Domestos
Süper Üye
- 3 Tem 2018
- 4,206
- 51
Mesafeli Satış Sözleşmesi adı altında yani ürünü GÖRMEDEN aldığınız durumlarda Devletimiz vatandaşa bu hakkı tanıyor.
Sorun şu ki kanunlar genel anlamda hem nalına hem mıhına mantığında olduğu için bana göre oldukça fazla hata ve açık var.
Örneğin vatandaş malı internetten GÖRMEDEN ve performansını teyit edemeyecek şekilde aldığı için bu kanun maddesi doğrultusunda verilen hak gayet İNSANİ görülmekle birlikte önümüze gelen dosyalarda bunun gerçekten suiistimal edilmeye çalışıldığını da görüyoruz.
Vatandaşın haklı olduğu konuların başında ise iade süreci var ve her ne kadar YASa anlamında bu hak verilmiş olsa da (Mesela 1 adet pixel dahi değişim gerekçesidir) ne yazık ki firmalar bu yasa maddelerini sıkılıkla ihlal ediyor ve vatandaşı ''Ya hukuk sistemine gider, uğraşır, sinir stres olur, zaman ve para harcar, 6 ay veya 1 sene içerisinde kanun önünde hak kazanır gelirsin o zaman değiştiririm, ya da değiştirmem nasıl biliyorsan öyle yap'' zoruna sokuyorlar.
Vatandaş kanun önünde hak kazandığında da firma ''Aaaaaa bu modeller bitti ne yazık ki, o halde değerli tüketicimizin parasını iade edelim'' diyorlar.
Eder tabi ahlaksızlar zira onlar da biliyor ki arada geçen zaman ve ülkedeki GERÇEK enflasyon nedeniyle TV fiyatını ikiye katladı. Vatandaşa parasını iade ediyor değerini kaybetmiş hali ile, sonra vatandaş üstüne para ekleyip yeniden tv almak zorunda kalıyor ve çektiği eziyet, yaşadığı sinir harbi de yanına kâr kalıyor.
Evet haklısınız, uygulamada oldukça yaman çelişkiler mevcut lakin eldeki kanun maddeleri doğrultusunda bu konuda destek vermeye çalışan birimler ellerinden gelenin çok daha fazlasını yapıyorlar.
İsim vermek istemiyorum memur olduğu için lakin bir arkadaşım var, kendisi çocukları ve kocası ile vakit geçirmek için kullanacağı haftasonu zaman dilimini dahi bu dosyaları en iyi ve hızlı şekilde tüketiciler lehine sonuçlandırabilmek adına kanun maddeleri ve taraflar arasında araştırmalar yaparak geçiriyor ki bir pazar günü beni bir teknik konu için aradığında anlamış ve sormuştum kendisine, genel olarak bu şekilde ilerlediklerini yoksa dosyaların yetişmediğini belirtmişti.
Ben de size yaman çelişkilerden örnek vereyim ne demek istediğimi anlayın lütfen.
En son toplantıda önüme gelen dosyalardan birisi 3Tl lik, evet bildiğiniz 3 Türk Liralık bir otopark ücreti dosyasıydı. İçerik detayı vermeyeceğim lakin bir taraftan bakıyorsunuz, ''Yahu 3TL için de Devletin memurları uğraştırılır mı kardeşim?'' diyorsun, diğer taraftan ise ''Olur mu kardeşim, Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır'' diyorsunuz.
O dosyada tüketici haklı bulundu, kendisine 3TL nin iadesi ve dosya masraflarının ise Hazineye gelir kaydedilmek üzere otopark işletmesine yükletilmesine karar verildi.
Peki tüm bu süreci okumak, anlamak, araştırmak, karar vermek ne kadar sürdü bir de onu düşünün.
Yani 3TL lik mevzu için dahi dosya oluşturulması Devletin yükünün artmasına, yükün artması, sürecin uzamasına, sürecin uzaması ise vatandaşın zarar etmesine neden oluyor.
Şimdi bunu bilen AHLAKSIZ satıcı ve değişim konusunda vatandaşın HAKLI talebine cevap vermeyen yetkililer sizce bu açığı kullanıyor mu kullanmıyor mu?
Burada kilit sözcük YAPTIRIM dır.
YAPTIRIM olmadığı sürece, yani vatandaş kanun önünde haklı bulunduğunda ,''Hmmmmmmm gel bakalım satıcı efendi, demek ki neymiş? Vatandaş haklıymış, vatandaşın haklı olmasına rağmen, benim de bunu KANUN maddesi ile belirtmiş olmama rağmen sen benim EMRİMİ yerine getirmedin hemiiiii.. Vatandaşa ya aynı modelin yenisini, ya da ücret iadesi yapacaksan günlük kur üzerinden hesaplanarak TL cinsinde ücret iadesi yapacaksın, aynı zamanda da YAPMAN GEREKENİ yapmadığın için de hazineye kaydedilmek üzere sana 30.000tl ceza kesiyorum.'' diyecek bir durum yok ülkemizde.
3.000tl lik tv için 30.000tl ceza ödeyeceğini biliyor olmanın vereceği korku olmaz ise, bu satıcılar ne kanun tanır, ne nizam ne de insan..
Ben, yaptırımın da kesin çözüm olacağına inanmıyorum hocam. Sistemi kıçı başı oynamayacak şekilde kuracaksın, bunu halka deklare edeceksin ve ilk okul veya orta okulda insanları eğiteceksin... Yani, eğitim, kültür para üçlüsünü vatandaştan esirgemeyeceksin...
Sonra da sistem dışına çıkanlara vuracaksın kırbacı öyle kağıt kalem (bürokrasi) ile uğraştırmayacaksın insanları...
Üç liralık dosyaya tenezzül eden ileri zekalı vatandaşa Allah fazladan vermiş galiba, inşallah bir kısmını geri alır...