Dükkan önüne duba koyarak park yasağı ilan etmek

confickerbelasi' Alıntı:

aslında yol kenarlarına araba park edilmese daha güvenli olurdu yollar ama dünyanın her yerinde var bu ...

Genişletmek için tıkla ...

Bu konuda da aynı fikirdeyim ama tabi yasaklayarak değil.

Bizim ülkemizde park ve bahçeler de imara verildiği için otopark alanları ayırmalarını beklemek biraz mucize kalıyor. Özellikle geçmiş dönemlerde. Şimdi yine yeni konutlarda park alanı falan istiyorlar da daire sayısı kadar araç yollardan kalkmış oluyor. Rant amacı gütmemiş otoparklarla ve 1 saate kadar ücretsiz gibi etkili çözümlerle yolları araçlardan temizleyebilirlerdi eğer yeterince otopark alanı düşünülseydi.

Geçenlerde ses olsun diye şu videoyu açtım televizyonda;


New york gibi kalabalıklığı ve büyüklüğü herkes tarafından bilinen bir şehirde yol kenarlarına park etmiş araç azlığı takdire şayan. Bunu sağlayan da şehir planlamasını eğitimini almış ve işini düzgün yapan insanlara vermek. Daha çok rant sağlayacak insanlar yerine...

Bu 1 saate kadar ücretsiz park konusu sayesinde sahillerde en kalabalık günlerde bile biz (Antalya için konuşuyorum tabi) otopark sorunu hiç yaşamıyoruz. 1 saati aşarsak da 10₺ ödeme yapıyoruz. Özel otopark yok, tamamı belediyeye ait. Ücretsiz otoparklar da var mesela ama oralarda karavanlar, aylardır durmaktan lastikleri inmiş arabalar falan var.

Ömer Çolak' Alıntı:

Bu konuda da aynı fikirdeyim ama tabi yasaklayarak değil.

Bizim ülkemizde park ve bahçeler de imara verildiği için otopark alanları ayırmalarını beklemek biraz mucize kalıyor. Özellikle geçmiş dönemlerde. Şimdi yine yeni konutlarda park alanı falan istiyorlar da daire sayısı kadar araç yollardan kalkmış oluyor. Rant amacı gütmemiş otoparklarla ve 1 saate kadar ücretsiz gibi etkili çözümlerle yolları araçlardan temizleyebilirlerdi eğer yeterince otopark alanı düşünülseydi.

Geçenlerde ses olsun diye şu videoyu açtım televizyonda;


New york gibi kalabalıklığı ve büyüklüğü herkes tarafından bilinen bir şehirde yol kenarlarına park etmiş araç azlığı takdire şayan. Bunu sağlayan da şehir planlamasını eğitimini almış ve işini düzgün yapan insanlara vermek. Daha çok rant sağlayacak insanlar yerine...

Bu 1 saate kadar ücretsiz park konusu sayesinde sahillerde en kalabalık günlerde bile biz (Antalya için konuşuyorum tabi) otopark sorunu hiç yaşamıyoruz. 1 saati aşarsak da 10₺ ödeme yapıyoruz. Özel otopark yok, tamamı belediyeye ait. Ücretsiz otoparklar da var mesela ama oralarda karavanlar, aylardır durmaktan lastikleri inmiş arabalar falan var.

Genişletmek için tıkla ...

Videonun başında o yaya geçidi üstünde bekleme yapan yiğit ile tanışmak isterdim. Adamın ocağına indir ağacı diktirir o yaptığı hareket. Polisin kestiği cezaya ek olarak bir de mahkemeye çıkıyorsunuz. Oradan ne ceza alırsınız bilinmez. Bir de öyle her yere park edemiyorsunuz yol kenarında. Park yapabileceğiniz yerler sınırlı. Caseretli olan park eder ama sonuçları da ona göre olacaktır.

Almanya'da da yol kenarına park edebileceğiniz yerler belli. Ama aracı park edip otomata gidip parasını ödüyorsunuz. Size bir etiket veriyor. Onu da ön camda görünür bir yere koymanız gerekiyor. Orada saat kaçta para ödediğiniz yazıyor ve sadece 1 saat ile sınırlı. Öyle "3 saat bırakayım" felan gibi lüksünüz yok. Her saat gidip yeni etiket alıp koyun. Bunda sıkıntı yok. Arada polisler gezip camları kontrol ediyor. Saati geçmiş olan varsa yazıyor cezayı. 20:00 - 07:00 arası da bedava.

Bir işgalde kahvehane sahibinden. Adam sokağa kadar masa sandalye koymuş sokak zaten dar birde bana sen arabayı yolun ortasına koyup gidebiliyon mu diyor? Adama senin masalar sokakta diyorum ses yok. Oradaki polislerde boşver dedi geçti ülkede işini severek yapan polislerde yok. Bölge trafik denetlemeyi aradım biz yol işgaline bakmıyoruz zabıta bakıyor dedi. Zabıtayı aradım durumu anlattım bakalım ne olacak.

Pitbull' Alıntı:

Bir işgalde kahvehane sahibinden. Adam sokağa kadar masa sandalye koymuş sokak zaten dar birde bana sen arabayı yolun ortasına koyup gidebiliyon mu diyor? Adama senin masalar sokakta diyorum ses yok. Oradaki polislerde boşver dedi geçti ülkede işini severek yapan polislerde yok. Bölge trafik denetlemeyi aradım biz yol işgaline bakmıyoruz zabıta bakıyor dedi. Zabıtayı aradım durumu anlattım bakalım ne olacak.

Genişletmek için tıkla ...

Polis de hayatından bıkmış vaziyette. Yankesiciyi yakalıyor, herif serbest, böylelerine müdahale ediyor, hemen bir siyasi faktör devrede. Polis ne yapsın.

Şikayetimin sonucu: başvurunuza ***** Belediye Başkanlığı tarafından "Söz konusu adreste bulunan işyerine defalarca gidilmiş, şikayete konu unsurlara mesai saatleri içerisinde rastlanmamıştır. Ancak tespiti yapılan durumlarda da işyerlerine cezai işlemler uygulanmıştır. (İşyerinin İşyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmaktadır." şeklinde yanıt verildi.

Pitbull' Alıntı:

Şikayetimin sonucu: başvurunuza ***** Belediye Başkanlığı tarafından "Söz konusu adreste bulunan işyerine defalarca gidilmiş, şikayete konu unsurlara mesai saatleri içerisinde rastlanmamıştır. Ancak tespiti yapılan durumlarda da işyerlerine cezai işlemler uygulanmıştır. (İşyerinin İşyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmaktadır." şeklinde yanıt verildi.

Genişletmek için tıkla ...

Ben de bir kere otogarda dernek görünümündeki kumarhaneyi şikayet etmiştim. Denetime gelenler güzelce yemek yiyip sorun tespit edemeyip gitmişlerdi. O sırada otogarda çalışıyordum ve tarif ettiğim yere girip bakmadılar bile. Kaldı ki girseler de yeşil örtülü bir kaç masa göreceklerdi sadece.

Tabi gidip olaya müdahil de olamadım. Malum bilen bilir otogarların çakma kooperatif mafyalarını.

Düzen bu şekildeyken şikayet konusu çoğu zaman işlevsiz kalıyor.

Evimin önünde bu park etme olayı benimde başıma geldi. Binanın kendine ait kapalı otoparkı var ama müteahhit öyle yerden giriş vermiş ki aracı sürtmeden geçmek imkansız. Nitekim ben de birkaç sürtünce artık otoparkı kullanmamaya başladım. Nereye park edeceğiz tabi ki kapının önüne (kamera sistemi de kurdum apartmana). İlk önce perdeci arkadaş parkı önlemek adına büyük büyük çiçek saksısı yerleştirdi. Hemen belediyeyi arayıp whatsapp uygulamasından resimli şikâyet oluşturdum. Gün içinde kontrol sonucu saksıların kaldırıldığına dair mesaj geldi. Ayrıca aranarak bilgi verildi. Daha sonra müteahhitin depo olarak kullandığı dükkân önüne de konuluyordu araçlar. Müteahhit mal indirme yükleme yapacağında telden arayınca müsait olanlar aracını çekiyordu ama çoğu zaman arabaların silecekleri kaldırılıyor, sağı solu zorlanıyordu (kamera kayıtlarında var). Daha sonra müteahhit park edilmesin diye taş koydu, cama yazı astı “buraya park edilen araçlarda oluşabilecek sorunlardan mesul değiliz” diye

Ben de bunu üzerine onu da belediyeye şikâyet ettim onlarda beni zabıtaya yönlerdiler. Özellikle şikâyetimde “dükkânın depo olarak kullanıldığını, ruhsatının olup olmadığının bilinmediğini, depo önü işgaliye parasının ödenip ödenmediği hususunda bilgi verilmesi” konularından bahsettim. Aynı gün telden aranıp bilgi verdiler. Deponun ruhsatsız olduğu, ruhsat işlemlerinin başlatıldığı, bina önünün kamuya açık olduğu uygun olması koşulu ile herkese açık olduğu hakkında bilgi verdiler.

Sonuçta bizler insanız karşılıklı diyalog ile aşağı yukarı her iş hallolur. Ama tepeden inme “ben yaptım oldu” denirse olayın akış yönü değişiyor, tabi niyetlerde.

Çok uzun yıllar esnaflık yapmış birisi olarak hayatımın hiçbir aşamasında işyerimin önünü hiçbir ek unsur ile kapatmadım, araç koyan kimseye karışmadım aslında tv buzdolabı vs indirip bindiriyor olmamıza rağmen.

Neden? Çünkü orası babamın malı değil de ondan.

Sevgili İlteriş Yılmaz ile kurduğumuz Pixel Teknoloji işletmesinin önünde neredeyse 100-150m2 civarı oto park edilebilecek alan vardı, bunun yarısı bizim işyerimize aitken diğer yarısı belediyenin kaldırımıydı. Yayalar gelip geçerken zorlanmasın diye işyerine gelen tüketicilerin arabalarını yaya geçecek yere değil bizim kapının önüne konulmasını istedik her zaman.

Bu hergele tayfası karşısında bir güç olmadığı ve kanun nizam hatırlatması yapmadığı sürece kendilerini Bolu Bey'i sanmaya devam edecekler.

Ayrıca Kültürsüzlüğü de cabası, Allah topunun topluca belasını versin böylelerinin.

Kültürsüzlük lafımın açıklaması için şu örnekten ilerleyeyim.

Aklımda kaldığı kadarı ile Hazreti Süleyman bir gün bütün hayvanları toplantıya çağırır. Toplantı günü zamanı gelir, bütün hayvanlar oradadır ama Serçe yoktur, hemen ulak gönderirler, ulak serçenin evine gider ve ''Hz Süleyman bekliyor, haydi yürü gidiyoruz'' der. Serçe cevap olarak ''Sen git ben gelirim'' der ve bunun üzerine ulak kendisine ''Hz Süleyman dedim, anlamadın galiba'' der ve cevap olarak Serçe kuşundan ''Ne yapalım Hz Süleyman ise? Müsait olunca geleceğim dedim ya'' der ve ulak bunun üzerine döner, Hz Süleyman'a olanları anlatır. Hz Süleyman Ulaktan gelen bu bilgiler üzerine bir an duraksar, Hz Süleyman'ın yanındakiler şaşkın, kızgın, kibirli bir tavır takınmışken Hz Süleyman sorar ''Bu konuşmalar esnasında Serçe'nin yanında kim vardı?'' Ulak cevap verir ''Eşi vardı efendim'' Hz Süleyman ''Tamam ben konuyu anladım, biz toplantıyı başlatalım, Serçe uygun olunca mutlaka katılacaktır'' der ve takribi 5 dakika sonra Serçe gelir, saygısını sunar, gecikmeden dolayı özrünü diler, toplantıya katılır hiç kimsede ve hiçbir şeyde sorun yaşanmaz.

Umarım kültürel anlamda anlatmak istediğim anlaşılmıştır