Merhaba tekrar.
Prensip gereği ve yaşadıklarımdan çıkardığım sonuçlara istinaden net üzerinde şahsi fikirlerimi paylaşmayı bırakalı yıllar olmuştu. Bununla birlikte, her ne kadar sağlam deliller ile bilimsel verilerle ispat etmeye çalışsam da bazı önyargıları ve ardından gelen bağlayıcı fikirleri de değiştiremediğimi görmüştüm. Hem sosyal hayatta hem sanal alemde. İşte bu noktadan sonra yoruldum ve prensip edindim. Senin bir faydan olmayacak, uğraşma şeklinde. Yine de tepkisiz kalamadım ve uzun bir zaman aradan sonra ufak tefek bir şeyler yazayım dedim. Görüyorum ki gencinden yaşlısına, ukalasından terbiyelisine, bilgilisinden cahiline hiç bir şey değişmemiş.
Ve ne yazık ki bu forumda üstü kapalı şekilde sert bir ifade tarzı benimsenmiş ki bu da biraz nasıl desem, kalp kırıcı mı? kısacık bir örnek vereyim mi;
Herhangi bir konuda deneyimlerini anlatan birine, bir cevap yazılıyor. Ve yazılan cevap öylesine sert ki insan bir düşünüyor ya ben bir hata mı yaptım acaba? Ben şahsen yaşadığım ve bizzat deneyimlediğim bazen yıllara varan ve kimsenin bir başkasından dinlemeden edinemeyeceği tecrübeleri paylaştığımda, öyle bir cevap geliyor ki tokat gibi. Konu printer olabilir, buzdolabı olabilir, klima olabilir. Dini, siyasi bir şey değil. Forumda o kadar sert bir eleştiri ortamı var ki insan gerçekten rahatsız oluyor. Eleştiri yapıcıdır, nasıl değerlendirileceği de önemlidir. Ama bana bak sen niye öyle dedin, sen yanlış biliyorsun öyle değil, bana bırak şeklinde bir tavır var ne yazık ki ve gerçekten faydası olabilecek böylesine güzel bir forumda bu tarz sert üsluplar insanın canını sıkıyor. belki bir eleştiri olarak alınır, belki okunur, belki de okunmaz aralarda kaynar gider. Bu da benim naçizane bir görüşümdür. Ve sanıyorum son şahsi fikir beyanımdır.
İlk üyelik mesajımda yazmıştım, bu tarz bir yapı kurmayı seneler öncesinde düşünmüş ve eksikliğini hissetmiştim. Bazı kişisel nedenlerle yapmamıştım. Onun yerine daha faydalı olabilecek bazı seçilmiş kesimlere hitap eden farklı forum siteleri kurup yayına aldım ve başarılı da oldum aslında. Belli kesim derken onu da çeker şimdi birileri dine siyasete. Askeri meseleler, spor meseleleri, teknoloji meseleleri. Daha fazla örnek vermeyeceğim.
Bir şeyin milli sayılabilmesi için en ince ayrıntısına kadar vatan topraklarında üretilmesi mi gerekir? Hayır, siz de biliyorsunuz. Nice ürünler var anakartı Tayvan'dan, ram'i kore'den, disk'i amerikadan, kasası Çin'den gelen ve bunlar birleştirilip satışa sunuluyor. Hangi milli ? Hangi ülke milli ürün üretiyor artık bu bakış açısıyla? Hyundai mi? Apple mi? Sony mi? Aselsan mı?
Geç bu milli tartışmasını. Bunu geç de sadede gel. Milli olarak üretilen şey a'dan z'ye tüm parçaları ihtiva etmez. Ortaya sunulan hizmet milli. VE bunu bizden başka yapan yok, yapabilen yok. İşte bu millli.
Aldığın Apple telefon Amerikanın milli ürünü mü ? Amerika üretiyor diye.
Veya Vestel ne kadar milli ? Anakartı nerden geliyor, paneli nerden geliyor. Milli tartışmasına mı gireceği yahu konuyu nerelere çektiniz.
Ama şu var ki, tüm bunların temelinde, namaz kılan dinine sahip çıkan ve ülkesi için hizmet eden teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, akp hükümetini benimseyen kim varsa ya dışladınız. ya da bunlar böyle yaaa, okumayı bıraktım artık o noktada filan şeklinde ... bu biraz ayıp olmadı mı, ben ki buraa saygımı sonuna kadar korumaya çalışırken.
Devam edin dışlamaya. Siz bizi beğenip istemeseniz de biz bu vatan ve gelecek nesillerimiz için hizmet etmeye ve teknoloji üretmeye devam edeceğiz. Yoruldum .. laf anlatmayı denemekten.
Mimar sinan kimdi?
Cübbeli şalvarlı sarıklı bir dede.
Bu dede öyle eserler yaptı ki yüzyıllardır ayakta.
Cübbeli şalvarlı bir dede, dünyaya yön verdi.
Çok üzgünüm ama gelecek binbir tane yorumu, belki de üyeliğimin silinmesin, banlanmayı bile kabul ettim. Tabii ki hepsine verecek cevabım var ama ne oldu biliyor musunuz? her zaman olan şey olmadı mı? ana konu neydi, et yemek hak mıdır .nerdeyiz abi? Burak hımmm Selçuk bey dedi, akp dedi. vay vay vay.. demek sen ve senin gibiler..
Ne noktadayız?
Et yemek hak mıdır?
Burak diye biri birşey yazmış. Bir çok şey yazmış. verin cezasını.
Daha da tek kelime yazmayacağım foruma ki, bu aslında üye olan olmayan pek çok kişi için de bariz bir kayıp olacak ne yazık ki. Sizin şu anda umurunuzda olmasa da, bilginin saklanmasının, bilgiye ulaşılamamasının olumsuz etkileri yüzyıllar sürer.
Sevgiyle ve dostça bir hoşçakal diyeyim, kimseyi kırmak üzmek saldırıda bulunup kalp kırmak istemem.
Ama sizin içinizde sizden farklı düşünenler olabileceği gerçeğini kabullenin ve herkesi de aynı kefeye koymayın lütfen.
selamlar...
Prensip gereği ve yaşadıklarımdan çıkardığım sonuçlara istinaden net üzerinde şahsi fikirlerimi paylaşmayı bırakalı yıllar olmuştu. Bununla birlikte, her ne kadar sağlam deliller ile bilimsel verilerle ispat etmeye çalışsam da bazı önyargıları ve ardından gelen bağlayıcı fikirleri de değiştiremediğimi görmüştüm. Hem sosyal hayatta hem sanal alemde. İşte bu noktadan sonra yoruldum ve prensip edindim. Senin bir faydan olmayacak, uğraşma şeklinde. Yine de tepkisiz kalamadım ve uzun bir zaman aradan sonra ufak tefek bir şeyler yazayım dedim. Görüyorum ki gencinden yaşlısına, ukalasından terbiyelisine, bilgilisinden cahiline hiç bir şey değişmemiş.
Ve ne yazık ki bu forumda üstü kapalı şekilde sert bir ifade tarzı benimsenmiş ki bu da biraz nasıl desem, kalp kırıcı mı? kısacık bir örnek vereyim mi;
Herhangi bir konuda deneyimlerini anlatan birine, bir cevap yazılıyor. Ve yazılan cevap öylesine sert ki insan bir düşünüyor ya ben bir hata mı yaptım acaba? Ben şahsen yaşadığım ve bizzat deneyimlediğim bazen yıllara varan ve kimsenin bir başkasından dinlemeden edinemeyeceği tecrübeleri paylaştığımda, öyle bir cevap geliyor ki tokat gibi. Konu printer olabilir, buzdolabı olabilir, klima olabilir. Dini, siyasi bir şey değil. Forumda o kadar sert bir eleştiri ortamı var ki insan gerçekten rahatsız oluyor. Eleştiri yapıcıdır, nasıl değerlendirileceği de önemlidir. Ama bana bak sen niye öyle dedin, sen yanlış biliyorsun öyle değil, bana bırak şeklinde bir tavır var ne yazık ki ve gerçekten faydası olabilecek böylesine güzel bir forumda bu tarz sert üsluplar insanın canını sıkıyor. belki bir eleştiri olarak alınır, belki okunur, belki de okunmaz aralarda kaynar gider. Bu da benim naçizane bir görüşümdür. Ve sanıyorum son şahsi fikir beyanımdır.
İlk üyelik mesajımda yazmıştım, bu tarz bir yapı kurmayı seneler öncesinde düşünmüş ve eksikliğini hissetmiştim. Bazı kişisel nedenlerle yapmamıştım. Onun yerine daha faydalı olabilecek bazı seçilmiş kesimlere hitap eden farklı forum siteleri kurup yayına aldım ve başarılı da oldum aslında. Belli kesim derken onu da çeker şimdi birileri dine siyasete. Askeri meseleler, spor meseleleri, teknoloji meseleleri. Daha fazla örnek vermeyeceğim.
Bir şeyin milli sayılabilmesi için en ince ayrıntısına kadar vatan topraklarında üretilmesi mi gerekir? Hayır, siz de biliyorsunuz. Nice ürünler var anakartı Tayvan'dan, ram'i kore'den, disk'i amerikadan, kasası Çin'den gelen ve bunlar birleştirilip satışa sunuluyor. Hangi milli ? Hangi ülke milli ürün üretiyor artık bu bakış açısıyla? Hyundai mi? Apple mi? Sony mi? Aselsan mı?
Geç bu milli tartışmasını. Bunu geç de sadede gel. Milli olarak üretilen şey a'dan z'ye tüm parçaları ihtiva etmez. Ortaya sunulan hizmet milli. VE bunu bizden başka yapan yok, yapabilen yok. İşte bu millli.
Aldığın Apple telefon Amerikanın milli ürünü mü ? Amerika üretiyor diye.
Veya Vestel ne kadar milli ? Anakartı nerden geliyor, paneli nerden geliyor. Milli tartışmasına mı gireceği yahu konuyu nerelere çektiniz.
Ama şu var ki, tüm bunların temelinde, namaz kılan dinine sahip çıkan ve ülkesi için hizmet eden teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, akp hükümetini benimseyen kim varsa ya dışladınız. ya da bunlar böyle yaaa, okumayı bıraktım artık o noktada filan şeklinde ... bu biraz ayıp olmadı mı, ben ki buraa saygımı sonuna kadar korumaya çalışırken.
Devam edin dışlamaya. Siz bizi beğenip istemeseniz de biz bu vatan ve gelecek nesillerimiz için hizmet etmeye ve teknoloji üretmeye devam edeceğiz. Yoruldum .. laf anlatmayı denemekten.
Mimar sinan kimdi?
Cübbeli şalvarlı sarıklı bir dede.
Bu dede öyle eserler yaptı ki yüzyıllardır ayakta.
Cübbeli şalvarlı bir dede, dünyaya yön verdi.
Çok üzgünüm ama gelecek binbir tane yorumu, belki de üyeliğimin silinmesin, banlanmayı bile kabul ettim. Tabii ki hepsine verecek cevabım var ama ne oldu biliyor musunuz? her zaman olan şey olmadı mı? ana konu neydi, et yemek hak mıdır .nerdeyiz abi? Burak hımmm Selçuk bey dedi, akp dedi. vay vay vay.. demek sen ve senin gibiler..
Ne noktadayız?
Et yemek hak mıdır?
Burak diye biri birşey yazmış. Bir çok şey yazmış. verin cezasını.
Daha da tek kelime yazmayacağım foruma ki, bu aslında üye olan olmayan pek çok kişi için de bariz bir kayıp olacak ne yazık ki. Sizin şu anda umurunuzda olmasa da, bilginin saklanmasının, bilgiye ulaşılamamasının olumsuz etkileri yüzyıllar sürer.
Sevgiyle ve dostça bir hoşçakal diyeyim, kimseyi kırmak üzmek saldırıda bulunup kalp kırmak istemem.
Ama sizin içinizde sizden farklı düşünenler olabileceği gerçeğini kabullenin ve herkesi de aynı kefeye koymayın lütfen.
selamlar...