan asla vazgeçmiyorum, sadece yazdıklarımı okumaya gerek görmeyenlere bir şey anlatmaya çalışmaktan vazgeçiyorum ben.

Sony diyorum, dandik kapasitör kullanmış diyorlar.

1980 lerde böyleydi diyorum, daha kaliteli malzeme kullansınlar diyorlar.

Belli ki ben derdimi anlatamıyorum diye düşünüp "Haklısınız" diyip geçiyorum ister istemez zira zaman kıymetli benim için.

Bu iş ne mühendislik hatası, ne dandik kapasitör ne de üretici suçu.

Vatandaş olarak STABİL enerjiyi alma hakkımızdan vazgeçen bizlerin suçu..

Eee vatandaş umursamıyorsa dağıtım şirketleri neden umursasın.

Adamlar haklı beyler, daalın .
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
253'ün savunulacak bir yanı yok.
Ayrıca giriş gerilimi yükseldikçe bu komponentleri daha fazla yükte kullanacağınız anlamına gelir.
Bu da kullanım ömürlerini ve toleranslarını etkiler.

PC'den örnek vereyim.
4000 TL bütçeniz var diyelim, 1500 lirasını güç kaynağına vermeye hazır mısınız?
500 liralık modellerde Nippon, Rubycon gibi kapasitörleri beklemeyelim. :kiskis

Nippon 1 liraya satılıyordu da üreticiler mi tercih etmedi yani. :alala
Ya da Çin'deki XYZ firması yerine ABD'deki Texas Instruments'dan transistör almayı bilmiyor muydu yani?

Konunun özü belli, güvenli seviyede sabit gerilim vermek.
Yani 248-249 olup sabit olmasının da tüketiciye faydalı bir yanı yok.
Çünkü ürünlerin içi buna göre tasarlanmış değil.

Araba gibi de düşünebilirsiniz.
Fiat da da aynı parça var, Ferrari'de de aynı parça var.
Ama kalite ve toleransları birbirinden epey farklı.
Biri otomobil fiyatına parça satıyor, öteki parça fiyatına otomobil satıyor.

Yasal olarak dağıtım şirketi durumdan sıyrılabilir ama teknik yönden de işin gerçeği & oluru belli.
Anlamadıkları ne biliyormusun Umut?

Dandik dedikleri malzemelerin yerine daha iyilerini takmalarının ceremesini kendileri çekecek bir türlü izah edemiyorum.

Kaldı ki takılan malzeme dandik değil.

Ayrıca, üretici bu değerleri yukarı taşıyıp çözüm üretmeye çalıştı diyelim (üretemezler zira sorun sadece yüksek voltaj değil) bu sefer 253 olan kabul gören değer 260 olacak. Nereye kadar sürekli olarak sorumluluk üretici veya vatandaşa atılacak?

Bu gün 253 e NORMAL diyip önümüze işlerine gelen standartı dayatanlar yarın 260 için ICE6009 u dayatmayacaklar mı?

Dağıtım şirketleri ceplerini HAKSIZ KAZANÇ ile dolduracak diye sürekli taviz veren taraf biz mi olacağız ?
 
Geri
Üst Alt