2 Yıl, 8 Ay, 15 gün tamı tamına fiilen çalıştığım X firması bana ''Adem usta şuraya gidilecek'' dediğinde ''haya hay'', ''Adem usta buraya gidilecek'' dediğinde Hay Hay'' dedim. (Bahsi geçen gitmeler bölgesel değişiklik, ev taşıyorum yani)
Bu 2 yıl 8 ay 15 gün sonunda ''Şuraya gidilecek'' dediklerinde ben, ''Kusura bakmayın, 2 çocuğum var ve her seferinde okul düzenleri değişiyor, ben gitmiyorum'' dediğimde ise 3 gün sonra sabah geldiğimde işverenin kendisinin dahi muhatap olmadan servis müdürü aracılığı ile, içeride iki aylık maaş alacağım var halde iken çıkışımı vermesi üzerine, O dönemler GİB de olan kaydımın da (Gelir İdare Başkanlığı) (Yazarkasa mühürlerini açmak için devlet onayı ve yetkisi gerekir, o nedenle Gelir İdare başkanlığında sicil kayıtlarımız olur bizim) olmasının verdiği avantaj, zamanında yaptığım tüm işlemlere resmi olarak attığım imzalarda yasal olarak birer kopyalarını kendim almış olmam, kamera kayıtları, Servis hizmet formlarından bulduğum evraklar ve şu an aklıma gelmeyen dayanaklarım ile birlikte kendilerine sözlü verdiğim bir hafta süre sonunda bırakın yasal hakkımı, 2 aylık maaşımı dahi vermemeleri üzerine hiç tereddüt etmeden elimdeki evraları alarak avukat arkadaşımın yanına gittim (Ali'nin kulakları çınlasın, Soyadını vermeyeyim sorun olmasın) Ali sadece 5 dakikalığına ona verdiğim dosyaya baktı ve bana direkt olarak ''Kaç lira istiyorsun Adocum?'' dedi.
Ben cevaben ''Hesapladığım kadarıyla.....'' diye lafa başlayacakken Ali sözümü kesip, Adocum bırak hesap kitap işlerini bana kaç para istiyorsun onu söyle, 300bin mi? 400bin mi? (Sene 2010)
Dedim ki ''Ali naptın kardeşim ne 300 400 ü, ben hesapladım bu adamlardan gösterilmemiş sigortalarım dahil 11.350tl alacağım var sadece onu istiyorum'' dedim.
Ali bana '' bırak abicim sen 11 12 20 30 gibi rakamları, sen bana şöyle yüzbinli rakamları söyle, daha ben de tepesine bineceğim bu adamın, sen bu elindeki dosyanın ne demek olduğunu biliyormusun?'' dedi.
Velhasıl uzatmaya gerek yok, Benim ısrarım ve Alinin benimle dalga geçmeleri arasında 2010 yılında 2 yıl 8 ay 15 gün çalışmam, bu süre içerisinde sadece 9 ay kesik kesik sigortalı gösterilmem, ihbar, kıdem, iki aylık maaşım vs toplamda 13.000tl para talep ettim ve yasal olarak noterden ihtar çekip 15 gün süre verdim, 15 gün süre dolmadan evvel karşı tarafın muhasebecisi benim avukatımı aradı, 3000tl nakit, 5000tl devam eden iki ayrı aya iki ayrı çek önerdi.
3.000tl nakitin 1350tl sini ben aldım, kalanı Ali'ye verdim. 5000tl lik iki ayrı çek de tarihlerinde tahsil edildi ve tarafımdan bu dünyadaki defter kapandı.
Bu işin bir de öbür tarafı var bu unutulmamalı elbette.
Kıssadan hisse sevgili Koray, Hak yiyen kim var ise yedikleri boğazında kalsın. Hakkını aramaktan çekinme, Kamera kayıtlarına, giriş çıkış saatlerine varana kadar güzel bir derleme yap, iyi bir delil sunum dosyası oluştur, sağlam bir dosya ile önce yasal kanaldan Noter aracılığı ile ihtarını çek, sonra karşı taraf cesareti var ise senin hakkını vermesin de konu mahkemeye intikal etsin.
Özellikle siyasal islamcılar sokaklarda Asgari ücretin hükumet tarafından ne de güzel yüksek rakamlara getirildiği ile ilgili övgüler, methiyeler dizelerken nedense o asgari ücreti HAK SAHİBİ vatandaşa vermek konusunda pek somurtkan oluyorlar.
Delil ispat isteyenler mi var? Buyrun gelin Seydikemerde 1500TL maaş ile bu gün halen tam gün Eşek gibi çalışan kardeşlerimizi tek tek göstereyim.
Dünya görüşü ne olursa olsun
Siyasal görüşü ne taraftan olursa olsun
Hak yiyen, EMEKÇİNİN hakkını vermeyen kim var ise Allah Bin Türlü Belasını Versin. AMİN