Bu Kıbrıs şimdi mi kıymetli oldu!!!

Let's _be_ honest Çevrimdışı

Let's _be_ honest

Süper Üye
30 Mar 2018
666
Anlamadığım bir şey var.

İşte ülkemiz S-400 leri alacak ve bir platformun da Kıbrıs'a konuşlandırılmasi bekleniyor.

Peki şimdi dilden dile sağır sultanın bile duyduğu , Kıbrıs'ta ki doğalgaz ve petrol rezervleri nereden çıktı?

Şimdiye kadar yok muydu? Neden tüm dünyanın gözü buraya çevrildi?

Dünyada kaynaklar tükendi de sadece Kıbrıs mı kaldı?

Niye burada sürekli güçlü bir savaş ihtimalinden siz ediliyor?

Önemsiz demiyorum, fakat nasıl oldu da 2018-2019 da bu birinci gündem ve dış tehdit meselesi oldu?

Kacimiz buradaki kaynaklardan haberdar idik?
Çok fazla olduğundan nasıl bu kadar emin olunuyor? Gemiler daha yeni başladı aramaya. (10 trilyon metreküp doğalgaz rezervi deniliyor, çılgın rakam)
 
Jeopol Çevrimdışı

Jeopol

Aktif Üye
6 Ocak 2018
432
35
Bu işlerin içinde olan birisi olarak yazayım.

Oradaki rezevler biliniyordu. Ancak tahmin edilenin cok daha üstünde olduğu düşünülüyor. Tabi şunu eklemeden geçmeyeyim. Oradaki rezervler mısırla güney Kıbrıs arasındaki nil deltasında bulunuyor. (Delta varsa gaz %90 vardır, örnek trakya)

Ancak dünyanın gözü oradaymış gibi yorumlar yapmak gereksiz. Çünkü dünya bizim kadar ilgilenmiyor. Sadece bizde bolca haber yapıldığı için gündemde.

Savaş ihtimali ise her zaman var. Neden derseniz güney Kıbrıs'ı tanımadığımızdan hak iddia ediyoruz. Doğal olarak vermek istemiyorlar. Olay basitce bu.
 
Domestos Çevrimdışı

Domestos 

Süper Üye
3 Tem 2018
4,206
51
Güçlü olmadığın sürece, her dönemde "gözünün üstünde kaşın var" senaryoları ile üzerimize gelinecektir maalesef.

Ne zaman, kapitülasyonları kabul ettik bizim işimiz o zaman bitti, belki hâlâ haberimiz yok... :hmm

Üretmediğin sürece, dışarıdan ne alırsan, o menşeide emir alman da kaçınılmazdır.
 
grezimonk Çevrimdışı

grezimonk 

Süper Üye
21 May 2018
755
Güçlü olmadığın sürece, her dönemde "gözünün üstünde kaşın var" senaryoları ile üzerimize gelinecektir maalesef.

Ne zaman, kapitülasyonları kabul ettik bizim işimiz o zaman bitti, belki hâlâ haberimiz yok... :hmm

Üretmediğin sürece, dışarıdan ne alırsan, o menşeide emir alman da kaçınılmazdır.
onlar tarih oldu... iptal kapitülasyon filan yok... tek gerçek denizde petrol çıkartmak karadakinden zor ve pahalı... daha tehlikeli...
 
N Çevrimdışı

nctemiz

Aktif Üye
15 Ocak 2019
312
46
Bu youtube kanalını devamlı takip ederim.Adam güzelce anlatmış açıkcası helal olsun bize oldu bitti yok bu sebepler yüzünden her yerden saldırı altındayız.Tek biz kaldık ve burada insallah olmaya devam edeceğiz.inşallah bu emekler boşa gitmezde bişeyler buluruz.
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Güçlü olmadığın sürece, her dönemde "gözünün üstünde kaşın var" senaryoları ile üzerimize gelinecektir maalesef.

Ne zaman, kapitülasyonları kabul ettik bizim işimiz o zaman bitti, belki hâlâ haberimiz yok... :hmm

Üretmediğin sürece, dışarıdan ne alırsan, o menşeide emir alman da kaçınılmazdır.

Dışarıdan hiç bir şey olmaz bize. Biz yıkılırsak içeriden yıkılacağız bu açık ve net.

Suikast sonucu öldürülen Abraham Lincoln dahi kendi ülkesi için bu tespitte bulunmuş ve "Amerika asla dışarıdan yıkılmayacak. Eğer biz duraksayıp, özgürlüklerimizi kaybedersek, yıkılışımız bundan olacak" demiştir.

Bunu şu sebeple yazdım. Sürekli olarak, çocukluğumdan beri bize var olduğu dayatılan bir ''DIŞ GÜÇ'' teması işlenir zihinlerimize.
Doğrudur yanlıştır tartışılır ancak asıl tehlike her zaman ''İÇ GÜÇ'' olmuştur benim gözümde. KK gibi basiretsizlerin, bir partinin liderliğinde, Canan Kaftancı gibi aşşağılık tiplerin muhalefet partilerinde, Süleyman Soylu gibi döneklerin iktidarın yakınında, HDP gibi terörist bir oluşumun halen mecliste, AKP gibi din ticareti yapan bir partinin halen iktidarda olduğu ülkemde hangi dış güç bize zarar verebilir ki?

Müsaadenizle dün gerçekleştirdiğim bir bayram ziyaretimde hayatımda ilk defa gördüğüm bir beyefendi ile aramızda geçen konuşmadan bazı kesitler aktarayım.

Bu ziyarette her bayram ziyaretinde olduğu gibi havadan sudan hayattan sohbet edilirken ev sahibi şöyle bir cümle sarfetti, ''Yahu hanıma diyorum gel Kıbrıs'a gezmeye gidelim, olmadı oradan da Yunanistan'a gidelim, diyorum kabul etmiyor''

Bunun üzerine evdeki diğer misafirden şu karşılık geldi;

''Yunanistan olmaz, gideceksen Antalya'ya git, Türkiye'mizin Yunanistan'a 25 kuruşu dahi nasip olmasın''

Adamı tanımam etmem, ikimiz de o evde misafiriz. Susayım dedim ama mantık dışı konuşmalara pek tahammülüm olmayan bir yapım var, ister istemez dedim ki;

''Güzel düşünce aslında, sizin 25 kuruşuınuz nasip olmasın ama DEVLET sizin o düşman bellediğiniz ülkeden Hububat alımı yapsın, Canlı Hayvan alsın, ne acıdır ki Pamuk alsın vs, Sizin 25 kuruşunuz nasip olmasın ama devlet 25 milyon dolar harcasın sorun yok sanırım''

(Rakamlar farazidir)

Bu sefer ister istemez sohbetin seyri değişti, Ev sahibi dedi ki ''Ülkede çiftçi aç, Ekim yapmıyor çünkü ektiğinde yaptığı masrafı, hasat zamanı çıkartamıyor''

Diğer misafir itiraz etti ve ekledi ''Zarar ettim diyen yalan söylüyor. Ben çiftçiyim, bu gün sadece buğday ekse, buğdayın sadece samanını satarak bütün masraflarını çıkartır''

Ev sahibi ve benden otomatik bir itiraz geldi ve dedik ki ''Bize bu dönem yaptığın ekim için cebinden çıkan tüm parayı sayarmısın?''

Gelen cevaptan sonra konu artık saçma ve anlamsız bir boyuta ilerledi

''Ben artık ekim yapmıyorum, tarlalarım boş duruyor 3 yıldır''

Ben tabi ister istemez OHA dedim.

Peşisıra şöyle bir savunma geldi ''Biz artık arap kültürüne sahip tembel bir millet olduk, benim artık tarla ekmeye elim gitmiyor, üşeniyorum, nasılsa Devlet çok daha ucuza yurt dışından bu mahsulü getiriyor ben yoruluyorum o nedenle artık kendim ekim yapmıyorum''

Bana ütopik derece saçma gelen bu yaklaşıma paralel dedim ki ''O halde tarlaları birisine verdiniz onlar ekip biçiyor size de kâr payı veriyor doğru mu?''

O ''Hayır kimseye vermedim.''
Ben ''Peki tarlalar bomboş mu şu an?''
O ''Evet bomboş''
Ben ''Peki abi birisine verseydin de en azından bir istihdama sebep olsaydın, o tarlayı ekip biçenler sebeplenseydi, Ülkemizde ekim biçim olsaydı da yurt dışından daha az ürün alınsaydı''
O ''Sadece ben değilim ki ekmeyen, Biz eskiden hasat döneminde bütün köy imece yapar 15-20 günde tüm hasatı toplardık, bu sene 3 günde bitti tüm hasat süresi çünkü kimse ekmiyor artık''
Ben ''Abi anlattıklarında tezat yok mu? Diyorsun ki Yunanistana 25 kuruşum gitmesin, Sonra da diyorsun ki ben ekmiyorum artık çünkü üşeniyorum''
O ''Tamam şeniyorum doğru, yoruluyorum çünkü ve o yorgunluğun karşılığını alamıyorum''
Ben ''Abi biz ne dedik sana sohbetin başında, üretici zarar ediyor demedik mi?''
O ''Yok zarar ettim diyen yalan söyler bu işte zarar edilmez''
Ben ''Abi etme gözünü seveyim tarlayı hem ekmiyor hem kimseye vermiyorsun başkasına ver işletme hakkını o zaman''
O ''Olmaz o zaman devlet tepeme çöküyor ben işveren konumuna giriyorum onlar işçi oluyor hepsinin sgk sı yemeği yatacak yeri ile ben uğraşmak zorunda kalıyorum, kim ödeyecek o kadar parayı, zarar ederim''
Ben ''Abi sen haklısın''

dedim ve ben sohbetten çekildim, ev sahibine dönerek ''Abi havalar da çok sıcak değil mi?'' manevrası ile sinir katsayımı aşağıya çekmeyi başardım.

Diyeceğim o ki, Hiç kimse bana dış güçten vs bahsetmesin lütfen. Biz önce kendi içimizde kendi kendimize derdimizi anlatabilmeyi öğrenelim. Biz önce osmanlı devrine olan özentimizden kurtulup bunun taze ve yepyeni bir devlet olduğunu kabul edelim, Osmanlıya olan saygımız baki kalsın ancak o döneme özenti saraylara milyon dolarları yatırmaktan vazgeçelim. 330 milyon gibi rakamlara yazlık kışlık sonbaharlık ilkbaharlık gibi yapılar, 1000 odalı saraylar, Katardan gelen uçak karşılığı satılan silah fabrikaları, Devete beş kuruş getirisi olmadığı halde Müteahhitlere peşkeş çekilen otoyol ve köprüler, Daha yeni alınan karar ile ilk kira ödemesi 25 yıl sonray aertelenen Yeni havalimanı projesi gibi şeylerin yan etkilerini aşabilelim önce.

Biz önce bunları tartışalım, bunları halledelim de dış güçler şöyle kenarda beklesin.

Dış güçlerin bir şey yapmasına gerek kalmıyor ki İÇ güçlerden sıra gelmiyor adamlara.

Lütfen bunları siyasi söylem olarak görmeyin dostlar, Ülkemizin gerçekleri ve sıradan bir vatandaş olarak halimizin benim gözümden göründüğü şekli yazdım sadece.

İçimizdeki insanlar ve bu insanların düşünceleri yukarıda aktardığım anekdot da olduğu gibiyse samimi olarak yazıyorum ki hiç bir dış güç, İç güçlerin verdiği zararı veremez bize..
 
muratala5361 Çevrimdışı

muratala5361 

Süper Üye
3 Şub 2019
1,906
22
Dışarıdan hiç bir şey olmaz bize. Biz yıkılırsak içeriden yıkılacağız bu açık ve net.

Suikast sonucu öldürülen Abraham Lincoln dahi kendi ülkesi için bu tespitte bulunmuş ve "Amerika asla dışarıdan yıkılmayacak. Eğer biz duraksayıp, özgürlüklerimizi kaybedersek, yıkılışımız bundan olacak" demiştir.

Bunu şu sebeple yazdım. Sürekli olarak, çocukluğumdan beri bize var olduğu dayatılan bir ''DIŞ GÜÇ'' teması işlenir zihinlerimize.
Doğrudur yanlıştır tartışılır ancak asıl tehlike her zaman ''İÇ GÜÇ'' olmuştur benim gözümde. KK gibi basiretsizlerin, bir partinin liderliğinde, Canan Kaftancı gibi aşşağılık tiplerin muhalefet partilerinde, Süleyman Soylu gibi döneklerin iktidarın yakınında, HDP gibi terörist bir oluşumun halen mecliste, AKP gibi din ticareti yapan bir partinin halen iktidarda olduğu ülkemde hangi dış güç bize zarar verebilir ki?

Müsaadenizle dün gerçekleştirdiğim bir bayram ziyaretimde hayatımda ilk defa gördüğüm bir beyefendi ile aramızda geçen konuşmadan bazı kesitler aktarayım.

Bu ziyarette her bayram ziyaretinde olduğu gibi havadan sudan hayattan sohbet edilirken ev sahibi şöyle bir cümle sarfetti, ''Yahu hanıma diyorum gel Kıbrıs'a gezmeye gidelim, olmadı oradan da Yunanistan'a gidelim, diyorum kabul etmiyor''

Bunun üzerine evdeki diğer misafirden şu karşılık geldi;

''Yunanistan olmaz, gideceksen Antalya'ya git, Türkiye'mizin Yunanistan'a 25 kuruşu dahi nasip olmasın''

Adamı tanımam etmem, ikimiz de o evde misafiriz. Susayım dedim ama mantık dışı konuşmalara pek tahammülüm olmayan bir yapım var, ister istemez dedim ki;

''Güzel düşünce aslında, sizin 25 kuruşuınuz nasip olmasın ama DEVLET sizin o düşman bellediğiniz ülkeden Hububat alımı yapsın, Canlı Hayvan alsın, ne acıdır ki Pamuk alsın vs, Sizin 25 kuruşunuz nasip olmasın ama devlet 25 milyon dolar harcasın sorun yok sanırım''

(Rakamlar farazidir)

Bu sefer ister istemez sohbetin seyri değişti, Ev sahibi dedi ki ''Ülkede çiftçi aç, Ekim yapmıyor çünkü ektiğinde yaptığı masrafı, hasat zamanı çıkartamıyor''

Diğer misafir itiraz etti ve ekledi ''Zarar ettim diyen yalan söylüyor. Ben çiftçiyim, bu gün sadece buğday ekse, buğdayın sadece samanını satarak bütün masraflarını çıkartır''

Ev sahibi ve benden otomatik bir itiraz geldi ve dedik ki ''Bize bu dönem yaptığın ekim için cebinden çıkan tüm parayı sayarmısın?''

Gelen cevaptan sonra konu artık saçma ve anlamsız bir boyuta ilerledi

''Ben artık ekim yapmıyorum, tarlalarım boş duruyor 3 yıldır''

Ben tabi ister istemez OHA dedim.

Peşisıra şöyle bir savunma geldi ''Biz artık arap kültürüne sahip tembel bir millet olduk, benim artık tarla ekmeye elim gitmiyor, üşeniyorum, nasılsa Devlet çok daha ucuza yurt dışından bu mahsulü getiriyor ben yoruluyorum o nedenle artık kendim ekim yapmıyorum''

Bana ütopik derece saçma gelen bu yaklaşıma paralel dedim ki ''O halde tarlaları birisine verdiniz onlar ekip biçiyor size de kâr payı veriyor doğru mu?''

O ''Hayır kimseye vermedim.''
Ben ''Peki tarlalar bomboş mu şu an?''
O ''Evet bomboş''
Ben ''Peki abi birisine verseydin de en azından bir istihdama sebep olsaydın, o tarlayı ekip biçenler sebeplenseydi, Ülkemizde ekim biçim olsaydı da yurt dışından daha az ürün alınsaydı''
O ''Sadece ben değilim ki ekmeyen, Biz eskiden hasat döneminde bütün köy imece yapar 15-20 günde tüm hasatı toplardık, bu sene 3 günde bitti tüm hasat süresi çünkü kimse ekmiyor artık''
Ben ''Abi anlattıklarında tezat yok mu? Diyorsun ki Yunanistana 25 kuruşum gitmesin, Sonra da diyorsun ki ben ekmiyorum artık çünkü üşeniyorum''
O ''Tamam şeniyorum doğru, yoruluyorum çünkü ve o yorgunluğun karşılığını alamıyorum''
Ben ''Abi biz ne dedik sana sohbetin başında, üretici zarar ediyor demedik mi?''
O ''Yok zarar ettim diyen yalan söyler bu işte zarar edilmez''
Ben ''Abi etme gözünü seveyim tarlayı hem ekmiyor hem kimseye vermiyorsun başkasına ver işletme hakkını o zaman''
O ''Olmaz o zaman devlet tepeme çöküyor ben işveren konumuna giriyorum onlar işçi oluyor hepsinin sgk sı yemeği yatacak yeri ile ben uğraşmak zorunda kalıyorum, kim ödeyecek o kadar parayı, zarar ederim''
Ben ''Abi sen haklısın''

dedim ve ben sohbetten çekildim, ev sahibine dönerek ''Abi havalar da çok sıcak değil mi?'' manevrası ile sinir katsayımı aşağıya çekmeyi başardım.

Diyeceğim o ki, Hiç kimse bana dış güçten vs bahsetmesin lütfen. Biz önce kendi içimizde kendi kendimize derdimizi anlatabilmeyi öğrenelim. Biz önce osmanlı devrine olan özentimizden kurtulup bunun taze ve yepyeni bir devlet olduğunu kabul edelim, Osmanlıya olan saygımız baki kalsın ancak o döneme özenti saraylara milyon dolarları yatırmaktan vazgeçelim. 330 milyon gibi rakamlara yazlık kışlık sonbaharlık ilkbaharlık gibi yapılar, 1000 odalı saraylar, Katardan gelen uçak karşılığı satılan silah fabrikaları, Devete beş kuruş getirisi olmadığı halde Müteahhitlere peşkeş çekilen otoyol ve köprüler, Daha yeni alınan karar ile ilk kira ödemesi 25 yıl sonray aertelenen Yeni havalimanı projesi gibi şeylerin yan etkilerini aşabilelim önce.

Biz önce bunları tartışalım, bunları halledelim de dış güçler şöyle kenarda beklesin.

Dış güçlerin bir şey yapmasına gerek kalmıyor ki İÇ güçlerden sıra gelmiyor adamlara.

Lütfen bunları siyasi söylem olarak görmeyin dostlar, Ülkemizin gerçekleri ve sıradan bir vatandaş olarak halimizin benim gözümden göründüğü şekli yazdım sadece.

İçimizdeki insanlar ve bu insanların düşünceleri yukarıda aktardığım anekdot da olduğu gibiyse samimi olarak yazıyorum ki hiç bir dış güç, İç güçlerin verdiği zararı veremez bize..
Aman abi silivri soğuktur. Şaka bi yana dibine kadar haklısın
 
yolgezer Çevrimdışı

yolgezer

Aktif Üye
2 Haz 2019
398
hocam rezerv falan hikaye. asıl sıkıntı dünya devleri 2 sebepten istemiyor.
1. si her ülke kendi petrol kuyusunu açarsa bunların kar marjı9 düşücek.-alternatif ticaret gereği-
2. si ise bu petrol rezervi bi kase içindeki çorba gibidir. ama kasenin dibi eş değil.
kaseye tek bi kaşık dalarsa uzun sürede biter de mi çorba.
işte bunda da aynı. çünkü bu havzadaki petrol rezervleri birbiri ile bağlantılı. sen kıbrıs ve türkiyeden benzin çektin mi ıraktaki kuyulardan da çekmiş oluyorsun. bu yüzden istemiyorlar. dünyadaki zaten petrol kaynakları 3 bölüm mü ne.
1. si abd. ki o en çobuk tükenen kaynaklardan birisi oldu. şu anda abd den hala petrol çekiliyor mu bilmem ama çok çok azdı diye hatırlıyorum.
2. si çin. ordan da büyük petrol çıkıyor.
3. sü de avrasya havzası. yani orta doğu. asıl menbaa burası.
4. sü rus stepleri. kafkaslardan sibiryaya.
4. grubta rusya kimin çıkardığı ile ilgilenmiyor. çünmkü vergi koyup malın kaymağını yiyor.
abd zaten bitik.
çin desek çok bi petrolü zaten yok kendine yetsin yeter.
orta doğu ise 8 9 ülke kavga ediyor. kim yönetimi geçirirse eline o alıyor.

peki türkiye?
abi türkiye hem orta asya hem rusyaya yakın. bi köprü. işte 2 petrol kaynağının dibinde. böyle bi konumda bi ülkede petrol yok demek afedersiniz öküzlüktür. ama neden çıkmıyor derseniz. kafkaslarda 10.000 metrede sondaj yapılırken türkiyede busınır 1000 metredir. 1000 metrede petrol çıksa da çıkmasa da kapatırlar. ki bizim batı karadeniz bölgesinde bi kaç yerde kendie kendine patlayan petrol ve gaz noktaları var. yani ülkemizde petrolün kralı var. ama ordan da kazı açılırsa çabuk tükeneceğinden ve karın düşeceğinden endişeleniyorlar. ki bu oecd denen birlik yıllar önce petrol fiyatları çok düşünce karar verip 3 ay petrol çıkarmadı hatırlayın. öte yandan bi de şey var. sanırım petrol bu ülkelerden çıkarsa kalitesi düşük olujyor diyorlar ama bu iddia ne kadar doğru bilemem. dediğim gibi asıl sıkıntı çıkartan şirketler kar düşürmek istemiyor. çünkü ne kadar çok kuyu varsa o kadar kuyunun sahibi ülkeye vergi vermek zorundalar.
 
M Çevrimdışı

metin1975 

Aktif Üye
15 Nis 2019
131
49
Bu konuda yazan arkadaşlara biraz farklı bir açıdan bakıp olayların ne olduğunu anlamaya farklı bakış açılarından takip etmesini tavsiye ederim . Mesela ben Kanal 24 de ki Kayıt Dışı programı nı, Ertan Özyiğit i, Abdulah Çiftçi yi, Erhan Altunay ve tabi ki Aytunç Altındal gibi araştırmacıları yaklaşık 15-20 yıldır takip etmekteyim ve bazı kişilerin zamanında komplo teorisi dedikleri bir çok olayın aslında söylendiğini ve bunların zamanla gerçekleştiğine şahit oldum.
 
Jeopol Çevrimdışı

Jeopol

Aktif Üye
6 Ocak 2018
432
35
hocam rezerv falan hikaye. asıl sıkıntı dünya devleri 2 sebepten istemiyor.
1. si her ülke kendi petrol kuyusunu açarsa bunların kar marjı9 düşücek.-alternatif ticaret gereği-
2. si ise bu petrol rezervi bi kase içindeki çorba gibidir. ama kasenin dibi eş değil.
kaseye tek bi kaşık dalarsa uzun sürede biter de mi çorba.
işte bunda da aynı. çünkü bu havzadaki petrol rezervleri birbiri ile bağlantılı. sen kıbrıs ve türkiyeden benzin çektin mi ıraktaki kuyulardan da çekmiş oluyorsun. bu yüzden istemiyorlar. dünyadaki zaten petrol kaynakları 3 bölüm mü ne.
1. si abd. ki o en çobuk tükenen kaynaklardan birisi oldu. şu anda abd den hala petrol çekiliyor mu bilmem ama çok çok azdı diye hatırlıyorum.
2. si çin. ordan da büyük petrol çıkıyor.
3. sü de avrasya havzası. yani orta doğu. asıl menbaa burası.
4. sü rus stepleri. kafkaslardan sibiryaya.
4. grubta rusya kimin çıkardığı ile ilgilenmiyor. çünmkü vergi koyup malın kaymağını yiyor.
abd zaten bitik.
çin desek çok bi petrolü zaten yok kendine yetsin yeter.
orta doğu ise 8 9 ülke kavga ediyor. kim yönetimi geçirirse eline o alıyor.

peki türkiye?
abi türkiye hem orta asya hem rusyaya yakın. bi köprü. işte 2 petrol kaynağının dibinde. böyle bi konumda bi ülkede petrol yok demek afedersiniz öküzlüktür. ama neden çıkmıyor derseniz. kafkaslarda 10.000 metrede sondaj yapılırken türkiyede busınır 1000 metredir. 1000 metrede petrol çıksa da çıkmasa da kapatırlar. ki bizim batı karadeniz bölgesinde bi kaç yerde kendie kendine patlayan petrol ve gaz noktaları var. yani ülkemizde petrolün kralı var. ama ordan da kazı açılırsa çabuk tükeneceğinden ve karın düşeceğinden endişeleniyorlar. ki bu oecd denen birlik yıllar önce petrol fiyatları çok düşünce karar verip 3 ay petrol çıkarmadı hatırlayın. öte yandan bi de şey var. sanırım petrol bu ülkelerden çıkarsa kalitesi düşük olujyor diyorlar ama bu iddia ne kadar doğru bilemem. dediğim gibi asıl sıkıntı çıkartan şirketler kar düşürmek istemiyor. çünkü ne kadar çok kuyu varsa o kadar kuyunun sahibi ülkeye vergi vermek zorundalar.


Yok yav. Rezervler birbirleri ile bağlantılı filan değil. Bunu kim diyorsa bilin ki sizi cahil yerine koyup alay etmek için söylemiştir.

Türkiye'de petrol yok mu derseniz elbette var. Zaten çıkarılıyor. Ama öyle petrol denizinde yüzüyor diyenler yalan söylüyor. Birazcık jeoloji bilgisi olan niye yeterince çıkmadığını anlar.

Basitçe anlamanız için aşağıya bir YouTube bağlantısı bırakıyorum.



Bu videoda jeolojik çağlarda kıtaların konumlarını gosteriyorlar. Bu videoyu izlemeden once sizden iki şey isteyeceğim. Birincisi şu çevremizde olduğu için bizde de olduğu söylenen petrolün ne zamanın petrolü olduğu, ikincisi ilk olaran videoyu tersten izlemenizdir.

Tersten izlemenizi isteme sebebim ise turkiyenin konumunu daha rahat takip edeseniz diyedir.

Video sonunda göreceksiniz Türkiyeyi oluşturan adacıklar petrol oluşma zamanında tamamen alakasız yerlerde bulunuyor

Dipnot olarak petrol oluşumu için bölgenin sular altında kalmasının bir gereklilik olduğunu da belirteyim
Bu durumda diyebilirsiniz ki bizdeki petrol nereden geldi? O da arap kıtasının bizde kalan kısmından geliyor.
Sondaj konusuna gelirsek dünyanın en derin sondaji yanlış hatırlamıyorsam 12500 metre ile Rusya'nın kuzey/finlandiya sınırına yakın bölgelerinde yapıldı.

Türkiye'nin en derin sondajı ise 9500 metre civari akdeniz bölgesi/toroslarsa yapıldı.

Kafkasların en derin sondajı Azerbaycan'ın 7500 metrelik sondajı diye hatırlıyorum.

Bu bilgileri verdikten sonra derinlik ile petrol bulunma ihtimali arasındaki ilişkiyi basitce açıklayayım. Derinliklere inildikce petrol bulma ihtimaliniz düşer. Bunun nedeni yer altında bulunan ısıdır. 10bin dediğiniz metrelere inerseniz yeraltı sıcaklığı 250dereceleri geçer. Bu sıcaklıkta petrolün p'sini dahi bulamazsınız. Petrolün yapısı bozulur. O nedenle petrol araştıma sondajları 7000-7500 metrelerden sonra yapılmaz. Bölge jeolojisine bağlı olarak bu değerler daha az da olur. Mesela suudilerin ortalama sondaj derinliği 2 kmdir.

Şimdi Türkiye'ye gelelim. Türkiye'de 1000 metre açılıp kapanan kuyu yok. Daha geçenlerde ben 6000 metrelik sondajın işini yapmıştım. Karadeniz bölgesinde gaz olur, o da metan gazıdır. Işe yaramaz. Para vermeye değmez. Çünkü bir sıkımlık canı olur. Bir gaz/ petrol kuyusunun maliyeti 8-9 milyon dolar civarına geliyor. Eğer bu fiyatı karşılamıyorsa hiç uğraşılmaz. Şu an Türkiye'nin bir varil petrol/petrol eş değeri gaz maliyeti yaklaşık x lira dersem bunu 4x e satıyor. Yani bir kuyudan 25 milyon dolar kazanılma ihtimali olsun ki yatırım yapılsın.

Ben bilgileri basitçe verdim. Buna rağmen Türkiye hala petrol çıkmıyor/ çıkarılmıyor, oysa turkiye petrol denizinde yuzuyor diyen varsa her zaman söylediğim gibi birleşin bir kaç sondaj yapın. Yaptırdığınız paranın en az 10 katını kazanırsınız diyorum
 
Son düzenleme:
yolgezer Çevrimdışı

yolgezer

Aktif Üye
2 Haz 2019
398
Yok yav. Rezervler birbirleri ile bağlantılı filan değil. Bunu kim diyorsa bilin ki sizi cahil yerine koyup alay etmek için söylemiştir.

Türkiye'de petrol yok mu derseniz elbette var. Zaten çıkarılıyor. Ama öyle petrol denizinde yüzüyor diyenler yalan söylüyor. Birazcık jeoloji bilgisi olan niye yeterince çıkmadığını anlar.

Basitçe anlamanız için aşağıya bir YouTube bağlantısı bırakıyorum.



Bu videoda jeolojik çağlarda kıtaların konumlarını gosteriyorlar. Bu videoyu izlemeden once sizden iki şey isteyeceğim. Birincisi şu çevremizde olduğu için bizde de olduğu söylenen petrolün ne zamanın petrolü olduğu, ikincisi ilk olaran videoyu tersten izlemenizdir.

Tersten izlemenizi isteme sebebim ise turkiyenin konumunu daha rahat takip edeseniz diyedir.

Video sonunda göreceksiniz Türkiyeyi oluşturan adacıklar petrol oluşma zamanında tamamen alakasız yerlerde bulunuyor

Bu durumda diyebilirsiniz ki bizdeki petrol nereden geldi? O da arap kıtasının bizde kalan kısmından geliyor.
Sondaj konusuna gelirsek dünyanın en derin sondaji yanlış hatırlamıyorsam 12500 metre ile Rusya'nın kuzey/finlandiya sınırına yakın bölgelerinde yapıldı.

Türkiye'nin en derin sondajı ise 9500 metre civari akdeniz bölgesi/toroslarsa yapıldı.

Kafkasların en derin sondajı Azerbaycan'ın 7500 metrelik sondajı diye hatırlıyorum.

Bu bilgileri verdikten sonra derinlik ile petrol bulunma ihtimali arasındaki ilişkiyi basitce açıklayayım. Derinliklere inildikce petrol bulma ihtimaliniz düşer. Bunun nedeni yer altında bulunan ısıdır. 10bin dediğiniz metrelere inerseniz yeraltı sıcaklığı 250dereceleri geçer. Bu sıcaklıkta petrolün p'sini dahi bulamazsınız. Petrolün yapısı bozulur. O nedenle petrol araştıma sondajları 7000-7500 metrelerden sonra yapılmaz. Bölge jeolojisine bağlı olarak bu değerler daha az da olur. Mesela suudilerin ortalama sondaj derinliği 2 kmdir.

Şimdi Türkiye'ye gelelim. Türkiye'de 1000 metre açılıp kapanan kuyu yok. Daha geçenlerde ben 6000 metrelik sondajın işini yapmıştım. Karadeniz bölgesinde gaz olur, o da metan gazıdır. Işe yaramaz. Para vermeye değmez. Çünkü bir sıkımlık canı olur. Bir gaz/ petrol kuyusunun maliyeti 8-9 milyon dolar civarına geliyor. Eğer bu fiyatı karşılamıyorsa hiç uğraşılmaz. Şu an Türkiye'nin bir varil petrol/petrol eş değeri gaz maliyeti yaklaşık x lira dersem bunu 4x e satıyor. Yani bir kuyudan 25 milyon dolar kazanılma ihtimali olsun ki yatırım yapılsın.

Ben bilgileri basitçe verdim. Buna rağmen Türkiye hala petrol çıkmıyor/ çıkarılmıyor, oysa turkiye petrol denizinde yuzuyor diyen varsa her zaman söylediğim gibi birleşin bir kaç sondaj yapın. Yaptırdığınız paranın en az 10 katını kazanırsınız diyorum

metraj konusunda yanlış bilgi olabilir çünkü zaten 2005 öncesinde edindiğim bi bilgi idi. ve o zamanlar cidden böyle idi. zaten türkiyede adam gibi petrol aramalar ne zaman yapılmaya başlandı ki? adamlar 1900 lerden beri dünyayı delik deşik etti. bizim petrol arama geçmişimiz 10 yıl öncesine bile dayanmıyor. bi de şu var. kafkasya dediğimiz ülkeler kaç bin metre? bu ülkeler 3 hatta 4 km zaten. yani deniz seviyesine bile inmke için 4 km kazmak zorunda adam. türkiye ise en yüksek noktası 5km ortalamyükseltimiz 1.5 km falan. o adamlar bizden fazladan 2 3 bin metre kazmak zorunda. bu yüzden onlar 10 km ye kadar inmek zorunda. ve o noktalarda onlar rahatlıkla petrol buluyor.
karadeniz bölgesinde metan çıksa dediğin gibi admı öldürür. çünkü aşırı patlayan bi şey. ama dediğm gibi rahat rahat çıkıyordu. tabii sonra üstü kapatıldı haberlerin.http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/turkiyenin-en-derin-petrol-kuyusu-aciliyor-9703876 şu habere bakın. dediğim gibi 2008 itibari ile en derin kuyumuz 4.5 km.
yalnız şu 250 derece lafına takıldım. ya bu petrol bu derecede bozuluyorsa rafinerideki kaç yüz derecede nasıl bozuluyor? bence de size bunu diyen sallamış. ha diyerceksiniz rafineride çözünüyor. onun nedeni basınç yok çünkü. yer altında ise rezervde basınç var. ki bu yüzden kontrolsüz açılan petrol kuyularında patlama oluyor. çünkü sıcak çıkıyor. basınç fazla olduğu için o sıcaklığa dayanabilir. ha bu ayrı mevzuu.
ben şunu anlamadım.
hani diyorsunuz ya türkiyenin olduğu yerde şu yoktu bu yoktu. bi de video atmışsınız sağolun. bu videolar kime neye göre yapılıyor? aha demin feyste bi haber gördüm. neymiş efendim 78 de maymunlar 4 sena boyunca savaşmış. bakıyorum. bunlar doğal ortamındaki hayvanlar değil. deney ürünleri. kim bilir ne yedirdiler de bu maymunlar manyadı?
o yüzden bilimsel video diyince hep bi durup düşünüyorum. ve size şunu soruyorum.
hatta her şeyi geçelim. ikimizin de argümanını geçelim.
türkiye.
kuzeyinde rusya doğusunda azerbeycan ve kafkasya
güneyince suriye ırak
güney batısında kıbrıs ve akdeniz havzası
ki bi kaç yıl önce batı kısmımızda bulgaristanda bile petrol haberi çıktı.
sen bana diyorsun ki 4 yanında petrol var. ama türkiyede coğrafya yüzünden petrol yok.
hacı abi sen bu dediğin lafa istediğin kadar bilimsel kanıt koy. inanır mısın :)
 
Geri
Üst Alt