I
Çevrimdışı
independent
Süper Üye
- 12 Haz 2023
- 662
- 39
Deneyim Otomobil aküsü
- Konbuyu başlatan Sota
- Başlangıç tarihi
-
- Etiketler
- araba akü öneri araba akü tavsiye
Çevrimiçi
Samurai
Moderatör
- 3 Ağu 2021
- 2,684
- 40
Bizim buranın en ünlü gırnatacası Emmi, Yılmaz Gül, kaç puan verirsinBeni düşünsene ,bir de 17 yıl çalgıcılık yaptım, arkamda tam gürültü fırtınası seslerden ,kulaklarım ağır işitiyor artık
Bu da köy düğünümüze örnek, genellikle çelik yelek ile gidiyoruz
Çevrimdışı
teraspy
TFC Team
- 26 Kas 2018
- 22,683
- 65
Gırnatacı süperBizim buranın en ünlü gırnatacası Emmi, Yılmaz Gül, kaç puan verirsin
Bu da köy düğünümüze örnek, genellikle çelik yelek ile gidiyoruz
, kuru sıkılar da süpermiş
Çevrimiçi
Samurai
Moderatör
- 3 Ağu 2021
- 2,684
- 40
Gırnatacı da Çita ciğeri olduğunu düşünüyorum, ben üflesem bayılırımGırnatacı süper
Çevrimdışı
Sota
Root
- 6 Mar 2016
- 19,463
Direksiyon, kolon kilit, esp, servis park yardımcı, transmission control system gibi arızalar genellikle akü kaynaklı olur.
Çevrimdışı
Sota
Root
- 6 Mar 2016
- 19,463
Yaşlılığa ufak adımlarla ilerlediğimizin göstergesi.Ben de eskiden(20 sene önce)kullandığım araçta ses sistemi olsun isterdim ancak şimdi orjinal ses sistemi yetiyor
Çevrimdışı
slowfood
Moderatör
- 23 May 2022
- 7,881
Sayın
teraspy Emmi buldum.
Konunun özeti;
Akü içerisinde bulunan kurşun sülfatın amorf (kristal yapıda olmayan, akışkan) yapıda bileşik halinde bulunması. Bu amorf yapı şarj sırasında verilen elektrik akımı ile kurşun, sülfirik asit ve kurşun okside dönüşüyor. Ancak zaman içerisinde amorf yapı kristalleşme eğiliminde oluyor ve sülfatlaşıyor. Bu kristal yapı akü plakalarına yapışıyor ve kimyasal tepkimeyi engelliyor. (Sülfatlaşma, akünün yeteneğini kaybetmesi)
Burada devreye kimyasal ve elektriksel desülfatörler giriyor. Söz konusu yöntemlerden elektriksel desülfatörlere yukarıda örnek vermiştim. Kimyasal desülfatör ise sizin bahsettiğiniz Karbonat (Çoğunlukla sodyum bikarbonat, yemek tipi karbonat) ve Magnezyum sülfat (İngiliz Tuzu) olarak örneklenebilir.
Çok basit bir mantıkla burada asit ve bazın tepkimesi ile çözeltiyi eski haline getirmekten bahsedebiliriz. Ancak bu tepkimeyi bilen herkes şunu da bilir, asit ve bazlar tepkimeye girdiğinde her zaman ortaya tuz çökeltisi çıkar.
Buradaki tuz Bikarbonat ile Kurşun sülfatın tepkimesinden ortaya çıkan kurşun bikarbonattır. Çözelti içerisinde çözünmez ve çökelir ya da plakalar etrafında birikir. Bu birikim aynı zamanda plakalarda korozyona, bu da istenmeyen plaka yakınlaşması, kısa devre problemleri ve akünün ısınması, patlaması riskine yol açar.
Dolayısıyla burada yapılması gereken ana yöntem doğrudan akü içerisine saf su ve karbonat ilavesinden ziyade, akünün boşaltılıp saf su ile durulanmasından sonra, 2-4 saat akünün plakalarındaki kurşun sülfatın çözünmesi için beklemek. Ardından birkaç kez saf su ile durulayıp, yine saf su doldurarak bir gün aküye elektrik vermek. (Kalıntıları uzaklaştırmak için) Bunun ardından suyu tamamen boşaltıp aküyü birkaç kez durulayıp hazır akü asidi ile aküyü tekrar doldurmak.
Evet yöntem biraz zahmetli görünüyor. Ancak doğrudan karbonat uygulamasından sonra eriyen plakaların aracın sarsıntısı ile birlikte sıvı içerisinde yüzmesi ihtimali bile ciddi anlamda ısı artışı ve belirli bir süre sonra basınç artışı ile patlama riski oluşturmaya yeter diye düşünüyorum.
(Tüm yazı kullandığınız yöntemin yukarıdaki gibi olmadığı varsayılarak yazılmıştır. Sürç-i lisan etti isem affola.)
teraspy Emmi buldum. Konunun özeti;
Akü içerisinde bulunan kurşun sülfatın amorf (kristal yapıda olmayan, akışkan) yapıda bileşik halinde bulunması. Bu amorf yapı şarj sırasında verilen elektrik akımı ile kurşun, sülfirik asit ve kurşun okside dönüşüyor. Ancak zaman içerisinde amorf yapı kristalleşme eğiliminde oluyor ve sülfatlaşıyor. Bu kristal yapı akü plakalarına yapışıyor ve kimyasal tepkimeyi engelliyor. (Sülfatlaşma, akünün yeteneğini kaybetmesi)
Burada devreye kimyasal ve elektriksel desülfatörler giriyor. Söz konusu yöntemlerden elektriksel desülfatörlere yukarıda örnek vermiştim. Kimyasal desülfatör ise sizin bahsettiğiniz Karbonat (Çoğunlukla sodyum bikarbonat, yemek tipi karbonat) ve Magnezyum sülfat (İngiliz Tuzu) olarak örneklenebilir.
Çok basit bir mantıkla burada asit ve bazın tepkimesi ile çözeltiyi eski haline getirmekten bahsedebiliriz. Ancak bu tepkimeyi bilen herkes şunu da bilir, asit ve bazlar tepkimeye girdiğinde her zaman ortaya tuz çökeltisi çıkar.
Buradaki tuz Bikarbonat ile Kurşun sülfatın tepkimesinden ortaya çıkan kurşun bikarbonattır. Çözelti içerisinde çözünmez ve çökelir ya da plakalar etrafında birikir. Bu birikim aynı zamanda plakalarda korozyona, bu da istenmeyen plaka yakınlaşması, kısa devre problemleri ve akünün ısınması, patlaması riskine yol açar.
Dolayısıyla burada yapılması gereken ana yöntem doğrudan akü içerisine saf su ve karbonat ilavesinden ziyade, akünün boşaltılıp saf su ile durulanmasından sonra, 2-4 saat akünün plakalarındaki kurşun sülfatın çözünmesi için beklemek. Ardından birkaç kez saf su ile durulayıp, yine saf su doldurarak bir gün aküye elektrik vermek. (Kalıntıları uzaklaştırmak için) Bunun ardından suyu tamamen boşaltıp aküyü birkaç kez durulayıp hazır akü asidi ile aküyü tekrar doldurmak.
Evet yöntem biraz zahmetli görünüyor. Ancak doğrudan karbonat uygulamasından sonra eriyen plakaların aracın sarsıntısı ile birlikte sıvı içerisinde yüzmesi ihtimali bile ciddi anlamda ısı artışı ve belirli bir süre sonra basınç artışı ile patlama riski oluşturmaya yeter diye düşünüyorum.
(Tüm yazı kullandığınız yöntemin yukarıdaki gibi olmadığı varsayılarak yazılmıştır. Sürç-i lisan etti isem affola.)
I
Çevrimdışı
independent
Süper Üye
- 12 Haz 2023
- 662
- 39
Benim önceki araçta şarj dinamosu bozulmuş.Haberim yok marşa bastım ama tek seferde çalıştı.Daha önceden de en ufak belirti vermemişti akü.Neyse yolda gidiyorum birden ABS ışığı ile hava yastığı ışığı yandı.Ne oluyor diye düşünürken frenlerin ve direksiyonun sertleştiğini gördüm.Neyse ki ara sokaktaydım ve bir yere zor da olsa park edebildim.Direksiyon sisteminin elektrik kullandığını biliyordum ancak frenlerin araç elektriksiz kalınca şertleştiğine şaşırmıştım.
Çevrimdışı
slowfood
Moderatör
- 23 May 2022
- 7,881
Aracın marka modelini bilmeden net konuşmam çok mümkün olmaz ama westinghouse dediğimiz fren hidrolik sistemine destek olan servo mekanizması vardır. Dolayısıyla enerji kesildiğinde devreden çıkar. Söylediğiniz gibi alternatörde arızalıysa araçtaki tüm sistem saçmalar. Hatta bundan dolayı yokuş aşağı kontak kapatmak en tehlikeli hareketlerden biridir.
I
Çevrimdışı
independent
Süper Üye
- 12 Haz 2023
- 662
- 39
Benimki de düz yolda giden arabada kontak kapatmak gibiydi hiçbir farkı yoktu.Aslında araçlarda akü voltajını gösteren bir gösterge neden yok yıllardır hep merak etmişimdir!
Çevrimdışı
Sota
Root
- 6 Mar 2016
- 19,463
Fren sistemi motora bağlıdır. motor üzerinden vakum yapar.
Motor stop etmediği sürece vakum devam eder.
siz ilginç tecrübe yaşamışsın bunu arasfiracağım.
Araç marka ve modeli neydi.
Çevrimdışı
Sota
Root
- 6 Mar 2016
- 19,463
Çevrimdışı
teraspy
TFC Team
- 26 Kas 2018
- 22,683
- 65
Hımm, yarın arkadaşı arayayım bakayım(traktörde kullanan,o daha çok kullanıyor traktörde aküyü)Sayın
Konunun özeti;
Akü içerisinde bulunan kurşun sülfatın amorf (kristal yapıda olmayan, akışkan) yapıda bileşik halinde bulunması. Bu amorf yapı şarj sırasında verilen elektrik akımı ile kurşun, sülfirik asit ve kurşun okside dönüşüyor. Ancak zaman içerisinde amorf yapı kristalleşme eğiliminde oluyor ve sülfatlaşıyor. Bu kristal yapı akü plakalarına yapışıyor ve kimyasal tepkimeyi engelliyor. (Sülfatlaşma, akünün yeteneğini kaybetmesi)
Burada devreye kimyasal ve elektriksel desülfatörler giriyor. Söz konusu yöntemlerden elektriksel desülfatörlere yukarıda örnek vermiştim. Kimyasal desülfatör ise sizin bahsettiğiniz Karbonat (Çoğunlukla sodyum bikarbonat, yemek tipi karbonat) ve Magnezyum sülfat (İngiliz Tuzu) olarak örneklenebilir.
Çok basit bir mantıkla burada asit ve bazın tepkimesi ile çözeltiyi eski haline getirmekten bahsedebiliriz. Ancak bu tepkimeyi bilen herkes şunu da bilir, asit ve bazlar tepkimeye girdiğinde her zaman ortaya tuz çökeltisi çıkar.
Buradaki tuz Bikarbonat ile Kurşun sülfatın tepkimesinden ortaya çıkan kurşun bikarbonattır. Çözelti içerisinde çözünmez ve çökelir ya da plakalar etrafında birikir. Bu birikim aynı zamanda plakalarda korozyona, bu da istenmeyen plaka yakınlaşması, kısa devre problemleri ve akünün ısınması, patlaması riskine yol açar.
Dolayısıyla burada yapılması gereken ana yöntem doğrudan akü içerisine saf su ve karbonat ilavesinden ziyade, akünün boşaltılıp saf su ile durulanmasından sonra, 2-4 saat akünün plakalarındaki kurşun sülfatın çözünmesi için beklemek. Ardından birkaç kez saf su ile durulayıp, yine saf su doldurarak bir gün aküye elektrik vermek. (Kalıntıları uzaklaştırmak için) Bunun ardından suyu tamamen boşaltıp aküyü birkaç kez durulayıp hazır akü asidi ile aküyü tekrar doldurmak.
Evet yöntem biraz zahmetli görünüyor. Ancak doğrudan karbonat uygulamasından sonra eriyen plakaların aracın sarsıntısı ile birlikte sıvı içerisinde yüzmesi ihtimali bile ciddi anlamda ısı artışı ve belirli bir süre sonra basınç artışı ile patlama riski oluşturmaya yeter diye düşünüyorum.
(Tüm yazı kullandığınız yöntemin yukarıdaki gibi olmadığı varsayılarak yazılmıştır. Sürç-i lisan etti isem affola.)
