Biontech Aşısı İle İlgili Söylentiler

Aşı Hakkındaki Düşünceniz nedir?

  • Aşı sıram geldi ve aşı oldum

  • Aşı sıram gelmedi ve olacağım

  • Aşı Olmayacağım

  • Karasızım

  • Dıj Güjlerin İşi Bunlar


Sonuçlar yalnızca oylamadan sonra görülebilir.
E Çevrimdışı

em1r. 

Aktif Üye
25 May 2018
183
49
zyadas zyadas,
bende hem ilaç alerjisi hemde allerji astım var.buna rağmen çekinerekte olsa biontec aşı oldum dilde ve dudak etrafında karıncalanma uyuşma gibi oldu.halsizlik baş dönmesi vs bunlarda oldu, dilde şişme olduysa benim gibi ilaç allerjisi olabilir.yüksek paresetemol maddesi bizim aileyi direk hastenelik yapar.
bu arada 2 yıldır 35mt karelik bir mağazada insanlarla iç içe satış işindeyim ve çok şükür corona olmadım.yada oldum fark etmedim inanın ortamı görseniz olmamış olman imkansız dersiniz.tek düşüncem bunca zaman olmadım, acaba aşı olmadan yırtarmıyız dedim kendime.ama yaş 46 ve bu virüs sanki kışa doğru tekrarlayacak. etrafımda genç yaşta corona olup nefes zorluğu konuşamayanları gördüm.bilime güvendim oldum.bu arada tabibler birliğinin aşılar hakkında olumsuz beyanatları yok karar vermemde etken oldu.ALLAH
tüm insanlığa şifalar versin.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

Türk Tabipleri Birliği olarak öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz:

Aşı tüm canlılar için hayat kurtaran ortak bir değerdir. Aşılamalarla her yıl yaklaşık üç milyon insan yaşama tutunmaktadır. COVID-19 pandemisinde de güvenli ve etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın, salgını kontrol altına almaya katkı sağlayacağı açıktır.

Türkiye’de ise ilk COVID-19 hastası resmî olarak 11 Mart 2020 tarihinde açıklandığı günden beri Sağlık Bakanlığı’nın veri paylaşımları şeffaf olmamış, bilimsel akla aykırı uygulamalarla devam etmiş ve korumaya değil güvenliğe dayalı iç politikalar nedeniyle başarısız sonuçlarla karşılaşılmıştır.

Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Siyasi otorite maske dağıtımındaki belirsizlikler ve gecikme gibi aşı uygulamasına gelindiğinde de çözüm üretmede başarısız olmuştur. Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Aralık 2020 tarihinde getirileceği duyurulan aşılar aralık ayı sonuna kadar getirilememiş, hatta “Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği” bile ancak 18 Aralık’ta Acil Kullanım Onayı (AKO) maddeleri eklenerek mevzuat açığı giderilmeye çalışılmıştır.

Bilimsel Olarak Etkili Ve Güvenli Her Aşının Yanındayız

Türk Tabipleri Birliği (TTB) aşı sürecinin de şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini, sağlık emek meslek örgütleriyle, uzmanlık dernekleriyle ortak çalışmanın bilimsel yönden doğru olacağını ifade etti. Toplumun her kesiminden destek alınmadan pandemiyle mücadele etmenin güçlüklerini, birinci basamak sağlık hizmetleri ve koruyucu hekimliğin pandemi mücadelesinde en başta gelen ve önem verilmesi gereken konular olduğunu her aşamada vurguladı.

Aşıların etkililik ve güvenilirlik verilerinin, özellikle Faz 3 verilerinin, bağımsız bilim kurulları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, kamuoyu ve basınla paylaşılmasının katılım sağlamak için önemli olduğunu bildirmiştik. Ancak gelinen aşamada AKO verilen aşının hangi bilimsel kurul tarafından ve hangi verilerle değerlendirildiği belirsizliğini korumaktadır.

Aşılara toplum katılımının ve kabullenmesinin en önemli gerekliliği de hekim-hasta ilişkisinin başlangıcı olan güvendir. Aşı ile ilgili toplumda ve sağlık çalışanlarındaki tereddütlerin başlıca nedenleri: Sağlık çalışanlarının aşıyı tanımıyor olması, çok kişinin kısa zamanda aşılanması baskısı yaşamaları; yeni aşıların yan etkileri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmaması ve aşılama sonrası istenmeyen etkiler konusunda kaygıların körüklenmesi; bilim dışı görüşlerin toplumda etkili olması şeklinde sıralanabilir. Bu tereddütleri ortadan kaldırma görevi Sağlık Bakanlığı’ndadır.

TTB COVID-19 İzleme Kurulu ve Aşı Çalışma Grubu ile birlikte yapılan değerlendirme ışığında şu anda adı geçen aşıların verilerine göre;

  • Ağır hastalık ve ölümü önleme konusundaki etkililiğin ise tüm aşılar için %100’e yakın olduğu,
  • Aşılanan kişide hastalık gelişmesini önleme konusundaki etkililiğin;
    • Pfizer-Biontech™ aşısı için %95 (%95 Güven Aralığı-GA:90,3-97,6) ,
    • Moderna™ aşısı için %94,1 (%95 GA:89.3-96.8) ,
    • Oxford-AstraZeneca™ aşısı için ilk aşının yarım doz 28 gün sonra yapılan ikinci aşının ise tam doz uygulandığı tüm grupta %90,0 (%95 GA:67.4-97.0), her iki aşının tam doz uygulandığı grupta %62,1 (%95 GA: 41,0-75,7) ,
    • Coronavac™ aşısı için: Türkiye’de %91,25 (%95 GA: 71-97), Brezilya’da %50,38 (çok hafif hastalık için) ve %77,96 (hafif hastalık için) olduğu ,
  • Aşıların hiçbirinde kısa dönem (1-2 ay) ciddi yan etki oluşma sıklığının kontrol grubundan yüksek olmadığı,
  • mRNA aşılarının ciddi olmayan lokal ve sistemik yan etkilerinin özellikle genç yaş grubunda belirgin olarak fazla olduğu,
  • İleri yaştaki kişilerde mRNA aşılarının etkililiğinin genç yaşlardakine benzer şekilde yüksek olduğu,
  • Oxford-AstraZeneca™ aşısında 55 yaş üzerinde etkililiğinin biraz daha düşük olduğu3,
  • Coronavac™ aşısında Brezilya’daki çalışmanın 60 yaş üstündeki kişileri de kapsamasıyla birlikte bunlara ait verinin henüz yayımlanmadığı bilinmektedir.
Mevcut durumda dünyada uygulanmaya başlanan dört aşının hastalığı önleme konusundaki etkililikleri farklı olmakla birlikte ağır hastalık ve ölümleri önleme konusunda etkililiklerinin %100’e yakın olduğu, farklı yaş ve risk gruplarında etkililik ve yan etki açısından değişiklikler gözlendiği, bugüne kadarki veriler ışığında hiçbirinin ciddi yan etki oluşturmadığı gözlenmektedir .

Toplum bağışıklığının sağlanabilmesi için %80 etkili olan bir aşıda toplumun %75-90’ının aşılanması gerekmektedir (Ro 2,5-3,5) . Daha düşük düzeyde etkili aşılar için ise tüm toplumun aşılanmasının gerektiği ifade edilmektedir. Bu değerlendirme ışığında Türkiye’de uygulanacağı söylenen aşının toplum bağışıklığı sağlaması için 6 ay içerisinde yaklaşık 120 milyon doz uygulanması gerekmektedir. Ancak aşılama programı tüm ayrıntılarıyla açıklanmadığı gibi geldiği ve geleceği belirtilen aşı dozlarının bu sayıya yaklaşması dahi mümkün görünmemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın gerçekçi ve toplum bağışıklığını sağlayacak bir aşı programını kamuoyuyla paylaşmasının güven ilişkisinin bir parçası olduğu açıktır.

Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir. Zamanın dar olması ya da aciliyet gibi gerekçelerle olağan incelemeler göz ardı edilmez ve her koşulda yapılmalıdır. Alınacak riski olabildiğince bilmek, öngörmek ve en aza indirmeye çalışmak önemlidir. AKO verdiği belirtilen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndaki bilim heyeti ve yetkinlikleri kamuoyundaki kaygıların giderilmesi açısından hızla açıklanmalıdır. Konularında yetkin farmakoloji, immünoloji, viroloji, mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarından oluşan ve hiçbir çıkar çatışması söz konusu olmayan bilim insanlarından oluşan bir kurulun zorunluluk olduğu, TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de vurgulanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de uygulamayı planladığı aşılar için etkililik, güvenlilik, kalite değerlendirmesinde kullanılan tüm verileri bağımsız araştırmacılara da açması; karar verme mekanizmalarına bağımsız araştırmacı ve kurumları da katması güven sağlamada etkili olacaktır.

Kamu Kaynaklarının Doğru Yönetilmesi Adına da Soruyoruz:

  1. TİTCK bünyesinde hangi verilere göre AKO uygun görülmüştür?
  2. Çeşitli aşıların farklı yaş ve risk gruplarına yukarıda özetlenen birbirlerine göre farklı avantaj ve dezavantajları olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki aşı çeşitliliği artırılacak mıdır?
  3. Aşı temininin sürekliliği sağlanabilecek midir?
  4. Satın alınan aşıların birim doz maliyeti kaç TL olmuştur? 3 milyon doz aşıya kaç TL ödenmiştir?
Sonuç

Türk Tabipleri Birliği olarak koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli aracı bugün başlayan aşılamanın, COVID-19’a bağlı ağır hastalık, yurttaş ve sağlık çalışanlarının ölümleri azaltacağını düşünüyoruz. Aşılamaya en olumlu refleksi, salgınla mücadelede 344 mesai arkadaşını kaybetmiş olan sağlık emekçileri vermektedir. Önce de belirttiğimiz üzere aşıları incelememizde temel kaynak, menşei, üretildiği ülke ve kullanılan teknik değil; Faz 3 verilerinin sonuç raporları ve yayımlanmış bilimsel değerlendirmelerdir. Topluma aşıyı tanıtacak ve kabullendirecek, toplumun güvenini yegâne kazanmış olan sağlık çalışanları olarak, aşılar ve aşılama kampanyasıyla ilgili belirsizliklerin gelinen bu son aşamada giderilmesini istemek de toplumu koruma adına sorumluluğumuz ve hakkımızdır. Aşı sonrası istenmeyen etkilerin izlemi konusunda sağlıkçılar ve toplum da sürecin parçası olmalıdır . COVID-19 geçirmiş kişilerin 3-6 ay boyunca aşılanmaması gündemde iken dün alınan ani bir kararla aşılanmaları söz konusu olmuştur ve bu karar değişikliğinin hangi bilimsel verilere göre yapıldığı hızla açıklanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın daha fazla hata yapmasına toplumun tahammülünün olmadığı bilinmelidir.

Her zaman olduğu gibi şeffaflıktan uzak bir yaklaşımla ve sürece dair hiçbir veri paylaşılmadan 13 Ocak 2021 günü 19.04’te haberlere yansıyan AKO ile uygulaması başlatılan mevcut aşı konusunda, sürecin kötü yönetilmesi dışında güvenilirlik anlamında tereddüde yer olmadığını, etkinliğin ise farklı düzeylerde bildirilmekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği etkinlik sınırında olduğunu yapılan bilimsel açıklamalarda görüyoruz. Güvenli bir toplum bağışıklığı sağlamak ve aşı tereddüdünü ortadan kaldırmak için TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de belirtilen tüm aşamaların açıklıkla paylaşılması ve yeterli yaygın aşılama için gerekli adımların atılması gerektiğini hatırlatıyoruz. Tüm dünyada kullanılan diğer aşılarla ilgili olarak da acilen gerekli görüşmelerin ve tedariğin yapılmasının zorunlu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.

TTB olarak daima bilimin, toplumcu koruyucu sağlık hizmetinin savunuculuğuna devam edecek, aşıyla ilgili gelişmeleri yakından takip edip yurttaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını bilgilendireceğiz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
 
Son düzenleme:
F Çevrimdışı

fikoloji

Süper Üye
13 Eki 2018
16,634
Bu gün ben ve eşim aşı olduk, ben sinovac hanım ise biontech...
Ona kağıt imzalattılar, bana imzalatmadilar.
O sıtmalandı, kol agirisi, baş ağrısı, ve soğuk ter vardı.
Bende ise hafif bir kol ağrısı.
Deneyimlerimizi paylaşmak istedim.

Dipnot; ikimizde sağlık ocağına randevu aldık, ikimizde de polen alerjisi var hanımda ilave olarak ceviz alerjisi var. Bana vurdu, hanıma vurmayıp hastaneye gönderdiler.orada sıra almadan yaptırdık, doktor; sizin ilaç alerjiniz yok ama riske girmek istememişler dedi ve güldü.
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
zyadas zyadas,
bende hem ilaç alerjisi hemde allerji astım var.buna rağmen çekinerekte olsa biontec aşı oldum dilde ve dudak etrafında karıncalanma uyuşma gibi oldu.halsizlik baş dönmesi vs bunlarda oldu, dilde şişme olduysa benim gibi ilaç allerjisi olabilir.yüksek paresetemol maddesi bizim aileyi direk hastenelik yapar.
bu arada 2 yıldır 35mt karelik bir mağazada insanlarla iç içe satış işindeyim ve çok şükür corona olmadım.yada oldum fark etmedim inanın ortamı görseniz olmamış olman imkansız dersiniz.tek düşüncem bunca zaman olmadım, acaba aşı olmadan yırtarmıyız dedim kendime.ama yaş 46 ve bu virüs sanki kışa doğru tekrarlayacak. etrafımda genç yaşta corona olup nefes zorluğu konuşamayanları gördüm.bilime güvendim oldum.bu arada tabibler birliğinin aşılar hakkında olumsuz beyanatları yok karar vermemde etken oldu.ALLAH
tüm insanlığa şifalar versin.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

Türk Tabipleri Birliği olarak öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz:

Aşı tüm canlılar için hayat kurtaran ortak bir değerdir. Aşılamalarla her yıl yaklaşık üç milyon insan yaşama tutunmaktadır. COVID-19 pandemisinde de güvenli ve etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın, salgını kontrol altına almaya katkı sağlayacağı açıktır.

Türkiye’de ise ilk COVID-19 hastası resmî olarak 11 Mart 2020 tarihinde açıklandığı günden beri Sağlık Bakanlığı’nın veri paylaşımları şeffaf olmamış, bilimsel akla aykırı uygulamalarla devam etmiş ve korumaya değil güvenliğe dayalı iç politikalar nedeniyle başarısız sonuçlarla karşılaşılmıştır.

Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Siyasi otorite maske dağıtımındaki belirsizlikler ve gecikme gibi aşı uygulamasına gelindiğinde de çözüm üretmede başarısız olmuştur. Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Aralık 2020 tarihinde getirileceği duyurulan aşılar aralık ayı sonuna kadar getirilememiş, hatta “Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği” bile ancak 18 Aralık’ta Acil Kullanım Onayı (AKO) maddeleri eklenerek mevzuat açığı giderilmeye çalışılmıştır.

Bilimsel Olarak Etkili Ve Güvenli Her Aşının Yanındayız

Türk Tabipleri Birliği (TTB) aşı sürecinin de şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini, sağlık emek meslek örgütleriyle, uzmanlık dernekleriyle ortak çalışmanın bilimsel yönden doğru olacağını ifade etti. Toplumun her kesiminden destek alınmadan pandemiyle mücadele etmenin güçlüklerini, birinci basamak sağlık hizmetleri ve koruyucu hekimliğin pandemi mücadelesinde en başta gelen ve önem verilmesi gereken konular olduğunu her aşamada vurguladı.

Aşıların etkililik ve güvenilirlik verilerinin, özellikle Faz 3 verilerinin, bağımsız bilim kurulları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, kamuoyu ve basınla paylaşılmasının katılım sağlamak için önemli olduğunu bildirmiştik. Ancak gelinen aşamada AKO verilen aşının hangi bilimsel kurul tarafından ve hangi verilerle değerlendirildiği belirsizliğini korumaktadır.

Aşılara toplum katılımının ve kabullenmesinin en önemli gerekliliği de hekim-hasta ilişkisinin başlangıcı olan güvendir. Aşı ile ilgili toplumda ve sağlık çalışanlarındaki tereddütlerin başlıca nedenleri: Sağlık çalışanlarının aşıyı tanımıyor olması, çok kişinin kısa zamanda aşılanması baskısı yaşamaları; yeni aşıların yan etkileri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmaması ve aşılama sonrası istenmeyen etkiler konusunda kaygıların körüklenmesi; bilim dışı görüşlerin toplumda etkili olması şeklinde sıralanabilir. Bu tereddütleri ortadan kaldırma görevi Sağlık Bakanlığı’ndadır.

TTB COVID-19 İzleme Kurulu ve Aşı Çalışma Grubu ile birlikte yapılan değerlendirme ışığında şu anda adı geçen aşıların verilerine göre;

  • Ağır hastalık ve ölümü önleme konusundaki etkililiğin ise tüm aşılar için %100’e yakın olduğu,
  • Aşılanan kişide hastalık gelişmesini önleme konusundaki etkililiğin;
    • Pfizer-Biontech™ aşısı için %95 (%95 Güven Aralığı-GA:90,3-97,6) ,
    • Moderna™ aşısı için %94,1 (%95 GA:89.3-96.8) ,
    • Oxford-AstraZeneca™ aşısı için ilk aşının yarım doz 28 gün sonra yapılan ikinci aşının ise tam doz uygulandığı tüm grupta %90,0 (%95 GA:67.4-97.0), her iki aşının tam doz uygulandığı grupta %62,1 (%95 GA: 41,0-75,7) ,
    • Coronavac™ aşısı için: Türkiye’de %91,25 (%95 GA: 71-97), Brezilya’da %50,38 (çok hafif hastalık için) ve %77,96 (hafif hastalık için) olduğu ,
  • Aşıların hiçbirinde kısa dönem (1-2 ay) ciddi yan etki oluşma sıklığının kontrol grubundan yüksek olmadığı,
  • mRNA aşılarının ciddi olmayan lokal ve sistemik yan etkilerinin özellikle genç yaş grubunda belirgin olarak fazla olduğu,
  • İleri yaştaki kişilerde mRNA aşılarının etkililiğinin genç yaşlardakine benzer şekilde yüksek olduğu,
  • Oxford-AstraZeneca™ aşısında 55 yaş üzerinde etkililiğinin biraz daha düşük olduğu3,
  • Coronavac™ aşısında Brezilya’daki çalışmanın 60 yaş üstündeki kişileri de kapsamasıyla birlikte bunlara ait verinin henüz yayımlanmadığı bilinmektedir.
Mevcut durumda dünyada uygulanmaya başlanan dört aşının hastalığı önleme konusundaki etkililikleri farklı olmakla birlikte ağır hastalık ve ölümleri önleme konusunda etkililiklerinin %100’e yakın olduğu, farklı yaş ve risk gruplarında etkililik ve yan etki açısından değişiklikler gözlendiği, bugüne kadarki veriler ışığında hiçbirinin ciddi yan etki oluşturmadığı gözlenmektedir .

Toplum bağışıklığının sağlanabilmesi için %80 etkili olan bir aşıda toplumun %75-90’ının aşılanması gerekmektedir (Ro 2,5-3,5) . Daha düşük düzeyde etkili aşılar için ise tüm toplumun aşılanmasının gerektiği ifade edilmektedir. Bu değerlendirme ışığında Türkiye’de uygulanacağı söylenen aşının toplum bağışıklığı sağlaması için 6 ay içerisinde yaklaşık 120 milyon doz uygulanması gerekmektedir. Ancak aşılama programı tüm ayrıntılarıyla açıklanmadığı gibi geldiği ve geleceği belirtilen aşı dozlarının bu sayıya yaklaşması dahi mümkün görünmemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın gerçekçi ve toplum bağışıklığını sağlayacak bir aşı programını kamuoyuyla paylaşmasının güven ilişkisinin bir parçası olduğu açıktır.

Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir. Zamanın dar olması ya da aciliyet gibi gerekçelerle olağan incelemeler göz ardı edilmez ve her koşulda yapılmalıdır. Alınacak riski olabildiğince bilmek, öngörmek ve en aza indirmeye çalışmak önemlidir. AKO verdiği belirtilen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndaki bilim heyeti ve yetkinlikleri kamuoyundaki kaygıların giderilmesi açısından hızla açıklanmalıdır. Konularında yetkin farmakoloji, immünoloji, viroloji, mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarından oluşan ve hiçbir çıkar çatışması söz konusu olmayan bilim insanlarından oluşan bir kurulun zorunluluk olduğu, TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de vurgulanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de uygulamayı planladığı aşılar için etkililik, güvenlilik, kalite değerlendirmesinde kullanılan tüm verileri bağımsız araştırmacılara da açması; karar verme mekanizmalarına bağımsız araştırmacı ve kurumları da katması güven sağlamada etkili olacaktır.

Kamu Kaynaklarının Doğru Yönetilmesi Adına da Soruyoruz:

  1. TİTCK bünyesinde hangi verilere göre AKO uygun görülmüştür?
  2. Çeşitli aşıların farklı yaş ve risk gruplarına yukarıda özetlenen birbirlerine göre farklı avantaj ve dezavantajları olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki aşı çeşitliliği artırılacak mıdır?
  3. Aşı temininin sürekliliği sağlanabilecek midir?
  4. Satın alınan aşıların birim doz maliyeti kaç TL olmuştur? 3 milyon doz aşıya kaç TL ödenmiştir?
Sonuç

Türk Tabipleri Birliği olarak koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli aracı bugün başlayan aşılamanın, COVID-19’a bağlı ağır hastalık, yurttaş ve sağlık çalışanlarının ölümleri azaltacağını düşünüyoruz. Aşılamaya en olumlu refleksi, salgınla mücadelede 344 mesai arkadaşını kaybetmiş olan sağlık emekçileri vermektedir. Önce de belirttiğimiz üzere aşıları incelememizde temel kaynak, menşei, üretildiği ülke ve kullanılan teknik değil; Faz 3 verilerinin sonuç raporları ve yayımlanmış bilimsel değerlendirmelerdir. Topluma aşıyı tanıtacak ve kabullendirecek, toplumun güvenini yegâne kazanmış olan sağlık çalışanları olarak, aşılar ve aşılama kampanyasıyla ilgili belirsizliklerin gelinen bu son aşamada giderilmesini istemek de toplumu koruma adına sorumluluğumuz ve hakkımızdır. Aşı sonrası istenmeyen etkilerin izlemi konusunda sağlıkçılar ve toplum da sürecin parçası olmalıdır . COVID-19 geçirmiş kişilerin 3-6 ay boyunca aşılanmaması gündemde iken dün alınan ani bir kararla aşılanmaları söz konusu olmuştur ve bu karar değişikliğinin hangi bilimsel verilere göre yapıldığı hızla açıklanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın daha fazla hata yapmasına toplumun tahammülünün olmadığı bilinmelidir.

Her zaman olduğu gibi şeffaflıktan uzak bir yaklaşımla ve sürece dair hiçbir veri paylaşılmadan 13 Ocak 2021 günü 19.04’te haberlere yansıyan AKO ile uygulaması başlatılan mevcut aşı konusunda, sürecin kötü yönetilmesi dışında güvenilirlik anlamında tereddüde yer olmadığını, etkinliğin ise farklı düzeylerde bildirilmekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği etkinlik sınırında olduğunu yapılan bilimsel açıklamalarda görüyoruz. Güvenli bir toplum bağışıklığı sağlamak ve aşı tereddüdünü ortadan kaldırmak için TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de belirtilen tüm aşamaların açıklıkla paylaşılması ve yeterli yaygın aşılama için gerekli adımların atılması gerektiğini hatırlatıyoruz. Tüm dünyada kullanılan diğer aşılarla ilgili olarak da acilen gerekli görüşmelerin ve tedariğin yapılmasının zorunlu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.

TTB olarak daima bilimin, toplumcu koruyucu sağlık hizmetinin savunuculuğuna devam edecek, aşıyla ilgili gelişmeleri yakından takip edip yurttaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını bilgilendireceğiz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Ben bu birliklere ülkemde her zaman endişeyle bakmışımdır. Hepsinin tüzüğünde yürütmeye muhalefet etme görev tanımı vardır. Sırf bu görevi yazılı diye hiç biri kullanmak isteyen güçler tarafından kendi haline bırakılmamışlardır. Üyelerinin fikri ne olursa olsun yönetimleri daima üstlendikleri format doğrultusunda beyanat verir görüş sunar taraf olurlar.
Bilimsel olan bir şey bin defa yapsan aynı sonuca varan şeydir. Tüm uydu alıcılarının aynı uydudan aynı yayını alabildikleri gibi.
Halbuki bu olaya üye olan bir çok prof seviyesin de kişi farklı düşündüğünü açıkça beyan ediyor. Geçtim aşıyı üreten kendisi diyor ben bilmiyorum yarın ne olacak, sorumluluk almıyorum diyor anlaşmasın da. Vatandaşa at imzayı ol diye ağır algı bombardımanı yapılıyor. Toplumun yarısı bile iki doz aşı olmamışken hasta sayısını 60 000 den nasıl 6000 altına düşürdüler, sokaklar boş kalmamışken....
Ülkemiz ipek yolunda giderken iyi idi çin yollayacaktı aşıları peyderpey, biraz dışına kendi yoluna gidince kestiler aşıları, ruslar destek çıktı, derken avrupa hizaya çekmeye kalktı olar da kestiler sefkiyatı. Sonra anladılar ki oyunu bizsiz kimse kuramıyor, zora da pek taviz vermiyoruz, şimdilerde yanlarına çekmek için hepsi yolluyorlar ardın sıra aşıları.
Alın alternatif bir görüşe sahip tıp doktoru.



Burada anlatılmış cesur bir programda...



Çocuklarımıza yarın hesap verecek çok konularımız olacak, hızla dijital dünya 1.0 'a geçmiş olduk bu arada.
 
Son düzenleme:
Umut Barış Çevrimdışı
23 Kas 2017
20,623
Ben bu birliklere ülkemde her zaman endişeyle bakmışımdır. Hepsinin tüzüğünde yürütmeye muhalefet etme görev tanımı vardır. Sırf bu görevi yazılı diye hiç biri kullanmak isteyen güçler tarafından kendi haline bırakılmamışlardır. Üyelerinin fikri ne olursa olsun yönetimleri daima üstlendikleri format doğrultusunda beyanat verir görüş sunar taraf olurlar.
Bilimsel olan bir şey bin defa yapsan aynı sonuca varan şeydir. Tüm uydu alıcılarının aynı uydudan aynı yayını alabildikleri gibi.
Halbuki bu olaya üye olan bir çok prof seviyesin de kişi farklı düşündüğünü açıkça beyan ediyor. Geçtim aşıyı üreten kendisi diyor ben bilmiyorum yarın ne olacak, sorumluluk almıyorum diyor anlaşmasın da. Vatandaşa at imzayı ol diye ağır algı bombardımanı yapılıyor. Toplumun yarısı bile iki doz aşı olmamışken hasta sayısını 60 000 den nasıl 6000 altına düşürdüler, sokaklar boş kalmamışken....
Ülkemiz ipek yolunda giderken iyi idi çin yollayacaktı aşıları peyderpey, biraz dışına kendi yoluna gidince kestiler aşıları, ruslar destek çıktı, derken avrupa hizaya çekmeye kalktı olar da kestiler sefkiyatı. Sonra anladılar ki oyunu bizsiz kimse kuramıyor, zora da pek taviz vermiyoruz, şimdilerde yanlarına çekmek için hepsi yolluyorlar ardın sıra aşıları.
Alın alternatif bir görüşe sahip tıp doktoru.



Çocuklarımıza yarın hesap verecek çok konularımız olacak, hızla dijital dünya 1.0 'a geçmiş olduk bu arada.
TTB ile iktidarın arası iyi olsa böyle demezdin.
İletişim başkanlığı ne o zaman? Dijital dünya 1.0'mış.
Bu hikayelerini başka yerde anlat lütfen.

İktidara bu kadar aşık olmanın sebebini cidden merak ediyorum.
Gerçi azıcık cesaret olsa beni bloklamak yerine yanıt verirdin herhangi bir soruma ama o cesaret sende yok maalesef.
 
N Çevrimdışı

naftalin34 

Aktif Üye
7 Şub 2018
210
52
ben aşı oldum..iki temmuzda ikinciyi olacağım...eşim ikisinide oldu..çevremde ki hemen herkes aşı oldu..hiç bir sıkıntı yok..aşı karşıtlarının yaydığı saçma sapan şeylere itibar etmeyiniz..aşınızı olun...
 
Umut Barış Çevrimdışı
23 Kas 2017
20,623
ben aşı oldum..iki temmuzda ikinciyi olacağım...eşim ikisinide oldu..çevremde ki hemen herkes aşı oldu..hiç bir sıkıntı yok..aşı karşıtlarının yaydığı saçma sapan şeylere itibar etmeyiniz..aşınızı olun...
Aynı güruhun bir de çocuklara aşı yaptırmayanı var.
Gider antibiyotikli tavuğu çatır çatır tüketir ama malum marketten. :hihi
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Uğur Şahin'in böyle bir açıklamasını bulamadım.
Kaynak varsa görmek isterim, yoksa o mesajı sileceğim.
Aşı konusunda yalan yanlış bilgilendirmeyin insanları.
Eklediğim videoyu izle, ruhsatsız aşı bunlar, acil kullanım onayı verilmiş, bir aşı 8 ila 10 yıllık bir süreç sonun da ruhsatlanıyor. Aylarca bas bas bağırdılar, bakanlık da onam istiyor. Aşı üretenler aşının yan etkilerini bilmediklerinden (süreç tamamlanmadı-şu an canlı deney yapılıyor) sadece imalat hatalarına karşı sorumluluk aldıklarını söyleyip sözleşmelerine ekleyip dağıtıyorlar. Aşıdan sonraki süreçte tetiklenip düşük yapan, yada felç kalan, ölenlerden bahsetmiyorum bile, tazminat alan varmı?

Aşı şu an zorla yapılmıyor, yapılması tavsiye ediliyor, talep edip randevu alıyorsun gidip oluyorsun. Burada kişi kendi karar veriyor. Hastalığı geçirenler istese de yapmıyorlar süre dolmadan. Düne kadar hastalanan günlük yeni 60 bin civarı insan vardı ayda 2 milyona yakın eder, zaten toplumum bir bölümü bir şekilde doğal aşılama olduk sürü bağışıklığı denen. Bu konuda yasalar da insanı nötr bırakıyor. İnanan olsun, büyük beklenti bu yönde ama ağır psikolojik baskı olmasın ki gerektiğinde kral çıplak diyebilecek seslere imkan tanınmış olsun.

Öyle bir ortam algı oluşturuluyor ki son çare buymuş, olmazsak ölecekmişiz gibi, bu forumda bile kaç kişi geçirdi ölmedi.

Bunun benzeri kuruluşların 3 tanesine 25 yıldan fazla zorunlu üyeliğim var aidatlarını zorla alıyorlar. Ne olduklarını iyi biliyorum yönetimleri ile çok yakın olduğumdan.

Bu foruma üyelikte yazsaydınız iktidar yanlısı kabul etmiyoruz diye, yada iktidarın yaptığını iyi gören istemiyoruz diye. Siyasi alan forumda başka bölüm de diye biliyorum ama bazıları için sınır yok anlaşılan.

Mesaj silmekle tehdit etmene gerek yok sil gitsin, benim gözüm de seviyeni göstermiş olursun. Tartışmayı değil söyleşmeyi yeğlediğimden uzak duruyorum.
 
Geri
Üst Alt