Ülkenin içinde bulunduğu en sıkıntılı durum tam da bu konu başlığında ve forumdaki siyasete dönen tüm başlıklarda olduğu gibi BÖLÜNMEK.
VATANIN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ kavramının içini, önce MİLLETİ BÖLEREK boşaltmaya başlayan zihniyetedir bu forumdaki muhalif yazanların tepkisi.
Muhalif yazan herkes terörist veya cahapeli ilan edilirken, siyasi iktidara yakın yazan herkes de Akapeli yobaz olarak yaftalanıveriyor hemen. Bu da milletçe bölünmenin foruma yansımasıdır resmen.
Cahapeli kuran okumaz, Akapeli de içki içmez tabuları hemen devreye giriveriyor.
Siyasi iktidarın seçim yatırımına ve parti menfaatine uyguladığı müjdeli uçuklu kaçıklı haberlere Somut gerekçeler ile itibar etmeyen muhalif tayfası yine elbette üstü kapalı vatan haini ilan edilme yolunda ilerliyor o ayrı konu.
Siyasi iktidara yakın arkadaşlarımız hiç demiyor ki ''Yahu bu adamlar da Vatan Millet diyor biz de, Bu adamlar da CUMHURİYET diyor biz de, Bu adamlar da Bayrak inmez diyor biz de, o halde anlaşamadığımız konu nedir?''
Bana göre körü körüne bağlanmak, Aşırı uç siyasi bakış açısı, duyguların baskın gelmesi nedeniyle mantığın geri planda kalması gibi kavramlar ön plana çıkıyor.
Konunun özelinde bakacak olursak eğer duruma, Öncelikle memleketimizde doğal bir kaynak bulunmuş, her şeyden evvel buna sevinmeyen zaten açık ve net vatan hainidir bu kadar aleni yazıyorum zira memleket ve halk faydasına olacak bir duruma sevinmeyen bizden değildir. (Halen BİZ diyebiliyorum siyasi görüş ayırmadan tüm TÜRK milletini kast ederek)
Fakat; Muhalif yazanların tepkisini neden anlamak istemez siyasi iktidara gönül veren arkadaşlar bunu anlayamıyorum.
Tepkilere biraz kulak verseniz, Siyasi iktidarın geçmişte aldığı kararların acısını çektikleri için bu kadar isyan ettiklerini anlarsınız. Ülkede doğal bir kaynak bulunmuş ve benim aklıma ilk gelen şey ne biliyormusunuz? Memlekete yarayacak orası kesin ancak HALK'A YARAYACAK MI? bakın işte o bir muamma zira halk ile siyasi erk tamamen kopmuş, ayrı dünyaları yaşar durumdalar. Bir tarafta Saray + 5 büyükler + Siyasi Yandaşlar + onların aileleri, Diğer tarafta ise geçim derdinde olan halk. Haa Siyasi iktidara gönül veren arkadaşlarımıza baksak her yerde lüx araba olduğu için aslında millet çok refah içerisinde yaşıyor ama bazı soysuzlar yalandan ''açız'' diyor.
Memlekette belli başlı zengin ailelere peşkeş çekilen projeler memlekete yarıyor fakat halka yaramıyor. Saray besleniyor ama halk beslenmiyor, 5 büyük müteahhit her zaman olduğu gibi ihya oluyor ancak halk sokakta sessiz sedasız isyan ediyor zira Osmanlı dönemini aratmayan bir antidemokratik uygulama var ülkemizde. 5 Büyüklerin vergi borcu siliniyor, aradaki fark sıradan vatandaşın üstüne pay ediliyor.
Sokağa çıkıp da cumhurbaşkanını eleştirel söylemlerde bulunup röportaj verebilecek birisinin olası sonrasını düşünebiliyormusunuz siz?
Gazeteciler içeride ama, tecavüzcüler, kadına şiddet uygulayanlar, Hırsızlar, mafya babaları, dolandırıcılar dışarıda. Neticede dolandırıcı hırsız ve tecavüzcülerin saraya zararı yok nasılsa, ama gazetecilerin var. Yaşasın demokrasi.
Doğal bir kaynak bulunmuş, rabbime şükürler olsun ne büyük mutluluk gerçekten ülkemiz adına. Fakat bize ne faydası olacak?
Sokakta para bulmadık dostlar, Yerin bilmem kaç km altında gaz bulduk, bunu çıkartmak için yapılacak yatırım kararını alırken kime danışacaklar hiç düşündünüz mü?
Köprüleri hangi müteahhite vereceklerine nasıl kendileri karar verdiyse buna da onlar karar vermeyecek mi?
O köprünün geçiş garantili yaptırılıp yaptırılmamasını bana sormadıklarına göre bunu da sormayacaklar doğru mu?
Müşteri garantili hastane yaptırıp yandaşlara peşkeş çekerken bana sormadılar haksızmıyım?
Ben kimim peki? Ülkenin diğer yarısıyım, belki daha fazlasıyım.
Geçmediğim köprü için benim cebimden para çıkmasına onlar karar verdiğine göre, bu gazın çıkartılması için de benim iznim onayım olmadan, düşüncem sorulmadan yine bu iş 5 büyüklerden birisine peşkeş çekilecek, yatırım maliyetleri bizim cebimizden çıkacak, 5 yıl sonra ne olacak belli değil..
Buna paralel bu ülkede siyasi iktidara özellikle bu tarz durumlarda inanılmaz büyük bir GÜVENSİZLİK olmasının nedeni yine muhalifler mi yoksa dış güçler mi acaba dostlar?
Bunun bir seçim yatırımı olduğunu düşünenlerin sayısına bakmak sizi rahatsız etmezse lütfen bir değerlendirin bunu, Ülkenin yarısından fazlasının mevcut siyasi iktidara güvenmemesinin nedeni dış güçler mi yoksa mevcut siyasi iktidarın politikalarının kendi halkının üstünde oluşturduğu negatif bakış açısı mı acaba? lütfen tarafsız olarak bir düşünün bunu.
Tamam bizler muhalifler olarak olaya daha pozitif bakmaya çalışalım ancak sizler de bizi anlayın artık lütfen. Oluşan bu tablonun eser sahibidir Adalet ve Kalkınma partisi.
Ülkemizde bir doğal kaynak bulunmasına değil bizim bakış açımızın negatif olmasının nedeni, Siyasi erkin bunun üzerinde oynayacağı oyunlar bizi kara kara düşündürüyor bu kadar net.
''Aynı müjdeyi daha kaç kere verecek?'' diye sorular sorulmasının sebebi muhalifler mi?
Her seçim öncesi Yerli uçak göklerde, Yerli Tank marsta, yerli milli yerli milli bla bla bla diye nutuk atan taraf muhalefet mi?
Allah için söyleyin şu yerli ve milli uçağımız için kaç seçim boyunca müjde verildi Türk halkına?
İlk olarak 2007 yılında verildi ''Yerli uçağımız göklerde'' müjdesi. Sene 2020, bu uçak uçuyor da biz mi görmüyoruz? Veya onlar uçurabilecekti de muhalefet mi engel oldu?
Doğalgaz müjdesi gçmiş yıllarda defalarca verilmişti, 300.00 hanenin 10 yıllık ihtiyacını karşılayacaktı vs vs. Taaa Demokrat parti zamanından beri bu ''petrol bulundu uçuyoruz yakında marstayız'' gibi haberlerin yapıldığını biz bilmiyormuyuz sanki? Okuyan insan bilir bunları, Tarihi unutmayan insan bilir, Bildiği için sorgular, sorguladığı için vatan haini olamaz bir insan.
Teknoloji konusunda bu forum kadar hiç ama hiç bir forum bu derece etkili değil benim gözümde, bu doğrultuda size sormak istiyorum, motoru Hollandadan gelen İHA SİHA larımız nasıl yerli ve milli oluyor?
Tüm bunlardan sonra, tüm bunları yapan şahıs bir müjde verdiğinde şüphe ile yaklaşınca biz mi suçlu oluyoruz?
Yapmayın lütfen dostlar, gerçekleri sorguluyoruz diye bize her seferinde böyle heykelci Putçu Betoncu muamelesi yapmayın.
Bir defa milletçe şunu ESKİDEN OLDUĞU GİBİ anlamamız lazım. Kimin ne ibadet ettiği, Kimin ne içtiği, Kimin Kimle yattığı HİÇ KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ, Hiç kimseyi rahatsız etmediği sürece.
Ermeniler Rumlar Türkler Kürtler yüzyıllarca iç içe konu komşu yaşamayı başarmış, Damat almış, Kız vermiş, Aile oluşturmuş bu topraklarda fakat bizler Türk takımı olarak aynı mevzuya AYNI noktadan bakmayı bile başaramıyoruz ki yazıklar olsun hepimize ve en önemlisi ise sebep olanlara.
Adalet ve Kalkınma partisi ilerleyen yıllarda da var olacak bir parti ise eğer, benim bu parti ile ilgili hatırlayacağım tek ama tek unsur MİLLETİ BÖLMESİ olacaktır açık ve net..
Adalet ve Kalkınma Partisine Gönül Vermiş kardeşim, Evet sen! Sen benim kardeşimsin. Sen benim Milletimsin, Sen bensin, Ben sen'im ancak gönül verdiğin ülkü benim ülküm değil. Biz Biriz fakat bakış açılarımız aynı değil. farklılıklarımız ve ayrı düşündüklerimizle birbirimizi sevmeyi ve kabullenmeyi öğrenemediğimiz, Farklılıklarımız üzerinden birbirimizi ötekileştirmeyi bırakmadığımız sürece biz bir bütün olamayız, bunun farkına varmadığımız sürece sen ve ben ezilen, onlar ise refah içerisinde yaşayan, çırağan sarayında şatafatlı bebek partileri düzenleyen taraf olmaya devam edecekler.
Cumhurun başı, Milletin tamamını kucaklayamamıştır. ''Bizdensin-Değilsin'' politikası izlemiştir. Seçim zamanı ''gelin birlik olalım, Seçim bitince ZİLLET olduk biz her seferinde.
Cumhurun başı seçim yatırımı yapmaz, Cumhurun başının tek düşüneceği Cumhurun TÜMÜ dür.
Cumhurun başının izleyeceği tek ama tek politika CUMHURİYET ilkeleri doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün ilke ve inkılapları doğrultusunda tüm milleti kucaklamayı prensip edinen politikadır.
Önce bu yanlış yürütülen politika düzeltilsin, sonra milletçe tekrar BİR OLMAYI oturup konuşuruz elbet..