Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Acaba altta başka rahatsızlığı var mıydı? Dün yaptırdım hafif kol ağrısı dışında bir şikayetim olmadı. Üstelik alerjik sorunlarım olduğu halde. Zaten alerji sorununuz var mı diye de soruyorlar varsa yarım saat bekletiyorlar. Fakat kimde nasıl yan etki çıkacağı belli olmaz, belki hiç yan etki yapmaz. En basit ilaçların bile yan etkileri olabiliyor.
6 ay önce covid geçirdim ve 25 günlük hastahane maceram oldu. Ayakta ve evde Covid geçirdim diyenler covid geçirdim demesinler Ne olduğunu hastahaneye , acile, yoğun bakıma düşen bilir. Tabiki antikor oluştu ve 6 ay sonra aşı onayı verildi.
Geçen hafta biontech aşısı oldum ve 1 gün kendime gelemedim arkadaşlar. Bu arada belirtmem lazım yaş 60 ve kronik şeker ve tansiyon hastalıklarıda mevcut. Benimle birlikte evinde paşa paşa covid geçiren eşim de aşı oldu ve biraz kol ağrısı yaşadı.
Ama bendeniz de ateş, titreme ve yoğun halsizlik oluştu. Feleğim şaştı derler ya aynen o durum.
Belirti nereden baksan 12 saat sonra ortaya çıktı. Ertesi gün işe gidemedik tabii. Ama 1 gün istirahat sonrası kendime geldim , şimdi iyiyim. Selamlar.
Karşınızdaki kişiye güveniyor musunuz?
Türkiyede bu soruya hayır diyenlerin oranı %88
Kaynak: Türkiye Değerler Atlası, 2012 (
Güvensizlik Türkiye'de değer oldu. Hayatımızın olmazsa olmazı.
Nelere daha güvensizlik yaşamıyoruz ki. "Adem abi nolur yardım et abi hangi TV'yi alim?" "Adem abi klimanın dış motorundan ses çok mu geliyor sanki adem abi." "Adem abi şimdi bu adamlar senin evine klimayı bedavadan niye takıyor ki adem abi. Hayırdır yani adem abi, bayram değil seyran değil." "Yok anladım ben adem abi sen de onlardansın adem abi". Bu forumda bunları da yaşamıyor muyuz? Ne ilgisi var demeyin hepsinin altında yatan sebep güvensizlik. Olumsuz yorumların etkisi olumluların belki 10 katı bu ülkede.
Aşı ile ilgili biraz başka bir açıdan bakmak istiyorum ki bunu niyeyse hiç tartışmıyoruz.
1-Pandemide TR'de en güvenilir isim sağlık bakanımız oldu hiç şüphesiz. Ben de kendisinin canla başla çalıştığına inananlardanım. Aşı ile ilgili söz verilen ilk tarihler Aralık ayı gibiydi. Ne oldu da tüm aşılar önce ABD, İngiltere ve Israile pompalandı ve AB dahil bizler aşı bulamadık?
2-Türkiye'de geçen sene yerli aşı çıkacak 23 nisanlar 19 mayıslar bilmem ne miladı diyen yerli milli sözde bilim adamları neredeler? Yerli aşı da en hızlı ilerlemeyi sağlayan aşı 2. fazda deniyor. (Demek ki TV'ye çıkıp şov yapıp görüş bildirmekle bilim adamı olunmuyor.)
3-Tüm dünya aşı ile ilgili pfizer firması ile muhatap olurken biz nasıl oluyor da Biontech ile doğrudan bağlantı kurabiliyoruz?
4-Daha önce ebola, hiv vb başka aşılar önce afrikada denenirken, şimdi nasıl oluyor da ilk aşılar sözde en elit ülkelerde kullanılmaya başlanıyor hatta afrika ve türkiye gibi geri de kalmış ülkelere sonradan geliyor?
5-Doğru düzgün maske bile takmayan, doğru düzgün kurallara bile uymayan ülkelerde aşıdan başka bildiğiniz başka etkili olabilecek önlem var mı? (Güney kore 60 küsür günde hastalığı kontrol altına aldı diye okuduk haberlerde. Formülleri belliydi, insanlar kurallara harfiyen uyuyorlarmış. Maske + bol bol test)
Soru çok. En acı soru ise şu; son 20 yılda dünyadaki tüm teknolojik ve bilimsel ilerlemelerde Türkiye'nin dünya sıralaması sizce nedir?
Kendi üretmediğimiz, teknolojisini bilmediğimiz, eğitimini almadığımız konularda işte böyle maalesef muhtaç oluruz.
Ben asıl bu ülkede TV'lere çıkardıkları 3. sınıf bilim insanlarına güvenmiyorum kusura bakmasın kimse. Türkiye'de üniversitelerin de hocalarının da geldiği nokta belli. Anca gencecik öğrencilere afra tafra yapsın dursunlar.
3. sorunun cevabını vereyim de en azından kendisine neden güvendiğimi belirteyim. Uğur Şahin pziferla satış pazarlama anlaşmasında Almanya ve Türkiye'yi ayrı tutmuş ve bize dünyaya sattığının altında fiyattan aşı vermeyi kabul etmiş. Bütün dünya türk asıllı alman bilim insanlarının aşılarını oluyorlar ve ilk önce gelişmiş ülkeler başladı aşılanmaya. Kendileri de ülkelerini unutmamış ve büyük bir özveri de bulunuyorlar. Hiç değilse onlara güvenelim.
Son hatırlatma: Hepimizin vücudunda 10dan fazla aşı var zaten. Hadi hep birlikte sol omzumuzu açalım ve gerçekle yüzleşelim.
Not: Kendi öz abim bundan 40 sene önce bozuk aşıdan dolayı felç kaldı. Aşının ne acı bir şey olduğunu çok yakından bilen bir ailede büyüdüm.
Valla windows u geliştirici beta kullanıyorum.
Telefon romumu haftalık beta kullanıyorum.
Ama aşıyı beta kullanamam , kullanmak isteyenin fikrine saygı.
Sırf eşimle çocuğumu korumak için ben de biontech oldum. İlk dozda fazlaca baş ağrısı çektim. İkinci dozda kol ağrısı dışında herhangi bir şey olmadı. Toplumsal bağışıklık için aşı şart bu bir gerçek. Ama evinden hiç çıkmayan, hiç kimseyle yakın temas kurmayan, bütün alışverişini online siparişle halleden yani ailesiyle beraber tamamen izole bir şekilde yaşayan varsa olmayabilir tabi.
Hakem heyetindeki komisyon toplantıları olmasa neredeyse sizin belirttiğiniz gibi yaşıyoruz karı koca ama işte herkesi bağlayan bir neden mutlaka çıkıyor.
6 ay önce covid geçirdim ve 25 günlük hastahane maceram oldu. Ayakta ve evde Covid geçirdim diyenler covid geçirdim demesinler Ne olduğunu hastahaneye , acile, yoğun bakıma düşen bilir. Tabiki antikor oluştu ve 6 ay sonra aşı onayı verildi.
Geçen hafta biontech aşısı oldum ve 1 gün kendime gelemedim arkadaşlar. Bu arada belirtmem lazım yaş 60 ve kronik şeker ve tansiyon hastalıklarıda mevcut. Benimle birlikte evinde paşa paşa covid geçiren eşim de aşı oldu ve biraz kol ağrısı yaşadı.
Ama bendeniz de ateş, titreme ve yoğun halsizlik oluştu. Feleğim şaştı derler ya aynen o durum.
Belirti nereden baksan 12 saat sonra ortaya çıktı. Ertesi gün işe gidemedik tabii. Ama 1 gün istirahat sonrası kendime geldim , şimdi iyiyim. Selamlar.
6 ay önce covid geçirdim ve 25 günlük hastahane maceram oldu. Ayakta ve evde Covid geçirdim diyenler covid geçirdim demesinler Ne olduğunu hastahaneye , acile, yoğun bakıma düşen bilir. Tabiki antikor oluştu ve 6 ay sonra aşı onayı verildi.
Geçen hafta biontech aşısı oldum ve 1 gün kendime gelemedim arkadaşlar. Bu arada belirtmem lazım yaş 60 ve kronik şeker ve tansiyon hastalıklarıda mevcut. Benimle birlikte evinde paşa paşa covid geçiren eşim de aşı oldu ve biraz kol ağrısı yaşadı.
Ama bendeniz de ateş, titreme ve yoğun halsizlik oluştu. Feleğim şaştı derler ya aynen o durum.
Belirti nereden baksan 12 saat sonra ortaya çıktı. Ertesi gün işe gidemedik tabii. Ama 1 gün istirahat sonrası kendime geldim , şimdi iyiyim. Selamlar.
Aşı olurken imzalatılan belge sinovac'tada olması lazım, hatta sadece covid için değil tüm aşılarda var, imza attırıp onay alıyorlar ki, sonrasında oluşabilecek durumlarda sorumluluk almamak için.
Aşı olurken imzalatılan belge sinovac'tada olması lazım, hatta sadece covid için değil tüm aşılarda var, imza attırıp onay alıyorlar ki, sonrasında oluşabilecek durumlarda sorumluluk almamak için.
Aşı olurken imzalatılan belge sinovac'tada olması lazım, hatta sadece covid için değil tüm aşılarda var, imza attırıp onay alıyorlar ki, sonrasında oluşabilecek durumlarda sorumluluk almamak için.
zyadas,
bende hem ilaç alerjisi hemde allerji astım var.buna rağmen çekinerekte olsa biontec aşı oldum dilde ve dudak etrafında karıncalanma uyuşma gibi oldu.halsizlik baş dönmesi vs bunlarda oldu, dilde şişme olduysa benim gibi ilaç allerjisi olabilir.yüksek paresetemol maddesi bizim aileyi direk hastenelik yapar.
bu arada 2 yıldır 35mt karelik bir mağazada insanlarla iç içe satış işindeyim ve çok şükür corona olmadım.yada oldum fark etmedim inanın ortamı görseniz olmamış olman imkansız dersiniz.tek düşüncem bunca zaman olmadım, acaba aşı olmadan yırtarmıyız dedim kendime.ama yaş 46 ve bu virüs sanki kışa doğru tekrarlayacak. etrafımda genç yaşta corona olup nefes zorluğu konuşamayanları gördüm.bilime güvendim oldum.bu arada tabibler birliğinin aşılar hakkında olumsuz beyanatları yok karar vermemde etken oldu.ALLAH
tüm insanlığa şifalar versin.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:
Türk Tabipleri Birliği olarak öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz:
Aşı tüm canlılar için hayat kurtaran ortak bir değerdir. Aşılamalarla her yıl yaklaşık üç milyon insan yaşama tutunmaktadır. COVID-19 pandemisinde de güvenli ve etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın, salgını kontrol altına almaya katkı sağlayacağı açıktır.
Türkiye’de ise ilk COVID-19 hastası resmî olarak 11 Mart 2020 tarihinde açıklandığı günden beri Sağlık Bakanlığı’nın veri paylaşımları şeffaf olmamış, bilimsel akla aykırı uygulamalarla devam etmiş ve korumaya değil güvenliğe dayalı iç politikalar nedeniyle başarısız sonuçlarla karşılaşılmıştır.
Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Siyasi otorite maske dağıtımındaki belirsizlikler ve gecikme gibi aşı uygulamasına gelindiğinde de çözüm üretmede başarısız olmuştur. Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Aralık 2020 tarihinde getirileceği duyurulan aşılar aralık ayı sonuna kadar getirilememiş, hatta “Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği” bile ancak 18 Aralık’ta Acil Kullanım Onayı (AKO) maddeleri eklenerek mevzuat açığı giderilmeye çalışılmıştır.
Bilimsel Olarak Etkili Ve Güvenli Her Aşının Yanındayız
Türk Tabipleri Birliği (TTB) aşı sürecinin de şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini, sağlık emek meslek örgütleriyle, uzmanlık dernekleriyle ortak çalışmanın bilimsel yönden doğru olacağını ifade etti. Toplumun her kesiminden destek alınmadan pandemiyle mücadele etmenin güçlüklerini, birinci basamak sağlık hizmetleri ve koruyucu hekimliğin pandemi mücadelesinde en başta gelen ve önem verilmesi gereken konular olduğunu her aşamada vurguladı.
Aşıların etkililik ve güvenilirlik verilerinin, özellikle Faz 3 verilerinin, bağımsız bilim kurulları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, kamuoyu ve basınla paylaşılmasının katılım sağlamak için önemli olduğunu bildirmiştik. Ancak gelinen aşamada AKO verilen aşının hangi bilimsel kurul tarafından ve hangi verilerle değerlendirildiği belirsizliğini korumaktadır.
Aşılara toplum katılımının ve kabullenmesinin en önemli gerekliliği de hekim-hasta ilişkisinin başlangıcı olan güvendir. Aşı ile ilgili toplumda ve sağlık çalışanlarındaki tereddütlerin başlıca nedenleri: Sağlık çalışanlarının aşıyı tanımıyor olması, çok kişinin kısa zamanda aşılanması baskısı yaşamaları; yeni aşıların yan etkileri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmaması ve aşılama sonrası istenmeyen etkiler konusunda kaygıların körüklenmesi; bilim dışı görüşlerin toplumda etkili olması şeklinde sıralanabilir. Bu tereddütleri ortadan kaldırma görevi Sağlık Bakanlığı’ndadır.
TTB COVID-19 İzleme Kurulu ve Aşı Çalışma Grubu ile birlikte yapılan değerlendirme ışığında şu anda adı geçen aşıların verilerine göre;
Ağır hastalık ve ölümü önleme konusundaki etkililiğin ise tüm aşılar için %100’e yakın olduğu,
Aşılanan kişide hastalık gelişmesini önleme konusundaki etkililiğin;
Pfizer-Biontech™ aşısı için %95 (%95 Güven Aralığı-GA:90,3-97,6)
Oxford-AstraZeneca™ aşısı için ilk aşının yarım doz 28 gün sonra yapılan ikinci aşının ise tam doz uygulandığı tüm grupta %90,0 (%95 GA:67.4-97.0), her iki aşının tam doz uygulandığı grupta %62,1 (%95 GA: 41,0-75,7)
Aşıların hiçbirinde kısa dönem (1-2 ay) ciddi yan etki oluşma sıklığının kontrol grubundan yüksek olmadığı,
mRNA aşılarının ciddi olmayan lokal ve sistemik yan etkilerinin özellikle genç yaş grubunda belirgin olarak fazla olduğu,
İleri yaştaki kişilerde mRNA aşılarının etkililiğinin genç yaşlardakine benzer şekilde yüksek olduğu,
Oxford-AstraZeneca™ aşısında 55 yaş üzerinde etkililiğinin biraz daha düşük olduğu3,
Coronavac™ aşısında Brezilya’daki çalışmanın 60 yaş üstündeki kişileri de kapsamasıyla birlikte bunlara ait verinin henüz yayımlanmadığı bilinmektedir.
Mevcut durumda dünyada uygulanmaya başlanan dört aşının hastalığı önleme konusundaki etkililikleri farklı olmakla birlikte ağır hastalık ve ölümleri önleme konusunda etkililiklerinin %100’e yakın olduğu, farklı yaş ve risk gruplarında etkililik ve yan etki açısından değişiklikler gözlendiği, bugüne kadarki veriler ışığında hiçbirinin ciddi yan etki oluşturmadığı gözlenmektedir
. Daha düşük düzeyde etkili aşılar için ise tüm toplumun aşılanmasının gerektiği ifade edilmektedir. Bu değerlendirme ışığında Türkiye’de uygulanacağı söylenen aşının toplum bağışıklığı sağlaması için 6 ay içerisinde yaklaşık 120 milyon doz uygulanması gerekmektedir. Ancak aşılama programı tüm ayrıntılarıyla açıklanmadığı gibi geldiği ve geleceği belirtilen aşı dozlarının bu sayıya yaklaşması dahi mümkün görünmemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın gerçekçi ve toplum bağışıklığını sağlayacak bir aşı programını kamuoyuyla paylaşmasının güven ilişkisinin bir parçası olduğu açıktır.
Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir. Zamanın dar olması ya da aciliyet gibi gerekçelerle olağan incelemeler göz ardı edilmez ve her koşulda yapılmalıdır. Alınacak riski olabildiğince bilmek, öngörmek ve en aza indirmeye çalışmak önemlidir. AKO verdiği belirtilen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndaki bilim heyeti ve yetkinlikleri kamuoyundaki kaygıların giderilmesi açısından hızla açıklanmalıdır. Konularında yetkin farmakoloji, immünoloji, viroloji, mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarından oluşan ve hiçbir çıkar çatışması söz konusu olmayan bilim insanlarından oluşan bir kurulun zorunluluk olduğu, TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de vurgulanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de uygulamayı planladığı aşılar için etkililik, güvenlilik, kalite değerlendirmesinde kullanılan tüm verileri bağımsız araştırmacılara da açması; karar verme mekanizmalarına bağımsız araştırmacı ve kurumları da katması güven sağlamada etkili olacaktır.
Kamu Kaynaklarının Doğru Yönetilmesi Adına da Soruyoruz:
TİTCK bünyesinde hangi verilere göre AKO uygun görülmüştür?
Çeşitli aşıların farklı yaş ve risk gruplarına yukarıda özetlenen birbirlerine göre farklı avantaj ve dezavantajları olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki aşı çeşitliliği artırılacak mıdır?
Aşı temininin sürekliliği sağlanabilecek midir?
Satın alınan aşıların birim doz maliyeti kaç TL olmuştur? 3 milyon doz aşıya kaç TL ödenmiştir?
Sonuç
Türk Tabipleri Birliği olarak koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli aracı bugün başlayan aşılamanın, COVID-19’a bağlı ağır hastalık, yurttaş ve sağlık çalışanlarının ölümleri azaltacağını düşünüyoruz. Aşılamaya en olumlu refleksi, salgınla mücadelede 344 mesai arkadaşını kaybetmiş olan sağlık emekçileri vermektedir. Önce de belirttiğimiz üzere aşıları incelememizde temel kaynak, menşei, üretildiği ülke ve kullanılan teknik değil; Faz 3 verilerinin sonuç raporları ve yayımlanmış bilimsel değerlendirmelerdir. Topluma aşıyı tanıtacak ve kabullendirecek, toplumun güvenini yegâne kazanmış olan sağlık çalışanları olarak, aşılar ve aşılama kampanyasıyla ilgili belirsizliklerin gelinen bu son aşamada giderilmesini istemek de toplumu koruma adına sorumluluğumuz ve hakkımızdır. Aşı sonrası istenmeyen etkilerin izlemi konusunda sağlıkçılar ve toplum da sürecin parçası olmalıdır
. COVID-19 geçirmiş kişilerin 3-6 ay boyunca aşılanmaması gündemde iken dün alınan ani bir kararla aşılanmaları söz konusu olmuştur ve bu karar değişikliğinin hangi bilimsel verilere göre yapıldığı hızla açıklanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın daha fazla hata yapmasına toplumun tahammülünün olmadığı bilinmelidir.
Her zaman olduğu gibi şeffaflıktan uzak bir yaklaşımla ve sürece dair hiçbir veri paylaşılmadan 13 Ocak 2021 günü 19.04’te haberlere yansıyan AKO ile uygulaması başlatılan mevcut aşı konusunda, sürecin kötü yönetilmesi dışında güvenilirlik anlamında tereddüde yer olmadığını, etkinliğin ise farklı düzeylerde bildirilmekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği etkinlik sınırında olduğunu yapılan bilimsel açıklamalarda görüyoruz. Güvenli bir toplum bağışıklığı sağlamak ve aşı tereddüdünü ortadan kaldırmak için TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de belirtilen tüm aşamaların açıklıkla paylaşılması ve yeterli yaygın aşılama için gerekli adımların atılması gerektiğini hatırlatıyoruz. Tüm dünyada kullanılan diğer aşılarla ilgili olarak da acilen gerekli görüşmelerin ve tedariğin yapılmasının zorunlu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
TTB olarak daima bilimin, toplumcu koruyucu sağlık hizmetinin savunuculuğuna devam edecek, aşıyla ilgili gelişmeleri yakından takip edip yurttaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını bilgilendireceğiz.