MAHKEME KARARLARI

Ömer Çolak Çevrimdışı

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,049
29
kanunu filan bilmemde her yerde yasal hiz+tolerans vardir sollama yapiyordum bahanesi ile hiz sinirini asmak mantikli degil hele söylendigi gibi "sollamada hiz siniri yoktur" söylemi tamamen sacma ben ozaman cikayim yolla isik hizina kadar gaza basayim soran olursa arabayi solluyordum derim :alala
hiz limitinde veya ona yakin giden araci sollamak hele tamamen keyfi bir durum örnegin 100 lük yolda 50 ile giden arabayi 70 le sollarsinda 95 le giden adami 120 ile solluyorsan bu senin tercihindir ve cezayida göze almissin demektir
100 lük yolda bi 90 bi 95 bi 100 sürekli hız değiştiren adamı hız sabitleyiciyi kullanmak istiyorsan mecbur solluyorsun. Trafikte öyle zaman gaspı yapan değişikler de çok.

İnsan arkasındaki araca saygı göstermeli.
 
Müşteki Çevrimdışı
22 Ara 2018
410
Çok geçmiş olsun.

Bu tip cezalara itiraz işlemi mahkemeye değil de Sulh Ceza Hakimliği'ne yapılıyor. üzerinden dakikalar içerisinde bu işlemler yapılabildiği gibi anbean gidişat da takip edilebiliyor. Dosyanın sürüncemeye uğramaması için dilekçeyi cezayı kesen birimin bulunduğu Sulh Ceza Hakimliği'ne yapmak gerekiyor. Örneğin Ankara'nın yetkili olduğu bir vakıayı İstanbul'daki SCH'ye bildirirseniz tabii olarak yetkisizlik kararı verilecektir ve süreç bir kat daha uzayacaktır.

Vuku bulan olayda kadranınızın "en son" kaçı gösterdiğini, aracınızın ruhsatta yazan tipini (kamyonet, binek otomobil vb) ve solladığınız yolda orta çizgilerin şekli (kesik kesik miydi, yoksa düz müydü?) belirtirseniz daha net bir şeyler söyleyebiliriz.
 
akrep2018 Çevrimdışı

akrep2018 

Süper Üye
16 Eyl 2018
1,267
62
Türkiye'de hemen her şeyde olduğu gibi maalesef trafikte de kanunları uygulamada insan kaynaklı farklılıklar olabiliyor.Bunu ben kamu kurumunda çalışırken kanunlar,yönetmelikler uygulanırken bizzat yaşayarak gördüğüm için söylüyorum.
 
T Çevrimdışı

TC Yıldırım

Kayıtsız / Doğrulanmamış
Türkiye'de hemen her şeyde olduğu gibi maalesef trafikte de kanunları uygulamada insan kaynaklı farklılıklar olabiliyor.Bunu ben kamu kurumunda çalışırken kanunlar,yönetmelikler uygulanırken bizzat yaşayarak gördüğüm için söylüyorum.
Adamına göre kanun mekanizması bizim evin arkasında iki ev yolu kapatıyor sokak daralıyor kamyon geçemiyor
Arkada oturan hacı abinin vali bakan tanıdıkları varmış onları araya sokmuş projesi çizilmiş plan hazır yıkılması gereken binalar 20 yıldır yıkılmıyor tanıdık yüksek mevkide ahbabın varsa köşesin oldu bitti
 
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
kanunu filan bilmemde her yerde yasal hiz+tolerans vardir sollama yapiyordum bahanesi ile hiz sinirini asmak mantikli degil hele söylendigi gibi "sollamada hiz siniri yoktur" söylemi tamamen sacma ben ozaman cikayim yolla isik hizina kadar gaza basayim soran olursa arabayi solluyordum derim :alala
hiz limitinde veya ona yakin giden araci sollamak hele tamamen keyfi bir durum örnegin 100 lük yolda 50 ile giden arabayi 70 le sollarsinda 95 le giden adami 120 ile solluyorsan bu senin tercihindir ve cezayida göze almissin demektir
Dostum sen 110 la gidebileceğin bir yolda, önünde 95 ile giden bir araç varsa sollamaz da hep onu mu takip edersin? Arabayı sollamak 10 dakika, bir saat süren bir olay değil. Sadece 8-10 saniyelik bir olaydır. O zaman araba alırken beygir gücüne, torkuna, markasına niye önem vererek alıyoruz ki? Üstelik bizim araçlarımız Mercedes, BMW, Audi gibi araçlar da değil ki hız meraklısı ya da yarış meraklısı olalım. Unutmayın; Kanunlar insanlar için değildir. Kendilerini çoğunluktan korumak isteyen yöneticiler içindir... Bomboş yolda tabiki yarış yapmayalım ama emniyetli ve dikkatli sürdükten sonra da aşırıya kaçmadan, arabanın hakkına göre de yol alalım. Tabi 100 le gidilecek yolda da 200 yapmalı demiyorum. Her şeyin bir kararı var. Ben uluslar arası yollarda da çok araba kullandım. 120 hız olan yolda 110 la giden arabayı solladığınızda bir anda 140 a çıkarsınız. Sonra sağ şeride geçip yine 120 ye düşersiniz. Son günlerde Pekerin açıklamalarından da gördük işte, belli kesimlere öyle plakalar verilmiş ki, trafik bile durduramıyor... Ama halk bir kaç kilometre fazla yaptı mı hemen radar cezası... Neden? Çünkü bütçenin açığı kapatılması lazım ki baştakiler daha fazla yiyebilsin...
 
Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,576
40
Dostum sen 110 la gidebileceğin bir yolda, önünde 95 ile giden bir araç varsa sollamaz da hep onu mu takip edersin? Arabayı sollamak 10 dakika, bir saat süren bir olay değil. Sadece 8-10 saniyelik bir olaydır. O zaman araba alırken beygir gücüne, torkuna, markasına niye önem vererek alıyoruz ki? Üstelik bizim araçlarımız Mercedes, BMW, Audi gibi araçlar da değil ki hız meraklısı ya da yarış meraklısı olalım. Unutmayın; Kanunlar insanlar için değildir. Kendilerini çoğunluktan korumak isteyen yöneticiler içindir... Bomboş yolda tabiki yarış yapmayalım ama emniyetli ve dikkatli sürdükten sonra da aşırıya kaçmadan, arabanın hakkına göre de yol alalım. Tabi 100 le gidilecek yolda da 200 yapmalı demiyorum. Her şeyin bir kararı var. Ben uluslar arası yollarda da çok araba kullandım. 120 hız olan yolda 110 la giden arabayı solladığınızda bir anda 140 a çıkarsınız. Sonra sağ şeride geçip yine 120 ye düşersiniz. Son günlerde Pekerin açıklamalarından da gördük işte, belli kesimlere öyle plakalar verilmiş ki, trafik bile durduramıyor... Ama halk bir kaç kilometre fazla yaptı mı hemen radar cezası... Neden? Çünkü bütçenin açığı kapatılması lazım ki baştakiler daha fazla yiyebilsin...
Çok geçmiş olsun. Şimdi bir şey söyleyeceğim ve belki çok tepki alacağım fakat olsun, önemli değil.

Bana göre Türkiye'de trafik polisinin pek bir işlevi yoktur. Şubede çalışan kısmı kastetmiyorum, sahaya çıkan ekipleri kastediyorum.

Mesela trafik polisi ne işe yarıyor, bilen anlatsın bana. Trafiği zaten ışıklar ve işaretler düzene sokuyor. Örneğin bir yerde trafik sıkıştığında trafik polisi o bölgeye gidiyor. Trafik lambalarına değil de polisin yönlendirmesine göre hareket ediyoruz. Trafiğin akışında bir değişiklik oluyor mu ? Hayır.

Önceden kaza yaptığımızda direkt polisi arayıp ekiplerin gelmesini bekliyorduk. Şimdi fotoğraf çekip kendimiz tutanak hazırlıyoruz, polisin gelmesine bile gerek kalmıyor. Diğer yandan her yerde mobese kameraları var, ortalığa ceza yağdırıyor, burda da polise gerek kalmıyor.

Ne zaman sahaya çıkılıyor derseniz, vatandaşa ceza kesip gelir oluşturma talebi olduğu zaman. Muhtemelen ekiplere talimat geliyor, bugün şu kadar sayıda ceza kesilecek diye. Amcamlar kuruyor tezgahı böyle özellikle şehir içine. Vay efendim 50 ile gidilecek yerde 53 ile gitmişsin diye yapıştırıyor cezayı. O zaman hiç araca binmeyelim 50 ile gideceksek, bisiklet sürelim.

He aşırı süratli sürüyorsa kes kardeşim, ona bir şey demem. Hız yapılacak yer var, yapılmayacak yer var. Bazı psikopatlar olmayacak yerlerde aşırı sürat yapıyor. Onlar gerçekten hakediyor cezayı.

Trafikte bir çok falso araba görüyorum mesela, nedense onlara hiç işlem yapıldığını görmedim. Mesela 1.7 DTI opel corsa'lar var. Bunların belki de %90'ı yazılımlı ve acayip duman atıyor. Arkadaş bir kere göreyim şunları durdurup ceza kestiğinizi. Böyle aşırı şekilde duman atan kaç tane ticari araç da gördüm.

Diğer yandan adam şahin'e soba borusu gibi eksoz takmış, bir inliyor sanarsın F16 kalkış yapıyor. Gece görüyorum tenha yerlerde drift falan yapıyolar. Polis'in bunlarla uğraştığını hiç görmedim. Ama ben ailemle seyahat ederken durdurup her türlü şeyi kontrol ediyor.

Dedem 20 Temmuz 2016 yılında vefat etti. Biliyorsunuz karışık bir dönemdi o sıralar. Dedemin cenaze işleri için hastaneye gitmiştik. Hastaneden dönerken arkada 80 yaşında babaannem var, yanında annemler var, aile aracı olduğunu görüp halen herkesi araçtan indirip kimlik kontrolü yapıyorsun. Kusur bulamayınca da plakadaki harflerin bazılarında yıpranma var diye işlem yapmaya kalkıyorsun. Kusura bakma da bazen harbiden sopayı hak ediyorsunuz.
Daha neler yazarım da uzatmaya gerek yok.
 
akrep2018 Çevrimdışı

akrep2018 

Süper Üye
16 Eyl 2018
1,267
62
Ne zaman sahaya çıkılıyor derseniz, vatandaşa ceza kesip gelir oluşturma talebi olduğu zaman. Muhtemelen ekiplere talimat geliyor, bugün şu kadar sayıda ceza kesilecek diye. Amcamlar kuruyor tezgahı böyle özellikle şehir içine. Vay efendim 50 ile gidilecek yerde 53 ile gitmişsin diye yapıştırıyor cezayı.

Aynen yazdığınız gibi oluyordu,benim çalıştığım yıllarda.İşyerim kavşağa ve yola çok yakın olduğundan hem gördüm,hem duydum.
 
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
Çok geçmiş olsun.

Bu tip cezalara itiraz işlemi mahkemeye değil de Sulh Ceza Hakimliği'ne yapılıyor. üzerinden dakikalar içerisinde bu işlemler yapılabildiği gibi anbean gidişat da takip edilebiliyor. Dosyanın sürüncemeye uğramaması için dilekçeyi cezayı kesen birimin bulunduğu Sulh Ceza Hakimliği'ne yapmak gerekiyor. Örneğin Ankara'nın yetkili olduğu bir vakıayı İstanbul'daki SCH'ye bildirirseniz tabii olarak yetkisizlik kararı verilecektir ve süreç bir kat daha uzayacaktır.

Vuku bulan olayda kadranınızın "en son" kaçı gösterdiğini, aracınızın ruhsatta yazan tipini (kamyonet, binek otomobil vb) ve solladığınız yolda orta çizgilerin şekli (kesik kesik miydi, yoksa düz müydü?) belirtirseniz daha net bir şeyler söyleyebiliriz.
Gidiş geliş ayrı olan, bölünmüş yol, taksi ve kesik kesik çizgi... Manavgat ta ikamet ettiğim için tabiki sulh ceza hakimliğine orada verdim ama Manavgat yetkili olmadığı için Antalya'ya gönderdi. Bu olayda anlatmak istediğim şuydu: 1. Radar arabasında duran sivil giyimli polisin tavrı. Davranışlarından pisliğin teki olduğu belliydi. Tartışma detaylarını yazmadım. Oysa ileride duran ve radara göre cezayı yazan polis ise son derece kibardı. Hatta biz öğretmen olduğumuz için genellikle yüksek sesle konuşmaya alışkınızdır ve bu bize çok normal gelir ve ona rağmen adamcağız kibarca davrandı. 2. Mahkeme hakiminin tavrı... İki yıl içinde aynı dava için dört kez aynı celpten gönderilmiş olması, olaylara nasıl bakıldığının göstergesi. Eminim benim yerime bir avukatın başına gelseydi bu olay, en kısa sürede avukatın lehine çözülürdü. hangi kilometrede olayın olduğunu, yolun durumunu ve ayrıca radar görüntüsünü de sunduğum halde Antalyadaki hakimin de olayı irdelediğini sanmıyorum. Katip yazıp geçmiştir bence... O zamanlar portaldan izlenip izlenmediğini bilmiyorum...
 
teraspy Çevrimiçi

teraspy 

TFC Team
26 Kas 2018
22,326
65
Gidiş geliş ayrı olan, bölünmüş yol, taksi ve kesik kesik çizgi... Manavgat ta ikamet ettiğim için tabiki sulh ceza hakimliğine orada verdim ama Manavgat yetkili olmadığı için Antalya'ya gönderdi. Bu olayda anlatmak istediğim şuydu: 1. Radar arabasında duran sivil giyimli polisin tavrı. Davranışlarından pisliğin teki olduğu belliydi. Tartışma detaylarını yazmadım. Oysa ileride duran ve radara göre cezayı yazan polis ise son derece kibardı. Hatta biz öğretmen olduğumuz için genellikle yüksek sesle konuşmaya alışkınızdır ve bu bize çok normal gelir ve ona rağmen adamcağız kibarca davrandı. 2. Mahkeme hakiminin tavrı... İki yıl içinde aynı dava için dört kez aynı celpten gönderilmiş olması, olaylara nasıl bakıldığının göstergesi. Eminim benim yerime bir avukatın başına gelseydi bu olay, en kısa sürede avukatın lehine çözülürdü. hangi kilometrede olayın olduğunu, yolun durumunu ve ayrıca radar görüntüsünü de sunduğum halde Antalyadaki hakimin de olayı irdelediğini sanmıyorum. Katip yazıp geçmiştir bence... O zamanlar portaldan izlenip izlenmediğini bilmiyorum...
Kamera şart işte bence,ama tarihli saatli kayıt yapacak kesinlikle :ok
Bu arada ne kadar doğru bilmiyorum ama bana "belediyenin elamanı plakayı bildiriyor" denmişti,yani ilerideki trafiğe plakayı "belediyenin elamanı" veriyormuş ,inanmadım tabii ama ... :)
 
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
Kamera şart işte bence,ama tarihli saatli kayıt yapacak kesinlikle :ok
Bu arada ne kadar doğru bilmiyorum ama bana "belediyenin elamanı plakayı bildiriyor" denmişti,yani ilerideki trafiğe plakayı "belediyenin elamanı" veriyormuş ,inanmadım tabii ama ... :)
O zamanlar radar aracı yol kenarında bir sotada durur ve ondan bir kaç kilometre sonra da polis aracı dururdu. Ben zaten radar aracındaki adamla konuşup radar görüntülerini istemiştim. Öyle olduğunu sanmıyorum.
Çok geçmiş olsun. Şimdi bir şey söyleyeceğim ve belki çok tepki alacağım fakat olsun, önemli değil.

Bana göre Türkiye'de trafik polisinin pek bir işlevi yoktur. Şubede çalışan kısmı kastetmiyorum, sahaya çıkan ekipleri kastediyorum.

Mesela trafik polisi ne işe yarıyor, bilen anlatsın bana. Trafiği zaten ışıklar ve işaretler düzene sokuyor. Örneğin bir yerde trafik sıkıştığında trafik polisi o bölgeye gidiyor. Trafik lambalarına değil de polisin yönlendirmesine göre hareket ediyoruz. Trafiğin akışında bir değişiklik oluyor mu ? Hayır.

Önceden kaza yaptığımızda direkt polisi arayıp ekiplerin gelmesini bekliyorduk. Şimdi fotoğraf çekip kendimiz tutanak hazırlıyoruz, polisin gelmesine bile gerek kalmıyor. Diğer yandan her yerde mobese kameraları var, ortalığa ceza yağdırıyor, burda da polise gerek kalmıyor.

Ne zaman sahaya çıkılıyor derseniz, vatandaşa ceza kesip gelir oluşturma talebi olduğu zaman. Muhtemelen ekiplere talimat geliyor, bugün şu kadar sayıda ceza kesilecek diye. Amcamlar kuruyor tezgahı böyle özellikle şehir içine. Vay efendim 50 ile gidilecek yerde 53 ile gitmişsin diye yapıştırıyor cezayı. O zaman hiç araca binmeyelim 50 ile gideceksek, bisiklet sürelim.

He aşırı süratli sürüyorsa kes kardeşim, ona bir şey demem. Hız yapılacak yer var, yapılmayacak yer var. Bazı psikopatlar olmayacak yerlerde aşırı sürat yapıyor. Onlar gerçekten hakediyor cezayı.

Trafikte bir çok falso araba görüyorum mesela, nedense onlara hiç işlem yapıldığını görmedim. Mesela 1.7 DTI opel corsa'lar var. Bunların belki de %90'ı yazılımlı ve acayip duman atıyor. Arkadaş bir kere göreyim şunları durdurup ceza kestiğinizi. Böyle aşırı şekilde duman atan kaç tane ticari araç da gördüm.

Diğer yandan adam şahin'e soba borusu gibi eksoz takmış, bir inliyor sanarsın F16 kalkış yapıyor. Gece görüyorum tenha yerlerde drift falan yapıyolar. Polis'in bunlarla uğraştığını hiç görmedim. Ama ben ailemle seyahat ederken durdurup her türlü şeyi kontrol ediyor.

Dedem 20 Temmuz 2016 yılında vefat etti. Biliyorsunuz karışık bir dönemdi o sıralar. Dedemin cenaze işleri için hastaneye gitmiştik. Hastaneden dönerken arkada 80 yaşında babaannem var, yanında annemler var, aile aracı olduğunu görüp halen herkesi araçtan indirip kimlik kontrolü yapıyorsun. Kusur bulamayınca da plakadaki harflerin bazılarında yıpranma var diye işlem yapmaya kalkıyorsun. Kusura bakma da bazen harbiden sopayı hak ediyorsunuz.
Daha neler yazarım da uzatmaya gerek yok.
Ne tepkisi dostum. Aklı başında ve gerçekçi olan herkes bu saptamalara katılır. Söylediklerine yüzde binbeşyüz katılıyorum...
 
Puzik Çevrimdışı

Puzik 

Süper Üye
9 Ara 2020
1,305
Bende şahsi fikirlerimi yazmak isterim.
Öncelikle B Bratan arkadaşın da açıkladığı gibi kural net. 10%aşılırsa cezayı yiyorsunuz,kurtuluşu yok. Ülkemizde kuralların çoğu uygulanmıyor arkadaşlar. Emniyet kemeri,emniyet şeridi ihlalleri,yaya geçidinde öncelik,kırmızı ışıkta durma…vs bir sürü ihlali her trafiğe çıktığınızda görebilirsiniz. Bir uygulanan radar cezaları var buda biraz şans biraz dikkat yada bilgi sonucu kurtulabilirsiniz. Şunu bilmeliyiz hız limitleri özellikler şehir içi kalabalık yerlerde sizi ve tüm insanları korumak için. Hatalı limitler yok mu var (2008 yada 2009 yılında 5şeritli yolda Ankara Yozgat Bulvarında 65 km hızla ceza yemiştim limit 50ydi, ödedik ne yapalım)!
Trafik Polisine ama işini düzgün yapan polise çok ihtiyaç var. Ankarada pek çok kavşak akşam trafiğinde kilitleniyor! Çünkü insanlar sarı demiyor kırmızı demiyor yükleniyor ve kavşak içinde hatta dışında kalıyor,diğer tarafı engelliyor. Ankara Trafik diye bir instagram grubu var isteyenler takip etsin sürekli bir aksiyon. Kurallara uysak çok daha güzel olur ama hep aklımızda “Bmw Audi 240 kadran koymuş” lafı var (çarpışma testlerini o hızlarla yapmazlar asla). Bazı hız limitleri saçma olsada lütfen uyalım, @RUHİTAN hocam siz bir eğitimcisiniz,kurallar saçmada olsa uymanın faydalarını en çok siz iyi bilirsiniz diye düşünüyorum çünkü bu kurallar bir gün yaya olduğumuzda bize yada sevdiklerimize gerekli olabilir.
 
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
@RUHİTAN hocam siz bir eğitimcisiniz,kurallar saçmada olsa uymanın faydalarını en çok siz iyi bilirsiniz diye düşünüyorum çünkü bu kurallar bir gün yaya olduğumuzda bize yada sevdiklerimize gerekli olabilir.
Hızlı okunduğundan olsa gerek, sanırım yazılanlar dikkatli okunmuyor ya da yanlış anlamalar oluyor... Burada tartışılanlar kurallara uymamak ya da hız sınırını aşarak keyfince gitmek değil... Gelişi güzel yapılan ve kişiden kişiye değişen uygulamalar. Gece yarısı olsa, her yer tenha olsa, üç yönde de hiç araç olmasa, yinede kırmızı ışıkta geçmem. Arabaya biner binmez ilk yaptığım şey kemeri bağlamak olur ve oğlumu da buna alıştırdım. Hatta benim arabama binen tüm arkadaşlarım bunu bilir. Çünkü kemerlerini bağlamazlarsa, hareket etmem. İster uzun yol olsun ister şehir içi olabildiğince dikkatliyimdir. Arabada kesinlikle telefon kullanmam. Solladıktan sonra asla sol şeridi ihlal etmem. Asla tehlikeli araç kullanmam. Evimin önü rampadır ve rampada park eden araçlara gelin bakın benden başka hiçbirinin tekerleri çevrilmiş değildir. Daha onlarca sıralayabilirim. Türkiyedeki araç kullananlar benim yarım kadar kurallara uysa, Türkiyede trafik sorunu kalmazdı. Nedense savunma yaparken hep yanlış yönlere savruluyoruz... Türkiyede gerçekten insan olarak yaşayan ve davranan insanlar bu devlet ve kanunlar tarafından cezalandırılıyor. Vergisini tıkır tıkır ödeyen adam cezalandırılıyor ama ödemeyene hiçbir şey olmuyor. Üstelik milyonlarca vergi borcu da siliniyor. Piyasada bir sürü it, kopuk, sarhoş, ayyaş ve mafya öyle araba kullanıyorlar ki ama hiçbirinin polis tarafından durdurulduğunu görmüyoruz. gecenin üçünde, dördünde adam camları açmış, bangır bangır teybi bağırtarak araç kullanıyor ve hiçbir şeyden korkusu yok. Polisin gücü dürüst vatandaşa yetiyor. Kanunların gücü dürüst vatandaşa yetiyor. Evim okulun hemen yanı. Karşımda da bir park var. Sabahın yedisinde o parka motorla gelen öğrencileri bir görseniz. Bu sabah "Ne oluyor?" diye dışarı fırladım. Öyle bir bağırtıyorlardı ki motorları. Bunlar daha lise öğrencisi... Çoğunun ehliyeti bile yok. Peki polis bunları görmüyor mu, bilmiyor mu? Her okulun önünde gerek sivil gerekse resmi polisler oluyor... Yani kısacası burada taştıştığımız şeyler suistimaller... Dediğim gibi keşke herkes bizler gibi kurrallara uysa ama öyle bir algı yaratıldı ki, kurallara uymak enayilik olarak görülüyor artık...
 
Puzik Çevrimdışı

Puzik 

Süper Üye
9 Ara 2020
1,305
Hızlı okunduğundan olsa gerek, sanırım yazılanlar dikkatli okunmuyor ya da yanlış anlamalar oluyor... Burada tartışılanlar kurallara uymamak ya da hız sınırını aşarak keyfince gitmek değil... Gelişi güzel yapılan ve kişiden kişiye değişen uygulamalar. Gece yarısı olsa, her yer tenha olsa, üç yönde de hiç araç olmasa, yinede kırmızı ışıkta geçmem. Arabaya biner binmez ilk yaptığım şey kemeri bağlamak olur ve oğlumu da buna alıştırdım. Hatta benim arabama binen tüm arkadaşlarım bunu bilir. Çünkü kemerlerini bağlamazlarsa, hareket etmem. İster uzun yol olsun ister şehir içi olabildiğince dikkatliyimdir. Arabada kesinlikle telefon kullanmam. Solladıktan sonra asla sol şeridi ihlal etmem. Asla tehlikeli araç kullanmam. Evimin önü rampadır ve rampada park eden araçlara gelin bakın benden başka hiçbirinin tekerleri çevrilmiş değildir. Daha onlarca sıralayabilirim. Türkiyedeki araç kullananlar benim yarım kadar kurallara uysa, Türkiyede trafik sorunu kalmazdı. Nedense savunma yaparken hep yanlış yönlere savruluyoruz... Türkiyede gerçekten insan olarak yaşayan ve davranan insanlar bu devlet ve kanunlar tarafından cezalandırılıyor. Vergisini tıkır tıkır ödeyen adam cezalandırılıyor ama ödemeyene hiçbir şey olmuyor. Üstelik milyonlarca vergi borcu da siliniyor. Piyasada bir sürü it, kopuk, sarhoş, ayyaş ve mafya öyle araba kullanıyorlar ki ama hiçbirinin polis tarafından durdurulduğunu görmüyoruz. gecenin üçünde, dördünde adam camları açmış, bangır bangır teybi bağırtarak araç kullanıyor ve hiçbir şeyden korkusu yok. Polisin gücü dürüst vatandaşa yetiyor. Kanunların gücü dürüst vatandaşa yetiyor. Evim okulun hemen yanı. Karşımda da bir park var. Sabahın yedisinde o parka motorla gelen öğrencileri bir görseniz. Bu sabah "Ne oluyor?" diye dışarı fırladım. Öyle bir bağırtıyorlardı ki motorları. Bunlar daha lise öğrencisi... Çoğunun ehliyeti bile yok. Peki polis bunları görmüyor mu, bilmiyor mu? Her okulun önünde gerek sivil gerekse resmi polisler oluyor... Yani kısacası burada taştıştığımız şeyler suistimaller... Dediğim gibi keşke herkes bizler gibi kurrallara uysa ama öyle bir algı yaratıldı ki, kurallara uymak enayilik olarak görülüyor artık...
2018 yılında İspanyada yaklaşık 10 gün çok km yaparak araba kullandım. Avrupa tabi tüm kurallara uydum aşırı dikkat ettim ve kendimi acemi gibi heyecanlı hissetmiştim. Döndükten sonra kiraladığım yerden bir mail geldi, pat ceza 39 euro, neymiş kavşakta sinyal vermeden dönmüşüm (cezada İspanyolca translate olmasa anlamayacağım). İspanya böyleyse İngiltere Almanya nasıldır diye merak ettim. Keşke bizim ülkemizde böyle olsa diye hayıflanırım hep, o zaman işte dediğiniz gibi kişiye değil herkese kurallar uygulanır. Kuralların var olması uygulanmadığından bir anlam ifade etmiyor,keşke hepimiz ceza yiye yiye (istisnasız hepimiz) öğrensek ve uysak.
 
Geri
Üst Alt