aşı karşıtları yargılanmalı...

tkartal' Alıntı:

Ben aşı oldum ama bu adaya da hayır denem ?

Genişletmek için tıkla ...

Ama ada güzelmiş yalan değil. Su işi nasıl olur burada acep?

?ℐℒ?ℐℛℐℳ' Alıntı:

O örnek ada demo temsil aşağıdaki ada gibi farklı adalara aşışızları sürgün etsinler listeye ilk beni yazsınlar

Genişletmek için tıkla ...

Yahu bu bildiğin Cennet, bunun neresi sürgün

Adem abi zaten hiç kimse ahkam kesecek durumda değil. Hiç kimse zerre kadar bir şey bilmiyor. İnsanların birbirine düşmesi çok büyük tehlike. Bunun altından bir hinlik çıkarsa o zaman bu ülkeye de bu millete de herkese yazık olur.

Yine güzel insan, yine güzel sözler.

eketen' Alıntı:

Adem abi zaten hiç kimse ahkam kesecek durumda değil. Hiç kimse zerre kadar bir şey bilmiyor. İnsanların birbirine düşmesi çok büyük tehlike. Bunun altından bir hinlik çıkarsa o zaman bu ülkeye de bu millete de herkese yazık olur.

Genişletmek için tıkla ...

Bu gün Amazon Prime Video da VİRÜS isimli filmi izledim ama bu 2019 yapımı Hint filmi yani o Brad Pitt li virüs değil.

Amacım, malumunuz şu 65'' webos tv yi her koşulda zorluyorum, APV üzerinden modem mesafesi ile wifi de FHD filmi kesintisiz verebilecekmi vs derken baktım film biraz sardı, 2 saat 28 dakikalık filmin tamamını bitirdim.

Film bitince kendime kızdım zira genel kültüre önem veren birisi olarak nasıl olur da benim bundan haberim olmaz tribine film bitince girdim ki olay tamamen gerçekmiş.

NİPAH adı verilen Virüs PANDEMİ ye dönmemiş ama bir ülkeyi nasıl allak bullak etmiş gördüm.

Bahsi geçen NİPAH virüsünün ise ne kadar kıytırık bir neden ile ve ne derece kıytırık bir yol ile İLK taşıyıcısına bulaştığını gördüm.

Orada da durum yine aynıydı. Bilim adamları durumu çözmeye çalışırken siyasilerin derdi başkaydı o konulara hiç girmiyorum.

Diyeceğim o ki dünyada belli zamanlarda bu ataklar tarih boyunca olmuş ve bundan sonra da olacak belli. Hatta sanıyorum ki insanların ekolojik dengeyi bozması nedeniyle bu durum hem çok daha fazla, hem de çok daha hızlı olacak. Yazlar daha yakıcı, kışlar daha dondurucu, bakteriler daha saldırgan, virüsler daha yıkıcı, yağmurlar daha asitli ve az önce de yazdığım üzere GIDALAR DAHA SAHTE olacak.

Yani inanın aslında bizlere zaten çoktan yazık olmuş da biz uzatmaları oynuyor gibiyiz sanki :(

Pitbull' Alıntı:

Aşı olmak istemiyorum çünkü bu kadar kısa sürede çıkmış bir aşıyı güvenli bulamıyorum. Aşı ve önlemler hakkında size bir resim paylaşayım.

Genişletmek için tıkla ...

Maske bulaşı ihtimalini azaltır çünkü damlacığın gideceği mesafe azalır.
Maske ile mesafeyi birleştirdiğinde bulaşma ihtimalini daha da azaltırsın.

Ama sen toplumu izole etmezsen, insanlar işe gidip gelmeye devam edersen ülke olarak bu o kadar işe yaramaz.

Aşılar güvenli, 5 milyarı geçkin doz yapılmış, en vahim durum AstraZeneca'da yaşandı, o da yine belirli bir yaş grubunda belirli özelliklere sahip olanlarda oldu.

Faz süreci gönüllü sayısı fazla olduğundan Biontech'de daha erken bitti, bir kişi çıkıp bunu anlatmıyor.
Varsa yoksa deneysel sıvı bilmem ne.

Bu resimde yazanların tamamı safsatadan ibaret.

Ameliyata girerken imza attığın belgeyi de imzalama o zaman?
Kaçımız o belgeleri okuyoruz? Ya da kaçımız operasyonların olası kötü sonuçlarını öğreniyoruz?
Bir burun ameliyatının beyin hasarıyla sonuçlanabileceğini biliyor muydun mesela?
Ama bunu bilmene rağmen o doktora güveniyorsun değil mi?

Bunu geçtim, aldığımız bir ilacın tonla yan etkisi olabiliyor liste halinde, ama bunlar sizde olacak diye bir kural yok.

Düz mantıktan fazlası değil bu.
5 milyar doz diyorum, tüm aşılar dahil bu rakama, neyinize yetmiyor anlamıyorum.
Bir sizin mi canınız çok kıymetli yani, ben de çekine çekine gittim ama 2 yol vardı önümde, daha güvenli olanını seçtim.
Aşı olmama rağmen AVM'leri gezmiyorum, tatile gitmiyorum, toplu taşıma kullanmıyorum.

Diğerleri payına düşeni ne kadar yapıyor bir düşün.

Sinovac'ı vücuduna sorgusuz sualsiz alanlar, MRNA aşısının kötülenmesinin nedenini anlayamadı bile.

Aşısız kalmanın riski büyük, varyantların Covid 19'un kendisinden daha güçlü olduğunu unutmayın.
Ayrıca Covid olanlarda kalıcı akciğer veya beyin hasarı da gerçekleşebiliyor.
Ki beyin hasarı konusunda kesin söylemler var, koku algısının haricinde. O zamanla geri geliyor.
Bir de kalpte mutlaka miyokardit olduğunu söylüyorlardı.
6 ay içerisinde kendiliğinden geçiyormuş sanırım.

Ben de miyokardit olur muyum diye endişe ettim, olmadı.
Olsaydı da yapacağım iş hastaneye gidip kalp doktoruna görünmek olacaktı.
Gelip JPEG görsel paylaşmak veya Tweet atmak değil.

Aldığınız risk epey büyük. Ben böyle bir kumarı oynamazdım.
Atlatanlara bir sorun bakalım aşı hakkında ne düşünüyorlarmış öğrenin.

eketen' Alıntı:

Adem abi zaten hiç kimse ahkam kesecek durumda değil. Hiç kimse zerre kadar bir şey bilmiyor. İnsanların birbirine düşmesi çok büyük tehlike. Bunun altından bir hinlik çıkarsa o zaman bu ülkeye de bu millete de herkese yazık olur.

Genişletmek için tıkla ...

İnsanlar aşı yüzünden birbirine düşmeden önce tamamen barışık mıydı birbiriyle yani?

eketen' Alıntı:

Herkes kendi okuduğunu gerçek bu diyerek diğerini yok sayıyor. Hiçkimse acaba diğerleri ne diyor, ne ile destekliyor diyor mu yok. Aşı karşıtlığı sözüne de ben karşıyım. Bugün olmak istemeyen insanlara sormak lazım önceden aşı oldunuz mu, çocuğunuza herhangi bir aşı yaptırdınız mı. Bence buradan çıkan sonuç çok farklı olur. İnsanlar aşı karşıtı değil. Karşısındakine güvenmiyor. Üreten açık açık ben sorumluluk almam diyorsa, bunu yapacak olan kurum yani Bakanlık ben sorumluluk almam diye sana onam imzalatıyorsa bundan işkillenecek, tereddüt edecek, tırsacak adamı suçlayamazsın. Olan kar zarar hesabı yapıyor işine o geliyor oluyor. Olmayan da aynı. İşin buraya gelmesinin sebebi bakanlık. Çıkıp da aşısızların pandemisi, aşısızlardan yayılıyor dersen olacağı bu. Aşı olup virüsten korkan insan, aşı olmaktan korkup olmayana sarar tabi. Her hafta değişik bir söylem, birgün denilen öteki gün değişiyor. Ortaya bir laf atılıyor tepki gelirse geri vites, yok efendim yanlış anlaşıldı yok öyle birşey. Gelmezse vites artarak devam. Okullarda çocuklarda tarama yapılacak dendi kıyamet kopunca olur mu canım, izinsiz kimseye yapılmaz. Aşısızların yanına aşısı tamamlanmamış kavramı geldi. Peki ne zaman aşımız tamamlanmış olacak. Var mı bunun bir sonu. Toplum ayrıştırılıyor. Bakın örnek var, Cebelitarık. Tüm nüfus aşılandı. %100 yani. Şimdi yine vakalarla uğraşıyorlar. Kimse olmayanlardan varyant türedi de bu oldu diyemiyor. Çünkü olmayan yok. Sinovac yere göğe sığmıyordu sonra su daha etkili oldu neredeyse. Şimdi Türkovac çıkacak. Dozlar bunun üzerinden gidecek muhtemelen. Peki Türkovac da inaktif aşı. Ne olacak o zaman. Bu virüs, hepimiz aşı olsak da bitmeyecek gibi. Sürekli bir bahane üretilecek. Ve bu kısır döngü dönüp duracak. Bu işin bir ayağı ticari. Bu işe böyle de bakmak lazım.

Genişletmek için tıkla ...

He kardeşim ticari ayak aynen. Adamlar o kadar kafa patlatıyor bilime, geldikleri nokta esnaflık mı?
Aşıdan daha basit para kazanma yolları var yapmayın.
O kağıdın niye imzalatıldığını dahi araştırmıyorsunuz, gelip burada konuşuyorsunuz.
Dünyada her ülke şark kurnazı olsa bilim bu kadar gelişmezdi.

Bilim hariç her şey okunuyor, demek ki o kadar dahi temel yok, mevzunun anlaşılmayacak bir yanı yok.
Yani Biontech çakal da, ABD gerizekalı mı?
Pfizer'ın önünü kesemez miydi yani?
Dünyanın Nazi'si olmayı göze alır mı sizce böyle bir delilik yapıp?

Hadi bir siz aşı karşıtları akılcısınız diyelim, bu işin bölümünü okuyan tonla insan da mı sustu yani nedir?
Bak Türk Tabipler Birliği'ne, pandemi sürecinin başında neyin nasıl olmayacağını açık açık söyledi.
Ortada bir deney varsa onu Sinovac için sorgulayın derim. Avrupa birliği ülkelerinin sayısı belli çünkü.
Hani Avrupa ve ABD Sinovac'ın önünü kesti ya. Diğer ülkeler de mi AB üyesiydi?

Boşa kürek çekiyorsunuz burada. Aşı karşıtıysanız kendinize saklayın bunu, kalkıp başkalarının günahına girmeyin.

Umut Barış,

Seninle oturup adam gibi konuşulamaz. Sen daha kendi fikrinin karşısındaki bir fikre bile tahammülü, saygısı olamayan bir bireysin. Sırf bu konu değil, her konuda aynısın. Birinin bir şeyi senden daha iyi bilme ihtimali senin dengeni bozuyor. Her şeyi bildiğini zannediyorsun. Daha okuduğunu anlama zahmetine girmiyorsun. Bir üstten üstten konuşmalar, benim bildiklerimi bil ondan sonra konuş havaları. Ayakların yere bassın biraz. Ticari ayak yok öyle mi. Git bak bakalım bir kanser ilacı, sadece biri ne kadar. Hayrına yapıyor değil mi bu işi. Sen bir şey bilmek istiyorsan ilk başta ezoterizm tarihini okumaya başla.

eketen' Alıntı:

Umut Barış,

Seninle oturup adam gibi konuşulamaz. Sen daha kendi fikrinin karşısındaki bir fikre bile tahammülü, saygısı olamayan bir bireysin. Sırf bu konu değil, her konuda aynısın. Birinin bir şeyi senden daha iyi bilme ihtimali senin dengeni bozuyor. Her şeyi bildiğini zannediyorsun. Daha okuduğunu anlama zahmetine girmiyorsun. Bir üstten üstten konuşmalar, benim bildiklerimi bil ondan sonra konuş havaları. Ayakların yere bassın biraz. Ticari ayak yok öyle mi. Git bak bakalım bir kanser ilacı, sadece biri ne kadar. Hayrına yapıyor değil mi bu işi. Sen bir şey bilmek istiyorsan ilk başta ezoterizm tarihini okumaya başla.

Genişletmek için tıkla ...

Vallahi ağzınıza sağlık hocam, tam benim yazmak istediğim cevap, ama sevgili Umut BARIŞ gene benim yazdığım cevabı anlamadan dağdan, taştan bir cevap yazar, en iyisi hiç Umut BARIŞ'a cevap yazmakla uğraşmayayım dedim.

Sen yazmışsın sağol.

Umut BARIŞ ile bu konu üzerinde bir kaç mesajlaştık, baktım anlaşamıyoruz bari konu uzamasın, gereksiz yere tartışma olmasın diye ''tamam haklısın, doğru söylüyorsun, sana katılıyorum" dedim.

Bu seferde beni engellemiş sevgili Umut BARIŞ ???????

Ya merak ettim açık alanda maske yasağı kaltı mı ,
Ne zamandır İstanbulda herkes çenesinde dolaşıyor sadece kapalı mekanlarda takılıyor yaw kalktı da benim mi haberim yok , takmayana artık ceza filanda kesen yok

eketen' Alıntı:

Umut Barış,

Seninle oturup adam gibi konuşulamaz. Sen daha kendi fikrinin karşısındaki bir fikre bile tahammülü, saygısı olamayan bir bireysin. Sırf bu konu değil, her konuda aynısın. Birinin bir şeyi senden daha iyi bilme ihtimali senin dengeni bozuyor. Her şeyi bildiğini zannediyorsun. Daha okuduğunu anlama zahmetine girmiyorsun. Bir üstten üstten konuşmalar, benim bildiklerimi bil ondan sonra konuş havaları. Ayakların yere bassın biraz. Ticari ayak yok öyle mi. Git bak bakalım bir kanser ilacı, sadece biri ne kadar. Hayrına yapıyor değil mi bu işi. Sen bir şey bilmek istiyorsan ilk başta ezoterizm tarihini okumaya başla.

Genişletmek için tıkla ...

Kardeş kanser ilacı sucuklu yumurta yapmak kadar kolay olsaydı ucuz olurdu.
Sürümü çok mu ki fiyatı düşsün.
Hadi sürümü geçtim, imalatı, depolaması, taşıması bunlar kolay mı.
Gofret taşımaya benzemiyor ilaç taşımak.

En basiti aç YouTube'u, Google'ı aşı nasıl üretiliyor bir bak bakalım.
Biontech'in ihtiyaç duyduğu maddeleri üretmeyi becerebilen şirket sayısı çok az mesela.
O nitelikte bir yatırım yok çünkü. Ve aşı sürekli taze stokla üretilmeye ihtiyaç duyuyor.
Bunu da basit bir Google araması ile eriştiğim dergi yazısından öğrendim.
İsteyen oturup öğrenebiliyor yani.

Aşı karşıtlığı riskli, kendinizi riske atıyorsanız başka insanları riske atmayın.
Bu kadar basit.

Okumadığın şeyi öğrenemezsin hocam bunun başka yolu yok.
Tara sosyal medyayı uzmanların paylaşımlarını yakalamaya bak.
Hiç bir şey bilmiyorsan yabancı sözcüklerle kendin arama yapıp bir şeyler öğrenmeye çalış.
İşin içindeki insanların yorumlarını bulmaya bak. Tıp fakültesi mezunu olması yetmiyor sadece.

Safsataların peşinden koşmak büyük rahatlık tabi sen de haklısın, emek çaba gerektirmiyor.

O beğenmediğiniz Biontech kanser için MRNA aşıları da üretmeye çalışıyor.
Kanser karmaşık bir konu olduğu için bir tane aşı yapıp çözüm budur demesi çok zor.
Yoksa bu zamana kadar uygulanan ve sonuç alınan aşılar da oldu.
Ama herkeste işe yaramadı. Olmadı yani.

Benim ayaklar yere basıyor basit biyoloji bilgisiyle konuyu idrak edebiliyorum da, senin komplocu kafayı bir kenara bırakıp bir şeyler okuman lazım.
Aşamadığımız nokta bu. O basit biyoloji bilgisinin temelini almış olmak o kadar önemli ki.

Onun sayesinde ben yazılan bir çok safsatayı kendim ayırt edebildim.

Eğitim reformunun topluma indirgenmiş olmasının öneminin canlı örneğini pandemi döneminde bolca gördüm.

Milleti burada etki altına alıp ölüm tehlikesine göndermenize müsaade edemem.
Önceki Sinovac-Biontech konusu kaç zaman açık kaldı, çoğu zaman girip okumadım bile millet ne yazmış diye, ama iş artık bu toleransı tanımanın ötesine geçti.

Kendi fikrinizi kendinize saklayın, bırakın millet deney yapsın aşı ile.
Siz de aşısız güvende kalmayı test eder belki bir şeyleri kanıtlarsınız.

Forumda görüşler elbette beyan edilmeli ama ortada basit bir matematik de var.
Açın bakın dünya çapında yapılan aşılama istatistiklerine.
Hepsini devletlerin resmi kaynaklarından topluyorlar.

Aşı madem deney, madem tehlikeli, neden milyarlarca insan ölmedi.
Bu kadar basit konu.

Sizin can kıymetliyse, bizlerinki de kıymetli.

merlot' Alıntı:

Ya merak ettim açık alanda maske yasağı kaltı mı ,
Ne zamandır İstanbulda herkes çenesinde dolaşıyor sadece kapalı mekanlarda takılıyor yaw kalktı da benim mi haberim yok , takmayana artık ceza filanda kesen yok

Genişletmek için tıkla ...

Bilmiyorum. Bakanlığın sitesine bakın, duyuru yapılmıştır bununla ilgili illa ki.

Pitbull' Alıntı:

Aşı olmak istemiyorum çünkü bu kadar kısa sürede çıkmış bir aşıyı güvenli bulamıyorum. Aşı ve önlemler hakkında size bir resim paylaşayım.

Genişletmek için tıkla ...

Sorulara cevap vermeden önce bir bilgilendirme yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Maskeleri fonksiyonları itibariyle ikiye ayırmak mümkündür.
1. Cerrahi maskeler:
Bu tip maskelerin kullanım alanı adından da anlaşışacağı üzere temiz veya steril ortamlardır. Bu durumda maskeyi takan kişi bu temiz ortamı kirleten kişidir. Somut örnek ile ameliyathane dediğimiz ortam sterildir. Ancak bu ortamda çalışmakta olan ameliyat ekibi nefes ve vücut salgılarıyla ortamı kirletmektedir. Bu tip maskelerin amacı doktoru korumak değil, ortamı korumaktır.
2. FFP1-2-3, N95-97-99 tipi maskeler:
Bu tip maskelerde ise senaryo cerrahi maskelerin tam tersidir. Yani maskeyi takan temiz, ortam kirli ise bu tip maskeler kullanılır. Ortam zaten kirli olduğundan bu tip maskelerde dışarıya salınan gaz herhangi bir filtrasyona tabi tutulmadan bir ventil aracılığıyla ortama salınır. Böylece filtre kullanım süresi arttırılmış olur.
Cerrahi tip maskeler, FFP3 tipi maskeler gibi sizi kirli ortamdan korur mu? Gerek geometrik yapısı gerekse de maske yapımında kullanılan malzemeler göz önüne alındığında etkinliği düşüktür. Ancak hiç yoktan iyidir. Bu yüzden ameliyathanede cerrahi maske kullanan doktor, hasta muayenesinde N95 kullanması gerekir.

Gelelim sorulara.
Eğer maskeler işe yarıyorsa neden sosyal mesafe? Bahsi geçen maskeler cerrahi tip maskelerdir. Daha öncede belirttiğim üzere bu tip maskeler ortamı sizden korumak amaçlıdır. Kimin enfekte olduğu bilinmediği için herkes potansiyel enfektedir. Diğer yandan bu maskeler %100 koruyucu özelliğe sahip değiller. Günümüz şartlarında kalabalık ve de özellikle kapalı ortamlarda bulunduğumuzdan (potansiyel olarak da enfekte olduğumuz kabul edildiğinden) ortama saldığımız virüsleri potansiyel sağlıklı olan kişilere bulaştırmamak için sosyal mesafe gerekli.

Eğer sosyal mesafe yarıyorsa neden maskeler? Kalabalık ve özellikle de kapalı ortamlarda mesafeyi sosyal mesafeyi sürekli korumanız pek mümkün değil. En basit bir hapşırma ile bile 1-1,5 metre kadar vücut sıvıları gidebiliyor. Maske olmadığı takdirde ortama salınan virüs o sırada yakından geçen şahsa temas edecektir. Cerrahi maske de dış ortamdan koruma özelliğine çok sahip bir aparat değil. Kaldı ki mikro boyuttaki zerrecikler şahsın eline ve oradan da göz ve solunum sistemine bir şekilde geçebilir. Cerrahi maske zerreciklerin büyük çoğunluğunu kaynağında bloke edebileceğinden faydalı.

Eğer ikisi de işe yarıyorsa neden kilitlenmeler? Ne yazık ki ilk iki uygulama yeterince başarılı bir şeilde yapılamadı. Maskesi ile sadece ağzını kapatıp burnu dışarda gezenler, hiç maske takmayanlar, sosyal mesafeyi hiçe sayıp üstüne bir de kapalı mekanlarda yapılan mitingler, partiler, düğünler vb. "Ben geçen sene ağır grip olmuştum kesin coronaydım. O yüzden bana bir şey olmaz." diye ortalarda gezenler. Bu durumda yapabilecek tek şey "Nush ile uslanmayanın hakkı tekrir, tekrir ile uslanmayanın hakkı kötektir" atasözümüzün de anlatmak istediği gibi kilit altına almaktır.

Eğer üçü de işe yarıyorsa neden acil aşılar? Kabul etmek gerekir ki ne yazık ki ilk üçü hakkı ile yerine getiremedik. Yasaklar varken bile gizlice açılan kıraaathaneler, yapılan ev partileri, nargile cafeler, restoranlar vb. Bundan dolayı rakamlar arttı da arttı. Normal şartlarda geliştirilen bir aşı uzun süre test edilebilir iken bulaşıcılığı ve öldürücülüğü yüksek olan bir salgında uzun süreli testler tamamlanmadan kullanıma alınmak zorunda kalındı. Kısa sürede elde edilen ilk sonuçlara göre virüse karşı etkinliği görüldüğü için "acil kullanım onayı" ile kullanım başladı. Uzun süreli testlerin tamamlanması ardından "acil kullanım onayı" iptal edilerek normal kullanım onayını aldı. Pfizer-BioNTech COVID-19 Aşısı, 23 Ağustos 2021 tarihinde FDA tarafından onaylananilk aşı oldu. Acil kullanım sırasında uzun süreli etkisi bilinmiyordu. Ancak burada risk analizi yapmak gerekiyor. Birçok ülkenin sağlık sistemi resmi olarak olmasa da çökmüş ya da çökmek üzereyken zaman kazanmak gerekiyordu. Daha somut bir örnek vermek gerekirse vücudunuzda doku kaydı oluştuğunda yaranın üstünü kapatmamanız gerekir. Çünkü kapatmak için kullanacağınız malzemeler yaraya yapışacağından hastanede müdahale sırasında zorluk çıkarabilir. Yaranız açık halde giderseniz de enfeksiyon kapma riski söz konusu olduğu gibi kan kaybına bağlı bilinç kaybı dahi yaşayabilirsiniz. Bu durumda en az riskli olan seçeneği seçmek gerekecektir. Aşının da yan etkilerini uzun vadede çözmek mümkün olabilir ama öncesinde insanları yaşatmak gerekir.

Eğer aşılar güvenliyse neden "sakatlık ve ölümden sorumlu değildir" maddesi? Bu ibare "acil kullanım onayı" alan tüm ilaçlar için geçerlidir. Ülkemizde insan hayatının pek bir bedeli olmasa da yurt dışında çok ağır yaptırımlar söz konusu. Aşı üreticisi firma da bu tür tazminat davalarına karşı kendini garanti altına almak istiyor çünkü uzun süreli testler daha bitmemiş ancak aşı gerekliliği mevzu-bahis. Hele ki burada tıp biliminden bahsediyoruz. Fizik, matematik gibi kanunların olmadığı bir bilim dalı. Aynı ilaç iki farklı kişide çok farklı yan etkiler gösterebiliyor. Burada belki de kimsenin kabul etmek istemediği bir gerçek var. İlaç üreticisi de olsa, televizyon üreticisi de olsa bu kuruluşlar ticari birer kuruluş. Doğal oalrak kendisini mali açıdan zora düşürebilecek şeylerden kaçınmak istiyorlar.

Umarım basit ve anlaşılabilir şekilde cevaplandırabilmişimdir.