Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Rezerve
Tüketici Sorunları ve Tüketici Hakem Heyeti Konuları İle İlgili Merak Edilenler.
- Konbuyu başlatan Adem Helvacı
- Başlangıç tarihi
Çevrimdışı
Çevrimdışı
Aragorn
Süper Üye
- 25 Şub 2018
- 2,892
- 47
Mesela benim tv'nin 15 Şubat 2017'de garantisi devreye girmiş, fikoloji kardeşimiz de baktı, 15 Şubat 2020'de garantisi bitmiş fakat senin de bildiğin gibi benim tv değişti, neden yeni gelenin sevk tarihi garanti başlangıcı olamıyor mesela ben de bunu anlamıyorum
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Kanun böyle ne yazık ki sevgili Özgür.
İlgili maddede bu kısım özellikle vurgulanmış, değişen ürün garantisi, mevcut ürün garantisi ile aynı haklara sahiptir.
Garanti Belge Yönetmeliği Madde 10, bölüm 1
Garanti uygulaması sırasında değiştirilen malın garanti süresi, satın alınan malın kalan garanti süresi ile sınırlıdır.
Çevrimdışı
Aragorn
Süper Üye
- 25 Şub 2018
- 2,892
- 47
Öyle olduğunu biliyorum ama çok saçma değil mi birbirinden tamamen bağımsız iki ürün, seri numaraları farklı nasıl olur da tek garanti altında değerlendirilir. Şöyle düşün diyelim ilk tvde bulutlanma var diye değişim talep ediyoruz ama başka hiçbir sıkıntısı yok, garantinin 35.ayında değişim oluyor, yeni gelen tvde diyelim bulutlanma yok ama kronik bir fabrika çıkışı arızası var ve tamir mümkün değil, bu 37.ayda ortaya çıkıyor ve bulutlu tv ile diyelim 6 sene mutlu mesut yaşayacakken 37.ayda bulutsuz ama çalışmayan bir tv ile yüz yüze bakıyoruz nasıl senaryo ama ?
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Sebebi ne biliyormusun?
Hatırlar mısın yıllar önce DH de bir başlık açmıştım. Başlık ; Garanti verilir mi Alınır mı? sorusunu içerirdi.
Hatta Can abi şikayet edip o başlığı kaldırtmıştı
Birçok insan bu verme alma olayını farklı algılasa da aslında garanti olgusu parası tüketici tarafından ödenerek satın alınan bir hizmettir.
Yani aslında halk arasında ''Aaabi adamlar 7 yıl garanti veriyormuş'' derken, bunun bedelinin kendisine yansıtıldığından haberi de olmuyor çok fazla. Aslında garanti verilmiyor,, Satın alınıyor.
''Ben bir para ödemedim'' diyebilirsin (Senin bildiğini biliyorum ama genele yazıyorum) aslında üretim maliyetleri esasına göre bir malı size pazara sunmadan evvel ileride doğabilecek arızalara verilecek servis hizmetlerinden, montaja hizmetine kadar tüm maliyetler tablo halinde dökülür ve ürünün satış bedeli o doğrultuda belirlenir. GARANTİ de bu bedelin içerisindedir.
İki yıl garantili ürünlerin daha ekonomik olmasının nedeni de bu dur.
Mesela mal aynı mal olmasına rağmen, aynı mala VESTEL diyerek nakliye+montaj hizmetini ücretsiz sağlayıp bir de 3 yıl garanti verip 3000tl ye sattığı malı, Nakliye ve montaj hizmetlerine karışmayarak, garanti süresini de iki yıl ile sınırlı tutarak 2700tl ye satılmasının mantıklı açıklaması da bu dur.
Yani ileride çıkabilecek olası sorunların bedeli peşin olarak zaten tahsil ediliyor.
OLASI adı altında değerlendirilen bu hizmet, eğer ürün hiç sorun çıkarmaz ise üreticiye kâr olarak kalır ancak öte yandan 2 yılda yedi kere hizmet alan vatandaşın işlemleri için harcanan bedel de bu şekilde amortise edilmiş olur.
Yani neticede siz malı alırken hizmeti de satın alıyorsunuz, malı nasıl bir ürün olarak satın aldıysanız, hizmeti de o süre için satın almış oluyorsunuz.
Saçma olduğunu biliyorum ve benim de belli aralıklarla ''Tüketiciyi koruması gereken kanunun bazı maddeleri üreticiyi koruyor'' diye yazmamın nedeni de bu zaten
Çevrimdışı
Aragorn
Süper Üye
- 25 Şub 2018
- 2,892
- 47
Başlığı hatırlıyorum, zaten vestel garanti vereceğine basit bir şeye bile bu kadar ayrıntılı cevap veren sizler gibi dostların olması daha güven verici ama gene de benim senaryoma özel bir cevabın varsa duymak isterim, çok nadir gerçekleşir ama bence mahkemeden tüketici lehine de karar çıkabilir.Sebebi ne biliyormusun?
Hatırlar mısın yıllar önce DH de bir başlık açmıştım. Başlık ; Garanti verilir mi Alınır mı? sorusunu içerirdi.
Hatta Can abi şikayet edip o başlığı kaldırtmıştı
Birçok insan bu verme alma olayını farklı algılasa da aslında garanti olgusu parası tüketici tarafından ödenerek satın alınan bir hizmettir.
Yani aslında halk arasında ''Aaabi adamlar 7 yıl garanti veriyormuş'' derken, bunun bedelinin kendisine yansıtıldığından haberi de olmuyor çok fazla. Aslında garanti verilmiyor,, Satın alınıyor.
''Ben bir para ödemedim'' diyebilirsin (Senin bildiğini biliyorum ama genele yazıyorum) aslında üretim maliyetleri esasına göre bir malı size pazara sunmadan evvel ileride doğabilecek arızalara verilecek servis hizmetlerinden, montaja hizmetine kadar tüm maliyetler tablo halinde dökülür ve ürünün satış bedeli o doğrultuda belirlenir. GARANTİ de bu bedelin içerisindedir.
İki yıl garantili ürünlerin daha ekonomik olmasının nedeni de bu dur.
Mesela mal aynı mal olmasına rağmen, aynı mala VESTEL diyerek nakliye+montaj hizmetini ücretsiz sağlayıp bir de 3 yıl garanti verip 3000tl ye sattığı malı, Nakliye ve montaj hizmetlerine karışmayarak, garanti süresini de iki yıl ile sınırlı tutarak 2700tl ye satılmasının mantıklı açıklaması da bu dur.
Yani ileride çıkabilecek olası sorunların bedeli peşin olarak zaten tahsil ediliyor.
OLASI adı altında değerlendirilen bu hizmet, eğer ürün hiç sorun çıkarmaz ise üreticiye kâr olarak kalır ancak öte yandan 2 yılda yedi kere hizmet alan vatandaşın işlemleri için harcanan bedel de bu şekilde amortise edilmiş olur.
Yani neticede siz malı alırken hizmeti de satın alıyorsunuz, malı nasıl bir ürün olarak satın aldıysanız, hizmeti de o süre için satın almış oluyorsunuz.
Saçma olduğunu biliyorum ve benim de belli aralıklarla ''Tüketiciyi koruması gereken kanunun bazı maddeleri üreticiyi koruyor'' diye yazmamın nedeni de bu zaten
Çevrimdışı
meebbe
Süper Üye
- 25 Şub 2018
- 2,464
- 33
Emek vermişsin eline sağlık hocam?
Peki merak ettiğim benim ocak mevsuzunda kanun ne diyor?
Ocağı hatırlarsanız ben kurmadım yetki belgeli Tesisatci firma kurdu,gaz dağıtım şirketi sızıntı testi yaptı sadece.
Ocak üzerinde tüketiciyi uyaran ,montajın mutlaka servis tarafından kurulması gerektiği ibare yok.
Beyaz eşya tamam da ocak biliyorsunuz gaz ile çalışan tehlikeli bir alet.Yani ocak gaz bağlanmadan kurulması çok zor, eee tesisatçı firmada kombi ile ocak bağlı olmadan sızıntı testi de yapmadan dağıtım şirketinden randevu almıyor.
Yani tesisatçı firma ile ocak servisinin aynı zamanda gelmesi lazım ki istedikleri gibi olsun.Zira dağıtım şirketi geldi sızıntı çıktı yada projede uygunsuzluk bulundu bir sonraki gelişte tekrar ücret istiyor ,bu ücreti önce yetki belgeli tesisatçı ,dolaylı yoldan da tüketici ödemiş oluyor.
Şahsen vestel den cam ocak aldık kırık çıktı servisi aradık kargo kaynaklı olmadığı yönünde rapor hazırlanıp değişim oldu.Yeni ocak sağlam geldi ,tesisatçı firma geldi boru bağlantısını yaptı, sonra servis gelip alttan ankastre bağlantılarını yaptı, sabitledi, garantiyi başlatıp gitti .zerre de sorun olmadı ki geçen akşam arkadaşla konuştuk onda da bosch cam ocak var oda dedi tesisatçıların açma yetkisi var nasıl bağlayıp sızınytı testi yapacak dedi.
Ben epey araştırdım Kumtel bu işi bilerek yapıyor, servisleri kimisinden boru ,kimisinden de arka dirsek parası almış.
oysaki hiç bir ocak servisi doğalgaz flex bağlantısını değiştiremez ,gaz dağıtım şirketine de danıştım benim kombiyi değiştirirken.
Dağıtım şirketi net şunu söylüyor mevzuata göre doğalgaz tesisatına ,zorlu enerji den habersiz kimse boru ekleme ,çıkartma ,kısaltma, cihaz bağlantısı ,kombi , ocak değişimi yapamaz.Her türlü değişiklik tesisata müdahale sayılıp doğacak doğalgaz kaynaklı yangın patlama gibi durumlardan zorlu enerji sorumlu tutulamaz.
Kısaca her türlü işlemden önce zorlu enerjiye başvurulup öncesinde gaz ın kesinlikle kapı dışından kesilmesi gerekiyor dediler.Öyle de oldu basit bir kombi değişimde bile sabah gelip sayacı mühürlediler sonra , tesisatçı firma gelip kombi montajını yaptı, sonra zorlu enerji tekrar geldi servis ayrılmadan beraber testleri yaptılar gittiler.Ben servisi aradım elektriği bağladı,bacayı kontrol etti, ilk çalıştırmayı yaptı,teslim etti.ocak ta olsa farklı değilmiş yani süreç.
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
O halde şöyle kelime kelime üzerinden bir daha geçelim bakalım değişik bir şey çıkarabniliriz belki
Şöyle düşün diyelim ilk tvde bulutlanma var diye değişim talep ediyoruz ama başka hiçbir sıkıntısı yok,BUNU HATIRLADIM SENİN GERÇEK OLAY BU garantinin 35.ayında değişim oluyor, TÜKETİCİ YASAL HAKKINI KULLANMIŞ OK yeni gelen tvde diyelim bulutlanma yok YANİ, DEĞİŞİME NEDEN OLAN KONU ORTADAN KALKMIŞ ama kronik bir fabrika çıkışı arızası var KANUNA GÖRE, ''İSNAT EDEN İSPAT ETMEKLE MÜKELLEFTİR'' KAİDESİNDEN HAREKETLE ÖNCE BİZİM BUNU İSPAT ETMEMİZ GEREKİR ve tamir mümkün değil, TAMİR MÜMKÜN DEĞİL İSE ZATEN YASAL HAK DOĞAR TÜKETİCİYE bu 37.ayda ortaya çıkıyor ASLINDA SÜRE BAZLI KRONİK ARIZA BİRAZ TARTIŞILIR
ve bulutlu tv ile diyelim 6 sene mutlu mesut yaşayacakken 37.ayda bulutsuz ama çalışmayan bir tv ile yüz yüze bakıyoruz nasıl senaryo ama ? Senaryo güzel ancak devletin belirttiği kanun ve kurallar çerçevesinde üretici burada üstüne düşeni fazlasıyla yapmış görünüyor.
Şöyle ki; yasal olarak 24 olması gereken garanti süresini kendi inisiyatifi (veya pazarlama stratejisi) ile 36 ay yapmış bu bir iyi niyet ve tüketicinin yanında olma göstergesidir. Devlet diyor ki ''Madem bu hakkı verdin, 36 ay içerisinde ne çıkarsa çıksın bu vatandaş ile ilgileneceksin'' 36 ay içinde tv tık dahi dese servis bakmış mı? bakmış. Değişmesi gerekiyormuş değişmiş mi? Evet. 37 inci ay arıza yapması aslında yasal bir yükümlülük doğrumuyor ancak burada devreye inisiyatif giriyor. Daha önce de yazdığım üzere istisnai olan bu durumlarda özel yazışmalar yapılır ve tüketici mağdur edilmez.
Ancak bu uygulama kanuni değil etik kurallar çerçevesinde ve ne yazık ki sadece yerli markalarda geçerli oluyor.
O çok övdüğümüz Samsung Lg veya Dünya lideri dediğimiz Sony vs bizim markaların yanında sınıfta kalır bu konuda.
Yine de 37 inci ayda yapan arızanın kronik olduğunu ispat edersek burada sadece ürün değiştirmekle kalmaz, ücretsiz değiştirmekle de kalmaz, tazminat hakkı dahi doğurabiliriz bence
Çevrimdışı
Aragorn
Süper Üye
- 25 Şub 2018
- 2,892
- 47
İşte aradığım cevap yemişim vestelini Samsungunu bize biz yeteriz be abim ?O halde şöyle kelime kelime üzerinden bir daha geçelim bakalım değişik bir şey çıkarabniliriz belki
Şöyle düşün diyelim ilk tvde bulutlanma var diye değişim talep ediyoruz ama başka hiçbir sıkıntısı yok,BUNU HATIRLADIM SENİN GERÇEK OLAY BU garantinin 35.ayında değişim oluyor, TÜKETİCİ YASAL HAKKINI KULLANMIŞ OK yeni gelen tvde diyelim bulutlanma yok YANİ, DEĞİŞİME NEDEN OLAN KONU ORTADAN KALKMIŞ ama kronik bir fabrika çıkışı arızası var KANUNA GÖRE, ''İSNAT EDEN İSPAT ETMEKLE MÜKELLEFTİR'' KAİDESİNDEN HAREKETLE ÖNCE BİZİM BUNU İSPAT ETMEMİZ GEREKİR ve tamir mümkün değil, TAMİR MÜMKÜN DEĞİL İSE ZATEN YASAL HAK DOĞAR TÜKETİCİYE bu 37.ayda ortaya çıkıyor ASLINDA SÜRE BAZLI KRONİK ARIZA BİRAZ TARTIŞILIR
Senaryo güzel ancak devletin belirttiği kanun ve kurallar çerçevesinde üretici burada üstüne düşeni fazlasıyla yapmış görünüyor.
Şöyle ki; yasal olarak 24 olması gereken garanti süresini kendi inisiyatifi (veya pazarlama stratejisi) ile 36 ay yapmış bu bir iyi niyet ve tüketicinin yanında olma göstergesidir. Devlet diyor ki ''Madem bu hakkı verdin, 36 ay içerisinde ne çıkarsa çıksın bu vatandaş ile ilgileneceksin'' 36 ay içinde tv tık dahi dese servis bakmış mı? bakmış. Değişmesi gerekiyormuş değişmiş mi? Evet. 37 inci ay arıza yapması aslında yasal bir yükümlülük doğrumuyor ancak burada devreye inisiyatif giriyor. Daha önce de yazdığım üzere istisnai olan bu durumlarda özel yazışmalar yapılır ve tüketici mağdur edilmez.
Ancak bu uygulama kanuni değil etik kurallar çerçevesinde ve ne yazık ki sadece yerli markalarda geçerli oluyor.
O çok övdüğümüz Samsung Lg veya Dünya lideri dediğimiz Sony vs bizim markaların yanında sınıfta kalır bu konuda.
Yine de 37 inci ayda yapan arızanın kronik olduğunu ispat edersek burada sadece ürün değiştirmekle kalmaz, ücretsiz değiştirmekle de kalmaz, tazminat hakkı dahi doğurabiliriz bence
Hocam o konunun en sıkıntılı kısmı orası işte
Yoksa senaryo çok güzel Ellerinize sağlık hocam güzel bir paylaşım olmuş. Sorularla da daha güzel bir hal alacaktır.
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Forumlar tarihine de, tüketicilerin konulara ve olaylara bakış açılarına da köklü değişiklikler getirecek fikirler ortaya sunacağız burada hep birlikte kardeşim
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
İşin gerçek tarafı, bu şekilde ben de ders çalışmış oluyorum yalan değil
O nedenle kendime bazı notlar aldım, bunların cevaplarını gerçek hukukçulardan emsal kararları ile birlikte öğrenip mesajları revize edeceğim
Adem Helvacı hocam aslında internet üzerinden alınan tvler ile ilgili cayma hakkı konusunda daha önce kısa ve öz bilgi vermiştiniz. Ama bir konuyu incelerken bazı noktalarda hala soru işaretleri olduğunu farkettim. Tabi konu orada çözüme kavuşturulmuş o yüzden oradan devam etmek yerine kalıcılığı ve erişebilirliği açısından bu başlık altında ilerlemesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.Çözüme kavuşmuş olsa da kafa karışıklığı olan konu: https://tavsiyeforumu.com/konu/grundig-tv.7903/post-164169
Bu konudaki cevabınız:
Daha önce söylediğiniz gibi kanuna göre tüketici e-ticaret sitelerinden ürünü teslim aldıktan sonra hiç bir gerekçe göstermeden 14 gün içerisinde ürünü iade edebilmektedir. Tabi bu konuda bazı istisnalar var. Ama tabi bilindiği üzere e-ticaret siteleri televizyon, telefon, laptop vb. elektronik ürünlerde bu cayma hakkını ancak servis raporu doğrultusunda kullanılabileceği şeklinde bilgilendirme yapıyorlar. Hemen hemen hepsi de bunu kanundan dolayı yaptıklarını söylüyorlar.
Ama kanunda bunlar için özel bir düzenleme yok. Halı, baza veya mobilya için geçerli olan tv içinde geçerli. İstisnalar sadece kişiye özel üretilenler, zamana bağlı olarak kullanılacak ürünler, iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan ürünler, çabuk bozulan ya da oyun, program gibi ürünleri kapsıyor. Yani tv, laptop, telefon gibi ürünlerde özel bir madde yok. Ama siteler ise istisnalar bunları da ekleyerek iade edilmesini engellemeye çalışıyorlar yukarıdaki konuda olduğu gibi. Sonuçta tv'nin kurulumunun yapılması veya yapılmaması noktasında kanunda bir şey söylenmemiş. Ayrıca yönetmeliğe göre normal ve kullanım klavuzuna uygun alışılmış kullanımlar sonucu oluşacak zararlarda tüketici bağlamayacağı ifade edilmiş. Yani sonuçta kullanmadan iade edip etmeyeceğimi kurulumunu yaptırmadan ya da laptop için düşünürsek kutusundan çıkartmadan hislerimle karar verecek kadar geliştiremedim kendimi
Bu durumda ister istemez insanların kafasında soru işareti oluşturuyor. Bu konu da daha kapsamlı açıklama yaparsanız daha iyi olacağı kanaatindeyim. En azından emin olamayan arkadaşlar için güvenilir bir kaynaktan teyit almak kafa karışıklığını giderecek hemde haklarının yenmesinin önüne geçecektir. Bazı durumlarda da hakkı olmayan bir konunun peşinden boşuna koşarak vakit kaybetmeyeceklerdir. Ya da en azından mantığa vurunca hakkı olduğunu herkes kabul etse de kanun böyle ne yapalım diyerek yıpranmaktan kurtulacaklardır.
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Çözüme kavuşmuş olsa da kafa karışıklığı olan konu: Grundig TV
Bu konudaki cevabınız:
Daha önce söylediğiniz gibi kanuna göre tüketici e-ticaret sitelerinden ürünü teslim aldıktan sonra hiç bir gerekçe göstermeden 14 gün içerisinde ürünü iade edebilmektedir. Tabi bu konuda bazı istisnalar var. Ama tabi bilindiği üzere e-ticaret siteleri televizyon, telefon, laptop vb. elektronik ürünlerde bu cayma hakkını ancak servis raporu doğrultusunda kullanılabileceği şeklinde bilgilendirme yapıyorlar. Hemen hemen hepsi de bunu kanundan dolayı yaptıklarını söylüyorlar.
Ama kanunda bunlar için özel bir düzenleme yok. Halı, baza veya mobilya için geçerli olan tv içinde geçerli. İstisnalar sadece kişiye özel üretilenler, zamana bağlı olarak kullanılacak ürünler, iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan ürünler, çabuk bozulan ya da oyun, program gibi ürünleri kapsıyor. Yani tv, laptop, telefon gibi ürünlerde özel bir madde yok. Ama siteler ise istisnalar bunları da ekleyerek iade edilmesini engellemeye çalışıyorlar yukarıdaki konuda olduğu gibi. Sonuçta tv'nin kurulumunun yapılması veya yapılmaması noktasında kanunda bir şey söylenmemiş. Ayrıca yönetmeliğe göre normal ve kullanım klavuzuna uygun alışılmış kullanımlar sonucu oluşacak zararlarda tüketici bağlamayacağı ifade edilmiş. Yani sonuçta kullanmadan iade edip etmeyeceğimi kurulumunu yaptırmadan ya da laptop için düşünürsek kutusundan çıkartmadan hislerimle karar verecek kadar geliştiremedim kendimi
Bu durumda ister istemez insanların kafasında soru işareti oluşturuyor. Bu konu da daha kapsamlı açıklama yaparsanız daha iyi olacağı kanaatindeyim. En azından emin olamayan arkadaşlar için güvenilir bir kaynaktan teyit almak kafa karışıklığını giderecek hemde haklarının yenmesinin önüne geçecektir. Bazı durumlarda da hakkı olmayan bir konunun peşinden boşuna koşarak vakit kaybetmeyeceklerdir. Ya da en azından mantığa vurunca hakkı olduğunu herkes kabul etse de kanun böyle ne yapalım diyerek yıpranmaktan kurtulacaklardır.
Bu gün Kaymakamlıktaydım. Evrakları imzalarken aklıma geldi ve yıllardır bu işi yapan arkadaşlara sordum.
Aldığım cevap ''Kanun açık, hiç bir gerekçe belirtmeksizin iade hakkı'' şeklinde oldu.
Dedim ki ''Satıcı firmalar tüketicilere ürünün montaj hizmeti aldığı için iade alınamayacağını beyan ediyor''
Aldığım cevap ''Kurulumu yapılmamış bir ürünün kontrolü nasıl yapılacak? Beğeni nerede ne zaman devreye girecek?'' şeklinde oldu. Kaldı ki Hiç bir gerekçe belirtmeksizin kaidesi burada yine devreye girdi. Yasal süre sınırları içerisinde olması yeterli.
Senaryo basit; İnteretten ürünü aldım, geldi, kurdurdum, beğenmedim ve iade etmek istiyorum.
GÖREREK SATIŞ kavramı burada devreye giriyor ve o nedenle GÖREREK SATIŞ kapsamında bu cayma hakkı sunulmuyor.
Mesela bu gün arkadaşlarım uyardı ve bilgilendirdi çok sağ olsunlar. Elden ödeme şeklindeki Taksitli satışlarda da iade hakkı mevcutmuş ancak kredi kartı satışlarında (Peşin ödemeye girdiği için) bu hak verilmiyor.
Daha ince detayları öğrendikçe paylaşmaya devam edeceğim. Malum pandemi koşullarında THH ler de çalışmıyordu, artık her iki haftada bir gündemlere devam edeceğiz nasipse.