Brezilya'da Motorlu Gaspçıları Öldürmek Artık Yasal

Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,937
41
Ne demek istediğinizi anladım. Şöyle düşünün siz kazık yiyorsunuz. Ama emniyet güçleri hayati risk ile iş yapıyor. Her gün evden çıkarken akşama dönüp dönemeyecekleri belli değil. Yeri geliyor ölüme gidiyorlar. Terör tehditi var. Bir şüpheli paket ihbarı geliyor. Millet güvenli mesafeden seyrediyor. İmha uzmanı başına gidip, işini yapıyor. Kelle koltukta yani. Bu çok ayrı bir özveri. Kendini geç ailesini riske atıyor. Başlarına bir iş geldiğinde üç gün sonra kimse hatırlamıyor geride kalanları. Bu şekilde çalışan insanlar dediğim gibi bir müddet sonra olanlardan, gördüklerinden yılıyor. Sizin kendinizden ödün vermemenizle çok farklı bir durum bu his.
Aslında ben bu konuda hem sana, hem de S sisperdesi hekimimize katılıyorum; yani ikinizin de haklı olduğu yanlar var. Konu insan faktörü olunca ''Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık'' durumu.

Kolluk güçlerine yeterince yetki vermediğin zaman, başıma bir iş gelecek ve suçlu ben olacağım diye gerektiği gibi müdahale edemiyor. Sert karşılık vermesi gereken yerde veremiyor. Böyle olunca da hem kendi güveni ve itibarı zedeleniyor, hem de suçlu taraf buradan aldığı cesaretle icraatlarına devam ediyor.

Tam yetki verdiğinde, bu sefer içlerinden bu durumu istismar eden memurlar çıkıyor. Düşünsenize, yolda gidiyorsun ve durup dururken polisin biri seni çeviriyor ve istediği muameleyi yapıp göz altına alıyor ve hiç sorumlu olmuyor. Veya Temmuz ayında arabanın bagajında zincir yok diye sana trafik cezası yazıyor. Yetkiyi verdiğin zaman inisiyatifi uygulayıcıya bırakıyorsun. Örnekler çoğaltılabilir. Mesela ABD'deki polisler, orantısız güç nedeniyle çok fazla haber konusu oluyordu.

Yani konu her iki durumda da insan faktörüne çıkıyor.
 
eketen Çevrimdışı

eketen 

Süper Üye
26 Haz 2020
1,235
Aslında ben bu konuda hem sana, hem de S sisperdesi hekimimize katılıyorum; yani ikinizin de haklı olduğu yanlar var. Konu insan faktörü olunca ''Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık'' durumu.

Kolluk güçlerine yeterince yetki vermediğin zaman, başıma bir iş gelecek ve suçlu ben olacağım diye gerektiği gibi müdahale edemiyor. Sert karşılık vermesi gereken yerde veremiyor. Böyle olunca da hem kendi güveni ve itibarı zedeleniyor, hem de suçlu taraf buradan aldığı cesaretle icraatlarına devam ediyor.

Tam yetki verdiğinde, bu sefer içlerinden bu durumu istismar eden memurlar çıkıyor. Düşünsenize, yolda gidiyorsun ve durup dururken polisin biri seni çeviriyor ve istediği muameleyi yapıp göz altına alıyor ve hiç sorumlu olmuyor. Veya Temmuz ayında arabanın bagajında zincir yok diye sana trafik cezası yazıyor. Yetkiyi verdiğin zaman inisiyatifi uygulayıcıya bırakıyorsun. Örnekler çoğaltılabilir. Mesela ABD'deki polisler, orantısız güç nedeniyle çok fazla haber konusu oluyordu.

Yani konu her iki durumda da insan faktörüne çıkıyor.

Sıkıntılı işler. Her şey iyi bir eğitimden geçiyor. Çürükler de o eğitim aşamasında elenir.
 
B Çevrimdışı

Bayberty

Yeni Üye
2 Tem 2022
49
haber izlemeyi bırakalı 1 yıl olmak üzere, şu kriz başladıktan sonra haber izlemeyi bıraktığım gibi tüm haber kanallarını da favorimden sildim ...
izlediğim dönemlerde şöyle haberlere rastlardım;
- "35 suç kaydı bulunan şahıs 36. işinde yakalandı" ... suçları arasında her türlü pislik var ...
- "102 hırsızlık kaydı bulunan kadına 103. işinde suçüstü yapıldı" ... "bırakınca yine yapıyor, evinde yüklü miktarda para/eşya çıktı" ... "bunların çete/şebeke halinde çalıştığı tesbit edildi" ...
bakın bunları bizzat izlerdim ama inanasım gelmezdi ...
- "hadi canım o kadar da değil, bir insanın 35 adi suç kaydı veya 102 hırsızlık kaydı olur da sokakta gezmesine nasıl izin verilir, bir yanlışlık olmalı" derdim ...
bu tür haberler çıktıkça içim kararırdı, pessimist olmaya doğru giderdim ...
peki ne yapalım ?..
devlet yakaladığını bırakıyor mu, bunlar zorumuza gidiyor mu ?..
yukarıda bahsettiğim gizli "itlaf/ıslah ekipleri" devreye girsin ...
mesela böyle birini suçüstü yakaladınız sicilini sorguladınız, diyelim ki gerçekten çaresizlikten açlıktan yapmış ikna oldunuz, derneklere bildirin düzenli yardım etsinler, belki ıslah olur birini kurtarmış olursunuz ...
ama baktınız ki laubali lakayt umursamaz cevaplar veriyor, yaptığını savunuyor, hatta özgüven tavan yapmış terbiyesizce "size ne, ne yapabilirsiniz ki" diyor ...
bunu önce güzel bir dayaktan geçirin, "bir daha olmasın" deyin, nasihat edip bırakın ...
ikinci kez yakaladınız, elinin parmaklarını kırın,
üçüncüde kolunu kırın,
dördüncüde ayağını kırın,
yine mi yaptı, ıslah olmuyor mu ?.. sakat bırakın ...
diyelim ki en adi suçlara karıştı ... mesela tecavüz vakası oldu, yankesicilik yaparken cana kast etti, vicdansızca davrandı, birini yaraladı, vs. ...
işte o zaman acımayın ...
örnek olarak 35 suç kaydından bahsetmiştim ya tam denk geldi ...
herif saplantılı, reşit olmayan kızı bir kaç kez kaçırmış, aile koruma kararı aldırmış, adamı 35 kez şikayet etmiş yani her aşaması resmi belgeli, mahkemelere bile çıkılmış 2 yıldır dava sürüyormuş ...
adam her seferinde serbest ...
bu herifin kendini nasıl savunduğunu/savunma metnini çok merak ediyorum, mesela ne diyordu da serbest bırakılıyordu ?..

sonunda evi basıp kızın kafasına sıkmış, ardından intihar için kendi kafasına ...

prensip veciz haliyle şu; nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir ...
35 kez uyarılmış, mahkemeye çıkmış ama uslu durmamış, ilk aşama olan nasihat/uyarı kısmı çoktan tamamlanmış ...
işte bahsettiğim uygulama tam da böyle tipler için;

bu herifi ıslah ekibi (yada akrabası/mahallenin gençleri) kimsenin görmeyeceği yerde temiz bir dayaktan geçireceklerdi,
uslanmadığında bazı kemikleri kırılana kadar dayak uzatılacaktı,
yine mi durmuyor; kolunu bacağını kırıp sakat bırakacaklardı ...

ama olan oldu ... kız öldü ... :bilmiyom

haberi;
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
646
Böyle bir karar alan yönetim kimin işine yarayacak karar almış olur? Bir diğer değişle halkın birbirini kırması kaosun artması sonucu oluşacak can kayıplarından kim kazançlı çıkar, kimin istemekte olduğu gerçekleşmiş olur?
Olana bakmak kadar olduranları aramak, niyetlerini çözmek, anlamak ve doğru dersi çıkarmak daha doğru yaklaşım değilmidir? Bir güç bu kararın alınmasına vesile ortamı hazırlarken halk hiç mi uyanmadı?
Demek oluyor ki dünyanın öbür ucunda olsa da halklar derin bir uykuda hakları tüketilip duruyor...
 
Geri
Üst Alt