yahu, aynı şartları taşımalarına rağmen, 1999 da emekli olanla, 2000'de olanın maaşı farklı. böyle acayip bir durum gün gibi ortadayken, sizin ağzınız ne diyor?
Dostum, bu sonucun niye böyle olduğunu da açıklasaydın; hiç olmazsa, "Biz adaleti sağlayacağız. Yolsuzlukları, fırsatçıları yokedeceğiz. Fakir fukarayı, garip gurabayı sömürenlerle savaşacağız deyip, iktidara geldikten sonra fakir fukarayı ve garip gurabayı, nasıl daha çok açlığa mahkum ettiklerini, liyakatı nasıl yokettiklerini, Türkiyeyi nasıl vurguncular ve soyguncular cenneti yaptıklarının bir ayağını da açıklamış olurdun...
Hocanın evine hırsız girer ve neyi var neyi yok hepsini alır götürür. Zavallıcık komşularına dert yanarken, onlar hocayı suçlar...
- Hocam sen de kilitlerini daha iyi yaptırsaydın, suç sende.
- Hocam insan pencerelerine demir yaptırır. Suç sende...
- Hocam ........ ve bu böyle sürüp giderken, hoca cevap verir. Bire gafiller,
hırsızın hiç mi suçu yok?
İktidarı direkt savunanların yüzsüzlüğü ve arsızlığı zaten belli de, direkt savunmaktan çekinenlerin yaptığı da bu: Muhalefeti suçlamak... Ne kadar kolay çözüm... Sanırım şöyle sanılıyor. Türkiye'de tüm kamu kurumlarından, yargıdan, memur, işçi, çiftçi, esnaf ve köylüyü ilgilendiren kurumlardan, yani aklınıza gelebilecek her şeyden ikişer tane var. Bunlardan biri iktidara hizmet ediyor. Diğeri de muhalafette olana. Örneğin, sanırım bu ülkede iki tane Milli Eğitim Bakanlığı var. Biri iktidarın emrindeki, diğeri de muhalefetin emrinde...
Adam şunu demek istiyor: Yahu madem iktidarın Milli Eğitim Bakanlığı iyi çalışmıyor, neredeyse bütün Anadolu liselerini imamhatip liselerine çevirdi, o halde muhalefetin Milli Eğitim Bakanlığı niye iyi çalışmıyor? Onlar atanamayan öğretmenleri işe alıpta, niye kendi yaptıracakları okullara atamıyor ve neden imamhatiplere mahkum edilen öğrencilere anadolu lisesi kapılarını açmıyor? Bu yüzden muhalefeti suçluyorum… Örneğin iki tane yargı var ve adam şunu savunuyor: Yav madem iktidarın yargısı iş yapmıyor, kanunları uygulamıyor, muhalefetin yargısı kanunları niye uygulamıyor. Örneğin iki tane sayıştay var: Anladık, iktidarın sayıştayı denetleme yapmıyor da, muhalefetin sayıştayı niye denetlemiyor?
Bu kafaya hiçbir şey anlatamazsın... Yav arkadaşım domatesle biberi karşılaştırıyorsun desen yine karşı gelir... Bırak bilimselliği, liyakatı, Adam lidere tapıyor... Güya dindar geçiniyor. Öbür taraftan adamın biri çıkıp, Hz. Munammed hata yaptı, bizimki yapmadı diyor ve adam hala bu adama tapıyor... Adamın biri bir gün neredeyse 'Bizim reisimiz Allah gibidir..." demeye vardırdı ama dindar geçinenlerden bir tanesi bile çıkıpta, “Yahu ne saçmalıyorsunuz siz?” "Bu düpedüz şirk koşmaktır." demedi. Kendisinebu atıf yapılan ve güya dindar olan bu şahıs, “Saçmalayıp durmayın. Haşa ben Allah mıyım?” demedi.
Bu tür adamlara beyaz duvarı gösterip, “Bak kardeşim bu beyaz değil mi?” desen, hayır değil diye cevap verir. Üç kuruşluk bilgisi yoktur ama ekonomist kesilir. Dört işlem dışında matematikle ilgisi yoktur- bazıları onu bile doğru dürüst yapamaz- ama iktisatçı kesilir. 'Gayri safi Milli Hasıla nedir?' diye sorsan mal mal yüzüne bakar. 'Cari açık nedir?' diye sorsan, angut angut bakar ama tutar iktidarın para politikasının çok doğru olduğunu savunur. "Almanya bizi kıskanıyor..." söylemine inanan bir odun kafaya, hiç kimse hiçbir şey anlatamaz... Hayatında psikoloji, sosyoloji ve mantıkla ilgili bırakın kitap okumayı, bir kaç doğru dürüst cümle bile okumamıştır ama, toplum davranışlarını öyle bir anlatmaya kalkar ki, sorsanız kendisi filozoftur...
"Keşke Yunan galip gelseydi..." diyen pislik Kadir Mısıroğlu’nu tarih profesörü kabul eden, baştakinin ne olduğuna bakmayıp Atatürk'e 'Diktatör' diyen bir zihniyete hiçbir şey anlatamazsınız. Bir zamanlar 'Türkiye bağırsaklarını temizliyor...' diyen zat, şimdi çıkmış tek adamı eleştiriyor. Oysa o zat kullanılarak Türkiye’nin Kozmik odasına girilmişti. O zatın da yönetimde oldugu zamanlarda biri çıkıp, askerlerin suçlandığı davada davayı yürüten savcının altına zırhlı mersedes vermişti... ve "Ben bu davanın savcısıyım..." demişti ve bunu diyen zat "Bu hasret bitsin gel artık..." dediği şahıs gelmeyip orta parmağını gösterince, "Ne istediler de vermedik..." demişti. Sonra o şahıs 17/25 Aralıkta kol gösterince, “Bu ülke hepimize yeter, davalarla filan uğraşmayın…” demişti ama baktı olmuyor, altına mersedes verdikleri savcıyı yurt dışına postalayıp, yıllarca içerde yatırdıkları Ergenekonculara yanlışlık olmuş, sizin suçunuz yokmuş... demişlerdi. Güya milli ve vatansever geçinen ve CHP'yi PKK işbirlikçiliğiyle suçlayan bazı tipler, seçimlerde oy alabilmek için, Sınır boylarındaki seyyar mahkemelerle PKK elebaşlarının nasıl aklandığını hatırlamazlar, 33 erimizin şehit edilme emrini veren adamı TV'ye çıkaranları, vatanı karış karış yok pahasına satanları, milli ve vatansever olarak görürler. Eee, bu adama tabi bir şey anlatamazsın. Sayın Helvacı çok iyimser: "İlkokul çocuğu gibi karşımıza alıp, anlatmalıyız..." diyor. Bence anlatamazsın sevgili dostum... Gerçeği gözünün içine soksan, bu adama yine anlatamazsın. Gerçi sonraki yazında umudunu kestiğin görünüyor...
Bakın dostlar; yanlış yapan babam da olsa yanlışı savunmam ve doğru bilgiye sahipsem, eleştiririm. Bilgim yoksa, ağzımı açmam. Peygamber olsa, yine eleştiririm. Hele hele siyasetçileri haydi haydi eleştiririm. Kim olursa olsun farketmez. Hiçbiri babamın oğlu değil. Madem bizleri temsil ediyorlar, öyleyse, haktan, adaletten ve doğrudan ayrılmayacaklar. Bu muhalefeti için de böyle, iktidarı için de. Şu andaki muhalefet iktidara gelirse ve bunların yaptığının yüzde biri bile bir yanlışlık yapsa, onu daha çok eleştiririm. Çünkü insan olarak bu benim hakkı. Tabi bilgelikle... Bir konu hakkında yeterli bilgim yoksa, körü körüne bir şeyi iddia etmem...
Yav yirmi yıldır bu adamlar iktidarda değil mi? Yoksa bu ülkeyi yirmi yıldır muhalefet yönetiyor da bizim mi haberimiz yok... Her türlü yetki mercii bu iktidarın elinde değil mi? Hatta son üç yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm erkleri bir adamın elinde. Yargı da o, yürütme de o, yasama da o... Her imkanı elindeyken, o suçlu olmayacak ama muhalefet hiçbir şey yapmıyor olacak... Üstelik iktidarın kaybettiği belediyelerde, iktidarın yaptığı tüm engellemelere rağmen, halkın çoğunluğu yapılan işlerden memnunken, sanki hiçbir şey yapılmıyormuş gibi göstermek, A habere ve yandaş medyaya yakışır da, birazcık beyin taşıyan insanlara nasıl yakışır, onu anlayamıyorum... Şimdi küfrederdim de, bu güzel ve değerli camianın olduğu yerde küfretmek istemiyorum...
Ben en iyisi can babanın bir şiirini yazayım:
Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz…
Lan bu kadar ****** çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?
Can Yücel