Konusuz Konu - For By Horizon

Adem Helvacı · 3 Ara 2020

ramchomania' Alıntı:
konu neydi unuttum da

Konu; konumuzun ne olduğunu unutma konusu olduğunu unuttuğumuzda konunun ne olduğunu hatırlayabilmemiz için konu açmamız gerektiğini belirten konu :kas

Adem Helvacı · 3 Ara 2020

sanko86' Alıntı:
Hayırlı olsun konusuz konumuz.

Löp löp muhabbet olsun :kiskis

Adem Helvacı · 3 Ara 2020

teraspy' Alıntı:
Açık kaynak ,tabii ikisi de aynı şey mi bilmiyorum ,gerçi ikisi de "açık"
Açık kaynak linux olmasaydı sanırım çok para harcardık adem,bunun en basit hali,bazı laptopların ya linux veya freedos ile satılıyor olmasıdır

İş buraya gelince aklıma, Zorlunun Etkileşimli tahta projesindeyken Milli Eğitim Bakanlığının bu FATİH projesinde Linux tabanlı sistem kullanacak olması neticesi microsoftun tutuşup, başta 30usd istediği ürün başı lisans bedelini montajlar başlamadan 3 gün önce 1 usd ye çekmesi geldi :kiskis

İyi ki varsın Linux ?

Horizon707 · 3 Ara 2020

Adem Helvacı' Alıntı:
İş buraya gelince aklıma, Zorlunun Etkileşimli tahta projesindeyken Milli Eğitim Bakanlığının bu FATİH projesinde Linux tabanlı sistem kullanacak olması neticesi microsoftun tutuşup, başta 30usd istediği ürün başı lisans bedelini montajlar başlamadan 3 gün önce 1 usd ye çekmesi geldi
İyi ki varsın Linux ?

Orijinal Pardus projesi tam olarak bu amacı güdüyordu. Linux kernel kullanan ancak hiçbir aşaması yabancı olmayan tamamen yerli imkanlarla geliştirilmiş bir işletim sistemi. Paket yönetimi, kurulum sihirbazları, arka plandaki çoğu yazılım sıfırdan yazıldı. Eğer başarıya ulaşsaydı askeri, eğitim, devlet kurumları her alanda güvenli ve yerli bir işletim sistemine geçilecekti. Ancak çok boşlandı Pardus arkasındaki destek çekildi, ekibi dağıldı ve maalesef 2011 yılında öldü. 2012 den itibaren debian tabanlı bir Ubuntu klonu olarak hayatına devam ediyor ancak bunun Pardus vizyonu ve projesiyle hiç alakası yok. Aslında bir aralar çoğu kurum Linux a geçmeyi denedi ama IT bölümleri bile işten anlamadığı kullanıcılar da Windows nerde bu ne dediği için başarısız olundu. Birde ömrü boyunca Windows kullanmış insanlara benzer arayüze sahip Mate Linux varken gidip zorla Ubuntu kurarak başlarına iş aldı çoğu teknik departman. İnsanlar Windows 8 i beğenmedi biz buna alışık değiliz diye Linux a kolayca geçmelerini beklemek komik olurdu zaten. Pardus zamanının ötesinde bir projeydi aslında. Şu anda Ruslar kendi geliştirdikleri Astra Linux diye bir sisteme geçmeye çalışıyor devlet kurumlarında.

Adem Helvacı · 3 Ara 2020

Horizon707' Alıntı:
Orijinal Pardus projesi tam olarak bu amacı güdüyordu. Linux kernel kullanan ancak hiçbir aşaması yabancı olmayan tamamen yerli imkanlarla geliştirilmiş bir işletim sistemi. Paket yönetimi, kurulum sihirbazları, arka plandaki çoğu yazılım sıfırdan yazıldı. Eğer başarıya ulaşsaydı askeri, eğitim, devlet kurumları her alanda güvenli ve yerli bir işletim sistemine geçilecekti. Ancak çok boşlandı Pardus arkasındaki destek çekildi, ekibi dağıldı ve maalesef 2011 yılında öldü. 2012 den itibaren debian tabanlı bir Ubuntu klonu olarak hayatına devam ediyor ancak bunun Pardus vizyonu ve projesiyle hiç alakası yok. Aslında bir aralar çoğu kurum Linux a geçmeyi denedi ama IT bölümleri bile işten anlamadığı kullanıcılar da Windows nerde bu ne dediği için başarısız olundu. Birde ömrü boyunca Windows kullanmış insanlara benzer arayüze sahip Mate Linux varken gidip zorla Ubuntu kurarak başlarına iş aldı çoğu teknik departman. İnsanlar Windows 8 i beğenmedi biz buna alışık değiliz diye Linux a kolayca geçmelerini beklemek komik olurdu zaten. Pardus zamanının ötesinde bir projeydi aslında. Şu anda Ruslar kendi geliştirdikleri Astra Linux diye bir sisteme geçmeye çalışıyor devlet kurumlarında.

Yüzbinler ile ifade edilen ürünlerde, milyonlarca çocuk her sabah bu işletim sistemi ile güne başlayacaktı.

Bir FATİH toplantısında aynı konu Vestel yöneticilerinden birisi tarafından da dile getirilmişti.

Ahmet bey en çok bu nedenle her sabah açılışta sırf ekranda o VESTEL yazısının görülmesinin dahi bir getiri olduğunu düşünmüş mesela.

Süblim denen şey burada devreye giriyor işte.

İlk bilgisayarımızı (Helvacı ailesinin 4 erkeği olarak) 1983 yılında görmüştük. 48kb bir Sinclair ZX Sprectrum du. Bunu daha önce yzmıştım biliyorum lakin, İlk Basic kodlarını o zaman yazmaya başlamıştık abimle. Küçük kardeşim Şafak daha 3 yaşındaydı kod yazamıyordu ama bizim yazdığımız kodlarla ortaya çıkarttığımız minik basit oyunları klavyeden oynayabiliyordu

Kod yazmak derken, kitapçıların kıyı köşelerinde atıl haldeki yabancı dergilerde yayınlanan kodlardan bahsediyorum tabi. Birisi okuyucu, diğeri yazıcıydı.

Hayatım boyunca aklımdan silinmeyen şu kodlar mesela

10 For i=0 to 7
20 Print Paper ;'' '';
30 Next İ
40 Go to 10

Babamızın Hava kuvvetleri mensubu bir asker ve branşının elektronik olması bizi hayatımız boyunca hep teknolojinin içinde tuttu.

Bu gün anlıyorum ki eğer ta o yıllarda BASIC konusunda işin ucunu daha sıkı tutsaymışız, bu gün çok daha farklı bir konumda da olabilirmişiz.

Sonrasında yazılımdan ziyade işin Elektronik kısmında kaldık biz ülke koşulları, eve ekmek götürme meseleleri vs vs.

Diyeceğim o ki; Halen çok geç değil. Bakış açıları değişmeli, Kendi yazılım veri tabanımız olmalı. 47 yaşındayım halen ''Acaba Linux de bir şeyler öğrenebilirmiyim?'' diye düşünüyorum, bunu herkes düşünmeli bana göre.

Horizon707 · 3 Ara 2020

Adem Helvacı' Alıntı:
Yüzbinler ile ifade edilen ürünlerde, milyonlarca çocuk her sabah bu işletim sistemi ile güne başlayacaktı.

Bir FATİH toplantısında aynı konu Vestel yöneticilerinden birisi tarafından da dile getirilmişti.

Ahmet bey en çok bu nedenle her sabah açılışta sırf ekranda o VESTEL yazısının görülmesinin dahi bir getiri olduğunu düşünmüş mesela.

Süblim denen şey burada devreye giriyor işte.

İlk bilgisayarımızı (Helvacı ailesinin 4 erkeği olarak) 1983 yılında görmüştük. 48kb bir Sinclair ZX Sprectrum du. Bunu daha önce yzmıştım biliyorum lakin, İlk Basic kodlarını o zaman yazmaya başlamıştık abimle. Küçük kardeşim Şafak daha 3 yaşındaydı kod yazamıyordu ama bizim yazdığımız kodlarla ortaya çıkarttığımız minik basit oyunları klavyeden oynayabiliyordu

Kod yazmak derken, kitapçıların kıyı köşelerinde atıl haldeki yabancı dergilerde yayınlanan kodlardan bahsediyorum tabi. Birisi okuyucu, diğeri yazıcıydı.

Hayatım boyunca aklımdan silinmeyen şu kodlar mesela

10 For i=0 to 7
20 Print Paper ;'' '';
30 Next İ
40 Go to 10

Babamızın Hava kuvvetleri mensubu bir asker ve branşının elektronik olması bizi hayatımız boyunca hep teknolojinin içinde tuttu.

Bu gün anlıyorum ki eğer ta o yıllarda BASIC konusunda işin ucunu daha sıkı tutsaymışız, bu gün çok daha farklı bir konumda da olabilirmişiz.

Sonrasında yazılımdan ziyade işin Elektronik kısmında kaldık biz ülke koşulları, eve ekmek götürme meseleleri vs vs.

Diyeceğim o ki; Halen çok geç değil. Bakış açıları değişmeli, Kendi yazılım veri tabanımız olmalı. 47 yaşındayım halen ''Acaba Linux de bir şeyler öğrenebilirmiyim?'' diye düşünüyorum, bunu herkes düşünmeli bana göre.

İşte kimse de haklı olarak hayrına çalışmak istemiyor. Linux Derneği ve Özgür Yazılım Derneği bunun için kuruldu bu olayların ilk başında. Biraz daha profesyonel destek gerekiyor. Mesela Pardus devlet destekli olduğu için bu kadar güzel bir ürün çıkarabildi. Bir Türk Özgür Yazılım Vakfı kurulsa mesela, Vestel, Koç büyük şirketlerden guruplardan bağış ve destek alsa çok kısa sürede büyük atılımlar sağlanabilir. Ya da bu konuya özendirici çalışmalarla gerçekten verimli bir topluluk ortaya çıkarılabilir. Aynı Linux kerneli ilk geliştirilirken sürekli destekçilerden gelen katkılarla problemlerin çözülmesi gibi. Ancak daha böyle bir ürün çıksa bunu kullanmayı bilen ve ya kullanmak isteyen kullanıcı kitlesi yok o yüzden şuan ne söylesek boş bir bakıma. Bence ülkece olaya bakış açımız yanlış. Temelden yukarı doğru gitmek gerek ki dışa bağımlılığa büyük bir etkisi olsun. Mesela yerli otomobilden önce yerli yazılım, yerli entegre, işlemci gibi. Hafiften basit çipler, entegreler üretmeye başlasak bile en azından sürücü devreleri vb. basit fonksiyonları yerine getirecek donanımları kendimiz üretebiliriz. Çinliler ABD hükümetinin koyduğu ambargo yüzünden azim edip satın alacaklarından daha iyi işlemciler üretirken, biz basit bir entegre bile çıkaramıyorsak yanlış gidiyoruz bence.

teraspy · 4 Ara 2020

Horizon707' Alıntı:
Orijinal Pardus projesi tam olarak bu amacı güdüyordu. Linux kernel kullanan ancak hiçbir aşaması yabancı olmayan tamamen yerli imkanlarla geliştirilmiş bir işletim sistemi. Paket yönetimi, kurulum sihirbazları, arka plandaki çoğu yazılım sıfırdan yazıldı. Eğer başarıya ulaşsaydı askeri, eğitim, devlet kurumları her alanda güvenli ve yerli bir işletim sistemine geçilecekti. Ancak çok boşlandı Pardus arkasındaki destek çekildi, ekibi dağıldı ve maalesef 2011 yılında öldü. 2012 den itibaren debian tabanlı bir Ubuntu klonu olarak hayatına devam ediyor ancak bunun Pardus vizyonu ve projesiyle hiç alakası yok. Aslında bir aralar çoğu kurum Linux a geçmeyi denedi ama IT bölümleri bile işten anlamadığı kullanıcılar da Windows nerde bu ne dediği için başarısız olundu. Birde ömrü boyunca Windows kullanmış insanlara benzer arayüze sahip Mate Linux varken gidip zorla Ubuntu kurarak başlarına iş aldı çoğu teknik departman. İnsanlar Windows 8 i beğenmedi biz buna alışık değiliz diye Linux a kolayca geçmelerini beklemek komik olurdu zaten. Pardus zamanının ötesinde bir projeydi aslında. Şu anda Ruslar kendi geliştirdikleri Astra Linux diye bir sisteme geçmeye çalışıyor devlet kurumlarında.

Ben pardus konusunda farklı düşünüyorum ,ona bakarsan pardustan önce farklı Türk dağıtımları da vardı ,ama pardusun da bir kopya olduğunu unutmamak lazım ,programları TR çevirip,depo isimlerini farkı yapmakla "bizim" olmuyor maalesef,bu konuda epey tartışmış idim çeşitli alanlarda.Haa, iyi olur muydu dersek elbette olurdu tabii,ama pardus öncesine bakmak lazım ,neler vardı Türk dağıtımları arasında diye

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Yıl 2001-2002

Pardus, Türkiye'de TÜBİTAK tarafından geliştirilen bir Linux dağıtımı olan işletim sistemi. Planlamasına 2003 yılında başlanmış olup ilk kararlı sürümü 27 Aralık 2005’te yayınlanmıştır. Pardus adı, Anadolu Parsı'nın bilimsel adı olan Panthera pardus tulliana'dan gelmektedir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Horizon707 · 4 Ara 2020

teraspy' Alıntı:
Ben pardus konusunda farklı düşünüyorum ,ona bakarsan pardustan önce farklı Türk dağıtımları da vardı ,ama pardusun da bir kopya olduğunu unutmamak lazım ,programları TR çevirip,depo isimlerini farkı yapmakla "bizim" olmuyor maalesef,bu konuda epey tartışmış idim çeşitli alanlarda.Haa, iyi olur muydu dersek elbette olurdu tabii,ama pardus öncesine bakmak lazım ,neler vardı Türk dağıtımları arasında diye

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
Yıl 2001-2002

Hocam benim bildiğim yüzeysel, sizin bilginiz ile karşılaştırılamaz ancak yine de özgün ve emek verilmiş bir çalışmaydı bence. Bilim Teknik dergisinden çıkmış CD ile yıllar sonra kurup 2010 ya da 2011 sürümünü denemiştim. Çok da gurur duymuştum, hoşuma gitmişti. Yazılımı Türk insanına uydurma olayını başarmışlardı. Tamamını kendileri yazmasa bile seçip oluşturdukları şeye bir bütün olarak bakınca güzeldi.

teraspy · 4 Ara 2020

Horizon707' Alıntı:
Hocam benim bildiğim yüzeysel, sizin bilginiz ile karşılaştırılamaz ancak yine de özgün ve emek verilmiş bir çalışmaydı bence. Bilim Teknik dergisinden çıkmış CD ile yıllar sonra kurup 2010 ya da 2011 sürümünü denemiştim. Çok da gurur duymuştum, hoşuma gitmişti. Yazılımı Türk insanına uydurma olayını başarmışlardı. Tamamını kendileri yazmasa bile seçip oluşturdukları şeye bir bütün olarak bakınca güzeldi.

Emeğin ne kadar önemli olduğunu biliyorum,ama başta hatalı gidildi ,"bizim işletim sistemi" denmekle,çünkü sadece biz değil ,dağıtımı indiren herkes kullanacaktı bu sistemi,yanlış burada oldu işte ,bak arch linux da 2002 de yayınlanmış,ama kimse elini ayağını çekmemiş ,hatta "bu bizim" dememiş, yıl 2020 hala arch linux var

Fakat ,dediğim gibi iyi olur muydu,elbette olurdu,gelecek linux yayınlandığında (beta sürümünü ilk kullananlardanım) ,hemen yok klon,yok berbat diye eleştiri sağanağı olmuştu

Horizon707 · 4 Ara 2020

teraspy' Alıntı:
Emeğin ne kadar önemli olduğunu biliyorum,ama başta hatalı gidildi ,"bizim işletim sistemi" denmekle,çünkü sadece biz değil ,dağıtımı indiren herkes kullanacaktı bu sistemi,yanlış burada oldu işte ,bak arch linux da 2002 de yayınlanmış,ama kimse elini ayağını çekmemiş ,hatta "bu bizim" dememiş, yıl 2020 hala arch linux var
Fakat ,dediğim gibi iyi olur muydu,elbette olurdu,gelecek linux yayınlandığında (beta sürümünü ilk kullananlardanım) ,hemen yok klon,yok berbat diye eleştiri sağanağı olmuştu

Arch zaten sıvı gibi böyle bir şekli şemali yok, ortadan kaybolması biraz zor. Dediğinizde haklısınız açık kaynağın temel hedeflerinden biri olan topluluğa mâl etme konusunda başarısız kaldıkları için olabilir. Her şeye klon diyeceksek zaten ortada distro kalmaz yarısı Debian klonu, yarısı Arch klonu öyle mi olacak :haha1