Maksat muhabbet olsun ...

teraspy · 11 Ağu 2021

Birtane daha yazayım ki çok var

Arabayı teslim aldım,Buca'dan da plakayı üzerime aldım,araba ile yola çıktım ,yanımda da oğlum var ,yıl 2009.Neyse Karabağlar'dan sağa döneceğim ,aksi gibi tam ben ışıklara geldim ,kırmızı yandı,oğlum "dur baba" dedi,durdum.Bir baktım yeşil " oğlum baksana yeşil yanıyor ya,beni durdurdun" dedim ,sol sinyali verdim ve döndüm,aha o ney ,karşımdam sellektörler kornalar kırla :hihi

Ben yayaya yanan yeşili görmüşüm meğer ,karşı yönden gelen trafiğe girmişi iyi mi ,tabii trafik alt üst

Eski ING bankın oradan hemen sola döndüm,çıktığım yola tekrar girdim ama ilerden.
Aradan 20 gün geçti ,dayanamadım,doğru trafik şubeye gittim.Oradaki memura" komiser ile görüşeceğim,şikayetim var " dedim ve anlattım olayı ,bana "bekleyin hemen geliyorum" dedi.Sonra geldi ve beni aldı komisere götürdü,o da polisin anlattığına inanamamış ,bani görünce "siz misiniz" dedi ,evet dedim ,bana "izniniz olursa basına haber vermek istiyorum" dedi, neden dedim "çünkü böyle bir olayı ilk defa yaşıyorum,kendini şikayet eden biri" dedi :haha

Bu arada kimliğimi ve ehliyetimi de vermiştim memura ,ben "valla amirim,hakkımda şikayet gelir ,falan ,sonradan ceza yiyeceğime,şimdiden alayım cezamı,çünkü trafiği mafettim" dedim

Hemen bir yerlere baktılar ve "yok ,plaka şikayet edimemiş ,ama öyle bir korku yaşamışsın ki ,bir daha asla yapmazsın" dedi ve çay ısmarlayıp ehliyet ve kimliğimi geri verdi

Foto ekledim

TC Yıldırım · 11 Ağu 2021

teraspy' Alıntı:
Birtane daha yazayım ki çok var
Arabayı teslim aldım,Buca'dan da plakayı üzerime aldım,araba ile yola çıktım ,yanımda da oğlum var ,yıl 2009.Neyse Karabağlar'dan sağa döneceğim ,aksi gibi tam ben ışıklara geldim ,kırmızı yandı,oğlum "dur baba" dedi,durdum.Bir baktım yeşil " oğlum baksana yeşil yanıyor ya,beni durdurdun" dedim ,sol sinyali verdim ve döndüm,aha o ney ,karşımdam sellektörler kornalar kırla
Ben yayaya yanan yeşili görmüşüm meğer ,karşı yönden gelen trafiğe girmişi iyi mi ,tabii trafik alt üst
Eski ING bankın oradan hemen sola döndüm,çıktığım yola tekrar girdim ama ilerden.
Aradan 20 gün geçti ,dayanamadım,doğru trafik şubeye gittim.Oradaki memura" komiser ile görüşeceğim,şikayetim var " dedim ve anlattım olayı ,bana "bekleyin hemen geliyorum" dedi.Sonra geldi ve beni aldı komisere götürdü,o da polisin anlattığına inanamamış ,bani görünce "siz misiniz" dedi ,evet dedim ,bana "izniniz olursa basına haber vermek istiyorum" dedi, neden dedim "çünkü böyle bir olayı ilk defa yaşıyorum,kendini şikayet eden biri" dedi
Bu arada kimliğimi ve ehliyetimi de vermiştim memura ,ben "valla amirim,hakkımda şikayet gelir ,falan ,sonradan ceza yiyeceğime,şimdiden alayım cezamı,çünkü trafiği mafettim" dedim
Hemen bir yerlere baktılar ve "yok ,plaka şikayet edimemiş ,ama öyle bir korku yaşamışsın ki ,bir daha asla yapmazsın" dedi ve çay ısmarlayıp ehliyet ve kimliğimi geri verdi

Foto ekledim

İyisimi sen araba kullama Emmi dolmuş otobüs izban var toplu taşıma en iyisi korkmakta haklısın :kiskis

teraspy · 11 Ağu 2021

İstanbul'a da gittim haaa,hem de gece (çok severim gece yolculuğunu,bayılırım) ,gerçi bu İzmir dönüş artık ,filmleri bulursam foto alırım

Araç kamerası -premier- yenisini alacağım,mercek önünde gazoz kapağı var,içinde de gözlük camı ki güneşte de çeksin diye

teraspy · 11 Ağu 2021

Aslında direksiyon fobimi atmak için 2 Dr gittim,baktım olmuyor "ben bir fayda göremiyorum,emeklerinize sağık" deyip bir daha da gitmedim.Çocuk iken geçirdiğim bir kazadan kalan teneke sesidir beni ürküten,araba almamaya yeminli idim ,araba alırken de "almamak " için araba aradım ,sonunda bu aldığım arabayı bana 2 kişi buldu,ilkini neredeyse dükkandan kovmuştum ,hep söyler "alattin usta,bir beni kovmadığın kalmıştı" diye ,diğeri amirim osman yüzbaşıdır,bir gün akşam telefon çaldı ,osman beni arıyor ,açtım"seni aşağıda bekliyorum" dedi,şaşırdım,indim aşağıya yanına gittim ,"bin arabaya gidiyoruz" dedi,hatta "dükkan yanıyor sen hiç bakmıyorsun" demişti :haha

(kuru temizleme dükkanı)
Meğer kullandığım arabayı almaya götürüyormuş,baya muhabet ettik ,satıcı (ki sonradan iyice dost olduk) bana 14500 tl dedi ,aşağıya vermem ,inanın sırf almamak için satıcıya "valla hocam buna 12000 vereyim" dedim iyi mi ,almamak içindi yani

,Bizim osman demez mi "valla bak hocam ,şöyle-böyle" ana,bir baktım bizim hoca osmana " valla senin hatırına 12500 veririm " dedi ,ben almayacağım ya ,"olmaz hadi 12250" dedim .O sırada osman" ne senin dediğin ne de senin dediğin ,12350 el sıkışın" dedi iyimi.Arabanın sahibi elini uzattı" güle güle kullan" dedi.İnanın başımdan aşağı soğuk sular döküldü ""eyvah ,aldım galiba ben bunu" dedim,deyiş o deyiş ,halen yarı kullanıyorum arabayı :kiskis

Osmanla halen görüşüyorum "ustam iyi ki aldırdım sana bunu" der hep ,halen bana ustam diye hitap eder,benden küçüktür yaşça,ama benim eski amirimdir,bende ona "müdürüm" derim

teraspy · 14 Ağu 2021

Aslında yazıp yazmama konusunda kararsız kaldım gençler ama yazmak istedim ,geçen gün gıda çarşısına gidiyordum,Sarnıç'tan izbana bindim ,çaprazımda da benimle yaşıt gibi görünen bir arkadaş oturuyor,ikimizde de maske takılı.
Bir ara bana "ya,buna bindim ama ,acaba Şirinyer'den geçiyormuydu" diye sordu,şaşırdım önce,tam bir şey söyleyecek iken,yüzüme bakıp bastı kahkahayı,tabii ben de :haha

İkimiz de katıla katıla gülüyoruz,sonra "valla inanın ben bir an kendimi otobüse bindiğimi sandım,unuttum bunun izban olduğunu,kusura bakmayın,sıcak vurdu sanırım" dedi.
Şirinyer'de inene kadar muhabbet ettik :ok

RUHİTAN · 14 Ağu 2021

teraspy' Alıntı:
Aslında yazıp yazmama konusunda kararsız kaldım gençler ama yazmak istedim ,geçen gün gıda çarşısına gidiyordum,Sarnıç'tan izbana bindim ,çaprazımda da benimle yaşıt gibi görünen bir arkadaş oturuyor,ikimizde de maske takılı.
Bir ara bana "ya,buna bindim ama ,acaba Şirinyer'den geçiyormuydu" diye sordu,şaşırdım önce,tam bir şey söyleyecek iken,yüzüme bakıp bastı kahkahayı,tabii ben de
İkimiz de katıla katıla gülüyoruz,sonra "valla inanın ben bir an kendimi otobüse bindiğimi sandım,unuttum bunun izban olduğunu,kusura bakmayın,sıcak vurdu sanırım" dedi.
Şirinyer'de inene kadar muhabbet ettik

Güzel anılar ve güzel muhabbet. İzmir 70'li yıllarda harikaydı. İnsanları da öyleydi. 79'da Mektupçuda bütün körfezin ayaklar altında olduğu bir evde bir yıl kalmıştım. Çankaya, asansör, mektupçu, Balçova ne güzel yerlerdi. Şimdi bütün şehirler gibi İzmir'i de beton yığınına çevirdiler. O yüzden gezerken nerede küçük yerleşim yerleri var onları arıyorum.

teraspy · 15 Ağu 2021

RUHİTAN' Alıntı:
Güzel anılar ve güzel muhabbet. İzmir 70'li yıllarda harikaydı. İnsanları da öyleydi. 79'da Mektupçuda bütün körfezin ayaklar altında olduğu bir evde bir yıl kalmıştım. Çankaya, asansör, mektupçu, Balçova ne güzel yerlerdi. Şimdi bütün şehirler gibi İzmir'i de beton yığınına çevirdiler. O yüzden gezerken nerede küçük yerleşim yerleri var onları arıyorum.

Teşekkür ederim ,beton olayına aynen katılıyorum ,çocukluğumun geçtiği Çiğli artık tanınmayacak halde ,sokaklarında düğün çaldığım mahalleler dip dibe balkon olmak üzere öyle dar ki sokakları,karşı balkondaki komşu ile neredeyse tavla oynanır halde maalesef.Araç girecek yer kalmamış,özellikle eski tuzla yolu tarafları inanın dip dibe.Geçenlerde ptt binasını göremedim ,arkadaşa "aaa,buralarda ptt binası vardı,yıkıldı mı" dedim ,parmağını uzatıp "bak nerede" dedi,yani iç içeliği en iyi anlatan fotoğraf

Biz Gaziemir'den evi aldığımızda bize "bula bula Allahın dağından mı aldınız" demişlerdi (1993)

,şimdi buraları da çok genişledi,sanırım bizim konutların olduğu yerlerde az bir yeşil kaldı,gerisi beton :ok

.

RUHİTAN · 16 Ağu 2021

teraspy' Alıntı:
Teşekkür ederim ,beton olayına aynen katılıyorum ,çocukluğumun geçtiği Çiğli artık tanınmayacak halde ,sokaklarında düğün çaldığım mahalleler dip dibe balkon olmak üzere öyle dar ki sokakları,karşı balkondaki komşu ile neredeyse tavla oynanır halde maalesef.Araç girecek yer kalmamış,özellikle eski tuzla yolu tarafları inanın dip dibe.Geçenlerde ptt binasını göremedim ,arkadaşa "aaa,buralarda ptt binası vardı,yıkıldı mı" dedim ,parmağını uzatıp "bak nerede" dedi,yani iç içeliği en iyi anlatan fotoğraf
Biz Gaziemir'den evi aldığımızda bize "bula bula Allahın dağından mı aldınız" demişlerdi (1993) ,şimdi buraları da çok genişledi,sanırım bizim konutların olduğu yerlerde az bir yeşil kaldı,gerisi beton .

Demekki ortak yönlerimiz bayağı fazla. 79 da Çankaya'da Cihan elektroniğin (Grundig) ana dağıtım bayisinde çalışmıştım. Samsun sigarasının karaborsa olduğu zamanlar. Çok iyi bir aylık alıyordum. Birbuçuk aylık maaşımla, 8 aylık özel kurs parasını peşin ödemiştim. Bu arada Radyo - Televizyon tamir kursuna gidiyordum. Yıllardır müzikle uğraşırım. Hatta İngilizce öğretmeni olmama rağmen, bazı insanlar benim müzik öğretmeni olduğumu sanır. Birazcıkda olsa elektronik bilgim vardır ama bilgisayar üzerine biraz daha fazla yoğunum. O zamanlar işe giderken, troleybüs durağında beklerken, özel araçlar durup 'Ben .... şuraya gidiyorum. O tarafa gidecek olan varsa, binebilir...' derlerdi. O kadar şaşırmıştım ki, ilk günlerde inanamamıştım bile. Kaç kere o şekilde işyerine gittim. İzmir'in hayatımdaki yeri o yüzden bambaşkadır. Tabi o zamanlar deniz doldurularak açılan sahil yolu henüz yoktu. Muhteşem bir şehirdi... Olanaklarımız sınırlıydı ama hem insanımız fazlaydı, hem de mutluyduk...

teraspy · 16 Ağu 2021

RUHİTAN' Alıntı:
Demekki ortak yönlerimiz bayağı fazla. 79 da Çankaya'da Cihan elektroniğin (Grundig) ana dağıtım bayisinde çalışmıştım. Samsun sigarasının karaborsa olduğu zamanlar. Çok iyi bir aylık alıyordum. Birbuçuk aylık maaşımla, 8 aylık özel kurs parasını peşin ödemiştim. Bu arada Radyo - Televizyon tamir kursuna gidiyordum. Yıllardır müzikle uğraşırım. Hatta İngilizce öğretmeni olmama rağmen, bazı insanlar benim müzik öğretmeni olduğumu sanır. Birazcıkda olsa elektronik bilgim vardır ama bilgisayar üzerine biraz daha fazla yoğunum. O zamanlar işe giderken, troleybüs durağında beklerken, özel araçlar durup 'Ben .... şuraya gidiyorum. O tarafa gidecek olan varsa, binebilir...' derlerdi. O kadar şaşırmıştım ki, ilk günlerde inanamamıştım bile. Kaç kere o şekilde işyerine gittim. İzmir'in hayatımdaki yeri o yüzden bambaşkadır. Tabi o zamanlar deniz doldurularak açılan sahil yolu henüz yoktu. Muhteşem bir şehirdi... Olanaklarımız sınırlıydı ama hem insanımız fazlaydı, hem de mutluyduk...

Bende "Çınarlı meslek lisesi" beni okula almayınca ,ekener meslek kurslarına gitmiştim ,bu kurslar sayesinde sınava girip kalfalık belgesini almıştım (radyo-tv)

Bu arada 17 yıl düğün çalgıcılığı yaptım,Manisa,Alaşehir,Aydın,Muğla,Denizli,düğün çalmak için gittiğim iller ,zaten evi de o paralarla almıştık :ok

Yani "ortak yön" fazla değil,tıpa tıp aynı gibi sevgili RUHİTAN :ok

RUHİTAN · 16 Ağu 2021

teraspy' Alıntı:
Bende "Çınarlı meslek lisesi" beni okula almayınca ,ekener meslek kurslarına gitmiştim ,bu kurslar sayesinde sınava girip kalfalık belgesini almıştım (radyo-tv)
Bu arada 17 yıl düğün çalgıcılığı yaptım,Manisa,Alaşehir,Aydın,Muğla,Denizli,düğün çalmak için gittiğim iller ,zaten evi de o paralarla almıştık
Yani "ortak yön" fazla değil,tıpa tıp aynı gibi sevgili RUHİTAN

Çok ilginç. Ben de Ekener'e gitmiştim. Gerçekten haklısınız.

teraspy · 17 Ağu 2021

RUHİTAN' Alıntı:
Çok ilginç. Ben de Ekener'e gitmiştim. Gerçekten haklısınız.

Sanrım aynı yıllar olabilir belki de

,bizim kurs öğretmeninin adını hatırlamıyorum ama esmer,zayıf bir öğretici idi.Sonra 79 ortasında devre kaybı olarak askere gittim,üniversite sınavları için bekliyordum,bu konuyu anlatmıştım.
Fakat,gerçekten aynen dediğin gibi idi o yıllar.İnsanlık vardı, her şeyden önce sevgi-saygı vardı,ben hatırlıyorum ,Çiğlide annem ve biz 4 kardeş karşıya geçerken -ki meşhur İzmir-Çanakkale yoludur,vızır vızırdı- arabalar durup ,bizim geçmemizi beklerlerdi ,yani tek şerit yol ve yaya çizgileri yok ,ama insanlık vardı

Ben 70li yılların ortalarında otostop ile Alanya'ya kadar,sırtımda çadırla gittim,istediğim yerde kamp yapıyordum,çok severim çadır kamplarını,evlendikten sonra da gittik hanımla tabii araba ile(otobüs) ,hatta bir kampta hırsızlık ile suçlanmıştım,aramada bir şey bulunmayınca beni kamp dışına atmışlardı,ama ne yapıp edip hırsızı yakalatmıştım ,tabii 10 gün bedava yeme-içme dahil kamp yapmıştım

Ne günlerdi,şimdi oğlum "baba ben de gideceğim" dese,asla izin vermem bu günlerde,bir ara motor kullanmak istedi ,hem de çok istedi,ben kamyonun iki tekeri arasında kalınca (java ile ,Girne caddesinde) ,bir daha motora da binmemiştim zaten ,oğluma "biz öldükten sonra neye binersen bin ,ama biz yaşarken asla" dedim.Hanım çok kızmıştı bana "çocuk istiyor,neden engelliyorsun" diye ,ama aynı hafta içinde Bayındır'da iki motor çarpışıp yola savrulmuş,o yetmemiş bir de bir araç da bunlara çarpmış,biz de cuma pazarına giderken görmüştük feci kazayı,o zaman bana katılmıştı hanım ,tabii maalesef birisi yakın köyden olan genç çocuk kurtarılamadı ( yarış yapıyorlarmış,birbirlerine çarpmışlar).

RUHİTAN · 18 Ağu 2021

teraspy' Alıntı:
Sanrım aynı yıllar olabilir belki de ,bizim kurs öğretmeninin adını hatırlamıyorum ama esmer,zayıf bir öğretici idi.Sonra 79 ortasında devre kaybı olarak askere gittim,üniversite sınavları için bekliyordum,bu konuyu anlatmıştım.
Fakat,gerçekten aynen dediğin gibi idi o yıllar.İnsanlık vardı, her şeyden önce sevgi-saygı vardı,ben hatırlıyorum ,Çiğlide annem ve biz 4 kardeş karşıya geçerken -ki meşhur İzmir-Çanakkale yoludur,vızır vızırdı- arabalar durup ,bizim geçmemizi beklerlerdi ,yani tek şerit yol ve yaya çizgileri yok ,ama insanlık vardı
Ben 70li yılların ortalarında otostop ile Alanya'ya kadar,sırtımda çadırla gittim,istediğim yerde kamp yapıyordum,çok severim çadır kamplarını,evlendikten sonra da gittik hanımla tabii araba ile(otobüs) ,hatta bir kampta hırsızlık ile suçlanmıştım,aramada bir şey bulunmayınca beni kamp dışına atmışlardı,ama ne yapıp edip hırsızı yakalatmıştım ,tabii 10 gün bedava yeme-içme dahil kamp yapmıştım
Ne günlerdi,şimdi oğlum "baba ben de gideceğim" dese,asla izin vermem bu günlerde,bir ara motor kullanmak istedi ,hem de çok istedi,ben kamyonun iki tekeri arasında kalınca (java ile ,Girne caddesinde) ,bir daha motora da binmemiştim zaten ,oğluma "biz öldükten sonra neye binersen bin ,ama biz yaşarken asla" dedim.Hanım çok kızmıştı bana "çocuk istiyor,neden engelliyorsun" diye ,ama aynı hafta içinde Bayındır'da iki motor çarpışıp yola savrulmuş,o yetmemiş bir de bir araç da bunlara çarpmış,biz de cuma pazarına giderken görmüştük feci kazayı,o zaman bana katılmıştı hanım ,tabii maalesef birisi yakın köyden olan genç çocuk kurtarılamadı ( yarış yapıyorlarmış,birbirlerine çarpmışlar).

Ben 79 yılının Eylül veya Ekim aylarında başlamıştım. Sanırım sizden sonraki dönem gitmişim. Göbekli ve genel anlatan biri vardı ve onu beğenmemiştik ve şikayetçi olduk. İki hafta sonra onu değiştirmişlerdi. Ben daha hala kamp yapmaya devam ediyorum ama kendi arabamla. Mübarek taksiyi bir dolduruyorum, kamyon gibi... Hatta Batum'a kadar bile gittim. Çadırım ve her türlü teçhizatım olduğu için, kafamın istediği yerde geceleyebiliyorum. Bazen de öğretmen evinde kalıyorum. Gezmenin zevki hiçbir zaman bitmez. Motor konusuna gelince aynen katılıyorum. Ben 55 yaşında bir uyduruk motor aldım ama en fazla yaptığım hız elliydi. Şehir içi ulaşım için çok iyi ve ucuz bir sistem. Ama beş yıl bindikten sonra onu da trafikten düşürdüm. Çünkü aküsü bitmişti. Ayrıca, bandroldü, trafik sigortasıydı fiylan derken baktım motoru satsam o kadar para etmeyecek vaz geçtim. Bisiklet her işimi görüyor. Gençlerin motora binmesine ben de karşıyım. Belki elli yaşından sonra olgunlaştıklarında olabilir. Ben de, babam hastanede yatarken, istemeden bir doktorun dikiş atmasına yardım etmek zorunda kalmıştım. Motor kazasından gelen bir çocuğun suratı parçalanmıştı. O yüzden oğluma asla izin vermedim... Demekki eski topraklar hep aynı oluyor... Sağlıcakla kalın.

teraspy · 18 Ağu 2021

RUHİTAN' Alıntı:
Ben 79 yılının Eylül veya Ekim aylarında başlamıştım. Sanırım sizden sonraki dönem gitmişim. Göbekli ve genel anlatan biri vardı ve onu beğenmemiştik ve şikayetçi olduk. İki hafta sonra onu değiştirmişlerdi. Ben daha hala kamp yapmaya devam ediyorum ama kendi arabamla. Mübarek taksiyi bir dolduruyorum, kamyon gibi... Hatta Batum'a kadar bile gittim. Çadırım ve her türlü teçhizatım olduğu için, kafamın istediği yerde geceleyebiliyorum. Bazen de öğretmen evinde kalıyorum. Gezmenin zevki hiçbir zaman bitmez. Motor konusuna gelince aynen katılıyorum. Ben 55 yaşında bir uyduruk motor aldım ama en fazla yaptığım hız elliydi. Şehir içi ulaşım için çok iyi ve ucuz bir sistem. Ama beş yıl bindikten sonra onu da trafikten düşürdüm. Çünkü aküsü bitmişti. Ayrıca, bandroldü, trafik sigortasıydı fiylan derken baktım motoru satsam o kadar para etmeyecek vaz geçtim. Bisiklet her işimi görüyor. Gençlerin motora binmesine ben de karşıyım. Belki elli yaşından sonra olgunlaştıklarında olabilir. Ben de, babam hastanede yatarken, istemeden bir doktorun dikiş atmasına yardım etmek zorunda kalmıştım. Motor kazasından gelen bir çocuğun suratı parçalanmıştı. O yüzden oğluma asla izin vermedim... Demekki eski topraklar hep aynı oluyor... Sağlıcakla kalın.

Eee, boşuna dememişler "eski toprak" diye

Kamp olayında maalesef bırakmak zorunda kaldık ,ama yeniden 4 kişilik çadır ve kamp sandalyesi aldık ,hanım "seneye illa bir yerlere gidelim" diyor ,nasip tabii

RUHİTAN · 18 Ağu 2021

teraspy' Alıntı:
Eee, boşuna dememişler "eski toprak" diye
Kamp olayında maalesef bırakmak zorunda kaldık ,ama yeniden 4 kişilik çadır ve kamp sandalyesi aldık ,hanım "seneye illa bir yerlere gidelim" diyor ,nasip tabii

Dostum en önemli farkımız, bende içişleri bakanı yok. 2005 ten bu yana o yüzden özgürüm... ??? Gerçi olsa da benim için farketmezdi ya... Üç sene önce de emekli oldum. Bazen gece yarısı bile kafam esiyor ve eşyaları hazırladığım gibi yola çıkıyorum. Bir kız arkadaşım var. "Gelmek istersen gel" diyorum iş bitiyor... Ben gezmeyi seviyorum ve yılda en az üç kez uzak, beş altı kez de kısa mesafe yapıyorum. Bazen hafta sonları da trekking'e gidiyorum. Tebdili mekanda ferahlık vardır. Gezmekte harikadır. Benim tatil anlayışım da macera ve yeni şeyler yaşamaktır. Yoksa hayatta bir otele 10 gün yerleşipte tatil yapmam.

Maksat muhabbet olsun ...

TC Yıldırım