Biz Bu Ülkenin Mühendisine Bile Laf Anlatamıyorsak..

Domestos Çevrimdışı

Domestos 

Süper Üye
3 Tem 2018
4,206
51
Yolumdan asla vazgeçmiyorum, sadece yazdıklarımı okumaya gerek görmeyenlere bir şey anlatmaya çalışmaktan vazgeçiyorum ben.

Sony diyorum, dandik kapasitör kullanmış diyorlar.

1980 lerde böyleydi diyorum, daha kaliteli malzeme kullansınlar diyorlar.

Belli ki ben derdimi anlatamıyorum diye düşünüp "Haklısınız" diyip geçiyorum ister istemez zira zaman kıymetli benim için.

Bu iş ne mühendislik hatası, ne dandik kapasitör ne de üretici suçu.

Vatandaş olarak STABİL enerjiyi alma hakkımızdan vazgeçen bizlerin suçu..

Eee vatandaş umursamıyorsa dağıtım şirketleri neden umursasın.

Adamlar haklı beyler, daalın .
Bu kirli düzenin çarklarını senin benim gibi insanlar değiştiremez dediğimde tepki verenlerle beraber sen de; "ben karınca misali mücadeleye devam edeceğim" demiştin... 5 sayfalık konunun sonunda geldiğin nokta, kirli çarkların karşısında, duraklamak oldu maalesef...

İyi insanların, baştan sona kötü bir sistemde, iyilik savaşını kazanma ihtimali yoktur...
 
Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
20,960
Anlamadıkları ne biliyormusun Umut?

Dandik dedikleri malzemelerin yerine daha iyilerini takmalarının ceremesini kendileri çekecek bir türlü izah edemiyorum.

Kaldı ki takılan malzeme dandik değil.

Ayrıca, üretici bu değerleri yukarı taşıyıp çözüm üretmeye çalıştı diyelim (üretemezler zira sorun sadece yüksek voltaj değil) bu sefer 253 olan kabul gören değer 260 olacak. Nereye kadar sürekli olarak sorumluluk üretici veya vatandaşa atılacak?

Bu gün 253 e NORMAL diyip önümüze işlerine gelen standartı dayatanlar yarın 260 için ICE6009 u dayatmayacaklar mı?

Dağıtım şirketleri ceplerini HAKSIZ KAZANÇ ile dolduracak diye sürekli taviz veren taraf biz mi olacağız ?
Kendi ürünleri yandığında aynı süreçlerden geçsinler derim. Ne diyeyim. :kiskis
Atıyorum Samsung'u dava etsin prizde yanan TV'den dolayı, hem TV'siz kalsın hem de mahkemelerde yıpransın.
Sonra 253 normal diyebilecek mi bakalım. :sirit
 
S Çevrimdışı

Swift 

Aktif Üye
26 Eyl 2018
439
Valla ben de derdimi anlatamıyorum.

Başkaca bir sorun yok ise sırf 253V veriyor diye elektrik şirketinden bir şey talep edilemez yasal olarak diyorum. Zira uluslararası ve yerel standart dahilindedir. Standardı koyanlar da bizimkiler yahut kıymeti kendinden menkul birileri değildir.

Bütün elektrikli aletler buna uymak ve -eğer sıkıntı olarak görülüyor ise- buna katlanmak ve dayanmak, buna göre üretilmek mecburiyetindedir diyorum.

Adamakıllı firmaların mevzuat-regülasyon-standart takip eden özel birimleri vardır. Voltaj standartlarının değiştiğini yahut değişeceğini ta başından bilirler. Hala 220V standarttır zannetmezler diyorum.

Düzgün mühendisliğe ve imalata sahip bir ürün standartları ucu ucuna değil belli bir ilave marj ile karşılar diyorum. Eğer 253V standart dahilinde ise ömrünü biraz yese bile bir ürün atıyorum 260V'ta çalışabilmeli mesela. 10 ton anma kapasiteli vinç 10.01 tonu görünce yıkılmamalı devrilmemeli mesela.

Bir ülkenin elektrik altyapısı baştan beri hep sorunlu ise ürünlerin mühendisliğinin ve imalatının bu sorunların etkisini giderecek veya en azından azaltacak şekilde olması gerektiğini söylüyorum.

Ankara'daki evim ile trafonun arası 50metre. Köydeki evimiz de köyün biraz dışında. Voltaj dansöz gibi oynar durur. Zırt pırt kesilmeleri saymıyorum. Allah'a şükür senelerdir yanan bir tane cihazımız yok. Akım koruma prizi vb kullanmıyoruz. Ledbarlarımızın ccfl'lerimizin maşallahı var. Yanarsa buradan yazarım kimse merak etmesin. :)
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Valla ben de derdimi anlatamıyorum.

Başkaca bir sorun yok ise sırf 253V veriyor diye elektrik şirketinden bir şey talep edilemez yasal olarak diyorum. Zira uluslararası ve yerel standart dahilindedir. Standardı koyanlar da bizimkiler yahut kıymeti kendinden menkul birileri değildir.

Bütün elektrikli aletler buna uymak ve -eğer sıkıntı olarak görülüyor ise- buna katlanmak ve dayanmak, buna göre üretilmek mecburiyetindedir diyorum.

Adamakıllı firmaların mevzuat-regülasyon-standart takip eden özel birimleri vardır. Voltaj standartlarının değiştiğini yahut değişeceğini ta başından bilirler. Hala 220V standarttır zannetmezler diyorum.

Düzgün mühendisliğe ve imalata sahip bir ürün standartları ucu ucuna değil belli bir ilave marj ile karşılar diyorum. Eğer 253V standart dahilinde ise ömrünü biraz yese bile bir ürün atıyorum 260V'ta çalışabilmeli mesela. 10 ton anma kapasiteli vinç 10.01 tonu görünce yıkılmamalı devrilmemeli mesela.

Bir ülkenin elektrik altyapısı baştan beri hep sorunlu ise ürünlerin mühendisliğinin ve imalatının bu sorunların etkisini giderecek veya en azından azaltacak şekilde olması gerektiğini söylüyorum.

Ankara'daki evim ile trafonun arası 50metre. Köydeki evimiz de köyün biraz dışında. Voltaj dansöz gibi oynar durur. Zırt pırt kesilmeleri saymıyorum. Allah'a şükür senelerdir yanan bir tane cihazımız yok. Akım koruma prizi vb kullanmıyoruz. Ledbarlarımızın ccfl'lerimizin maşallahı var. Yanarsa buradan yazarım kimse merak etmesin. :)
Şimdi sizin bu anlattıklarınız, Toleransın toleransı olmuyor mu bu durumda?
Yani zaten 230 du, %10 tolerans ile 253 oldu, ama onun da tolerasnı olabilmeli ve dayanmalı diyorsunuz bu durumda.
Yani Elektrik idareleri kılını dahi kıpırdatmasın ama tv üreticileri daha da dayanıklı tv yapsın diyorsunuz anladığım kadarıyla.

Ne diyormuş mevzuat?
''Bizim voltajlar 230, ama olur ya bir dalgalanma olursa %10 değerinde dalgalanma ile 253 volt normaldir.'' Sizlerin tezi bu. (Yani bahsettiğiniz standart bu)

Peki üretici ne diyor ? Mesela SONY X7055 modeli diyor ki ''Bu cihazı 220 240V AC enerji ile kullanın''
Adsizd7d5c8856bce89bf.jpg


Oraya ''Ama sizin şebekeyi bilemem, %10 - 20 duruma göre 30 yükselirse karışmam'' yazmamış. Yazmamış fakat yine de ne yapmış? Mühendisliğini konuşturmuş ve demiş ki ''ulan bu elektik idarelerinin başı .ötü oynar, biz bunlara güvenmeyelim ve Omik, Endüktif, Kapasitif değerlerini göz önünde bulunduralım ve değeri yüksek tutalım.

Neden böyle düşünmüşler?

AC elektrikten doğrultma yaptığınız zaman yani AC elektrik Doğrultma diyotlarında geçince çarpan etkisi devreye girer ve pik değeri 220 x 1,41 (Sabit değerdir 1,41) = 310,2 olur , O halde biz 400-450V kapasitör kullanalım demişler. (üreticiye göre değişiyor, bu değer aynı zamanda kuplaj gücünü de arttırır)
Peki sizin standart üzerinden olsa ne olur? 230 x 1,41 = 324,3
Abartalım 240 x 1.41 diyelim = 338,4
Bu arkadaşlar abartmayı seviyor o nedenle 253 x 1,41 diyelim = 356,73 volt yapıyor.

Israra uyuşamadığımız husus şu, 1998 yılında yayınlandığı belirtilen ve NORMAL kabul edilen bu Standartlara rağmen neden sizce AVRUPAYA milyonlarca ürün satan LG PHILIPS SONY SAMSUG gibi markalar 2020 2021 üretimlerde dahi ısrarla AC 250V max limit belirlenmiş bir mühendislik uyguluyor üretimlerine? (220-240 yazıyor olsalar da içerideki donanım 250 max)

Kafanızı PFC üniteleri ile çok karıştırmayayım, basit bir mantık ile şunu anlatayım.

Şehir şebekesinden aldığınız 220V 50hz AC enerjiyi tv nin besleme kartına girdiğinizde 250V enerji bir 3.16 veya 5 amper (tv nin gücüne göre değişen) sigortadan geçer, hemen sonrasında muhtemel 250, bazı durumlarda 270 max değerde bir VDR den geçer ki bu VDR nin amacı olabildiğince ürünü yüksek voltajdan korumaktır(!), sonrasında 1 adet köprü diyot veya 4 adet tekil diyottan geçer ve AC220 olan enerji DC310 volt olur, AC den DC ye geçince sözde DOĞRU olması gereken enerji halen belli oranda DALGALI olduğu için de bunu kuple etmek amacıyla bir Blok Kondansatör veya Bulk Kapasitör denen 350V değerinde komponent burada kuplaj görevi görür.

İşte aslında 310, haydi sizin kabul gördüğünüz standart değer ve %10 toleransı da dahil etseniz 356,73 olan voltaj yerine üreticiler bunu öngörerek 400V veya 450V değerinde kapasitör koymuş (Konu sadece kapasitör değil de, sürekli dandik dediğiniz o olduğu için oradan örnek veriyorum)

Bunlar da basit 2 örnek
400v.jpg
a14171ba88be4037c5.jpg


Yine de ne olmuş?

Bu olmuş;

2ca90c7619faae211.jpg


Size göre üretici dandik mal kullanmış, bana göre en dandik kondansatör bile NORMAL koşullarda en az ama en az 8 sene boyunca kuruma çürüme akma sızma yapmaz.

Burada ise KAPASİTESİNİN çok üstünde voltaja maruz kalan bir kondansatörün patlamış olduğunu görüyorsunuz.

Peki burada soru basit.

AC 253Volt dahi olsa doğrultma ve çarpan etkisi ile bu kondansatöre uygulanmış olabilecek en yüksek voltaj DC 356,73 iken, Ne oldu da, Nasıl bir PİK oldu da, anlık olarak kaç volt geldi vurdu gitti de 400 450 Volt kapasite değeri olan bu malzemeler patladı?

Yine ''Kondansatör dandikmiş'' demezsiniz umarım.

Farkı örnek;
Tanıdığı LG yetkili servisi olan var ise şu tv yi seri numarasından kontrol etsin veya ettirsin. Bu tv bana daha 2 saat önce 65 Yaşında bir abimiz tarafından teslim edildi.

Evindeki VESTEL SAMSUNG LG 3 televizyonun 3 ü de ne yazık ki ani bir elektrik gidip gelmesi sonucu iptal olmuş. (Sadece tv leri yazdım)

Abim insaf etmiş garantiden destek vermiş (Abimi biliyorsunuz Vestel yetkili servisi)
SAMSUNG garantisi bitikmiş zaten, LG ise Garantiye girmez demiş ve tv bana geldi yine.

Ne oldu dostlar, yine bu adamların hepsi dandik kondansatör mü taktı bu tv lere?
a3f4b1671f9e20ebde.jpg



Bakın sizin 230 + %10 tezinize göre bu tv 253 volt ile dahi sorunsuz çalışması gerekiyor, ancak üretici sigortanın max değerini dahi 250 olarak belirlemiş

%10 toleransı ile o da 275 e kadar normal demek ki bu durumda. :)

Amacım kimseyi kırmak değil lakin tutarsız standartların arkasına sığınıp vatandaşı mağdur etmeyi HAKLI sonuç olarak görmek ve desteklemek bana uymuyor ne yazık ki.


Eylemlerim devam edecek :)


(Bakanlığa yazdım, tv üreticilerine yazdım, başka girişimlerde de bulundum bekliyorum)


Dileyen olursa elimde binlerce örneğin görseli videosu var.

Yine dileyen olursa kısa bir video çekip bir kondansatör nasıl patlıyor ve hangi limitlere kadar dayanıyor onun da paylaşımını yapabilirim.

Kaldı ki yine bir VDR nin ne kadar koruma yapabildiğini(!) ve hangi voltaj limitleri ve dalgalanmalara kadar dayanabildiğine dair de videolar paylaşmıştım hatırlıyorsunuz.
 
Fair Play Çevrimdışı

Fair Play 

Süper Üye
4 Şub 2021
567
Hukukçu arkadaşlar yanlışım varsa düzeltin lütfen:

2009 yılından Yargıtay kararı:

Tüketici hakem heyeti kararı ile voltaj dalgalanmasında bozulan buzdolabının tamir parasını almaya hak kazanmış vatandaş. Dağıtım şirketi kararı mahkemeye taşımış. Yargıtay kararı ve detayı şu linkte:


Elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliği madde 11'e göre karar vermiş Yargıtay:

" Madde 11 — Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, ilgili mevzuat uyarınca bölgesinde bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet verir."

Yani bu karar da %10 dalgalanma 253 voltaj kabul vs gibi bir duruma belgeye bakılmamış.

Bu arada başka yargıtay kararları inceledim. Anladığım kadarıyla özellikle aynı bölgede voltaj dalgalanmasından zarar gören herkes birlikte hareket ederse sonuca olumlu etkisi oluyor. Kanıt niteliğinde.

Yanlışım varsa hukukçu arkadaşlar affınıza sığınırım. Lütfen düzeltin.
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Bu arada başka yargıtay kararları inceledim. Anladığım kadarıyla özellikle aynı bölgede voltaj dalgalanmasından zarar gören herkes birlikte hareket ederse sonuca olumlu etkisi oluyor. Kanıt niteliğinde.
Bu da ayrı bir sıkıntı konusu zaten.

Yine bu dağıtım şirketlerinin elemanlarına bakılırsa, ''Eğer sorun olsaydı HERKESİN patlardı'' diyorlar.

Sadece TV yanmış buzdolabı yanmamış diyor adam. Veya ''buzdolabı yanmış ama çamaşır makinesi sağlam'' diyor. ''Senin yanmış ama üst komşuda bir şey yok'' bahanesi de bunlardan bir tanesi.

Aynen videoda da belirttiğim üzere olayın 5 gün sonrası gelip prize multimetre sokup ''Aha bak normal'' diyor muhterem.

Biz nasıl dert anlatalım ki şimdi bunlara.

Yurt dışından kayıt cihazı getirtip dataları kaydediyoruz, o da olmaz. neden? Kurumun istediği gibi ayarlanmamış da ondanmış

Fesüphanallah :kiskis
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Elektronik alanının çok gelişmesi sonucu elektrikte klasik birçok sürüş yöntemi elektronik devrelere yöneldi. Hem verimli hemde boyutlarının küçük olması sebebiyle. İnvertör her alana girdi. Hatta yeni yapılan asansörlerin motorları her binada invertörle sürülerek konfor sağlanıyor. Keza beyaz eşyalar da aynı şekilde. İnvertörler şebeke frekansının dışında frekans üretirken tasarımı gereği sinüs dalga üretmezler, benzer ama detayı daha yüksek frekanslı dır, harmonikler oluşturur. Bu harmonikler eğer cihaz girişinde önleyici uygun filitreler yoksa yakın hatta yayılır diğer cihazları etkiler. trafo yerine kullanılan switched-mode power supply ler de aynı şekildedir.

Basit bir motor bobin devresinde bile çalışırken elektriğin kesildiği anda, bobinin üzerinde birikmiş olan manyetik enerji ani olarak azalırken iletken bobinde çok yüksek voltajlarda gerilim oluşmasına sebep olur. Bu motor tarafında olan anlık bir olaydır. 190 v DC bir bobinde 1000 voltu geçtiği kare diyodu ters yöde patlattığına çok şahit olmuşumdur. Cihazların bağlı olduğu hatta aynı şebekeye bağlı ve çalışır durumda bobin devreli sistemler (motor kaynak tafosu gibi) varsa ve çalışır durumda iseler ve hatta yeterli kısadevre direnci oluşmamışsa elektrik gitiği anda lokalde olabilir. (Bobin devreleri endüktif dir şebekeden omik dirence göre 90 derece faz farklı akım çekerler.)
Eskiler binalarda enerjiyi kesmeden önce ve devreye verirken prizlerde yükleri çıkartır aydınlatmaları kapattırırlardı.

Ülkemiz enterkonnekte şebeke olsa da alçak gerilimde local trafolarla dağıtılmaktadır. Oluşan bu tip arızaların lokal olarak değerlendirilmesi, arıza kaynağı tespitinde lokalde yol izlenmeli incelemeler yapılmalıdır. Her bölge de yükler farklı olduğundan sebepler farklı farklı olabilir.

Konu önemli ama uzaktan bakıp şundan demek için bir o kadar da zor, zira sürekli ondan olması gerekir. Olayı da şartları oluşturup tekrarlayabilmek gerekir. Bilirkişilere Allah yardım etsin...
 
korkutsa Çevrimdışı

korkutsa 

Aktif Üye
6 Kas 2020
65
47
Sevgili Umut;

bana kalsa yazı baştansonra falso ve hatalı bilgi. Kardeşimiz kusura bakmasın lakin mühendisliğinin gerçekliği sorgulanır tarzda bilgiler.

Haaaa Mühendisim derken, Mühendislik fakültesinin kapısındayken yazdıysa bu yazıyı bilemem lakin bir ilkokul mezunu olarak sana sigorta neden atar, ne işe yarar veya ne işe yaramaz anlatayım.


Öncelikle halk arasında genel kabul gördüğü gibi (Mühendis bile öyle biliyor anladığım kadarı ile) sigorta denen komponent kesinlikle ama kesinlikle ürünler arıza yapmasın diye konumlandırılan materyaller DEĞİLDİR

Sigorta iki nedenle atar.
1- İleri uç noktada kısadevre kaynaklı yangın emniyeti amaçlı açıkdevre
2- Tanımlanandan daha büyük güç çekişi nedeniyle yetersizlik kaynaklı açıkdevre

Sigortaların çalışma voltaj aralıkları ve EN ÖNEMLİSİ ise amper değeri vardır. Mesela TV lerde yoğun kullanılan 3.16 amper 250volt cam sigorta bulunurdu eskiden, şimdi seramiğe dönmeye başladılar ayrı konu ancak temel prensip aynı.

Sigorta, kendisine tanımlanandan daha yüksek bir amper geçişi ile karşılaştığında bu yükü kaldıramaz ve AÇIKDEVRE olur.

Bunu da yine iki madde ile örnekleyelim.

1- Televizyonum gayet normal çalışırken, işgüzar elektrik dağıtım şirketinin bir ani yüklü dalgalanmasını absorbe edemeyen primer ünitedeki mosfet kısadevre olur, doğal olarak tv nin ana güç girişindeki 3.16 amperlik sigorta açıkdevre olur. Yani kısacası tv nin besleme kartı primer ünite gitti demektir. Bunun adı ARIZA dır.

2- Evin sigorta panosunda 16 amperlik V otomat vardır, sen o otomatın (Sigortanın) bağlı olduğu hatta 20 amper akım çekecek bir klima bağlamışsındır, bir süre çalışsa dahi (Tolerans değerine eşdeğer süre) bir süre sonra sigorta açıkdevre olur (Sigorta attı denenhadise) Bunun adı ise YETERSİZLİKtir.


Yani Möhendiz beyin belirttiği gibi voltaj yükseldi diye sigorta atmaz, Voltaj yükseldiği için kısadevre olan doğrultma ve regüle komponentleri kısadevre olduğu için sigorta atar yani aradaki farkı ayırt edebilmek lazım. Mesela onarıma gelen güç kartlarında 4 adet 1N4001 tipi diyot varken ilginç şekilde bunun sadece bir sinüs hattında bulunan iki adet diyot kısadevre olmuş olur. :)

O iki diyotu değiştir, atan sigortayı yenile hoop tv çalışır.

Yine de tedbir olsun diye biz (Darbe almıştır neticede) sağlam görünen diğer iki diyotu da mutlaka değiştiririz (Zaten 3 kuruşluk malzeme bunlar)

SİGORTA denen meret cihazlar arıza yapmasın diye değil, arıza yapan ürünler yangına sebeb vermesin, can güvenliği sorunu oluşmasın diye vardır açık ve net.

Bu konu tartışmaya kapalıdır yani ben şunları yazmaya gerek duyduğum için dahi üzülüyorum aslında..


Arıza yapmasın diye yapılacak olan şey cihaza sigorta takmak değil, adam gibi işini yapmaktır :ok
Üzülecek bir durum yerine mutlu olmalısınız. Ben sonuna kadar okudum ve çok şey öğrendim yazdıklarınızdan. Teşekkür ederim.
 
S Çevrimdışı

Swift 

Aktif Üye
26 Eyl 2018
439
Şimdi sizin bu anlattıklarınız, Toleransın toleransı olmuyor mu bu durumda?
Yani zaten 230 du, %10 tolerans ile 253 oldu, ama onun da tolerasnı olabilmeli ve dayanmalı diyorsunuz bu durumda.
Yani Elektrik idareleri kılını dahi kıpırdatmasın ama tv üreticileri daha da dayanıklı tv yapsın diyorsunuz anladığım kadarıyla.

Ne diyormuş mevzuat?
''Bizim voltajlar 230, ama olur ya bir dalgalanma olursa %10 değerinde dalgalanma ile 253 volt normaldir.'' Sizlerin tezi bu. (Yani bahsettiğiniz standart bu)

Peki üretici ne diyor ? Mesela SONY X7055 modeli diyor ki ''Bu cihazı 220 240V AC enerji ile kullanın''
Adsizd7d5c8856bce89bf.jpg


Oraya ''Ama sizin şebekeyi bilemem, %10 - 20 duruma göre 30 yükselirse karışmam'' yazmamış. Yazmamış fakat yine de ne yapmış? Mühendisliğini konuşturmuş ve demiş ki ''ulan bu elektik idarelerinin başı .ötü oynar, biz bunlara güvenmeyelim ve Omik, Endüktif, Kapasitif değerlerini göz önünde bulunduralım ve değeri yüksek tutalım.

Neden böyle düşünmüşler?

AC elektrikten doğrultma yaptığınız zaman yani AC elektrik Doğrultma diyotlarında geçince çarpan etkisi devreye girer ve pik değeri 220 x 1,41 (Sabit değerdir 1,41) = 310,2 olur , O halde biz 400-450V kapasitör kullanalım demişler. (üreticiye göre değişiyor, bu değer aynı zamanda kuplaj gücünü de arttırır)
Peki sizin standart üzerinden olsa ne olur? 230 x 1,41 = 324,3
Abartalım 240 x 1.41 diyelim = 338,4
Bu arkadaşlar abartmayı seviyor o nedenle 253 x 1,41 diyelim = 356,73 volt yapıyor.

Israra uyuşamadığımız husus şu, 1998 yılında yayınlandığı belirtilen ve NORMAL kabul edilen bu Standartlara rağmen neden sizce AVRUPAYA milyonlarca ürün satan LG PHILIPS SONY SAMSUG gibi markalar 2020 2021 üretimlerde dahi ısrarla AC 250V max limit belirlenmiş bir mühendislik uyguluyor üretimlerine? (220-240 yazıyor olsalar da içerideki donanım 250 max)

Kafanızı PFC üniteleri ile çok karıştırmayayım, basit bir mantık ile şunu anlatayım.

Şehir şebekesinden aldığınız 220V 50hz AC enerjiyi tv nin besleme kartına girdiğinizde 250V enerji bir 3.16 veya 5 amper (tv nin gücüne göre değişen) sigortadan geçer, hemen sonrasında muhtemel 250, bazı durumlarda 270 max değerde bir VDR den geçer ki bu VDR nin amacı olabildiğince ürünü yüksek voltajdan korumaktır(!), sonrasında 1 adet köprü diyot veya 4 adet tekil diyottan geçer ve AC220 olan enerji DC310 volt olur, AC den DC ye geçince sözde DOĞRU olması gereken enerji halen belli oranda DALGALI olduğu için de bunu kuple etmek amacıyla bir Blok Kondansatör veya Bulk Kapasitör denen 350V değerinde komponent burada kuplaj görevi görür.

İşte aslında 310, haydi sizin kabul gördüğünüz standart değer ve %10 toleransı da dahil etseniz 356,73 olan voltaj yerine üreticiler bunu öngörerek 400V veya 450V değerinde kapasitör koymuş (Konu sadece kapasitör değil de, sürekli dandik dediğiniz o olduğu için oradan örnek veriyorum)

Bunlar da basit 2 örnek
400v.jpg
a14171ba88be4037c5.jpg


Yine de ne olmuş?

Bu olmuş;

2ca90c7619faae211.jpg


Size göre üretici dandik mal kullanmış, bana göre en dandik kondansatör bile NORMAL koşullarda en az ama en az 8 sene boyunca kuruma çürüme akma sızma yapmaz.

Burada ise KAPASİTESİNİN çok üstünde voltaja maruz kalan bir kondansatörün patlamış olduğunu görüyorsunuz.

Peki burada soru basit.

AC 253Volt dahi olsa doğrultma ve çarpan etkisi ile bu kondansatöre uygulanmış olabilecek en yüksek voltaj DC 356,73 iken, Ne oldu da, Nasıl bir PİK oldu da, anlık olarak kaç volt geldi vurdu gitti de 400 450 Volt kapasite değeri olan bu malzemeler patladı?

Yine ''Kondansatör dandikmiş'' demezsiniz umarım.

Farkı örnek;
Tanıdığı LG yetkili servisi olan var ise şu tv yi seri numarasından kontrol etsin veya ettirsin. Bu tv bana daha 2 saat önce 65 Yaşında bir abimiz tarafından teslim edildi.

Evindeki VESTEL SAMSUNG LG 3 televizyonun 3 ü de ne yazık ki ani bir elektrik gidip gelmesi sonucu iptal olmuş. (Sadece tv leri yazdım)

Abim insaf etmiş garantiden destek vermiş (Abimi biliyorsunuz Vestel yetkili servisi)
SAMSUNG garantisi bitikmiş zaten, LG ise Garantiye girmez demiş ve tv bana geldi yine.

Ne oldu dostlar, yine bu adamların hepsi dandik kondansatör mü taktı bu tv lere?
a3f4b1671f9e20ebde.jpg



Bakın sizin 230 + %10 tezinize göre bu tv 253 volt ile dahi sorunsuz çalışması gerekiyor, ancak üretici sigortanın max değerini dahi 250 olarak belirlemiş

%10 toleransı ile o da 275 e kadar normal demek ki bu durumda. :)

Amacım kimseyi kırmak değil lakin tutarsız standartların arkasına sığınıp vatandaşı mağdur etmeyi HAKLI sonuç olarak görmek ve desteklemek bana uymuyor ne yazık ki.


Eylemlerim devam edecek :)


(Bakanlığa yazdım, tv üreticilerine yazdım, başka girişimlerde de bulundum bekliyorum)


Dileyen olursa elimde binlerce örneğin görseli videosu var.

Yine dileyen olursa kısa bir video çekip bir kondansatör nasıl patlıyor ve hangi limitlere kadar dayanıyor onun da paylaşımını yapabilirim.

Kaldı ki yine bir VDR nin ne kadar koruma yapabildiğini(!) ve hangi voltaj limitleri ve dalgalanmalara kadar dayanabildiğine dair de videolar paylaşmıştım hatırlıyorsunuz.

Adem Hocam detaylı açıklama için teşekkür ederim. Oldukça bilgilendirici.

Amacım tartışmayı uzatmak değil. Lakin kısaca bazı hususları vurgulamak isterim.

Sony'nin kitapçığında belirttiği 220V -240V elektrik ile kullanın ibaresi salt bu voltaj aralığında çalışır anlamına gelmiyor. Çalıştığı voltaj "sınıfını" belirtiyor. kabaca 3 sınıf var malum, 110, 220 ve 380V (trifaze gibi). belirttiği sınıfın da standartları malum, belli ± toleransları var. Sony de buna uymak durumunda. Salt yazıyı dikkate alsak misal 219v ve 241v'ta sorun çıkmalı :)

Toleransın da toleransı olduğu kanaatindeyim. Elektrik - elektronik mühendisi değilim ama ben de bir mühendisim. Toleransın toleransı örneğinizdeki gibi zincirleme olmasa da tasarımda ve uygulamada dikkate alınır, yoksa sonuç hüsran olur. Ayrıca, Sony'nin 250 voltluk sigortasının 250.00V'ta çalışıp 250.01V'ta attığını sanmıyorum. İlla ki onun da toleransı vardır. Datasheetini bulsak yazıyordur kesin.

tekrar yazmak gerekirse, standarda uygun güncel bir cihazın stabil gelen 253 Voltta anlık bir zarar görmeden düzgün çalışması beklenir. Bu değerin bir miktar üstünde de tasarıma ve kaliteye bağlı olarak çalışması yine beklenir. Fiiliyatta zaman zaman olmaması, olmaması gerektiği anlamına gelmez.

Özetle, stabil olarak gelen 253V gerilim ile bir cihaz zarar görmemeli, görürse sağlayıcıdan yasal olarak bir şey talep edilemez. hukuk bu ülkede farklı işliyor hepimizin malumu. Olmayacak şelylerin olduğunu görüyoruz hep.

Hızlı ve sık dalgalanma, şok yükselme, çift faz verme vb durumlar ayrı tabii, ona kimsenin itirazı yok.

Neyse çalışmaların sonucunu merakla bekliyoruz :) Devletle, tekelle, bürokrasi ile uğraşmak zor. Çok yıpratıcı olacaktır, sabırlar dilerim.
 
Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
20,960
Düzgün mühendisliğe ve imalata sahip bir ürün standartları ucu ucuna değil belli bir ilave marj ile karşılar diyorum. Eğer 253V standart dahilinde ise ömrünü biraz yese bile bir ürün atıyorum 260V'ta çalışabilmeli mesela. 10 ton anma kapasiteli vinç 10.01 tonu görünce yıkılmamalı devrilmemeli mesela.
İşte o ufacık 100 kiloluk veya 7 voltluk fark bile, limitler söz konusu olduğunda çok büyük veya tehlikeli kalabiliyor.
Yani nicel değil nitel yaklaşmanız lazım olaya.
Bilgisayarda mesela PSU incelemesinde yük altında voltaj regülasyonu yarım voltu geçtiğinde tehlikeli diyorlar çıkıp.
Gidip de yarım volttan bir şey olmaz demiyorlar. Bir nedeni var ki öyle diyorlar.

Rakam küçük olabilir ama etkisi büyük.
Tıpkı atom bombası gibi, ya da el bombası gibi.

Elimize alıp baktığımızda bu ne ya elma kadar bir şey diyoruz ama içindeki ufacık barut taneleri insan öldürecek kadar kuvvet üretebiliyor.

Umarız ürünlerinizin başına bir şey gelmez, farklı bir görüşü savunuyorsunuz diye öyle bir şeyin başınıza gelmesini de istemeyiz yani.
 
Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
20,960
belirttiği sınıfın da standartları malum, belli ± toleransları var. Sony de buna uymak durumunda. Salt yazıyı dikkate alsak misal 219v ve 241v'ta sorun çıkmalı
Çıkar elbet ama her senaryo ve koşulda çıkmaz.
219.9'da çıkmaz ama 219.1'de çıkabilir.

Cihazın iç yapısı, anlık çektiği güç, şebekedeki enerjinin temizliği vs. tonla etken var.
Ben şimdi cihazın sesini, parlaklığını, arka aydınlatmasını, kontrastını vs sona çekeyim, bir de youtube'dan kablosuz olarak içerik açayım güç tüketimi ona göre değişecektir. Haliyle alt ve üst tolerans da ona göre değişecektir. Burada bunu mühendislik ve bileşenlerin kalitesi elbette etkiler ama üretici 220 ve 240 arası çalışır diyip içinden sıyrılıyor. Ki öyle de olmalı.

Yoksa 32 inç televizyona şu devirde kimse 4000 TL vermez.
Hadi diyelim o kadar kaliteli TV'yi yaptık, ileride kimse yeni TV almaya ihtiyaç duymadığında üretici nasıl varlığını sürdürecek?

Böyle de bir mesele var.

Yani bir rakam illa şu veya bu olsundan çok, rakam stabil olsun sabit olsun onun derdindeyiz.

Çünkü bu iş bir ip çekme yarışı gibi, halat kopana kadar devam eder.
Ama halatın hangi tarafının güçlü geleceği de koşullar dahilindedir.

tekrar yazmak gerekirse, standarda uygun güncel bir cihazın stabil gelen 253 Voltta anlık bir zarar görmeden düzgün çalışması beklenir

Üreticilerin bence böyle bir zorunluluğu olamaz.
Çünkü bunu muhtemelen belirlerken ülkelerin, kıtaların veya bölgelerin ortalama şebeke gerilimlerine bakarak belirliyorlardır.

Üretici kabul gören aralıkta ürünü üretmiş mi, üretmiş.
Prizden gelen voltaj onu bağlamaz.

Bir TV en fazla 15-20.000 lira, çok özel boyut ve panelleri hesaba katmazsak, bir mahalleye dağıtım yapacak transformatör kaç TL?
Hangi taraf daha ağır yatırımla meşgul?
Yani Sony'deki mühendis fizik öğreniyor da, dağıtım şirketinin proje tasarlayan mühendisi aynı fiziği aynı yasaları öğrenmiyor mu?
O da öğreniyor.

Dağıtım şirketi yöneticileri mühendislerine sen bana 2 milyonluk süper ötesi stabil proje yap demek yerine bunu 800.000'e mal et diyorsa, burada herhangi bir şirketi belirmiyorum genel konuşuyorum, çıkacak sonuç da ona göre olacaktır. Maliyetten feragat ederken belli kriterlerden de feragat etmen gerekecektir. Doğada yoktan var olan bir şey yoktur çünkü. Fizik de bunu böyle söyler.

Bu şey gibi tıpkı, çamaşır makinemin içi çok kireçlenmiş, bundan Arçelik sorumlu demek gibi bir şey.
Arçelik en fazla girişe makinenin içine büyük parça kaçmasın diye bir filtre takar, suyun kalitesine göre ek hesap yapamaz.
Çünkü müşteri kitlesinin alım gücü bellidir.

Dünyada Miele, Gaggenau bu yüzden en çok satan marka değildir.
En pahalı, belki de en iyi mühendisliğe sahip makineleri üretiyor olabilirler ama hitap ettikleri tüketici sınıfı başka.
Onlar da ayakta kalabilmek için muhtemelen ürün başına kazançlarını çok yüksek tutuyorlardır.

Ki az önce ilginç bir bilgi keşfettim, ne kadar doğrudur bilmem, Gaggenau BSH (Bosch-Siemens Hausgeräte) grubuna aitmiş.
Aynı gruptan Siemens, Bosch, Profilo gibi markalar da çıkıyor.

Hangisi sizce daha çok satar? Konunun kilit noktası bu işte.
Tüketici grubunun alım gücü yüksek değilse firma da ona göre ürün üretmek zorunda kalacak.
Yoksa her bir ürünü, parçayı üreten üretici bir gün batan bir Grundig olmayı tadacak.
Kapitalist düzen böyle yani, yapacak bir şey yok.
 
S Çevrimdışı

Swift 

Aktif Üye
26 Eyl 2018
439
Çıkar elbet ama her senaryo ve koşulda çıkmaz.
219.9'da çıkmaz ama 219.1'de çıkabilir.

Cihazın iç yapısı, anlık çektiği güç, şebekedeki enerjinin temizliği vs. tonla etken var.
Ben şimdi cihazın sesini, parlaklığını, arka aydınlatmasını, kontrastını vs sona çekeyim, bir de youtube'dan kablosuz olarak içerik açayım güç tüketimi ona göre değişecektir. Haliyle alt ve üst tolerans da ona göre değişecektir. Burada bunu mühendislik ve bileşenlerin kalitesi elbette etkiler ama üretici 220 ve 240 arası çalışır diyip içinden sıyrılıyor. Ki öyle de olmalı.

Yoksa 32 inç televizyona şu devirde kimse 4000 TL vermez.
Hadi diyelim o kadar kaliteli TV'yi yaptık, ileride kimse yeni TV almaya ihtiyaç duymadığında üretici nasıl varlığını sürdürecek?

Böyle de bir mesele var.

Yani bir rakam illa şu veya bu olsundan çok, rakam stabil olsun sabit olsun onun derdindeyiz.

Çünkü bu iş bir ip çekme yarışı gibi, halat kopana kadar devam eder.
Ama halatın hangi tarafının güçlü geleceği de koşullar dahilindedir.



Üreticilerin bence böyle bir zorunluluğu olamaz.
Çünkü bunu muhtemelen belirlerken ülkelerin, kıtaların veya bölgelerin ortalama şebeke gerilimlerine bakarak belirliyorlardır.

Üretici kabul gören aralıkta ürünü üretmiş mi, üretmiş.
Prizden gelen voltaj onu bağlamaz.

Bir TV en fazla 15-20.000 lira, çok özel boyut ve panelleri hesaba katmazsak, bir mahalleye dağıtım yapacak transformatör kaç TL?
Hangi taraf daha ağır yatırımla meşgul?
Yani Sony'deki mühendis fizik öğreniyor da, dağıtım şirketinin proje tasarlayan mühendisi aynı fiziği aynı yasaları öğrenmiyor mu?
O da öğreniyor.

Dağıtım şirketi yöneticileri mühendislerine sen bana 2 milyonluk süper ötesi stabil proje yap demek yerine bunu 800.000'e mal et diyorsa, burada herhangi bir şirketi belirmiyorum genel konuşuyorum, çıkacak sonuç da ona göre olacaktır. Maliyetten feragat ederken belli kriterlerden de feragat etmen gerekecektir. Doğada yoktan var olan bir şey yoktur çünkü. Fizik de bunu böyle söyler.

Bu şey gibi tıpkı, çamaşır makinemin içi çok kireçlenmiş, bundan Arçelik sorumlu demek gibi bir şey.
Arçelik en fazla girişe makinenin içine büyük parça kaçmasın diye bir filtre takar, suyun kalitesine göre ek hesap yapamaz.
Çünkü müşteri kitlesinin alım gücü bellidir.

Dünyada Miele, Gaggenau bu yüzden en çok satan marka değildir.
En pahalı, belki de en iyi mühendisliğe sahip makineleri üretiyor olabilirler ama hitap ettikleri tüketici sınıfı başka.
Onlar da ayakta kalabilmek için muhtemelen ürün başına kazançlarını çok yüksek tutuyorlardır.

Ki az önce ilginç bir bilgi keşfettim, ne kadar doğrudur bilmem, Gaggenau BSH (Bosch-Siemens Hausgeräte) grubuna aitmiş.
Aynı gruptan Siemens, Bosch, Profilo gibi markalar da çıkıyor.

Hangisi sizce daha çok satar? Konunun kilit noktası bu işte.
Tüketici grubunun alım gücü yüksek değilse firma da ona göre ürün üretmek zorunda kalacak.
Yoksa her bir ürünü, parçayı üreten üretici bir gün batan bir Grundig olmayı tadacak.
Kapitalist düzen böyle yani, yapacak bir şey yok.

Konu iyice farklı yerlere gidiyor. Hadi ek toleransları falan boş verip çok basitçe ifade etmeye çalışayım:

Elektrik ile ilgili bizim de kabul ettiğimiz uluslararası standart 230V ±%10 diyor. Yani 207V-253V arası değerler normal ve limitler dahilinde kabul ediliyor. Bu voltajları verebilen sağlayıcı işini düzgün yapmış oluyor. (pek arzu edilen durum olmasa da)

Elektrik sağlayıcısı bölge bazında tek ve belli. Bakkaldan pil alır gibi tercih hakkımız yok yani. Kim varsa ona mecburuz.

Bu elektrik sağlayıcısı 207V-253V arasını doğal olarak normal kabul ediyor.

Ülkede satılan tüketici ürünleri bu voltajlarda düzgün çalışabilmek durumunda. (Sınai ürünlerde durum farklı olabilir, ama onların prize takmanın ötesinde farklı çözümleri olabiliyor)

Ama Sony veya başka bir üretici çıkıyor, benim ürünüm sadece 220V-240V arasında düzgün çalışır, altında yahut üzerinde ise yanar bozulur diyor(muş)

Kusura bakmayın ama böyle bir ürün bu ülkede satılamaz, mümkün değil.

Zira tüketicinin ne elektrik sağlayıcı seçiminde, ne de bu sağlayıcının sunduğu voltaj üzerinde bir kontrolü yok. Gidip de cihazına uygun daha dar voltaj aralığını sunup garanti edebilen bir sağlayıcıya geçemiyor.

Tüketicinin mahkum olduğu 207V-253V arası voltaja uymak durumunda bu ürünler. Vestel klima 245Volt'ta kendini korumaya alabiliyormuş, Sony de benzer şeyi yapabilir, ama stabil 250V 50Hz'de yanıyorsa Sony de suçludur. Fiiliyatta bu gibi durumları tespit edip belgelendirmek tabii ki zor, ama durum bu.

Bu arada, Sony , Vestel gibi üreticiler 240V ±%10 standardındaki ülkelere de mal satıyor (ki bunlar arasında bir sürü az gelişmiş ülke de var). Yani 264Volta kadar dayanabilmeliler. Bunlara ayrı güç kartı vb takıldığını pek sanmıyorum. 220V-240V sınıfı deyip geçiyorlar yani.
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Adem Hocam detaylı açıklama için teşekkür ederim. Oldukça bilgilendirici.

Amacım tartışmayı uzatmak değil. Lakin kısaca bazı hususları vurgulamak isterim.

Sony'nin kitapçığında belirttiği 220V -240V elektrik ile kullanın ibaresi salt bu voltaj aralığında çalışır anlamına gelmiyor. Çalıştığı voltaj "sınıfını" belirtiyor. kabaca 3 sınıf var malum, 110, 220 ve 380V (trifaze gibi). belirttiği sınıfın da standartları malum, belli ± toleransları var. Sony de buna uymak durumunda. Salt yazıyı dikkate alsak misal 219v ve 241v'ta sorun çıkmalı :)

Toleransın da toleransı olduğu kanaatindeyim. Elektrik - elektronik mühendisi değilim ama ben de bir mühendisim. Toleransın toleransı örneğinizdeki gibi zincirleme olmasa da tasarımda ve uygulamada dikkate alınır, yoksa sonuç hüsran olur. Ayrıca, Sony'nin 250 voltluk sigortasının 250.00V'ta çalışıp 250.01V'ta attığını sanmıyorum. İlla ki onun da toleransı vardır. Datasheetini bulsak yazıyordur kesin.

tekrar yazmak gerekirse, standarda uygun güncel bir cihazın stabil gelen 253 Voltta anlık bir zarar görmeden düzgün çalışması beklenir. Bu değerin bir miktar üstünde de tasarıma ve kaliteye bağlı olarak çalışması yine beklenir. Fiiliyatta zaman zaman olmaması, olmaması gerektiği anlamına gelmez.

Özetle, stabil olarak gelen 253V gerilim ile bir cihaz zarar görmemeli, görürse sağlayıcıdan yasal olarak bir şey talep edilemez. hukuk bu ülkede farklı işliyor hepimizin malumu. Olmayacak şelylerin olduğunu görüyoruz hep.

Hızlı ve sık dalgalanma, şok yükselme, çift faz verme vb durumlar ayrı tabii, ona kimsenin itirazı yok.

Neyse çalışmaların sonucunu merakla bekliyoruz :) Devletle, tekelle, bürokrasi ile uğraşmak zor. Çok yıpratıcı olacaktır, sabırlar dilerim.
Değerli Hocam; Zaten sorunumuz sizin de vurguladığı hususlar.

Bakınız rakamların firmadan yana olması, Elektrik dağıtım şirketlerinin haklı olduğu anlamına gelmiyor ancak sizin vurguladığınız hususlar doğrultusunda DEVLETİMİZ ne yazık ki onları haklı görüyor ki her ne olursa olsun itiraz eden vatandaşın gerek hukuk ve gerekse mühendislik bilgisinin olmaması ne yazık ki her seferinde hüsrana uğrayan tarafın O olmasına sebep oluyor.

Voltajların rakamsal değerlerinde benim de ısrarla üstünde durduğum husus şu;

230 ve +/- %10 eyvallah fakat bu da stabil değil.

Tamam 253 olsun da stabil olsun madem. Verdiğiniz değerleri kabul ediyor ve diyorum ki elbette 250V nin 0.1 üstüne çıktığında atmıyor lakin onun da toleransı var zira sadece V değil VA değerleri üzerinden de ilerliyor.

Temel sorun ise belirlenmiş olan bu limitteyken yani 253 deyken yaşanan dalgalanma demek, adı üstünde dalga olduğuna göre bunun bir altı bir de üstü var demek yani bu durum işte limitin de limiti, toleransın da toleransı oluyor ve elektrik dağıtım şirketleri her seferinde EPDK sözleşmesini öne sürüp vatandaşın canını yakmaya devam ediyor.

Size şimdi bir örnek sunacağım, sonra başka mesaj atıp yine örnek sunacağım ne demek istediğim belki daha net anlaşılabilir.

Bakınız elimdeki dosyalardan birisi üzerinde çalışırken tüketici ile görüşme sağladım dosyadaki bazı eksikler nedeniyle aklıma takılan durumlar üzerine. Hata edip dosyaya eklemediği görselleri bana ulaştırdı.

Bu konuya ekleyeyim ve bu görsellere rağmen elektrik dağıtım şirketinin elimdeki dosyaya verdikleri savunma yazısında sundukları ''Voltajlarımız Normal'' raporu var. Yani her zaman olduğu gibi vatandaşın evine olaylar olup bittikten sonra gidip enerji ölçümü yapmışlar ve normal diyorlar.

Ben bu konuda daha fazla bir şey yazmaya gerek görmüyorum, Eğer şu fotolara bakıp elektrik dağıtım şirketinin verdiği Voltajlarımız normal raporu sizin tezinizdeki limitlerin dahilinde ise ok o halde yazacak başka şey kalmamış demektir :ok


IMG-20210219-WA00367f58081a2bfa4891.jpg
IMG-20210219-WA0032593e58702f77f273.jpg
IMG-20210219-WA0033.jpg
IMG-20210219-WA002830c15237922821b4.jpg
IMG-20210219-WA0030.jpg
IMG-20210219-WA0027.jpg
IMG-20210219-WA0029d0d42c85ebd8d7bc.jpg
IMG-20210219-WA0031.jpg
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Yukarıdakinin senaryosu sıradışı bir örnek ancak en canlı ve dosyası elimde olan bu vardı bilerek bunu yazdım.

Başka bir dosyada ise vatandaş, Elektrik dağıtım şirketinin kendisine kestiği ekstra faturaya dair şikayette bulunmuş.
Kendi çabaları ile konuyu öğrenmiş, meğerse EDŞ vatandaşın sayacını değiştirmiş, eski sayacın normalden %33 daha az yazdığını bu nedenle eksik faturalama yaptıklarını tespit edip geriye dönük farkın da bedelini vatandaşa fatura olarak yollamışlar.

Şimdi bakınız, bu EDŞ ler sürekli nalıncı keseri gibiler. Keser kendilerine yontuyor ise ellerinde her türlü teknoloji var ve bakınız istatistiki veri ve OSOS sayesinde tespit usulü çalışıp KENDİ haklarını korumuşlar.

Peki vatandaşın evine giren voltajın an be an kaydını neden sunmuyorlar?

Madem voltajlarımız NORMAL diyorlar, anlık pikleri de görebileceğimiz veriler neden savunma dosyalarına sunulmuyor da sadece O AN için gidip yaptıkları ölçümleri ekliyorlar?

Dikkat ediniz bakın bu sayaçlara tüketicinin müdahalesi teknik olarak da yasal olarak da mümkün değilken, sayacı nasıl bir teste tabi tutup HANGİ KIYAS mekanizması üzerinden bu oranı tespit ettikleri dahi belli değilken %33 diye belirledikleri oranda vatandaşa fatura yansıtabiliyorlarken, Öte yandan evi yanmaktan dönen vatandaşa ''Votlajlarımız normal'' diyebilen işletmeler ile bizim mücadelemiz.

Yani mühendislik dili ile rakamsal veriler üzerinden onların gayet iyi bildiği kaçış yollarını kapatabilmek adına benim mücadelem.

Israrla ve Israrla tüketiciyi koruma kanununun da YETERSİZ olduğunu vurguluyor ve değişmesi gerektiğini, günümüze uygun şekilde revize edilmesi gerektiğini bu nedenle vurguluyorum.


230 a ekle bir +/- %10
+/- %10 a da ekle bir %10
Ne olur ne olmaz daha iyisi tolere edilebilmeli opsiyonu olarak ekleyelim bir %10

Vatandaşa gelince %33

Hak değil adalet değil hocam.

Yasaların izin verdiği ve gücümün yettiği ölçüde burunlarından fitili fitil getireceğim.
 
Geri
Üst Alt