Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hukuki Konularda Bilgi Alış Verişi ve Tavsiye Konusu
S.A. Hukuki konu deyince, Bir fikir almak isityorum. yataş firmasının bir bayiinden pandemi öncesi bir yatak almıştım, satıcı 30 gün içinde değişim vaadi ile sattı, 14 gün sonra yataktan memnun olmadığımızı değişimini talep ettik ki alırken eşimin be benim bel ve boyun fıtıklarımız olduğunu belirtmemize rağmen, değiştirmediler, yandan gitti yönden gitti muhabbeti yaptılar, bunun üzerine bende 4 nisan 2020 tarihinde tüketici hakem heyetine başvurdum, tüketici hakem heyeti beni haklı bulan bir karar yayınladı 29 eylül 2020 tarihinde. ekim ayı içinde de tebligat ve itiraz süresini bekledim nihayetinde 19 Kasım 2020 tarihi itibari ile bu THHK ya karşı taraf itiraz etmediği için THHK ilamı kesinleşmiş oldu ve bende bu bedelin icra yoluyla alınması için icra müdürlüğüne THHK ile başvurdum, icra ödeme emri firmaya 26 Kasımda tebliğ edilmiş, 7 gün içinde itiraz yada ödeme yapma hakkkı var, sekizinci gün haciz talebi dilekçesi vereceğim. Bu haciz talebi dilekçesi ile tekrar dan bir harç veya masraf ödemesi alacak mı benden icra dairesi? bunu öğrenmek istiyorum sizden. (Bu arada yatak bedeli 2722-Tl 14 Mart 2020 tarihi itibari ile.
@Domestos hocamın söylediği sebepten dolayı genelde şirketler zaten ödemeyi son günü yaparlar itiraz edilecek bir durum yoksa ki parayı değerlendirsin. İş uzadıkça sizin zamanınız onların para kayıpları artıyor. Bana kalırsa siz hacizi başlatmadan öderler gibime geliyor.
Biz de alt komşunun balkondan eşya silkmesinden şikayetçiyiz, artık gına geldi. İpte çamaşırımız varken yapma dedik, bir defa da ben uyardım hala devam ediyor. Bugün yakaladım bir şey demedim. Panjurları öne açtıkları için diğer balkona da seremiyoruz. Bunlara nasıl bir yaptırım uygulayabiliriz? Böyle giderse ya evi satıp gideceğiz ya da kurutma makinası alacağız.
Sevgili
B@baran5454 e katılıyorum,yönetime bildirmek en iyisidir ,onla da ev sahibi mi acaba,yani pire için yorgan yakmak olur bu,ama bizim üstümüzde temizlik hastası komşumuz vardı ,ilk zamanlar o da böyle yapıyordu,bayramda (o zaman) ,ziyarete gittiğimizde şaka yollu söyledim kendilerine "biz yemek yerken silkelediğin çarşafın içine azıcık tuz,azıcık da karabiber koy da,bari ondan tasarruf edelim" dedim, o oldu
Sevgili
B@baran5454 e katılıyorum,yönetime bildirmek en iyisidir ,onla da ev sahibi mi acaba,yani pire için yorgan yakmak olur bu,ama bizim üstümüzde temizlik hastası komşumuz vardı ,ilk zamanlar o da böyle yapıyordu,bayramda (o zaman) ,ziyarete gittiğimizde şaka yollu söyledim kendilerine "biz yemek yerken silkelediğin çarşafın içine azıcık tuz,azıcık da karabiber koy da,bari ondan tasarruf edelim" dedim, o oldu
İsteğim dışında iktidar partisine üye yapılmışım. Herkes söylüyordu bir de ben bakayım dedim. 1 yıldır üyeymişim. Hangi parti olursa olsun böyle emrivakilerden hoşlanmam. Bilgimiz dışında yapılan bu işlemin hukuki yaptırımı olmalı. Bakıp kontrol edin derim.
İsteğim dışında iktidar partisine üye yapılmışım. Herkes söylüyordu bir de ben bakayım dedim. 1 yıldır üyeymişim. Hangi parti olursa olsun böyle emrivakilerden hoşlanmam. Bilgimiz dışında yapılan bu işlemin hukuki yaptırımı olmalı. Bakıp kontrol edin derim
Rica ederim. Görür görmez hemen üyeliği sildim. Daha kim bilir kimler var. İnternet kullanmayan kişilerden tutun yaşlılarımıza kadar üye yapmış olabilirler.
Rica ederim. Görür görmez hemen üyeliği sildim. Daha kim bilir kimler var. İnternet kullanmayan kişilerden tutun yaşlılarımıza kadar üye yapmış olabilirler.
Din de parti kavramı var da biz mi bilmiyoruz. Ya da şöyle sorayım, partiler kul kavramı içine nasıl girebilir? Din "islam" kurumlara değil insanlara ve cinlere gönderilmiş, onlara sorumluluk yüklemiş. Din adına yanlış tanımlardan kaçınalım. Normalde insanın olduğu her yerde Allah, peygamber vurgusu yapılması olması gereken bir durum. Günde beş vakit semalarımız da boşuna yankılanmıyor. Çünkü islam güzel ahlaktır. Din de şu gurup bu gurup tanımı da yok. Allah'ın yolladığı ve razı olduğunu belirttiği islam dini ve ona tabi olmasını istediği ondan razı olacağını belirtiği kul tanımı var. İnanan ve teslim olanlar tek başlarına kendilerine verilmiş imkanlara göre eşit sorumluluklara ve haklara sahiptirler ve birbirleriyle ancak kardeştirler. Herkes islam dini gereği Hak'ka döndürüldüğün de hesabını tek başına hak sahiplerine Hak'kın gözetimin de verecektir ve karşılıklı razılık sağlanacaktır.
Sanırım kızgınlıktan partili kişiler yerine tabela olan kurumu yazdınız.
Konu hassas olduğundan açıklayıcı ve geniş yazdım. Din biz de tam olarak pek bilinmediğinden, pek konuşulmaz ama her şey de onun üstünden konuşulmaya çalışılır.
Din de parti kavramı var da biz mi bilmiyoruz. Ya da şöyle sorayım, partiler kul kavramı içine nasıl girebilir? Din "islam" kurumlara değil insanlara ve cinlere gönderilmiş, onlara sorumluluk yüklemiş. Din adına yanlış tanımlardan kaçınalım. Normalde insanın olduğu her yerde Allah, peygamber vurgusu yapılması olması gereken bir durum. Günde beş vakit semalarımız da boşuna yankılanmıyor. Çünkü islam güzel ahlaktır. Din de şu gurup bu gurup tanımı da yok. Allah'ın yolladığı ve razı olduğunu belirttiği islam dini ve ona tabi olmasını istediği ondan razı olacağını belirtiği kul tanımı var. İnanan ve teslim olanlar tek başlarına kendilerine verilmiş imkanlara göre eşit sorumluluklara ve haklara sahiptirler ve birbirleriyle ancak kardeştirler. Herkes islam dini gereği Hak'ka döndürüldüğün de hesabını tek başına hak sahiplerine Hak'kın gözetimin de verecektir ve karşılıklı razılık sağlanacaktır.
Sanırım kızgınlıktan partili kişiler yerine tabela olan kurumu yazdınız.
Konu hassas olduğundan açıklayıcı ve geniş yazdım. Din biz de tam olarak pek bilinmediğinden, pek konuşulmaz ama her şey de onun üstünden konuşulmaya çalışılır.
Yazdığım argümanı çok yanlış yönde izah etmişsiniz... İzah ettiğiniz şeylere müstakil olarak imzamı atarım ama benim dediğim şey o yönde değil...
Bir kurum, parti marti vs düşünün, sabah akşam Din Allah kitap peygamber söylemlerini dilinden düşürmüyor ama o argümanlarla tamamen aykırı davranıyor...
İşte bu noktada "ele verir talkımı kendi yutar salkımı" deyimi devreye giriyor ve bahsettiğim şey de budur...
Yazdığınız güzel açıklama ile yazdığım bu durumun ilgisi de yoktur... Teşekkürler.