Tarih ₺100khH $.Kuru $100khH
ocak 18 41,19 3,80 10,83
ocak 19 53,75 5,51 9,75
ocak 20 71,02 5,89 12,05
Tem. 21 91,56 8,62 10,62
Neticede bir kısmı dışarıdan dövizle alınıyor. Reel bir zam yok aslında. (Bakıp da görmeyene anlamayana ne denebilir. Enerji fiyatı neticede)
Bu günün şartların da 11 cente sabitlenmesi ile, bu zor günler de sıkışık ekonomi dönemin de yürütmenin vatandaş yerine varlık sahibinin karşısın da dursa isabetli olurdu.
Hiç yoktan konutlarda bir süre daha sabit bıraksa fena olmayacaktı.
Önümüzdeki kış da kapanırsak o elektriğin parasını alacak fatura tahsilatçıları, bazı bölgelerde vatandaşı sokakta karşısında mukavemet ederken görür.
Kazancımızı arttırmadan harcamamızın arttırmasını vatandaş olarak ben de aklıselim herkes gibi hoş bulmuyorum. Hem her esnafa kapalıyken destek olmaya çalışacaksın, hem de bismillah deyip çalışacağı zaman önüne bunu koyacaksın. Elektriği üretimde kullanıp iş yapan zaten satış fiyatına ekleyip etkilenmeyecektir. Olan yine derdine yanan dar gelirli vatandaşlarımıza oluyor olacak. Allahtan sosyal yardımlaşmayı bilen toplumuz da bir kısım trajedilerin önüne geçile biliniyor.
Bazı insanların kendisi olmayı kabullenemeyip karşıtlık üzerinden kişilik bulmaya toplumda yer kapmaya çalışması maalesef hem iktidar hem muhalefet tarafın da çok yaygın. Halbuki akleden eğriye eğri doğruya doğru diyebilen her konuyu akıl ortamında değerlendirebilen sorunların tanımlanmasına ve ardından çözüm üretilmesine katkı sağlayan karakterli öz güvenli bireylere ne çok ihtiyaç duyduğumuz zaman dilimindeyiz...
Söz konusu aile geçimi olduğunda ve güzel Ülkemizde belli bir kesimin yaşadığı şatafatlı lüx hayat gözlere sokulurcasına servis edildiğinde istatistik ne yazık ki işe yaramıyor.
Bizler gibi sıradan vatandaş olan insanlar sürekli olarak ''Yasa ve yasaklar neden hep vatandaş aleyhine işliyor?'' diye sormaktan kendimizi alamıyoruz. Siyasi arenada sürekli yandaş kayırmalarına şahit olan vatandaşın da bu verilere doğru da olsa itimadı kalmıyor.
''Ağzını açanı alın'' diyen bir andavalın, polis bağırtısından korkan çocuğunun hakkını savunmak adına pencereden bağıran vatandaşa ''Kes lan sesini yavşak'' diyen soytarının, sırf egosu yüzünden 'İn lan aşağı'' diyerek evinden adam aldıran zihniyetin attığı hiç bir adıma itimadı kalmadı bu vatandaşın.
Doğrudur muhalif bir kimliğim var fakat bu durum sağcı solcu ilerici gerici alevi sünni muhalefeti değil bu tamamen HAK muhalefeti o nedenle yukarıda bahsi geçen polis memuru mevcut hükumetin polisi de olsa, gelecekteki farklı hükumetin polisi de olsa onun halk adamlığının ne kadar vatandaş gözünde beş kuruş değeri yok ise, açılışlara uçaklara otellere lüx makam araçlarına para bulan devlet yönetiminin ŞAHLANIYORUZ adı altında her fırsatta vatandaşa yüklenmesinin istatistik verileri yayınlayarak aklanacak veya açıklanacak yanı kalmamıştır diye düşünüyorum.
''RTE nin x açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz'' diye sokak röportajı için mikrofon uzatılan vatandaş cevaben ''Saçmaladığını düşünüyorum'' dediği için gözaltına alınıyorsa biz daha neyi tartışıyoruz, böyle bir yönetim şekline ve onun açıklamalarına kim neden güvensin ben onu anlayamıyorum.
Şu yazıları yazıyoruz, başımıza bir gün bir şey geleceğini bile bile yazıyoruz zira biz yandaş değiliz. Bizim il ilçe teşkilatlarında tanıdığımız da, dayımız amcamız da yok, olmasın da zaten. Olmasını isteseydik bize de dayı çoktu.
Biz, dayısı olan ezik olacağımıza ezilen İNSAN olmayı tercih ettik ama yeter yani bir noktadan sonrasına bu milletin zerre tahammülü kalmamıştır.
Bu yönetimin bu ülke halkında yarattığı 20 yıllık psikolojik yıkıntının tamiri kaç yıl sürecektir belli değil.
O nedenle muhalif kanatta, iktidara gönül veren kişilerin verdiği beyanlara karşı DOĞRU DA OLSa ister istemez bir tepki oluyor zira ciddi bir bıkmışlık var.
Eğri oturup doğru konuşalım, Muhalefetin yıllardır bas bas bağırdığı bir çok olaya itiraz ediliyordu iktidara gönül veren arkadaşlar tarafından lakin Sedat Peker ortaya çıkıp her şeyi deşifre etmeye başlayınca o bağırılan konuların gerçek olduğu ve tuzun ne derece berbat şekilde koktuğu ortaya çıktığı için gerçekten o gönül verenler dahi ''ne oluyor lan?
'' sorgulaması içerisine girmiş durumda ve bizzat bu kişilerle derin sohbetlerde kendilerinden öğreniyorum bu durumu.
RTE den sonraki dönem için büyük bir kavga var ve koltuğu kim kapacak davasına birçok tepe isim gizli gizli birbirine savaş açmış durumda.
Bir suç örgütü liderinin açıkladığı her olay uluslararası arenada doğrulanıyorken Yüce Devletimizden bunların yalan olduğunu ispat edecek en ufak adım atılamıyorsa, Yüce devletimiz daha bunu bize ispat edemiyorsa elektrik zammının haklı olduğunu nasıl ispat edecek?
Kıçındaki kıllar kadayıfa dönmüş bir kumarbaz şeref yoksunu sokakta kendi halinde yürüyen kızımıza sataşıp kıyafetine karışmaya başlamışsa, İzzet Yıldızhan gibi ahlak yoksunu köpekler ''Ben ünlüyüm 20 yaşında birisine aşık olabilirim bunları aşın artık'' diye demeç verip arkasından ''Ama 20 yaşında kızımı yaşlı bir adama vermem o başka bir şey'' diye zırvalıyor ve bu lanet olası şerefsiz bu ülkede halen sanatçı diye anılıyorsa, çocuklara tecavüzler, tarikatlarda videoları her yere servis edilen hacı hocanın genç erkekleri bademleme adı altında becerdiği görüntüler garip ve anlamsız bir dini ritüel kisvesine büründürülüyorsa, toplumdaki baskı nedeniyle insanların sesi hiç bir şeye çıkamaz olmuşsa, lanet olsun böyle düzene de bunu kabul edene de.
Etmiyorum, kabul de etmiyorum, hakkımı helal de etmiyorum..