Yoğun Klavye Kullanımı ve Parmak Ucu Ağrısı

Ömer Çolak Çevrimdışı

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,050
29
Şaka bir yana ben bu konuda biraz tutucu bir yapıya sahibim. Belli markaların belli modelleri ile rahat ediyorum.
Mouse olarak eski ama Microsoft Sidewinder mouse'un rahatlığını kısmen Logitech G602'de bulabildim. İşim gereği mouse'un orta tuşunu çok kullanmam gerekiyor. Bu nedenle eski tip 3 tuşlu mouse en güzeli ama piyasada yok ne yazık ki. 3Dconnexion'ın mouse'u var ama kablosuz olanı denedim küçük geldi. Kablolu olan birine daha rastlayamadığm için deneyemedim. Benim mouse tutuş şeklim aşağıdaki resimlerdeki Palm veya Tip Grip arasında gidip geliyor. Bu nedenle aldığım mouse'un elime oturmasına dikkat ediyorum.

Top-3-Mouse-Gripsc2fb2ac6c3f4605c.png


Klavye ise farklı bir dünya. Tuş tipi, tuş sertliği ve bilek pozisyonlanması ince elenip sık dokunulması gerekiyor. Mesela ben laptop klavyeleri ile yazı yazarken bir süre sonra rahatsız olmaya başlıyorum. Eski membran tuşlu A4Tech klavyem ile mutluydum ama artık teklemeye başladı. Şu sıralar Logitech'in Siyah Romer-G switchli bir modelini deniyorum rahat gibi. Cherry switchli olanlar için silikon keycapler de satılıyor yurtdışında. Normalde keycapler PBT malzemeden üretilir ve dayanıklılık için serttirler. Bu silikon olanlar ise yumuşak silikondan yapılıyor ve değiştirebiliyorsunuz. Eldiven kullanımına bir alternatif olabilir belki. Ancak bilek desteği gerçekten çok önemli bir konu. Genelde bir tuşa bastığımızda dibine kadar itip onu oraya vurduruyoruz. İşte o anda parmak ucuna daha fazla bir kuvvet geliyor. Bu da zamanda hassasiyete neden olabiliyor. Bilek desteğini düzgün ayarladığınızda parmak kaslarınızın doğal haline geldiği anda tuşa basacak şekilde ayarladığınızda tuşun dibine kadar basmaya gerek kalmıyor rahatsız etmeyebiliyor.
Membran klavyeleri tercih ediyorum ben de. Özellikle laptop klavyesi kıvamındakileri. Hem yumuşak hem sessiz hem de fazla yorulmadan sadece bilek hareketleriyle kullanılabiliyor.
EDDCE044-5023-4D5D-8BF2-4CE8E029983A.jpg

Mouse konusunda da sizinle aynı fikirdeyim fakat kullandığım mousenin pek sağlıklı olmadığına dair yorumların farkındayım. Net bir fikrim yok fakat mouse değil de elimde 2 tuş taşıyormuşum gibi bir kolaylığı var. Ayrıca klavyenin şarjı 36 ay mousenin şarjı 18 ay gidiyor. Profesyonel tipteki çok tuşlu mouseler max 7 gün.

IMG_0157.jpg

Oyun oynarken bahsettiğiniz sert basma durumu çok yapılıyor fakat en son oyun oynayalı 2 yıla yakın olmuştur herhalde. Genel olarak sert basmadığımı düşünüyorum ama tabi refleks ile darbeli basma durumu oluyordur illaki.

Silikon keycapleri MacBook kullananlarda sıkça görüyorum, genelde klavyeleri USA tipi olup üzerinde TR-Q tipi silikon kılıf koyuluyor. Yumuşaklığı çok güzel ama sanırım benim tam aradığım şey şu gitar koruyucu parmaklıklar.

4-adet-silikon-gitar-parmak-koruyucu__0315412888024382.jpg

Bunlar da internette nedense oldukça pahalı. Bu gün dolaşma bahanesiyle müzikalciler çarşısı gibi bir çarşıya gidip bakacağım. Ek olarak ortopedi randevusu aldım ayın 5'ine.

Başkasından duysam basit veya şımarıklık olarak görürdüm herhalde ve muhtemelen iş ortağım ve babam da aynı fikirde. :hihi
Fakat hem motivasyonumu aşırı düşürüyor, hem de gerçekten can yakıyor öyle basit bir ağrı değil. Sadece kullanırken ağrıyor.

İş ortağımın ve babamın parmak uçlarını bir kaç saat acıyacak şekilde yakma planları yapıyorum şu an. Soğuk gözüken sıcak bir şey tutturmam lazım :hihi
 
Ömer Çolak Çevrimdışı

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,050
29
Güncelleme:

Biraz önce Selekler Çarşısı Müzikalcileri Kışla/ANTALYA 'ya gittim. Adamların söyledikleri aynen şu:
- Burada öyle parmaklıklar bulamazsın. Talep yok çünkü. Yılda belki 1 belki 2 kişi geliyor senin gibi böyle. Onlara da "parmakların acıyorsa çalma" diyoruz.
Yani ben gitar çalmadığım halde azar işittim :hihi. Tabi sonra söyledim gerçek sebebi ve internette anca bulabilirmişim.
 
A Çevrimdışı

aeronics 

Süper Üye
15 Kas 2020
590
45
Güncelleme:

Biraz önce Selekler Çarşısı Müzikalcileri Kışla/ANTALYA 'ya gittim. Adamların söyledikleri aynen şu:
- Burada öyle parmaklıklar bulamazsın. Talep yok çünkü. Yılda belki 1 belki 2 kişi geliyor senin gibi böyle. Onlara da "parmakların acıyorsa çalma" diyoruz.
Yani ben gitar çalmadığım halde azar işittim :hihi. Tabi sonra söyledim gerçek sebebi ve internette anca bulabilirmişim.
Zuhal Müzik ile iletişime geçin bir de isterseniz. Bir çok gitar markasının da distribütörlüğünü yaptıkları için onlarda olabilir bu tarz şeyler.
Romer G switchleri sevmemin nedeni uzun bir deplasmana sahip ama tuşa basma algılaması yukarılarda. Bu nedenle dibine kadar basmadan tuşu algılıyor. Ben de çok oyun oynamam ama yazı yazarken felan hep kullanıyorum. Mavi Romer-G lerde sanki en altta ayrı bir şey tuşu geri itiyormuş gibi bir his aldım. Siyah olanlar daha bir lineer hissi verdi bana.

G602'nin şarjı 2 tane AA kalem pille 6 aydan fazla gidiyor bende. Günde yaklaşık 10 saat aralıksız kullanım ve akşamları da kapatmıyorum. Kendisi kendini kapatıyor ve hareket ettirince de hemen açılıyor. 2 pil ile ağır gelirse piller paralel bağlı olduğundan tek pille de kullanılabiliyor. Ben çok hafif mouse sevmem ama onu peşinen söyleyeyim :hihi

Elektrogitar çalan biri olarak şunu derim ki "o parmak o tele değecek arkadaş".:kiskis Ne o öyle poşetle denize girer gibi gitar çalmak.
 
İlteriş Yılmaz Çevrimdışı

İlteriş Yılmaz 

Süper Üye
18 Eyl 2020
698
Ben o tarz
Donanımhaberde ilk yönetici olduğum yıllar dı, Yönetici olmanın verdiği bir stres ile ben sabahın 4 5 ine kadar kalkmazdım forum başından, Dah yeniyiz, hata yapmaktan çekiniyoruz, tüm şikayetlere dönüp mümkün olduğunca soru cevaplıyoruz vs vs vs derken aradan birkaç ay geçti baktım benim özelikle mouse kullandığım sağ elim işaret parmağım ciddi sorun baş götermeye başladı. 1-2 hafta sonra o sorun tüm parmaklara yayıldı. Uzun br süre işaret parmağı yerine orta parmak ile scroll kullandım.

Ben yoğun kullanıma bağlayıp herhangi bir önlem araştıırmasına girmedim ancak inan bana Ömerim hiç geçmedi ve bugün sana şu satırları yazarken ben halen parmak uçlarımdaki o hassasiyet hissini ve bana verdiği rahatsızlığı duyuyorum.

Sevgili İlteriş Yılmaz İlteriş Yılmaz eleştirirdi beni ''Onparmak kullansana ayıp yahu'' diye yani işin kötü yanı ben on parmak llavye de kullanmıyorum. Sol elde işaret parmağı, sağ elde işaret orta ve baş parmak başka yok.

Bu parmaklar bende felç :kop

Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, konuyu takip edeceğim :ok
Bak gördün mü işte, 2-3 parmağa yükleniyosun, hep ondan oluyor. Bütün parmaklara yaysan belki olmayacak sende :haha1
 
C Çevrimdışı

CanMurat 

Aktif Üye
26 Eki 2018
263
Merhaba,
Mouse-klavye ikilisine yoğunlaşılmış fakat konu aslında ergonomi ve ergonomi de başlı başına bir bilim dalı. Keşke mouse-klavye ile bu sorun çözülebilse. Farklı bir bakış açısıyla farkındalık oluşturmaya çalışalım gene uzun bir yazıyla:

2 yıl önce ofis koltuğu araştırayım derken her zamanki gibi suyunu çıkardım. Bu 'suyunu çıkarma' huyu bu forumdakilerin ortak hastalığı sanırım :) Bazen bu suyunu çıkarma huyumun da meyvelerini almıyorum değil. Konu aslında ne sadece ofis koltuğu, ne klavye, ne de mouse... Konu; ergonomi
Ülkemizde ergonomi bilimi çok fazla bilinmiyor. Bizim bildiğimiz ile gerçekler birbirinden çok farklı. (İskandinav ülkeleri bu konuda işin piridir.)
Ülkemizde 'ergonomi' kelimesi kullanılarak bir çok ürün pazarlanıyor fakat işin aslında bize kaktırılan birçok ürünün ergonomi ile alakası yok.
'Öyle şartları sağlayayım ki; saatlerce bilgisayar başından kalkmayayım, koltuk, klavye, mouse bu yükü alsın.' Öyle bir dünya yok maalesef.
1. Daha en baştan hatayı yapıyoruz: Saatlerce oturmak insan anatomisine aykırı bir hareket. Saatte bir ayağa kalkılmalı; tuvalete veya su içilmeye gidilmelidir. Vücut ve uzuvlar esnetilmelidir.
2. Koltuk kesinlikle denenmeden alınmaz. Bizim ülkede satılan koltuklar tek tip beden. Yani şöyle düşünün: Şehirler arası otobüs koltukları standart bir kişinin özelliklerine göre (boy,kg) tasarlanır. Eğer siz bu standartlarda değilseniz o yolculuk bitmez. Bu sebeple bir kişiye uygun olan bir koltuk diğer kişiye uymayabilir. Bilmeden internetten yorumlara bakarak koltuk alınmaz.
Ucuzundan pahalısına (20000 tl) o kadar çok ofis koltuğu demo olarak denedim ki; koltuğun size uygun olması ile fiyatının bir alakası yok. Çok isimli, pahalı, şatafatlı bir koltuğun ergonomiyle uzaktan yakından alakası olmayabiliyor.
Hepimiz koltukta konfor ararız ama bizim tanımladığımız konfor, ergonominin en büyük düşmanıdır. Ergonomi, vücut kaslarının tamamen gevşetilerek koltuğa salınmasını istemez. Tam tersine, diri olmamızı; vucudun olması gereken oturma pozisyonunun bozulmamasını ister. Yani siz, koltuk üzerinde kıçınızı kaydırarak oturuyorsanız ergonomi usulca sizin yanınızdan ayrılıyor.

3. Masa yükseklikleri standarttır. Aynı soru; siz standart mısınız? Mouse tuttuğunuz elin bileği ile kol masa üzerinde paralel olmalıdır. Masa alçak ise kol,bilekten yukarı doğru kalkacaktır. Masa yüksek ise tam tersi...
Diyelim ki; sizin masanızın yüksekliği size göre uygun. Fakat gene de aynı pozisyonda saatlerce geçirilmesi uygun olmuyor. Ergonomi, sürekli pozisyon değiştirmemizi ister. Burada en uygun çözüm; yüksekliği ayarlanabilir masalar. Türkiye'de çok bilinmeyen, hatta bir çok insanın varlığından bile haberdar olmadığı bu masaların işlevi büyük. Bu ne demek? Mesela 1 saat oturarak çalıştınız, 1saat sonra da masanızı yükselttiniz ve ayakta devam ettiniz. Yoruldunuz, sonra tekrar oturarak devam ettiniz...
4. Oturma pozisyonunda bacak ile baldır 90 derecelik bir açı oluşturmalıdır. Sağlanamıyorsa ayak altı takozlar işe yarar.
5. Laptop veya harici klavye masanın üzerinde bir yükseklik oluşturmakta. Bu yükseklik bilek için tam bir baş belası. Bunun önüne geçmek için masaya sabitlenen klavye bilek desteği aparatları var.
6. Monitör ile göz hizanızın aynı olması gerekli. Yani monitöre, başınızı eğerek bakıyorsanız (ki laptop kullanıyorsanız mecbur eğeceksiniz) yanlış yoldasınız. O monitör yükselecek: Harici monitör kullanıyorsanız yükseltici aparatlardan alın veya monitör altına bir şeyler koyup yükseltin. Uzun süreli laptop kullanıyorsanız stant kullanarak yükseltin.

Bu tür iyileştirmeleri yapmayı başarabilirseniz zaten klavye-mouse kullanım problemleriniz ortadan kalkabilir.
Ergonomi dedim; bu kadar atıp tuttum. Hayatın gerçeklerini dönelim: Ergonomi= Para. Yukarıda değindiğim iyileştirmelerin her birinin az veya çok maddi olarak bir karşılığı var. Burada yapılacak şey; imkanlar dahilinde çözülmesi mümkün olan ergonomi kusurlarını ortadan kaldırabilmek.
Değindiğim konular hakkında, fikir vermesi açısından ergonomikurunler.com'dan ürünleri inceleyebilirsiniz. Amaç, ürünlerin ne olduğunu görsel olarak görebilmeniz. Sanal pazar yerlerinde, farklı markaların ürünlerini de bulabilirsiniz.

Bu konu böyle çözülebilecek kadar basit değil. Sadece fikir vermesi; başka açıdan da bakarak farkındalık oluşturmak istedim. Eğer masa başında saatlerce geçiriyorsanız, maddi imkanlarınızın sınırları doğrultusunda kendinize yatırım yapın. Yanlış bile bile devam ettirilirse; sonrasında ortaya çıkacak sağlık problemleri sizden fazlasıyla karşılığını alacaktır. Kaybedilen sağlığın da karşılaştırılabilecek bir karşılığı yok; o ayrı
 
İlteriş Yılmaz Çevrimdışı

İlteriş Yılmaz 

Süper Üye
18 Eyl 2020
698
Merhaba,
Mouse-klavye ikilisine yoğunlaşılmış fakat konu aslında ergonomi ve ergonomi de başlı başına bir bilim dalı. Keşke mouse-klavye ile bu sorun çözülebilse. Farklı bir bakış açısıyla farkındalık oluşturmaya çalışalım gene uzun bir yazıyla:

2 yıl önce ofis koltuğu araştırayım derken her zamanki gibi suyunu çıkardım. Bu 'suyunu çıkarma' huyu bu forumdakilerin ortak hastalığı sanırım :) Bazen bu suyunu çıkarma huyumun da meyvelerini almıyorum değil. Konu aslında ne sadece ofis koltuğu, ne klavye, ne de mouse... Konu; ergonomi
Ülkemizde ergonomi bilimi çok fazla bilinmiyor. Bizim bildiğimiz ile gerçekler birbirinden çok farklı. (İskandinav ülkeleri bu konuda işin piridir.)
Ülkemizde 'ergonomi' kelimesi kullanılarak bir çok ürün pazarlanıyor fakat işin aslında bize kaktırılan birçok ürünün ergonomi ile alakası yok.
'Öyle şartları sağlayayım ki; saatlerce bilgisayar başından kalkmayayım, koltuk, klavye, mouse bu yükü alsın.' Öyle bir dünya yok maalesef.
1. Daha en baştan hatayı yapıyoruz: Saatlerce oturmak insan anatomisine aykırı bir hareket. Saatte bir ayağa kalkılmalı; tuvalete veya su içilmeye gidilmelidir. Vücut ve uzuvlar esnetilmelidir.
2. Koltuk kesinlikle denenmeden alınmaz. Bizim ülkede satılan koltuklar tek tip beden. Yani şöyle düşünün: Şehirler arası otobüs koltukları standart bir kişinin özelliklerine göre (boy,kg) tasarlanır. Eğer siz bu standartlarda değilseniz o yolculuk bitmez. Bu sebeple bir kişiye uygun olan bir koltuk diğer kişiye uymayabilir. Bilmeden internetten yorumlara bakarak koltuk alınmaz.
Ucuzundan pahalısına (20000 tl) o kadar çok ofis koltuğu demo olarak denedim ki; koltuğun size uygun olması ile fiyatının bir alakası yok. Çok isimli, pahalı, şatafatlı bir koltuğun ergonomiyle uzaktan yakından alakası olmayabiliyor.
Hepimiz koltukta konfor ararız ama bizim tanımladığımız konfor, ergonominin en büyük düşmanıdır. Ergonomi, vücut kaslarının tamamen gevşetilerek koltuğa salınmasını istemez. Tam tersine, diri olmamızı; vucudun olması gereken oturma pozisyonunun bozulmamasını ister. Yani siz, koltuk üzerinde kıçınızı kaydırarak oturuyorsanız ergonomi usulca sizin yanınızdan ayrılıyor.

3. Masa yükseklikleri standarttır. Aynı soru; siz standart mısınız? Mouse tuttuğunuz elin bileği ile kol masa üzerinde paralel olmalıdır. Masa alçak ise kol,bilekten yukarı doğru kalkacaktır. Masa yüksek ise tam tersi...
Diyelim ki; sizin masanızın yüksekliği size göre uygun. Fakat gene de aynı pozisyonda saatlerce geçirilmesi uygun olmuyor. Ergonomi, sürekli pozisyon değiştirmemizi ister. Burada en uygun çözüm; yüksekliği ayarlanabilir masalar. Türkiye'de çok bilinmeyen, hatta bir çok insanın varlığından bile haberdar olmadığı bu masaların işlevi büyük. Bu ne demek? Mesela 1 saat oturarak çalıştınız, 1saat sonra da masanızı yükselttiniz ve ayakta devam ettiniz. Yoruldunuz, sonra tekrar oturarak devam ettiniz...
4. Oturma pozisyonunda bacak ile baldır 90 derecelik bir açı oluşturmalıdır. Sağlanamıyorsa ayak altı takozlar işe yarar.
5. Laptop veya harici klavye masanın üzerinde bir yükseklik oluşturmakta. Bu yükseklik bilek için tam bir baş belası. Bunun önüne geçmek için masaya sabitlenen klavye bilek desteği aparatları var.
6. Monitör ile göz hizanızın aynı olması gerekli. Yani monitöre, başınızı eğerek bakıyorsanız (ki laptop kullanıyorsanız mecbur eğeceksiniz) yanlış yoldasınız. O monitör yükselecek: Harici monitör kullanıyorsanız yükseltici aparatlardan alın veya monitör altına bir şeyler koyup yükseltin. Uzun süreli laptop kullanıyorsanız stant kullanarak yükseltin.

Bu tür iyileştirmeleri yapmayı başarabilirseniz zaten klavye-mouse kullanım problemleriniz ortadan kalkabilir.
Ergonomi dedim; bu kadar atıp tuttum. Hayatın gerçeklerini dönelim: Ergonomi= Para. Yukarıda değindiğim iyileştirmelerin her birinin az veya çok maddi olarak bir karşılığı var. Burada yapılacak şey; imkanlar dahilinde çözülmesi mümkün olan ergonomi kusurlarını ortadan kaldırabilmek.
Değindiğim konular hakkında, fikir vermesi açısından ergonomikurunler.com'dan ürünleri inceleyebilirsiniz. Amaç, ürünlerin ne olduğunu görsel olarak görebilmeniz. Sanal pazar yerlerinde, farklı markaların ürünlerini de bulabilirsiniz.

Bu konu böyle çözülebilecek kadar basit değil. Sadece fikir vermesi; başka açıdan da bakarak farkındalık oluşturmak istedim. Eğer masa başında saatlerce geçiriyorsanız, maddi imkanlarınızın sınırları doğrultusunda kendinize yatırım yapın. Yanlış bile bile devam ettirilirse; sonrasında ortaya çıkacak sağlık problemleri sizden fazlasıyla karşılığını alacaktır. Kaybedilen sağlığın da karşılaştırılabilecek bir karşılığı yok; o ayrı

Hocam harika özetlemişsiniz diyecektim ki özetten ziyade rehber niteliğinde değerli bilgiler içeriyor. Elinize, emeğinize sağlık. ???
 
Ömer Çolak Çevrimdışı

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,050
29
Merhaba,
Mouse-klavye ikilisine yoğunlaşılmış fakat konu aslında ergonomi ve ergonomi de başlı başına bir bilim dalı. Keşke mouse-klavye ile bu sorun çözülebilse. Farklı bir bakış açısıyla farkındalık oluşturmaya çalışalım gene uzun bir yazıyla:

2 yıl önce ofis koltuğu araştırayım derken her zamanki gibi suyunu çıkardım. Bu 'suyunu çıkarma' huyu bu forumdakilerin ortak hastalığı sanırım :) Bazen bu suyunu çıkarma huyumun da meyvelerini almıyorum değil. Konu aslında ne sadece ofis koltuğu, ne klavye, ne de mouse... Konu; ergonomi
Ülkemizde ergonomi bilimi çok fazla bilinmiyor. Bizim bildiğimiz ile gerçekler birbirinden çok farklı. (İskandinav ülkeleri bu konuda işin piridir.)
Ülkemizde 'ergonomi' kelimesi kullanılarak bir çok ürün pazarlanıyor fakat işin aslında bize kaktırılan birçok ürünün ergonomi ile alakası yok.
'Öyle şartları sağlayayım ki; saatlerce bilgisayar başından kalkmayayım, koltuk, klavye, mouse bu yükü alsın.' Öyle bir dünya yok maalesef.
1. Daha en baştan hatayı yapıyoruz: Saatlerce oturmak insan anatomisine aykırı bir hareket. Saatte bir ayağa kalkılmalı; tuvalete veya su içilmeye gidilmelidir. Vücut ve uzuvlar esnetilmelidir.
2. Koltuk kesinlikle denenmeden alınmaz. Bizim ülkede satılan koltuklar tek tip beden. Yani şöyle düşünün: Şehirler arası otobüs koltukları standart bir kişinin özelliklerine göre (boy,kg) tasarlanır. Eğer siz bu standartlarda değilseniz o yolculuk bitmez. Bu sebeple bir kişiye uygun olan bir koltuk diğer kişiye uymayabilir. Bilmeden internetten yorumlara bakarak koltuk alınmaz.
Ucuzundan pahalısına (20000 tl) o kadar çok ofis koltuğu demo olarak denedim ki; koltuğun size uygun olması ile fiyatının bir alakası yok. Çok isimli, pahalı, şatafatlı bir koltuğun ergonomiyle uzaktan yakından alakası olmayabiliyor.
Hepimiz koltukta konfor ararız ama bizim tanımladığımız konfor, ergonominin en büyük düşmanıdır. Ergonomi, vücut kaslarının tamamen gevşetilerek koltuğa salınmasını istemez. Tam tersine, diri olmamızı; vucudun olması gereken oturma pozisyonunun bozulmamasını ister. Yani siz, koltuk üzerinde kıçınızı kaydırarak oturuyorsanız ergonomi usulca sizin yanınızdan ayrılıyor.

3. Masa yükseklikleri standarttır. Aynı soru; siz standart mısınız? Mouse tuttuğunuz elin bileği ile kol masa üzerinde paralel olmalıdır. Masa alçak ise kol,bilekten yukarı doğru kalkacaktır. Masa yüksek ise tam tersi...
Diyelim ki; sizin masanızın yüksekliği size göre uygun. Fakat gene de aynı pozisyonda saatlerce geçirilmesi uygun olmuyor. Ergonomi, sürekli pozisyon değiştirmemizi ister. Burada en uygun çözüm; yüksekliği ayarlanabilir masalar. Türkiye'de çok bilinmeyen, hatta bir çok insanın varlığından bile haberdar olmadığı bu masaların işlevi büyük. Bu ne demek? Mesela 1 saat oturarak çalıştınız, 1saat sonra da masanızı yükselttiniz ve ayakta devam ettiniz. Yoruldunuz, sonra tekrar oturarak devam ettiniz...
4. Oturma pozisyonunda bacak ile baldır 90 derecelik bir açı oluşturmalıdır. Sağlanamıyorsa ayak altı takozlar işe yarar.
5. Laptop veya harici klavye masanın üzerinde bir yükseklik oluşturmakta. Bu yükseklik bilek için tam bir baş belası. Bunun önüne geçmek için masaya sabitlenen klavye bilek desteği aparatları var.
6. Monitör ile göz hizanızın aynı olması gerekli. Yani monitöre, başınızı eğerek bakıyorsanız (ki laptop kullanıyorsanız mecbur eğeceksiniz) yanlış yoldasınız. O monitör yükselecek: Harici monitör kullanıyorsanız yükseltici aparatlardan alın veya monitör altına bir şeyler koyup yükseltin. Uzun süreli laptop kullanıyorsanız stant kullanarak yükseltin.

Bu tür iyileştirmeleri yapmayı başarabilirseniz zaten klavye-mouse kullanım problemleriniz ortadan kalkabilir.
Ergonomi dedim; bu kadar atıp tuttum. Hayatın gerçeklerini dönelim: Ergonomi= Para. Yukarıda değindiğim iyileştirmelerin her birinin az veya çok maddi olarak bir karşılığı var. Burada yapılacak şey; imkanlar dahilinde çözülmesi mümkün olan ergonomi kusurlarını ortadan kaldırabilmek.
Değindiğim konular hakkında, fikir vermesi açısından ergonomikurunler.com'dan ürünleri inceleyebilirsiniz. Amaç, ürünlerin ne olduğunu görsel olarak görebilmeniz. Sanal pazar yerlerinde, farklı markaların ürünlerini de bulabilirsiniz.

Bu konu böyle çözülebilecek kadar basit değil. Sadece fikir vermesi; başka açıdan da bakarak farkındalık oluşturmak istedim. Eğer masa başında saatlerce geçiriyorsanız, maddi imkanlarınızın sınırları doğrultusunda kendinize yatırım yapın. Yanlış bile bile devam ettirilirse; sonrasında ortaya çıkacak sağlık problemleri sizden fazlasıyla karşılığını alacaktır. Kaybedilen sağlığın da karşılaştırılabilecek bir karşılığı yok; o ayrı

Teşekkür ederim, saatlerce oturma konusuna dikkat ediyorum fakat burada en az 3 faulüm var. Hepsini düzelteceğim ?

Yaklaşık 19.000₺ maliyeti var bana şu an bu ergonominin ? (Klima, Masa Tablası, Masa Ayağı niyetine sağ&sol Çekmecelik, Sandalye, Monitör, Laptop Standı, TV, L koltuk)

Küçük odayı ofise çevirerek sorunu kökten çözmeye yürüyeceğim gibi.
 
İlteriş Yılmaz Çevrimdışı

İlteriş Yılmaz 

Süper Üye
18 Eyl 2020
698
Teşekkür ederim, saatlerce oturma konusuna dikkat ediyorum fakat burada en az 3 faulüm var. Hepsini düzelteceğim ?

Yaklaşık 19.000₺ maliyeti var bana şu an bu ergonominin ? (Klima, Masa Tablası, Masa Ayağı niyetine sağ&sol Çekmecelik, Sandalye, Monitör, Laptop Standı, TV, L koltuk)

Küçük odayı ofise çevirerek sorunu kökten çözmeye yürüyeceğim gibi.
L koltuk ergonomiye dahil mi yoksa rahatına düşkünlükten mi :haha1
 
Geri
Üst Alt