sayın umiti
bahsettiğiniz kişisel gelişim konferanslarında ve kişisel gelişim kitaplarında sıkça anlatılan ve yüceltilen bu öğretiler esasta entellektüel olmakla ilgilidir.somut örnek vermek gerekirse ;kilo vermek için az yemek değil külliyen beslenme rejimini değiştirmek gereklidir.sofrada 3 somun ekmek varsa yiyecek ,en fazla ya kızartır ,ya ıslatır ya da ufalayıp yersiniz.ama aynı ekmektir yenilen...
bir süre önce sosyal medyada rastladığım anekdot :
ENTELLEKTÜEL VEYA AYDIN SORUNU
“Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, ‘Ne olmak istiyorsun?’ dedi.
‘Entelektüel olmak istiyorum.’ dedim.
‘Senden entelektüel olmaz’ dedi.
Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla;
‘Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?’ dedim.
‘Senden entelektüel olmaz’ dedi.
Çok kızmıştım!
‘Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum’ dedim.
Prof. gülümseyerek geriye yaslandı.
‘Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir entelektüel gibi ‘Niçin olmaz?’ diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı? Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o unvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez.
Entel feodal köylülere artık diploma ve unvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi.'”
Kaynak kişi: Ali Değermenci