Gürcistan'daki 17. günümüz.
Evimiz yani karavanımızla bu serüvene devam ediyoruz.
Bir yılı aşkın süredir karavanda yaşıyoruz. Keşkemiz olmadan anılar biriktirmeye, tecrübeler kazanmaya devam ediyoruz.
Bugün de onlardan birisi...
Keyifli bir gün geride kaldı.
Bugün Botanik Park'taki kaya tırmanışı alanına gittik. Yanımızda tırmanış malzemelerimiz ve satmak için 25 kadar pantolonla alana ulaştık. Keyifli, yemyeşil patikalar için ulaştığımız yerde bizden başka kimse yoktu. Bir önceki tırmanışımızda tanıştığımız ve bugün için sözleştiğimiz Igor da tırmanış partneriyle biz varalı çok olmadan geldiler.
Pantolonlarımızı gelen tırmanışçılar görebilsin diye ip gerip, ipe astık. İlk alışverişi Igor'un partneri yaptı ve bir pantolon aldı.
Sonrasında biz de tırmanmaya başladık.
Bir süre sonra bir kişi gelip, beğendiği pantolonu aldı ve tırmanış yapmadan alandan ayrıldı.
Bu arada biz de ısınmak adına 6- derecesindeki bir rotayı tırmandık. Sonrasında 7+ / 8 derecelerinde bir rota için bayağı cebelleştik. Lider olarak tamamlayamadık ikimiz de ancak 3 bolt boyu gidebildik. 5 bolttan oluşan bir rotaydı. Ne cebelleştik ama...
Sonrasında Sevda bolder yani yan geçiş denedi. Gayet de başarılı gitti.
Son olarak bir çift geldi muhtemelen kardeşlerdi. Yanlarında ip yoktu, bizden ipimizi kullanmayı rica ettiler ve biz de olur dedikten sonra bizim ilk çıktığımız rotada tırmandılar. Keyifli sohbetleri olduğu kadar durağan ve farklı halleri de vardı. Haftaya belki tırmanış için haberleşiriz diye Vanosfer'i takip ettiler. Sonrasında teşekkür edip, bir pantolon alıp alandan ayrıldılar.
Biz de toparlandık ve dönerken bir de ne görsek? Mantar!
Kükürt mantarı diye geçen, tavuk eti tadında ve dokusunda olan yenebilir bir mantar... Kazbek, Gergeti'deyken mantar bizim için bulunmaz nimet olmuştu. Burada da bulmak, bizi oldukça keyiflendirdi. Tabi hemen yanımıza onu da alıp karavanımıza, evimize doğru yola koyulduk.
Karavanımıza varınca ilk iş mantarı temizlemek oldu. Diğer mantarlar gibi bunu da silerek temizledik. Detaylara giriyorum çünkü daha önce çayır mantarı ya da kültür mantarı dışında başka bir mantar türü yemediğimiz için tadını merak edip, nasıl pişireceğimizi düşünürken bulduk kendimizi.
Tavuk göğsü gibi küp küp doğrayıp, sote pişirir gibi pişirdik. Gerçekten tadı tavuk göğsü gibiydi. Buraya da bulduğumuzda, dilimlerken ve pişmiş halinin fotoğraflarını bıraktık.
Sonrasında bir demlik çay demleyip, çay ve buraya özgü kurabiye eşliğinde birkaç bölüm “Friends” dizisi izleyip günün yorgunluğunu attık. Şimdilerde de yağmur başladı.
Yarın, YouTube kanalımızda paylaşmak için önümüzdeki haftanın video düzenlemelerine biraz çalışacağım. (youtube.com/
vanosfer)
Sevda’nın planı ise bilinmiyor, bilmiyorum, bakarız diyor.
Özetle, bugün verimli bir gündü. Tırmanış keyifliydi. Uzun süredir çalışmayan kaslarımızı çalıştırdık. Satışlar da iyi oldu. Ki bu satışlar bir aksilik olmazsa 15 gün kadar daha bizi Gürcistan’da tutmaya yetecektir. Böyle böyle yaşamımız devam ediyor.
Bakalım… Gürcistan serüveni tam gaz devam ederken daha neler tecrübe edeceğiz.
Bir sonraki paylaşımda görüşmek üzere.