Dolar hakkındaki düşünceleriniz nedir?

M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
Cumhuriyeti ve kazanımlarını ikinci defa yeniden kurmak/çalışmak zorunda kalacağız sanırım. Babalarımıza, dedelerimize zamanında çok iş düşmüş, Yakındır, takribi 3 sene içerisinde bize de büyük iş düşecek.

Ben senin yerine sorumluluk alirim Adem Baba.
Sen evli adamsin cocuklarinla kal.

Seni cepheye gonderemem.

Iyice moda girdim ??
 
Domestos Çevrimdışı

Domestos 

Süper Üye
3 Tem 2018
4,206
50
Cumhuriyeti ve kazanımlarını ikinci defa yeniden kurmak/çalışmak zorunda kalacağız sanırım. Babalarımıza, dedelerimize zamanında çok iş düşmüş, Yakındır, takribi 3 sene içerisinde bize de büyük iş düşecek.
Kimse kusura bakmasın, ben orada yokum hocam... Neden??

* * *

Tarihte örnekleri çok da, ben yaşadığım dönemdekileri aktarayım... Yıl 1980 öncesi ve gelinen 12 eylül belası... Ülkenin içinden geçmişler, talan etmişler, cinayetler gırla gitmiş ve 12 Eylül de postal gelmiş ülkenin başına, 4 yıl daha sömürmüşler, sonra tonton bi amcayı siyasi iktidarın başına getirmişler... Bu tonton amca; önce her şeyi çoğunluğun hoşuna gidecek derecede güzel yapmış, sonra bakmış ki, ortada büyük bir pasta var ve yedikçe lezzetli geliyor ve yeniyor, kimse de bana da az biraz ver demiyor, veya sen niye bu pastayı yiyorsun demiyor tam tersi; yokluk içinde yaşamaya devam ediyor, getirilen yeni vergilerle başkalarının sefasının bedelini ödediler... Sonrasında bu tonton amcaya sen çok yedin yeter diyerek salondan aldılar, suit odaya koydular, sonra da öldürdüler...

Halk, bu tonton amca hikayesinden ders almamış olmalıydı ki; Başka bir tonton amca ile kızını seçtiler pastadan yesinler diye... Devam eden süreçte yine ülke batma noktasına geliyor, benzer sıkıntılar devam ediyor ve halk farklı biri olsun bu sefer diyerek takunyalı hacı emmiyi başa getiriyor... Herkes ülke nefes alacak derken postal tekrar hooop ofsaayt diyor ve 28 şubat sürecinde tekrar pastayı kendi önüne çekiyor, bankaları boşaltıyorlar... Sonrasında; masaya konulacak pastadan bizde yiyek diye; siyaseten hayatta bir araya gelmeleri mümkün olmayan şair amca ile püskevitçi ortak oluyorlar... Hatta pastayı nasıl yiyeceklerini bilmedikleri için teee amerigalardan bir tane derviş getiriyorlar... Bu arada cumhurun başına da ilgisi olmayan, birini getiriyorlar ki, pastadan pay istemesin diye, bu etkisiz eleman işi bilmediği için bir gün toplantıda "başlarım sizin yapacağınız işe" diyerek pastanın içine anayasa kitapçığı atıyor... Haliyle, ortaya kemik atılmış köpeklerin kavga ettiği gibi ağız dalaşına girerek sahneyi terk ediyorlar... Ülke yine bitik !!

Akıllanmayan Gariban halk; güzel şiir okuyan, alnı secde gören, bir tek yüzüğüm var gayrısı haram diyen hatta ve hatta yetki belgesi (diploma) olmayan bi hacı abi bularak bu pastanın başına getiriyor... Hacı abinin geçmişte giydiği gömlek sakıncalı olduğundan dolayı, hemen gömleğini değiştirip, yanına dershane işi ile uğraşanları alıyor ve başlıyorlar pasta yemeye... İlerleyen süreçte; pasta başında kavga edip, dersaneciler terörist çıkınca ülke yine başladığı yere dönüyor... Bu sefer, ülkenin her kurumunu "şahsıyla" birlikte idare etme hevesine düşen hacı abi, saltanat sürmeye başlıyor, arap sevdası peydah oluyor, osmanlının ne kadar yanlış politikası varsa halka yedirmeye başlıyor, halktan ses çıkacak olsa soğuk olan Silivri ile tehdit ediliyor falan filan... Bu noktada bi parantez açarak (Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk hikayesinin şiddetle okunmasını tavsiye ediyorum)


İşte bu sebeplerden dolayıdır ki; ülke talan edilip dip yaptıktan sonra gelecek abilerin tavrı da farklı olmayacak... Bir iki yıl pansunman, göz boyama, iyiye gidiyoruz ayakları sonra pastayı götürme çabası...

Ülkede böyle bir sistem varken, ben artık yokum !!!
 
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
Kimse kusura bakmasın, ben orada yokum hocam... Neden??

* * *

Tarihte örnekleri çok da, ben yaşadığım dönemdekileri aktarayım... Yıl 1980 öncesi ve gelinen 12 eylül belası... Ülkenin içinden geçmişler, talan etmişler, cinayetler gırla gitmiş ve 12 Eylül de postal gelmiş ülkenin başına, 4 yıl daha sömürmüşler, sonra tonton bi amcayı siyasi iktidarın başına getirmişler... Bu tonton amca; önce her şeyi çoğunluğun hoşuna gidecek derecede güzel yapmış, sonra bakmış ki, ortada büyük bir pasta var ve yedikçe lezzetli geliyor ve yeniyor, kimse de bana da az biraz ver demiyor, veya sen niye bu pastayı yiyorsun demiyor tam tersi; yokluk içinde yaşamaya devam ediyor, getirilen yeni vergilerle başkalarının sefasının bedelini ödediler... Sonrasında bu tonton amcaya sen çok yedin yeter diyerek salondan aldılar, suit odaya koydular, sonra da öldürdüler...

Halk, bu tonton amca hikayesinden ders almamış olmalıydı ki; Başka bir tonton amca ile kızını seçtiler pastadan yesinler diye... Devam eden süreçte yine ülke batma noktasına geliyor, benzer sıkıntılar devam ediyor ve halk farklı biri olsun bu sefer diyerek takunyalı hacı emmiyi başa getiriyor... Herkes ülke nefes alacak derken postal tekrar hooop ofsaayt diyor ve 28 şubat sürecinde tekrar pastayı kendi önüne çekiyor, bankaları boşaltıyorlar... Sonrasında; masaya konulacak pastadan bizde yiyek diye; siyaseten hayatta bir araya gelmeleri mümkün olmayan şair amca ile püskevitçi ortak oluyorlar... Hatta pastayı nasıl yiyeceklerini bilmedikleri için teee amerigalardan bir tane derviş getiriyorlar... Bu arada cumhurun başına da ilgisi olmayan, birini getiriyorlar ki, pastadan pay istemesin diye, bu etkisiz eleman işi bilmediği için bir gün toplantıda "başlarım sizin yapacağınız işe" diyerek pastanın içine anayasa kitapçığı atıyor... Haliyle, ortaya kemik atılmış köpeklerin kavga ettiği gibi ağız dalaşına girerek sahneyi terk ediyorlar... Ülke yine bitik !!

Akıllanmayan Gariban halk; güzel şiir okuyan, alnı secde gören, bir tek yüzüğüm var gayrısı haram diyen hatta ve hatta yetki belgesi (diploma) olmayan bi hacı abi bularak bu pastanın başına getiriyor... Hacı abinin geçmişte giydiği gömlek sakıncalı olduğundan dolayı, hemen gömleğini değiştirip, yanına dershane işi ile uğraşanları alıyor ve başlıyorlar pasta yemeye... İlerleyen süreçte; pasta başında kavga edip, dersaneciler terörist çıkınca ülke yine başladığı yere dönüyor... Bu sefer, ülkenin her kurumunu "şahsıyla" birlikte idare etme hevesine düşen hacı abi, saltanat sürmeye başlıyor, arap sevdası peydah oluyor, osmanlının ne kadar yanlış politikası varsa halka yedirmeye başlıyor, halktan ses çıkacak olsa soğuk olan Silivri ile tehdit ediliyor falan filan... Bu noktada bi parantez açarak (Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk hikayesinin şiddetle okunmasını tavsiye ediyorum)


İşte bu sebeplerden dolayıdır ki; ülke talan edilip dip yaptıktan sonra gelecek abilerin tavrı da farklı olmayacak... Bir iki yıl pansunman, göz boyama, iyiye gidiyoruz ayakları sonra pastayı götürme çabası...

Ülkede böyle bir sistem varken, ben artık yokum !!!

Herşey danışıklı dövüş.
Ankaradaki ise yaramazlar yıllardır birbirleri uzerine bu sekilde pas atiyor.

Askeriyeden tut saglik ve hukuka kadar her sey danışıklı dövüş.

Bunu Şırnak Tasdelen Üs Bölgesinde askerlik yapar iken Karakol Komutani bana bizzat pkk nin bitmemesinin sebebi devletin icten pazarlikli olmasindan dir demisti.

O gun bugundur isin makarasindayim
Yoksa ne cephesi.

Adam akilli karar alsinlar kafalarini yormadan stratejik plan yapmasinlar bizde boyle gereksiz rambo durumlarına düşmeyelim.
 
A Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,295
51
Dün kayınpederle balkonda otururken geçmiş yıllara gitti konu. 2000 öncesi bir Emniyet müdürü ile aralarında geçenleri, Emniyet müdürünün yediği naneleri, çıkar bağlantıları kaynaklı olarak Emniyet müdürünün nasıl da yaşadığı yerden gitmesine mecbur bıraktığını vs vs vs. O anlatırken telefonda google da bir sorgulama yaptım ve ''İsmi xxx yyy mi?'' dedim? Gözleri fal taşı gibi açıldı ve dedi ki ''Nereden biliyorsun?'' (Mevzu derin arkadaşlar o yüzden detay girmiyorum) Anlattıklarının tamamı internetteki bir soruşturma ve müfettiş görevlendirilme haberleri ile de doğrulanmış oldu.

Malum hani bazen yaşlanınca olayı iyice kahramanlık hikayesine dökeriz ya, baktım ki bu öyle değil. Zaten adama çektirdikleri, anlatırken şişen boyun damarı ve gözlerinden belli oluyordu.

Diyeceğim o ki dostlar, bu kokuşmuş düzenin 1938 den beri böyle olduğunun elbette farkındayız ancak bazen söylemlerimiz de umut içermeli.

Geleceğe dair umut da beslemez isek neyimi kalacak geriye?

Yukarıda anlattığım konu yine siyasete dayanıyor zira bu bahsettiğim zat'ı koruyan da bir başbakanın değerli eşleri hanımefendiymiş. Çok detay girmiyorum şimdi eski yaraları kaşıyıp adamın başını yakmayalım zira baktım herif halen görevdeymiş. Yani gecenin bir vakti bu adamı evden alıp ifadeye götürüp bu EM nün yediği herzelerin ortay çıkartılmasına rağmen ceza olarak terfi almasına mı değineyim yoksa asayişi sağlamakla görevli bu kişilerin aynen dün sevgili Domestos Domestos un anlattığı günah olan ama aynı zamanda yasal olan para kazanma yöntemleri uğruna kaç ailenin ocağına incir ağacı diktiklerine mi değineyim bilemedim.

Yine de geleceğe dair benim umudum var.

Bu düzen değişsin, gönül verdiğimiz, yoluna ''yol'' diyebileceğimiz birisi olsun ben yine de razıyım daha çok çalışıp daha çok vermeye, yeter ki memleket uğruna harcandığını bileyim, şatafat ve itibar gösterisine değil.
 
Domestos Çevrimdışı

Domestos 

Süper Üye
3 Tem 2018
4,206
50
Dün kayınpederle balkonda otururken geçmiş yıllara gitti konu. 2000 öncesi bir Emniyet müdürü ile aralarında geçenleri, Emniyet müdürünün yediği naneleri, çıkar bağlantıları kaynaklı olarak Emniyet müdürünün nasıl da yaşadığı yerden gitmesine mecbur bıraktığını vs vs vs. O anlatırken telefonda google da bir sorgulama yaptım ve ''İsmi xxx yyy mi?'' dedim? Gözleri fal taşı gibi açıldı ve dedi ki ''Nereden biliyorsun?'' (Mevzu derin arkadaşlar o yüzden detay girmiyorum) Anlattıklarının tamamı internetteki bir soruşturma ve müfettiş görevlendirilme haberleri ile de doğrulanmış oldu.

Malum hani bazen yaşlanınca olayı iyice kahramanlık hikayesine dökeriz ya, baktım ki bu öyle değil. Zaten adama çektirdikleri, anlatırken şişen boyun damarı ve gözlerinden belli oluyordu.

Diyeceğim o ki dostlar, bu kokuşmuş düzenin 1938 den beri böyle olduğunun elbette farkındayız ancak bazen söylemlerimiz de umut içermeli.

Geleceğe dair umut da beslemez isek neyimi kalacak geriye?

Yukarıda anlattığım konu yine siyasete dayanıyor zira bu bahsettiğim zat'ı koruyan da bir başbakanın değerli eşleri hanımefendiymiş. Çok detay girmiyorum şimdi eski yaraları kaşıyıp adamın başını yakmayalım zira baktım herif halen görevdeymiş. Yani gecenin bir vakti bu adamı evden alıp ifadeye götürüp bu EM nün yediği herzelerin ortay çıkartılmasına rağmen ceza olarak terfi almasına mı değineyim yoksa asayişi sağlamakla görevli bu kişilerin aynen dün sevgili Domestos Domestos un anlattığı günah olan ama aynı zamanda yasal olan para kazanma yöntemleri uğruna kaç ailenin ocağına incir ağacı diktiklerine mi değineyim bilemedim.

Yine de geleceğe dair benim umudum var.

Bu düzen değişsin, gönül verdiğimiz, yoluna ''yol'' diyebileceğimiz birisi olsun ben yine de razıyım daha çok çalışıp daha çok vermeye, yeter ki memleket uğruna harcandığını bileyim, şatafat ve itibar gösterisine değil.
1938'den sonra tespitine katılmıyorum hocam, öncesinde de, hatta çoook öncesinde de durum farklı değildi.

Yüz yıl sonra da farklı olmayacak.
 
gercekrambo Çevrimdışı

gercekrambo 

Süper Üye
2 Şub 2020
1,777
sorunun kökeni yine ülkedeki vatandaştır. vatandaş, vatandaş olmanın bilincinde olacak, koyun sürüsü gibi hitap edenlere oy vermeyecek, din ve milliyetçi söylemlerle miting alanında, tvlerde vb. atıp tutanı özellikle gözleyecek, gerçek hayata dair ve mantık çerçevesinde vaat veren siyasetçilere, dediklerini yapmazsa hesap soracak falan filan. devlet nasıl kutsal değil, halkın daha iyi yaşaması için bir aygıtsa, vatandaş da sürü değil, kendi yaşamının kalitesinin takibini yapacak birey olmak zorunda.işin içine hamaset girince kaç oradan, hayır gelmez.
 
B Çevrimdışı

Buskerhaund 

Aktif Üye
7 Haz 2019
64
Selamlar
(Şahsi düşüncelerimdir, yalnızca beni bağlar )
Mevzu ne yabancı para birimleri, ne yozlaşma, ne saltanat ne de buna benzer başka bir şey. Mevzu binlerce yıl öncesinde canlılığın oluşmasıyla ilgili. Tüm canlılar arasında yegane kural genlerini aktarma ve de aç kalmama dürtüsü yatar. Bunun için de güçlü olmak ve egemenlik gerekir. Tüm canlılarda kural budur. Sebebini bilemem, bilgim yok. Yalnız bunun farkında olan güçlü erke sahip canlılar sistem vasıtasıyla daima insanlara hayal satarlar, adalet hayali, zenginlik hayali, güç vb. Bu sitemin ta kendisidir zaten. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran şey erkinin çok geniş alanlara yayılabilmesini sağlayan bilincidir. Yoksa bir farkı yoktur, bir aslan ailesinin veya çakal sürüsünün davranışlarından. Bir Aslanın doğumundan gençliğine, sürüden kovulmasına, bir sürüye dahil olmasına ve de ölümüne kadar geçen süreç sistemin ara ara yaşadıklarından başka bir şey değildir. Eğer erk çok fazla şeye hakim olmak isterse, isyan çıkar sürüde, yeni bir baş belirlenir, bir süre bunun sarhoşluğu yaşanır sonrasında aynı şeylerin devam ettiği görülür. Tekrar hayaller kurulur.... kurdurulur değişmesi gerekince tekrar değişir. Gidebildiğimiz en eski tarihe kadar bu böyledir.
Lakin insanoğlu bilinçlendikçe soru sorma yetisini kazandığı için ilk önce neden varım sorusunu sormuş ve bunu peşi sıra belki cevabını hiç bulamayacağınız sürüyle sorular başlamış, bilimler kurulmuş gelişme adı altında yeni yeni terimler, sloganlar, yaşama bakış açıları vb. türetmiş,kimisine teknoloji eşlik etmiş, kimisine toplumbilim, kimisine ideoloji, kimisine teoloji. Oysa tekrar tarih boyunca bakalım değişen ne var, kim güçlü ise pastayı yer, sistem hayal satar.
Haydi bunları geçtik, bir arada belli sınırlar içerisinde yaşamaya karar vermiş toplumların kendi aralarında mal değişimi için icad edilen bu para, başka bir toplumun içerisinde neden kullanılır ve neden belli bir değeri (ederi değil) öne sürülür? ilk sorulması gereken soru budur. Şimdi ticaret vb. denilecek ama teee amerikada yaşayan bir toplumun parası ile biz neden alışveriş yapmaya kalkarız? , neden bir değer biçmeye kalkarız? Hepimiz Amerika ile ticaret mi yapıyoruz? Hayır tabii ki, işte yukarıda bahsettiğim erk meselesi budur. Erk yaşar, sisteme de sana hayal satması için daima kalkan olur.
Yönetmenliğini Stanley kubrik'in yaptığı 60 larda çekilen 2001:a space odssey filminin ilk 10 - 15 dk izlemek bile yeterli gelir bu çarkın nasıl başladığını ve neden genlerimizde varolduğunu anlamak için.
Adem bey 'in dediği olursa içgüdüsel olarak büyük bir çoğunluk zaten böyle bir hamle yapar (sürüye yeni bir aslan) belki ailemizi belki toprağımızı, belki insanlığımızı savunmak için, bilemem, yalnız bunun sonrası domestos kardeşimizin dediği gibi olmaya mahkumdur.
Sevgiler
Vesselam
 
Fair Play Çevrimdışı

Fair Play 

Süper Üye
4 Şub 2021
556
Bu başlığı çok sevdim. Bi ara tek tek okuyacam tüm yazılanları. Herkesin emeğine sağlık iyi ki açmışsınız zamanında ?
 
T Çevrimdışı

TC Yıldırım

Kayıtsız / Doğrulanmamış
Ben bu konuyu unutmuştum niye hortladı şimdi bırakın geçmiş geçmişte kalsın 7 lira iken zenginmişik
Kıymetini bilemedik 2020'nin ? 2022 de 2021'i aratır
Gelen sene gideni aratıyor. :kiskis
 
U Çevrimdışı

uyunusoglu

Kayıtsız / Doğrulanmamış
Dusundukce artiyor meret, saldim cayira mevlam kayira hesabi gidiyorum yapacak birsey yok.
 
Geri
Üst Alt