Ömer Çolak
Süper Üye
- 17 Tem 2021
- 1,053
- 29
18 Mayıs 2024 tarihinde 21.600₺'ye aldığım Samsung 50q60c (50 inç 2023 qled) TV dün kuruldu. Maalesef Mediamarkt'ta 31.800₺ gözüküyor şu an ve Hepsiburada, Teknosa, Samsung, Amazon gibi başka satıcıdan değil de kendisinden satın alabildiğimiz 30.000₺ altına hiç yok gözüküyor. Sanıyorum yakın zamanda kampanya diyerek bir indirim gösterilecek. Bu seviyede zam pek normal değil. Bu platformlarda farklı satıcılarda benim aldığım fiyatlara yakın fiyatlar mevcut fakat bu gibi satıcılardan aldığım 3 üründen 2'sinde problem yaşamış olmam nedeniyle uzun süredir onlardan alışveriş yapmıyorum fiyatı ne olursa olsun.
Sipariş Cumartesi, Horoz Lojistik teslim alma Pazartesi, Teslim etme Cuma, Randevu Cumartesi ama kurulum Cuma akşamı oldu.
Öncelikle monitör olarak da aşırı ilkel yerel karartmalı (ama alışınca oldukça sevdim) 49inç qled (CRG9 2019) kullanıyorum ve bu qled konusunda uzmanlarımız ne söylerse söylesin ben klasik likit kristallerden çok daha güzel renk verdiği için günümüz teknolojisinde başlangıç durağı olarak görüyorum. Teknik olarak araştırdığımda tıpta kullanıldığını, panellerde de arka ışığı daha verimli kullanabilmesi ve yüksek renk doygunluğu sayesinde yüksek nit seviyelerine görece daha kolay çıkarılabilmesi gibi avantajlarının olduğunu öğrendim. Kırmızı, yeşil ve maviyi aynı parlaklıkta sunabildiği için görüntü algoritmasına pek bir iş kalmıyor ve bu da özellikle çaba gösterilmedikçe görüntünün oldukça kalibre olacağı anlamına geliyor. Bu durum oledde bile böyle değil, her renk için farklı voltaj veriliyor ve paralelinde de parlaklık farkı oluşuyor. Düzeltmesi algoritmaya kalıyor. Zaten bu sebeple lg oledler ile samsung oledler arasında görüntü kalitesi farkı var. Ama qledlerde bu farkı gözle görmek çok zor, zira hepsi kalibre monitör kıvamındalar. Giriş seviye profesyonel monitör kullandığım için bu kalibrasyon konusuna biraz aşinayım. Televizyonları da bütün görüntü yükseltme özelliklerini kapatarak kullanırım.
İlk izlenimlerime gelirsek;
Bu kadar iyi çalışacağını düşünmemiştim. Ama Will Smith'in oynadığı İkizler Projesi ve James Cameron'un Avatar 2'sinden sonra 60 veya 50 fps'in veya hz'in ne kadar berbat birşey olduğunu anlamıştım. Bu özelliği kapattım. Filmler 24 FPS izlenmezse orta kalite tiyatro gibi gözüküyor. Tiyatroyu da ekranda değil, yerinde izlemek gerek zaten. Bilgisayar oyunlarında da motion blur ile bu gerçekçiliği yakalarız ama bu özellik baya baya motion bluru yok edip herşeyi netleştiriyor. Bence kapatın.
1080p'yi 4K'ya çıkaran özellik (adını unuttum ama normalde upscaling)
Bu özellik de çok güzel çalışıyor ve upscalingden çok her görüntüyü netleştirme amacıyla çalışıyor sanırım. Çünkü şu aralar izlediğimiz Bridgerton dizisi 4K HDR olmasına rağmen aşırı derecede kusursuz görüntüye çevirdi. Bu kusursuzluk da dizideki bütün herşeyi yapmacık gösterdiği için bu özelliği de kapattım. Zaten Koray Birand veya başka bir yönetmeni takip eden biri içerikleri yönetmenin gözünden izlemek gerektiğini, bütün müdahalelerin kapatılması gerektiğini bilir. Yönetmen size renk profili, motion blur ve gren verir. Televizyonunuz bunları kaldırırsa deneyiminiz iyileşmek yerine kötüleşir. Bunlar kontrolsüz olduğunda, örneğin 1995 Friends dizisini falan izlediğinizde güzel özelliklerdir. Onda bile fazla gelebilir bazıları.
Kontrast ve Renk İyileştirme
Bu özellik de güzel çalışıyor ama kapatın. Yönetmen o karanlık bölgeleri görmemizi isteseydi oralar karanlık olmazdı. Bu özellik oraları da kolayca görmenizi sağlıyor. Oyun oynarken falan iyi olabilir ama ben RDR2 gibi oyunlarda da kapatılmasından yanayım. Görmemeniz gerekiyorsa görmeyin.
Telefon olarak da S24U kullanıyorum ve TV'ye bağlanması, uyumu falan çok güzel. Kumanda olarak telefonu kullandığınızda klavye girişleri çok kolaylaşıyor haliyle. Bunun haricinde spor yaparken telefon kamera paylaşımı ile hareketinizi doğru yapıp yapmadığınızı falan görebildiğiniz ekran bölme gibi özellikleri var. Bixby konuşamıyor ama en azından söylediklerinizi anlıyor ve yapıyor. Bridgerton dizisini aç derseniz netflixten onu açıyor. X TV canlı yayını aç derseniz youtubedan onu bulup açıyor. Klavye gerektiğinde konuşarak yazabilmek falan artık normal herhalde.
Aynı fiyata daha iyi görüntü vaad eden daha düşük seviye markalar yerine daha güvenilir markalardan bir tık düşük modelleri almak gerektiğini savunmaya devam ediyorum. Umarım uzunca bir süre de bu görüşümü değiştirecek bir sorun yaşamam. Telefon'a 70k harcayıp TV'ye 21k harcamak biraz mantıksız gözükebilir ama telefon benim mesleğimin bir parçası, tv ise sadece keyif aracı. Monitörüm televizyonumdan daha pahalı.
Ama yine de karanlık bir sinema odası yapabilecek kadar bütçem olursa güzel bir olede bütçeyi zorlamak isterim herhalde. Q60C'yi beğendim ama "fiyatı kadar" beğendim.
Bu modeli listesinde tutup spesifik bir konuda cevap aradığı bir sorusu olan olursa seve seve deneyebilirim.
Sipariş Cumartesi, Horoz Lojistik teslim alma Pazartesi, Teslim etme Cuma, Randevu Cumartesi ama kurulum Cuma akşamı oldu.
Öncelikle monitör olarak da aşırı ilkel yerel karartmalı (ama alışınca oldukça sevdim) 49inç qled (CRG9 2019) kullanıyorum ve bu qled konusunda uzmanlarımız ne söylerse söylesin ben klasik likit kristallerden çok daha güzel renk verdiği için günümüz teknolojisinde başlangıç durağı olarak görüyorum. Teknik olarak araştırdığımda tıpta kullanıldığını, panellerde de arka ışığı daha verimli kullanabilmesi ve yüksek renk doygunluğu sayesinde yüksek nit seviyelerine görece daha kolay çıkarılabilmesi gibi avantajlarının olduğunu öğrendim. Kırmızı, yeşil ve maviyi aynı parlaklıkta sunabildiği için görüntü algoritmasına pek bir iş kalmıyor ve bu da özellikle çaba gösterilmedikçe görüntünün oldukça kalibre olacağı anlamına geliyor. Bu durum oledde bile böyle değil, her renk için farklı voltaj veriliyor ve paralelinde de parlaklık farkı oluşuyor. Düzeltmesi algoritmaya kalıyor. Zaten bu sebeple lg oledler ile samsung oledler arasında görüntü kalitesi farkı var. Ama qledlerde bu farkı gözle görmek çok zor, zira hepsi kalibre monitör kıvamındalar. Giriş seviye profesyonel monitör kullandığım için bu kalibrasyon konusuna biraz aşinayım. Televizyonları da bütün görüntü yükseltme özelliklerini kapatarak kullanırım.
İlk izlenimlerime gelirsek;
- Oled'den sonra en ince televizyonlar bunlar herhalde, gerçekten çok ince.
- Ses kalitesi JBL Flip 6 gibi küçük bir ses bombası kadar bile kaliteli değil (İnce olmasına veriyorum) ve bu bağlamda da 200$ civarına bir soundbar maliyeti de eklemek lazım ve tabi o fazlasıyla tatmin edecektir profesyonel olmayan kulakları.
- Renk kalitesi çok güzel.
- Çok hızlı açılıyor kendisi de, uygulamalar da. (Henüz hiç güncel (2019+) TV kullanmadığım için taş devrinden geliyor olabilir bu yorumum ama anormal hızlı geldi bana.)
- Yerel karartma yok.
- Bulutlanma var (49 inç eğimli monitörümde yok yerel karartmasız bile ama 50 inç düz ekran TV'de var NEDENSE) ama çok kötü değil, monitörümden alışık olmasam normal derdim.
- Bulutlanmaya rağmen siyah başarısını sevdim, en azından görüntü olan yerlere bakıldığında göz o siyahları yeterince siyah görüyor. Kontrastı yeterli yani. Zaten VA panel olduğu için görece yüksek kontrastı var.
- TV 2 metre uzaklıktan 4 metrelik bir genişlikten izleniyor. İki yönde de 45 derece diyebiliriz ve renk soluklaşması gözükmüyor. Bana göre izleme açısı güzel. Monitörüme göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim hatta.
Bu kadar iyi çalışacağını düşünmemiştim. Ama Will Smith'in oynadığı İkizler Projesi ve James Cameron'un Avatar 2'sinden sonra 60 veya 50 fps'in veya hz'in ne kadar berbat birşey olduğunu anlamıştım. Bu özelliği kapattım. Filmler 24 FPS izlenmezse orta kalite tiyatro gibi gözüküyor. Tiyatroyu da ekranda değil, yerinde izlemek gerek zaten. Bilgisayar oyunlarında da motion blur ile bu gerçekçiliği yakalarız ama bu özellik baya baya motion bluru yok edip herşeyi netleştiriyor. Bence kapatın.
1080p'yi 4K'ya çıkaran özellik (adını unuttum ama normalde upscaling)
Bu özellik de çok güzel çalışıyor ve upscalingden çok her görüntüyü netleştirme amacıyla çalışıyor sanırım. Çünkü şu aralar izlediğimiz Bridgerton dizisi 4K HDR olmasına rağmen aşırı derecede kusursuz görüntüye çevirdi. Bu kusursuzluk da dizideki bütün herşeyi yapmacık gösterdiği için bu özelliği de kapattım. Zaten Koray Birand veya başka bir yönetmeni takip eden biri içerikleri yönetmenin gözünden izlemek gerektiğini, bütün müdahalelerin kapatılması gerektiğini bilir. Yönetmen size renk profili, motion blur ve gren verir. Televizyonunuz bunları kaldırırsa deneyiminiz iyileşmek yerine kötüleşir. Bunlar kontrolsüz olduğunda, örneğin 1995 Friends dizisini falan izlediğinizde güzel özelliklerdir. Onda bile fazla gelebilir bazıları.
Kontrast ve Renk İyileştirme
Bu özellik de güzel çalışıyor ama kapatın. Yönetmen o karanlık bölgeleri görmemizi isteseydi oralar karanlık olmazdı. Bu özellik oraları da kolayca görmenizi sağlıyor. Oyun oynarken falan iyi olabilir ama ben RDR2 gibi oyunlarda da kapatılmasından yanayım. Görmemeniz gerekiyorsa görmeyin.
Telefon olarak da S24U kullanıyorum ve TV'ye bağlanması, uyumu falan çok güzel. Kumanda olarak telefonu kullandığınızda klavye girişleri çok kolaylaşıyor haliyle. Bunun haricinde spor yaparken telefon kamera paylaşımı ile hareketinizi doğru yapıp yapmadığınızı falan görebildiğiniz ekran bölme gibi özellikleri var. Bixby konuşamıyor ama en azından söylediklerinizi anlıyor ve yapıyor. Bridgerton dizisini aç derseniz netflixten onu açıyor. X TV canlı yayını aç derseniz youtubedan onu bulup açıyor. Klavye gerektiğinde konuşarak yazabilmek falan artık normal herhalde.
Aynı fiyata daha iyi görüntü vaad eden daha düşük seviye markalar yerine daha güvenilir markalardan bir tık düşük modelleri almak gerektiğini savunmaya devam ediyorum. Umarım uzunca bir süre de bu görüşümü değiştirecek bir sorun yaşamam. Telefon'a 70k harcayıp TV'ye 21k harcamak biraz mantıksız gözükebilir ama telefon benim mesleğimin bir parçası, tv ise sadece keyif aracı. Monitörüm televizyonumdan daha pahalı.
Ama yine de karanlık bir sinema odası yapabilecek kadar bütçem olursa güzel bir olede bütçeyi zorlamak isterim herhalde. Q60C'yi beğendim ama "fiyatı kadar" beğendim.
Bu modeli listesinde tutup spesifik bir konuda cevap aradığı bir sorusu olan olursa seve seve deneyebilirim.