Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Bundan sonrasi bize ''Citroenin ami'' demek düşüyor bencemotorsikletin üstüne kaput koymuşlar. citroen ami olmuş. bundan bir sonrası çek çek araçlardır. onlar da yüz bin liraya satılır.
Bundan sonrasi bize ''Citroenin ami'' demek düşüyor bencemotorsikletin üstüne kaput koymuşlar. citroen ami olmuş. bundan bir sonrası çek çek araçlardır. onlar da yüz bin liraya satılır.
kelimeler bitti maalesef. artık haykırmak dışında bir karşı koyma yolu bulamıyoruz. artan fiyatlar, barınma gibi en temel ihtiyacın lüks kategorisine girmesi falan derken, akıl hastaneleri dolup taşacak.Bundan sonrasi bize ''Citroenin ami'' demek düşüyor bence
O emlakçı sağlam vergi kaçırıyor desene.Pandemi en çok galerici ve emlakçılara yaradı. Kriz var deyip fakirin elindeki malı 3 kuruşa alıp 10 liraya satışa koydular. 2 yıl önce otogara yürüme mesafesi 5 dk olan evde aylık 500 liraya kalıyorduk. Geçen yıl Eylül gibi evi 720bin liraya sattılar. Emlakçı satılmaz diye yüksek yazdım , satıldı hayret ettim dedi Yeni ev sahibi bizi evden sepetlemek isteyince dava filan uğraşmayalım dedik başka eve geçtik. Ulusoy caddesinin arka sokağında bir daireyi 2500 liraya tuttuk. Ev arkadaşı benim okul bitti , hadi eyvallah deyince evi kapatmak zorunda kaldım. Abi biz çıkıyoz sözleşmeyi napalım dedim , 5 dk sonra eve müşteri getirdi. 4000 liraya anlaşmış.
Ev sahipleri şöyle fiyat arttırıyor , böyle yamyam diye ağız yapıyordu , her 2 evin sahibi bu emlakçı çıktı (DASK raporunda mülk sahibi emlakçı görünüyor). Evi alan kişiyi kafaya getirip ederinin biraz üstünü verip satın almış. Bu çakaldan ev kiralayan birkaç kişi ile tanıştık . Denizde kum biter bu d**gilde ev bitmez demişti. Kirayı hep havale ile değil de elden istedi. Her seferinde havale ile gönderdiğimiz için ev sahibi zam yapmak istiyor diyordu. O zaman olayı bilmediğimizden anlamamıştık.
Evden çıkmadan önce her yeri bir güzel temizledik. Ama ona göre her yer kirliymiş. Depozitodan 1000 lira temizlik parası kesti. Evi temizleyen de karısı bu arada. Tezgaha bak
Başımdan geçen garip olaylardan birisi buydu Bir de Gülveren de araç kiralamıştık onu da başka zaman anlatırım
Geçen yıl youtube da görmüş olabilirim , bir bayiye gidip araba var mı diyorlar. Temsilci elimizde kalmadı Mart ayı gibi gelmesini bekliyoruz ,, kapora bırakırsanız listeye alabiliriz gibisinden şeyler söylüyordu. Sonra gözden uzak bir yerde sıfır arabalarla dolu arazi buluyorlar. Sahibini araştırırken biraz önce anlattığım bayiye ait çıkıyor. İşin içinde Türkiye ana distribütör firmanın da olduğu söyleniyordu.
O plan artık işe yaramaz bence.Bagajlarında dolarlar altınlarla yunanistana mı kaçacaklar? Planları bu mu?
3000 lira emekli maaşı alan emekli, % 40 enflasyon farkı alsa bile, açlık sınırının epey altında kalmaya, açlıkla sınanmaya devem edecek. hala gidip bunlara oy verirse, ne diyeceğimi bilemiyorum.Açıklama gelmiş CB kendine %40 zam yaptı tepkiler geldi ekmekli ile asgari ücretliye %40 kadar zam yapacaklarmış
140.000 TL iyi para kemiksiz kılçıksız yeme içme gezme tatil hepsi beleş para olduğu gibi bankaya birde Allah derler..
Tek kalemde kendine utanmadan 40.000 TL zam yaptı
İşte elimizde kalan o bir tek HAYKIRMA yolunu da elimizden almak için Meclis iş başında.kelimeler bitti maalesef. artık haykırmak dışında bir karşı koyma yolu bulamıyoruz. artan fiyatlar, barınma gibi en temel ihtiyacın lüks kategorisine girmesi falan derken, akıl hastaneleri dolup taşacak.
İşte Adalet ile Eşitlik arasındaki en temel kavram farkı da burada devreye giriyor.3000 lira emekli maaşı alan emekli, % 40 enflasyon farkı alsa bile, açlık sınırının epey altında kalmaya, açlıkla sınanmaya devem edecek. hala gidip bunlara oy verirse, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Merak etmeyin; o yakıtı da alıyorlar. Bu insanları da anlamak çok güç: Şuan dizel olmuş 30tl; ama köprü trafiği aynı şekilde devam ediyor. Ticariler, servisler,şirket araçları...vs bunlar trafikte tabi ki olacak ama o kadar çok özel araba var ki; içinde tek şoför...Biz aynı zamanda da konforumuzdan taviz vermeyen bir milletiz.yakında o arabayı kullanacak benzinide aldırmayacaklar
Yakıtı aldırmayacaklar derken, fiyatları o dereceye çekecekler ki millet alamaz hale gelecek. Fosil yakıttan elektrikli araçlara geçerken, hatta ilk zamanlar teşvik edilirken, şimdilerde en düşük kapasiteli (bisiklet ayarında citroen'in ami bile) elektrikli araçlar bile bana göre fahiş fiyattan millete kitleniyor. Ama o bile yok satıyor. Yavaş yavaş ısınan su içindeki kurbağa misali milletin ayıkmasını engelleyip her şeyi normalleştiriyorlar. TOGG bile 200-250 binler civarında satışa sunulacağı söylendiği halde şimdilerde fiyat olarak milyonlardan bahsediliyor. Bunu normal bir vatandaş nasıl alsın? Yok iklim krizi yok karbon ayak izi yok bilmem ne diye diye ilerde karbon vergisi (osuruk vergisi) geldiğinde kaçımız fosil yakıtlı araç kullanabileceğiz? Yoksa ne olursa olsun alırız mis gibi elektrikli araç, takarım prize şarj olur, paşa paşa kullanırız mı diyeceğiz? Ben açıkca söyleyeyim "diyemeyeceğim". Adem Helvacı dediği gibi mevcut aracımı tamir ettire ettire kullanmaya devam edeceğim, taa ki ne zaman osuruk vergisi ve türevleri devreye girer ondan sonra duruma bakacağım.Merak etmeyin; o yakıtı da alıyorlar. Bu insanları da anlamak çok güç: Şuan dizel olmuş 30tl; ama köprü trafiği aynı şekilde devam ediyor. Ticariler, servisler,şirket araçları...vs bunlar trafikte tabi ki olacak ama o kadar çok özel araba var ki; içinde tek şoför...Biz aynı zamanda da konforumuzdan taviz vermeyen bir milletiz.
İşe özel aracımla gidip geliyordum. Fakat dizel yakıt fiyatı 10tl/L geçtiği dönemde kendime çeki düzen verdim ve servis kullanmaya başladım. Şartlara göre kişi kendi gelir/gider dengesini koruyacak kararlar alması gerekmekte.
Otomotiv sektörü arzında ciddi sıkıntılar var. Bu da doğal olarak fiyatları tetikliyor. Ama işletme maliyetlerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde talebin de düşmesi gerekiyor. Ama düşmüyor. Gerçekten mantığın işlemediği bir dönemden geçiyoruz.
Devletin disiplinsizliğinden kaynaklı haddinden fazla SERBEST piyasa şartları var. Ama sürekli devlete de saplamak ata sporumuz oldu. Sürekli devleti eleştirmek, bizlerin meşru olmayan hamlelerini haklı çıkartmaz. Biz neyiz? Biz değil miyiz; her yerde ağlanıp da bulduğu ilk fırsatta aynı şeyi kendi de yapan?
Otomobil fiyatlarından daha kritik krizlerimiz var: Şuan ülkede Kiracı-Kiraya Veren krizi var. İstanbul'da bu kriz hat safhada. Kiraya Verenler bu arz krizini fırsata çevirmek için türlü türlü dolaplar çeviriyor. Kiracılar isyanda. Ama çok iyi biliyorum ki; Kiracılar, Kiraya Veren olduğunda aynı şeyi yapacaklar.
Kur korumalı mevduat paketini herkes eleştiriyor. Ama ciddi bir kitle de bundan yararlanıyor. Bu kitle kim; biz değil miyiz gene?
Devlet, Milletin aynasıdır: Biz ne isek; Devlet odur. Siyasi görüşten bağımsız olarak bu ülkede bir omurgasızlık salgını var ki; gelecek adına asıl buna üzülüyorum.
Ben de madalyonun diğer tarafından bakayım dedim. Hükümet zaten çuvallamış, ama millet de sütten çıkmış ak kaşık değil.
Gerçekten düşük gelir ile ailesinin geçimini sağlamakla yükümlü vatandaşımızın Rabbim yardımcısı olsun. En öncelikli ekonomik paketlerin bu vatandaşlarımıza sağlanması lazım.
ben ve ülkenin çoğunluk kısmı, zaten para olmadığından, et , ve benzeri bir sürü şeyi alamıyoruz. parası olup da alımları kısıtlananlar olursa, ancak memnun oluruz gibi görünüyor. biri yiyip, diğeri bakmaz en azından.Yakıtı aldırmayacaklar derken, fiyatları o dereceye çekecekler ki millet alamaz hale gelecek. Fosil yakıttan elektrikli araçlara geçerken, hatta ilk zamanlar teşvik edilirken, şimdilerde en düşük kapasiteli (bisiklet ayarında citroen'in ami bile) elektrikli araçlar bile bana göre fahiş fiyattan millete kitleniyor. Ama o bile yok satıyor. Yavaş yavaş ısınan su içindeki kurbağa misali milletin ayıkmasını engelleyip her şeyi normalleştiriyorlar. TOGG bile 200-250 binler civarında satışa sunulacağı söylendiği halde şimdilerde fiyat olarak milyonlardan bahsediliyor. Bunu normal bir vatandaş nasıl alsın? Yok iklim krizi yok karbon ayak izi yok bilmem ne diye diye ilerde karbon vergisi (osuruk vergisi) geldiğinde kaçımız fosil yakıtlı araç kullanabileceğiz? Yoksa ne olursa olsun alırız mis gibi elektrikli araç, takarım prize şarj olur, paşa paşa kullanırız mı diyeceğiz? Ben açıkca söyleyeyim "diyemeyeceğim". Adem Helvacı dediği gibi mevcut aracımı tamir ettire ettire kullanmaya devam edeceğim, taa ki ne zaman osuruk vergisi ve türevleri devreye girer ondan sonra duruma bakacağım.
Osuruk vergisi diye hafife almayın sakın. Eğer ki kurallara uymaz iseniz, bunun yanında çeşit çeşit yaptırımlar gelecek. Ben bir örnek vereyim. Örnek, bankayı kullananlar, dolayısı ile kredi kartı ile alış veriş yapanlar şimdilerde çok ciddi takip altındalar. Zaman gelecek diyecekler ki sen çok fazla gaz çıkardın o yüzden bu ay et alış verişin kısıtlandı (yapay ete doğru güzel adımlar bunlar), kotan doldu. Paran var ama istediğini alamayacaksın... gibi gibi
İnşaallah bunlar komplo teorisi olarak kalır ama 2030 WEF toplantı kayıtlarına bakılınca hiçte "gomplo teorisi" olarak kalmıyorlar.