Kimse kusura bakmasın, ben orada yokum hocam... Neden??
* * *
Tarihte örnekleri çok da, ben yaşadığım dönemdekileri aktarayım... Yıl 1980 öncesi ve gelinen 12 eylül belası... Ülkenin içinden geçmişler, talan etmişler, cinayetler gırla gitmiş ve 12 Eylül de postal gelmiş ülkenin başına, 4 yıl daha sömürmüşler, sonra tonton bi amcayı siyasi iktidarın başına getirmişler... Bu tonton amca; önce her şeyi çoğunluğun hoşuna gidecek derecede güzel yapmış, sonra bakmış ki, ortada büyük bir pasta var ve yedikçe lezzetli geliyor ve yeniyor, kimse de bana da az biraz ver demiyor, veya sen niye bu pastayı yiyorsun demiyor tam tersi; yokluk içinde yaşamaya devam ediyor, getirilen yeni vergilerle başkalarının sefasının bedelini ödediler... Sonrasında bu tonton amcaya sen çok yedin yeter diyerek salondan aldılar, suit odaya koydular, sonra da öldürdüler...
Halk, bu tonton amca hikayesinden ders almamış olmalıydı ki; Başka bir tonton amca ile kızını seçtiler pastadan yesinler diye... Devam eden süreçte yine ülke batma noktasına geliyor, benzer sıkıntılar devam ediyor ve halk farklı biri olsun bu sefer diyerek takunyalı hacı emmiyi başa getiriyor... Herkes ülke nefes alacak derken postal tekrar hooop ofsaayt diyor ve 28 şubat sürecinde tekrar pastayı kendi önüne çekiyor, bankaları boşaltıyorlar... Sonrasında; masaya konulacak pastadan bizde yiyek diye; siyaseten hayatta bir araya gelmeleri mümkün olmayan şair amca ile püskevitçi ortak oluyorlar... Hatta pastayı nasıl yiyeceklerini bilmedikleri için teee amerigalardan bir tane derviş getiriyorlar... Bu arada cumhurun başına da ilgisi olmayan, birini getiriyorlar ki, pastadan pay istemesin diye, bu etkisiz eleman işi bilmediği için bir gün toplantıda "başlarım sizin yapacağınız işe" diyerek pastanın içine anayasa kitapçığı atıyor... Haliyle, ortaya kemik atılmış köpeklerin kavga ettiği gibi ağız dalaşına girerek sahneyi terk ediyorlar... Ülke yine bitik !!
Akıllanmayan Gariban halk; güzel şiir okuyan, alnı secde gören, bir tek yüzüğüm var gayrısı haram diyen hatta ve hatta yetki belgesi (diploma) olmayan bi hacı abi bularak bu pastanın başına getiriyor... Hacı abinin geçmişte giydiği gömlek sakıncalı olduğundan dolayı, hemen gömleğini değiştirip, yanına dershane işi ile uğraşanları alıyor ve başlıyorlar pasta yemeye... İlerleyen süreçte; pasta başında kavga edip, dersaneciler terörist çıkınca ülke yine başladığı yere dönüyor... Bu sefer, ülkenin her kurumunu "şahsıyla" birlikte idare etme hevesine düşen hacı abi, saltanat sürmeye başlıyor, arap sevdası peydah oluyor, osmanlının ne kadar yanlış politikası varsa halka yedirmeye başlıyor, halktan ses çıkacak olsa soğuk olan Silivri ile tehdit ediliyor falan filan... Bu noktada bi parantez açarak (Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk hikayesinin şiddetle okunmasını tavsiye ediyorum)
İşte bu sebeplerden dolayıdır ki; ülke talan edilip dip yaptıktan sonra gelecek abilerin tavrı da farklı olmayacak... Bir iki yıl pansunman, göz boyama, iyiye gidiyoruz ayakları sonra pastayı götürme çabası...
Ülkede böyle bir sistem varken, ben artık yokum !!!