KARA BÜYÜ

blaki Çevrimdışı

blaki 

Süper Üye
18 Eyl 2018
510
Büyünün varlığı Allah tarafından açık olarak kuranda belirtiliyor . Herhangi bir yerde aramaya gerek yok. Hz Musa'nın hayat hikayesinde de zaten bolca bu kıssalar yer almaktadır . Nasıl ledün ilmi diye bir şey varsa havas ilmi de vardır . Kuranda anlatılan bir çok kıssada Sihirbazlık olayı iş anlamında şapkadan tavşan çıkarma yani ilizyon anlamında sihirbazlıktan bahsedilmiyor. Bu sadece islamla alakalı olmayıp hiristiyan ve yahudilerde de vardır. Bir şeyi görmeyip bilmemek o şeyin gerçek olmadığı anlamına gelmez. Herşey mantıkla çözülemez metafizik denen bir şey vardır. Zaten dini inançlar metafiziğe dayanır
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Hipnozu bilmeyen biri, hadi canım sende der. Halbuki bilimsel yapılan birşey. Uzaktan çaktırmadan hipnoz desek, sanki biraz daha bilimsel kabul edilebilir yaklaşım olur. Mutlaka yapılan bir şey varsa, onun etkisini kaldıracak bir şeyde vardır. Çünkü herşey çift yaratılmıştır. Ben bidiğim korunmayı söyleyeyim bu konu ile ilgili bilgi sahipleri kur'an ın 1. ve son iki suresinin okunmasını ve vesveseden uzak durulmasını öneriyorlar. İnsan Yaradan'ına sığınınca Yaradan'ı izin vermeden kim ona ne yapabilir. Bu işi yapan zaten yoldan çıkıyor, diğeri yola sımsıkı sarıldıkça ve belirtileni yapıp gardını aldıkça korunacaktır.
Malesef bu konular batıda çok yaygın hemde inanılmaz tarikatlar boyutunda... Çünkü bu konu islam toplumlarında azaldıkça diğer batı toplumlarında eski bilim diyelim artarak yaşamaya devam ediyor.
 
Umut Barış Çevrimdışı
23 Kas 2017
21,011
Hipnozu bilmeyen biri, hadi canım sende der. Halbuki bilimsel yapılan birşey. Uzaktan çaktırmadan hipnoz desek, sanki biraz daha bilimsel kabul edilebilir yaklaşım olur. Mutlaka yapılan bir şey varsa, onun etkisini kaldıracak bir şeyde vardır. Çünkü herşey çift yaratılmıştır. Ben bidiğim korunmayı söyleyeyim bu konu ile ilgili bilgi sahipleri kur'an ın 1. ve son iki suresinin okunmasını ve vesveseden uzak durulmasını öneriyorlar. İnsan Yaradan'ına sığınınca Yaradan'ı izin vermeden kim ona ne yapabilir. Bu işi yapan zaten yoldan çıkıyor, diğeri yola sımsıkı sarıldıkça ve belirtileni yapıp gardını aldıkça korunacaktır.
Malesef bu konular batıda çok yaygın hemde inanılmaz tarikatlar boyutunda... Çünkü bu konu islam toplumlarında azaldıkça diğer batı toplumlarında eski bilim diyelim artarak yaşamaya devam ediyor.

Hipnoz ile büyü aynı şey değil.
 
B Çevrimdışı

boranoglu 

Aktif Üye
6 Ocak 2018
86
Güzel bir konu ancak fikir belirten bazı arkadaşlar hakikat ve gerçek arasındaki nüansı kaçırıyor. Gerçek bizim bilincimiz dışında var olan, düşüncelerimizden etkilenmeyen şeydir. Şu an içimizden biri pencereyi açıp aşağı atlasa, gözü açık da olsa kapalı da olsa yere düşecektir. Yer çekimi gerçektir. İnanç ise inanan kişi için hakikattir. İnanan kişinin bilinci, düşüncesi olmadan var olamaz. Bu yüzden kişi yaratıcının var olduğuna, kendisinin uyması için peygamberler aracılığı ile kurallar bildirdiğine inanır. Bu olguyu bilemez, sadece inanır. Bilinebilir, gerçek olması için pencere örneğinde olduğu gibi test edilebilir kanıtlanabilir olması gerekir. Böyle bir deney yapamadığımız için iki adet seçeneğimiz var: inanmayıp gerçeği yaşamak, inanıp hakikati beklemek :)
 
Son düzenleme:
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
[QUOTE="boranoglu, post: 173021, member: 959"
Şu an içimizden biri pencereyi açıp aşağı atlasa, gözü açık da olsa kapalı da olsa yere düşecektir. Yer çekimi gerçektir.
[/QUOTE]
Öncelikle sohbet olsun diye yazıyorum, alınmaca yok.
Yukarıda yazan aşağı kelimesi ekvatorun kuzeyindeki biri içinmi yoksa güneyindeki biri içinmi beni ekvatorda ve Kuzey yönünde 10 000 m. de uçakta düşün.

Umut Barış Umut Barış
"Hipnoz ile büyü aynı şey değil."

Evet %100 katılıyorum. Ama amaç olarak yapılan ikisinde de kişinin iradesine, kaderine dışarıdan müdahale edilebilmesi anlamında, anlaşılır olması için örnekledim.

İslam için inancı (hidayet) sadece Allah insana nasip ediyor, kimse kimseye veremiyor, sadece anlatıp vebalden kurtuluyor. Bu bildiğim kadarı.

Yani bu konu ne inanan neden inanmayan için yok deyince yok olacak bir konu değil. İnsanlığın tarihiyle her dönemde varlığını sürdürerek geliyor. Beyaz sarayda bile üzerinde çalışanlar görevliler mutlaka vardır....
 
Son düzenleme:
blaki Çevrimdışı

blaki 

Süper Üye
18 Eyl 2018
510
Güzel bir konu ancak fikir belirten bazı arkadaşlar hakikat ve gerçek arasındaki nüansı kaçırıyor. Gerçek bizim bilincimiz dışında var olan, düşüncelerimizden etkilenmeyen şeydir. Şu an içimizden biri pencereyi açıp aşağı atlasa, gözü açık da olsa kapalı da olsa yere düşecektir. Yer çekimi gerçektir. İnanç ise inanan kişi için hakikattir. İnanan kişinin bilinci, düşüncesi olmadan var olamaz. Bu yüzden kişi yaratıcının var olduğuna, kendisinin uyması için peygamberler aracılığı ile kurallar bildirdiğine inanır. Bu olguyu bilemez, sadece inanır. Bilinebilir, gerçek olması için pencere örneğinde olduğu gibi test edilebilir kanıtlanabilir olması gerekir. Böyle bir deney yapamadığımız için iki adet seçeneğimiz var: inanmayıp gerçeği yaşamak, inanıp hakikati beklemek :)

Konuşmanızın bir kısmına katılmakla beraber " İnanç ise inanan kişi için hakikattir" sözünüze katılmıyorum . İnanç inanan kişi için hakikat ise bu inanmayan kişi aksidir anlamına gelmez . Yani doğru tekdir . Kişilerin ne düşündüğü hakikati değiştirmez. İnanç dediğiniz şey aslında imandır . İman sonradan edinilmez yada geliştirilemez bu kişinin fıtratıdır. Ayrıca bu olguyu bilemez demişsiniz .Herkesin bilemediğini nerden biliyorsunuz ? Siz olayı felsefi boyutundan değerlendirmeye kalkmışsınız
 
sanko86 Çevrimdışı

sanko86 

Süper Üye
28 Ocak 2020
1,377
38
Bu konular çok derin konular kafaya takmamak lazım.

Kuran-ı kerimde sihir veya büyü anlatılır ve bunun kimlerden öğrenildiği ve bunun bir sınav olduğunu.

Sınavı da nasıl yaptığını anlatır Allah-u teala. Aman diyelim cehennem azabı müjdelenen bir durum uzak çok uzak olmak lazım.

Şifası ve koruması ise felak ve nas süreleri.


BAKARA:
﴾102﴿
Onlar, Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil’de iki meleğe, Hârût’la Mârût’a indirileni öğretiyorlardı. Halbuki bu iki melek, "Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat onlar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah’ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de kendilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihir) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlardı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi!
﴾103﴿
Eğer onlar iman edip kendilerini kötülükten korusalardı şüphesiz Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunu bilselerdi!
 
albanez Çevrimdışı

albanez 

Süper Üye
19 Mar 2018
3,384
bu arada bakın dalgaya düşmeyin,biz millet olarak bunlara çok fena inanırız,"müslüman" olsak bile!!!
lafa gelince din,iman v.s kimseye laf ettirmeyiz amma gerçekler böyle değildir,hele hanımlar arasında!

büyüydü,faldı v.s bunlardan tamamen tamamen uzak durunuz!
muhabbetini görürseniz bile oradan kaçın!

biz ayrıca çaput bağlamadan tutunda,orada yatır varmı şurada hoca varmış v.s v.s v.s
bakın bunlara da çok ciddi inanıyoruz! büyü yanında bir de bir dolu böyle günaha giren
şeyleri "çok doğalmış" gibi yapıyoruz!

bizim millete iyi tanımadan yapılan afaki yorumlar da yerini bulmuyor maalesef
yeri gelir dini-imanı kimselere bırakmayız ama gerçek de öyle olmadığını acaba biliyormu bazı
insanlar bunu bilemiyorum!

hatta biz bu konularda Araplardan daha da kötü durumdayız! örneğn "FAL" yaw fal nedir kardeşim!!
bu da "günah" büyü kadar günah millet bunu da bilmiyor,ama adam "müslüman" benim imanım da
tamdır diyor ki küllüm yalan yaw,hatta son yılllarda bu bir "meslek" oldu yaw adam vergi mükellefi bile
oluyor bu memleket de :haha bu işleri icra ederek

Rabbim akıl fikir ihsan eylesin bu tip insanlara diyeceğim ama nerdeeee
Rabbim vermiş o aklı fikri aslında ama o yoldan çıkmış!
 
metinmert Çevrimdışı

metinmert

Aktif Üye
13 Mar 2019
243
Büyünün varlığı Allah tarafından açık olarak kuranda belirtiliyor . Herhangi bir yerde aramaya gerek yok. Hz Musa'nın hayat hikayesinde de zaten bolca bu kıssalar yer almaktadır . Nasıl ledün ilmi diye bir şey varsa havas ilmi de vardır . Kuranda anlatılan bir çok kıssada Sihirbazlık olayı iş anlamında şapkadan tavşan çıkarma yani ilizyon anlamında sihirbazlıktan bahsedilmiyor. Bu sadece islamla alakalı olmayıp hiristiyan ve yahudilerde de vardır. Bir şeyi görmeyip bilmemek o şeyin gerçek olmadığı anlamına gelmez. Herşey mantıkla çözülemez metafizik denen bir şey vardır. Zaten dini inançlar metafiziğe dayanır
Hz. Musa kıssasında anlatılan sihirbazlar tam anlamıyla ilizyonisttir. Bu kıssada sihir konusu geçmemektedir. Zaten sihirbazların Hz. Musa'ya iman etme sebepleri kendi yaptıklarının göz yanılmasından faydalanmak olduğunu bilmeleri idi. Ve iddia ettiğiniz gibi başka pek çok kıssada da geçmiyor sihir konusu.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

Bu konular çok derin konular kafaya takmamak lazım.

Kuran-ı kerimde sihir veya büyü anlatılır ve bunun kimlerden öğrenildiği ve bunun bir sınav olduğunu.

Sınavı da nasıl yaptığını anlatır Allah-u teala. Aman diyelim cehennem azabı müjdelenen bir durum uzak çok uzak olmak lazım.

Şifası ve koruması ise felak ve nas süreleri.


BAKARA:
﴾102﴿
Onlar, Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil’de iki meleğe, Hârût’la Mârût’a indirileni öğretiyorlardı. Halbuki bu iki melek, "Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat onlar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah’ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de kendilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihir) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlardı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi!
﴾103﴿
Eğer onlar iman edip kendilerini kötülükten korusalardı şüphesiz Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunu bilselerdi!
Konuyu özetlemiş arkadaşımız. :ok
 
B Çevrimdışı

baran5454 

Süper Üye
14 Kas 2019
559
Büyünün varlığı Allah tarafından açık olarak kuranda belirtiliyor . Herhangi bir yerde aramaya gerek yok. Hz Musa'nın hayat hikayesinde de zaten bolca bu kıssalar yer almaktadır . Nasıl ledün ilmi diye bir şey varsa havas ilmi de vardır . Kuranda anlatılan bir çok kıssada Sihirbazlık olayı iş anlamında şapkadan tavşan çıkarma yani ilizyon anlamında sihirbazlıktan bahsedilmiyor. Bu sadece islamla alakalı olmayıp hiristiyan ve yahudilerde de vardır. Bir şeyi görmeyip bilmemek o şeyin gerçek olmadığı anlamına gelmez. Herşey mantıkla çözülemez metafizik denen bir şey vardır. Zaten dini inançlar metafiziğe dayanır

Konuşmanızın bir kısmına katılmakla beraber " İnanç ise inanan kişi için hakikattir" sözünüze katılmıyorum . İnanç inanan kişi için hakikat ise bu inanmayan kişi aksidir anlamına gelmez . Yani doğru tekdir . Kişilerin ne düşündüğü hakikati değiştirmez. İnanç dediğiniz şey aslında imandır . İman sonradan edinilmez yada geliştirilemez bu kişinin fıtratıdır. Ayrıca bu olguyu bilemez demişsiniz .Herkesin bilemediğini nerden biliyorsunuz ? Siz olayı felsefi boyutundan değerlendirmeye kalkmışsınız

Metafiziğin hangi alana ait olduğunu tekrar dan araştırmanızı öneririm. İsminin içerisinde fizik geçmesi, felsefenin 3 ana dalından biri olmasını değiştirmiyor. Bu şekilde hem dini inançların metafiziğe dayandığını söyledikten sonra siz olayı felsefi boyutundan değerlendirmeye kalmışsınız diye eleştirmek doğru bir bakış açısı olmuyor.
 
blaki Çevrimdışı

blaki 

Süper Üye
18 Eyl 2018
510
Hz. Musa kıssasında anlatılan sihirbazlar tam anlamıyla ilizyonisttir. Bu kıssada sihir konusu geçmemektedir. Zaten sihirbazların Hz. Musa'ya iman etme sebepleri kendi yaptıklarının göz yanılmasından faydalanmak olduğunu bilmeleri idi. Ve iddia ettiğiniz gibi başka pek çok kıssada da geçmiyor sihir konusu.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:


Konuyu özetlemiş arkadaşımız. :ok

Büyü ve sihir terimleri farklı şekillerde 57 defa geçmektedir. Büyü dediğiniz şeyi herhangi birinin karşısında yapılan ve o anda olup biten birşey değildir. Çok geniş kapsamlıdır .
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

Metafiziğin hangi alana ait olduğunu tekrar dan araştırmanızı öneririm. İsminin içerisinde fizik geçmesi, felsefenin 3 ana dalından biri olmasını değiştirmiyor. Bu şekilde hem dini inançların metafiziğe dayandığını söyledikten sonra siz olayı felsefi boyutundan değerlendirmeye kalmışsınız diye eleştirmek doğru bir bakış açısı olmuyor.

Siz olayı anlamadınız . Ben bu inanç sistemlerinin akılla ve bilimle bir yere kadar açıklanabileceğini Metafizik ötesine geçemeyeceğini yani felsefenin açıklayamacağını düşünüyorum. Aklın sınırı vardır. Metafizik genellikle akıl veya sezgiye dayanan bu metodu izleyen bir yöntemdir. Bilim konularının açıklama yapamadığı kader vb konuları farklı yönden düşünerek cevap arayan bilimdir.
 
Son düzenleme:
B Çevrimdışı

boranoglu 

Aktif Üye
6 Ocak 2018
86
Konuşmanızın bir kısmına katılmakla beraber " İnanç ise inanan kişi için hakikattir" sözünüze katılmıyorum . İnanç inanan kişi için hakikat ise bu inanmayan kişi aksidir anlamına gelmez . Yani doğru tekdir . Kişilerin ne düşündüğü hakikati değiştirmez. İnanç dediğiniz şey aslında imandır . İman sonradan edinilmez yada geliştirilemez bu kişinin fıtratıdır. Ayrıca bu olguyu bilemez demişsiniz .Herkesin bilemediğini nerden biliyorsunuz ? Siz olayı felsefi boyutundan değerlendirmeye kalkmışsınız
Olayı elbet felsefi boyutuyla değerlendirmek gerekli. İnanç kelimesini özellikle kullandım, çünkü iman daha çok İslamı çağrıştırıyor, inanç ise bir yaratıcının varlığını kabul eden bütün dinleri kapsıyor. Doğru tek midir ? Açıkçası bu inanç mevzusundan bile önce gelen ve ağır bir soru bence. Ve de '' Gerçek '' den farklı bir kavram. Bunun üzerine konuşmak çok öznel bir bakış açısı gerektirdiği için pek de bir yere götürmez bence. Bilmek noktası ise kilit nokta ama. Eğer bir yaratıcının varlığını bilen herhangi biri varsa, bu bilgisini ve bilgiyi nasıl elde ettiğini hemen dünyanın geri kalanıyla bunu paylaşsın ki herkes inanç sahibi olsun. İslami açıdan değerlendirirsek de durum Allah'ın varlığına ve tekliğine, peygamberlerine, kur'an-ı kerime iman etmektir. Bilmek değildir. Çünkü zaten bütün sınav bu iman üzerinedir. Allah'ın varlığını biliyorum dersek sınav ortadan kalkmış olur. Örnekle daha açık bir şekilde söylemek gerekirse Hz. Muhammed miraçta göğe yükselip Allah ile konuştuğunda bu artık gerçektir. Ancak olayı bizzat yaşamamış, deneyimlememiş bizler için ise inanç mevzusudur. Sonuç olarak Allah'ın varlığını biliyorum diyen biri islami bakış açısıyla ermiş, inancı kabul etmeyen bir sistemde ise hasta kabul edilir.
Asıl konuya, büyü ye dönelim, müslümanım diyen kişi kurana imanla mükellef olduğu ve kuranda büyü/sihir den bahsedildiği için bu olguyu kabul etmek zorundadır. Ancak biri çıkıp ben müslümanım da büyüye inanmıyorum da derse, elimize sopa alıp ya ikisinede inanacaksın ya da ikisinede inanmayacaksın diye kovalayacak halimiz yok. Adı üstünde inanç. Burada bizim yapmamız gereken fikir paylaşımında bulunurken sağlıklı bir iletişim kurmaktır. ''Gerçek'' ve ''Hakikat'' arasında ki farkı kavramakta bu yüzden önemlidir
Tüm bunların dışında benim kişisel görüşüm ise toplum olarak sadece dini değil herhangi bir inanç konusunda farklı görüşlerin ifade edilmesini kendi inancımıza bir saldırı olarak görüyoruz. Mesela bir gs li bu sene şampiyon biziz dediğinde, bir fb li hemen kendi takımının şampiyon olacağı savunmasına girişir. Gslinin sözünü kendi inancına bir saldırı olarak algılar. Ancak yıl sonunda kimin şampiyon olacağına bırakın aralarındaki tartışma, ölseler dahi etki edemezler. Peki ya üçüncü bir takım şampiyon olursa ? Düşünmeniz güzel tarafı yazdıkça yazası geliyor insanın ve konudan uzaklaşıyor. Tekrar en başa dönersek herkesin çevresinde olduğu gibi benimde çevremde duyduğum metafizik deneyimler oluyor, islami açıdan cin/büyü/havas üçlüsü üzerine dönen mevzular,bunların dışında da astral seyahat, telekinezi ve duru görü gibi. Ama hiçbirini kendim deneyimlemeden. En fazla yaşadığını söyleyen arkadaşlara inanıyoruz o kadar :)
 
Geri
Üst Alt