Yıl kaç bilmiyorum,bir gün Seferihisar'a rahmetli kayınbiradere gittik araba ile.ordan-burdan derken eve döneceğiz köye tabii.Ürkmez-Ayrancılar-Bayındır.Abim geldi ve önden kaportaya yüklendi,tekrar tekrar yaptı ,sonra bana dönüp "alo bu patlak değiştir" dedi.Sonra anlattı nasıl anladığını, meğer bizim arabada tak tak tak ses ondan oluyormuş.
Gaziemir'e dönünce 6.cı sanayide japon oto parçaları satan yere gittim arkadaşın tavsiyesi ile,anlattım durumu oradan 2 adet amortisör aldım bagaja attım.Eve geldim ve "nasıl yaparım" diye video izledim bol bol,sonra gıda çarşısına gidip dişli demir aldım
Köye gittiğimde "hadi bismillah" deyip arabayı kriko ile kaldırdım ve yaptığım takozlara koydum,yağ değiştirirken kullanıyordum takozlarımı
Tekerlekten ve kaportadan söktüm bütün olarak,sonra vida adımlı demirden 2 adet kıskaç yaptım ,o kıskaçları yaya taktım ve anahtarla yaptığım somunları sıkmaya başladım,sıktıkça yay indi,üstten sıkıştırmalı civatayı söküp yayı çıkartacağım artık,son olarak, fakat el yapımı aparata bakmak aklıma hiç gelmedi, ama bu arada sökerken yay yüzüme değil karşıya bakıyordu
Birden pattttt diye ses ,sen yay fırla karşı demir kapıya vur,ordan sek, üstüme gel
Allahtan tekere çarptı yanıma düştü yay
Ee, böyle kalmaz taktırmam lazım ama tekerleği taktım yay olmadığından şaseye sürtüyor teker.Onun da önlemini eski vestel çamaşır makinasından kazanı tutan 2 adet yayı üst üste koyarak takıp çözdüm ,doğru Bayındır'daki ali ustaya(aliydi sanırım adı),arabayı gördü ,yayları da gördü bastı kahkahayı
Sonra bana "abi sen çıkart" diyerek kendi helezon yayını çıkartma makinasını kullanmama izin verdi
Velhasıl yayı karşıya tutarak ölümden dönmüş oldum,eğer yüzüme karşı tutsaydım şimdi bu anımı yazamıyor olacaktım,nikimin altında da "rahmetli emmi" yazacaktı