Değerli Dostum Hoşgeldiniz;
İster istemez SMR değerinin mümkün olduğunca yüksek olmasını istiyoruz.
Aslında işin gerçeği, mümkün olduğunca donanımsal ivmeler istesek de, üretim maiyetlerini düşünen üreticilerin bu işi yazılım ile çözmeye kalkması nedeniyle her ne kadar asıl istediğimiz bu olmasa da, yine de elbette insanın görme yeteneğindeki zayıflıkları kullanan bilim ve teknoloji ile bu etkileri mümkün olduğunca az görmemizi sağlayan mühendislere yine de teşekkür ediyorum ben.
Eski ahşap kasalı radyolarda hiç müzik dinleme şansınız oldu mu bilmem, (Lambalı radyolarda) Lakin benim çocukluğum bu radyoları tamir etmek ve dinlemekle geçti. O yıllardan ve dönemden geçen birisi olarak şu an sıkıştırılmış formatta kulak tırmalayan müzikleri dinlemenin verdiği ızdırabı anlatmaya kelimeler yetmez.
Müzik dinleyerek uyumayı severim, ancak günümüz üretimlerinde, üretimin, gelişen teknolojiye yenik düşmesi nedeniyle artık o tiz, rahatsız eden, kulak tırmalayan sesler nedeniyle bu keyfim de kaçtı maalesef.
Bunu şu sebeple anlattım. Seste yaşanan sorunun çok daha ileri düzeyi görüntü teknoloji dünyasında mevcut.
Analog çekimler, dönüştürücüler, satır frekans tarama teknolojisinden piksel geçişi, interlaced tarama, progressive tarama, bantwith ve bitrate değerleri, 24 kare esasına göre çekilen filmler ve bu karelerde arayı dolduran yazılımlar vs vs.
Açık ifade edeyim ki artıkkonuşmaktan da anlatmaktan da haz aldığım teknoloji olmaktan çıktı.
Neden biliyormusunuz?
Eskiden üreticiler bir TV satmak için, RENKLERİMİZ ÇOK GÜZEL, SESİMİZ HARİKA, KASAMIZ SAĞLAM, SERVİSİMİZ KUVVETLİ,YEDEK PARÇAMIZ VAR vs gibi özelliklerini ön plana sürerdi.
Eskiden tüketiciler bir Tv almak için, ABİ SERVİSİ VAR MI? SESİ GÜZEL Mİ? RENKLER CANLI MI? vs diye sorardı.
Dikkat ediyormusunuz şu an üreticiler ne vaat ediyor, ne lanse ediyor ve tüketiciler artık neleri sorguluyor?
Üreticiler tüketicilere, yaptıkları aletin ne kadar muazzam bir alet olduğunu vurgulayabilmek için ultra hiper bas, süper surround, mega woofer ses sistemli, hiperdinamik süper kontrastlı, on yüz milyon renk gösteren super motion rate ile hıgh dynamice range unsurları harmanlayarak alt pixel gamut destekli panel kullanılmış 35 çekirdekli 8K ürün diye bir başlıyorlar ki, bu TV nin özelliklerini ve teknolojisini tam anlamıyla öğrenen iddia ediyorum ki nasaya uzay mühendisi olarak almaları gerekir.
Arkadaş teknolojinin havasını atmak adına, teknolojik terimleri kullanmayı o kadar seviyor ki bu üreticiler, ortada bin tane kısaltma var, ama ortada toplasan 3 kalem değişiklik var.
Bakınız size önce bir örnek vermeme izin verin, sonra konuyu bağlayacağım.
Bildiğiniz üzere bir dönemimize damgasını vurmuş meşhur bir kontrast oranı muamması vardı, snra firmalar yarışa girdiler kimin tv si kaç:kaç oranında diye, 3000:1 5000:1 derken 10.000:1 100.000:1 en son birisi çıktı birmilyon:1 kontrast oranı dedi aldı başını gitti sistem.
Aynen bir dönem cep telefon operatörlerinde operatörün hangisi daha az şarj kullanıyor hangisi daha çok bitiriyor yarışmasındaki saçmalık gibi.
Bakınız işin teknik detayından ufak bir bilgi vereyim size. Hani şu rakamları veriyorlar ya, işte o rakamlar neye göre belirlenirdi biliyormusunuz? Konica Minolta CA 210 diye bir makine var. Hatta resmini de ekleyeyim size.
Şimdi bakınız bu makinenin görevi panellerin renk canlılığı ve kontrast oranlarını ölçümlemek.
Diyeceksiniz ki ''aaaa iyi bari bir makine ile yapıyorlarmış en azından''
Elbette bir makine ile yaplıyor bu ölçüm.
Sorun şurada, makinenin teknik özelliklerine baktığınızda, ölçüm yapabildiği değerlerin 0.10 cd/m2 ile 1000cd/m2 arasında değişiyor olması. Yani bu cihaz teorik olarak “sadece” 10.000:1 kontrast oranını ölçebilir. Bu açıdan bakarsak, 5 milyona 1′e varan dinamik kontrast oranlarının “ne kadar tartışmalı” olduğu da ortaya çıkıyor. Elbette daha hassas sensörlere sahip ölçüm cihazları da olabilir ama binlerce dolarlık bir cihazın tespit edemediği farkı göz de fark etmiyor olsa gerek.
Olaya bu mantık ile bakarsak eğer, üreticiler çıldırdı ama, yanlış anlamayınız tüketicilerimzi daha çok çıldırdı.
Elbette merak edilmesi gayet doğal ancak, bir noktadan sonra tketiciler olarak Televizyonlarımızın üretiminde kullanılan panelin hammaddesindeki polipropilen maddesinin de hammadde kaynağının acaba hangi ülke topraklarının kaç metre derinliğindekn hangi iş makinesi ile ve bu iş makinesinde ne derecedeki kalitede motorin kullanıldığına kadar araştırmak sanki biraz abartı gibi geliyor bana, Aynı cümleleri klima konularında da çok sarfederim.
insanlar bu derece araştırıyor diye, üreticiler de o derece saçmasapan teorik olduğunu iddia ettikleri terimler sürüyorlar ortaya.
SMR
NMR
AUGEN
FULLPİX
vs vs
Bunların hepsi aslında aynı şeyi ifade ediyor, yani pixellrin daha ileri düzeyde sürülüp gaha canlı görüntü verdiğini.
Şimdi sonuç bizim gözlerimiz tarafından fak edilmeyeck boyutlarda ise, 1000hz olsa ne olacak, 5000hz olsa ne olacak?
Bir noktadan sonraki farkı ayırt edecek yeteneğe sahip değil zaten bizim gözlerimiz.
bakınız farklı bir kulvardan örnek vereyim.
Arabalarımızda frekn sistemlerimizi inanılmaz geliştirdiler doğru mu?
Evet doğru ancak buna rağmen durma mesafemiz 80metre dolaylarında.
Neden bu mesafenin kısalmadığını biliyormusunuz?
Araba saatte 90km ile giderken tehlikeyi gördüğünüz an sıralama şöyle ilerliyor
gör
algıla
risk olduğunu anla
harekete geçmek için alarm ver
alarm sonucu refleks göster
refleks sonucu ayağını gazdan çek
fren pedalının ortada olduğunu hatırla
frene bas
Arabanızın süper teknolojisi, şu sürecin neresine nasıl müdahale edebilir?
Sorunun cevabı kocaman bir HİÇ.
Sonuçta hitap edilen kitle İNSAN, ve bazı yetenekleri maalesef sınırl. Görme duyusu da bunlardan birisidir. Kolay aldatılabilir
Aynı 3D teknolojisinde olduğu gibi, siz de biliyorsunuz ki bu tam anlamı ile beyni yanılmak üzere, ilüzyon amaçı yapılmış bir teknolojiydi, Başarılı oldumu? oldu, Geldi geçti mi? geçti gitti.
Üreticilerin bazı ayak oyunlarına gelmeyiniz, ihtiyacınız olan temel özelliklerde ürünleri alınız.
Evet istediğimiz donanımsal yüksek hertz, ama yok, o nedenle mümkünse yazılımsal 1000hz nin altında ürün almamak daha makul olur. Tabi ki kullanım alanına göre de bu değişkenlik gösterir
: