Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Arkadaşlar Selam;
Pazar günümü elimden geldiğince biriken sorulara ayırmaya çalıştım, bu vesile ile sizin klonuay da 1-2 satır yazmak istedim müsaadenizle.
1- Yaşanan teknik konuyu elbette kabul etmemiz mümkün değil. Sorun şu ki, bu işin yasa tarafı da, kanun tarafı da, devlet tarafı da, sanayi tarafı da, üretici tarafı da, bu teknolojinin kusurlu olduğunu ve bazı konuların teknik olarak aşılamayacağını biliyor. Evet iş laf sırasına geldiğinde devlet görevlileri süslü politik cümleler, Üreticiler ise bilinçli karmaşık teknik kavramlardan oluşan ve BİLİMSELMİŞ gibi görünen cümleler kurarak kendilerini aklamaya çalışıyorlar bunda zaten gizli saklı bir durum yok yani perşembenin gelişi çarşambadan bellidir hesabı siz bir çok konuda devlete gitseniz dahi gelecek bazı cevapları önceden bilebiliyorsunuz.
2- ''Madem bu teknoloji kusurlu o zaman neden üretiliyor?'' sorusunun cevabını daslında sizler biliyorsunuz. Kapitalizmin çarklarından başlarım, Ssyoekonomik bağlamlardan devam ederim ve uluslararası güçler ile de konuyu bitirecek şekilde Meydan larousse tadında size sayfalar dolusu döktürürüm fakat sizin şu an yaşadığınız soruna zerre kadar faydası olmaz.
3- Geçen gün başka bir konuda bir arkadaşımız bana ''PHILIPS tv lerin kronik sorunu var mı?'' diye sormuştu. ben de kendisine sanıyroum ki marka bağımsız her üretimin kronik sorunu olduğu cevabını vermiştim. Sizin konuda da güzel bir örnekleme olduğu üzere azizim benim yıllarca TAVSİYE işinden uzak durmamın en önemli nedeni bu idi. Hatta zamanında @Sota başkan bana çok staşırdı ''uzaktan ahkam kesmek kolay, vebal almak istemediğini söylüyorsun sonra da bol keseden yazıyrosun'' derdi O haklıydı fakat ben de haklıydım Bu forumda bu karakterimden ödün vererek tavsiye vermeye başladım fakat JVC 50'' örneğinden hatırlayanların bildiği üzere bir sürü de laf yemiştim zamanında.
4- YETKİLİ SERVİSLER konusunda daha önce de bir çok kere dile getirdiğim üzere ben kitap yazdm arkadaşlar. Kitabımın ismi BU TOPRAKLARDA SERVİS OLMAK, bu kitabımda yetkili servisliğin iç dünyası ve aslında ne kadar da sadece ADLARININ yetkili olduğunu, aslında afedersiniz iple bağlanmış kukla maymun gibi olduklarını açık ve net ifşa etmiştim ( Sota başkan, sponsor bul da şu kitabı baskıya verelim bence) Diyeceğim o ki, evinize gelip de ''Küçük ağları ben yarattım'' edasında sizinle konuşan o servis çalışanlarının da, servis sahibinin de sizin ürününüz ile ilgili CİDDİ bir karar alabilmek adına zerre kadar yetkileri yoktur.
Bu anlamda öncelikle o ''ben sana bundan bir şey çıkmaz demiştim'' diyen arkadaşımızın söylemi aslında size ''yukarısı bunu kabul etmez'' demektir zira YUKARISI diye ifade edilen Bölge müdürlüğü-Genel müdürlük veya Üst yönetim zaten bu yetkili servislere neleri yapıp neleri yapamayacaklarına dair herşeyi önceden yayınlıyor.
Gelin buna bir somut örnek vereyim. X servisi evinize geldi, VERTİKAL BANDİNG sorunu nedeniyle de size ''Aaaa abi çok haklısın hemen değişim yazıyorum'' dedi ve yazdı (Buna dahi yetkisi yok ve onaylanmaz da neyse biz yazdı diyelim) bir şekilde yeni tv geldi, size teslim edildi, eski tv fabrikaya gitti. fabrika tv yi inceledi ve ''Aaaa bu neden değişmiş ki? bunda sorun yok bu normal'' dedi. Sonuç? Sonucu yazayım arkadaşlar o TV o servise fatura edilir (Perakende satış fiyatı üzerinden) TV servise geri gönderilir (O artık servisin malıdır) faturayı da carisine yazar, o ayki hakedişinden peşin olarak cart diye keserler. (Yaşanmış tecrübe ile sabit konulardır)
Bu nedenle zaten yetkili servislerin değişim yazmak, onaylamak, Kabul etmek, kabul etmemek gibi yetkileri yoktur.
''Eee hocam o zaman neden var bu yetkili servisler?'' cevap basit, olmak zorundalar zira gümrük ve ticaret bakanlığı öyle emrediyor. Aynı zamanda kurulum montaj hizmetleri yanısıra ufak tefek vetil-motor,hortum-pompa-elektronik kart vs gibi arızalarda müdahale yetkileri vardır o kadar.
Aslında yetkili servisler dahi ne kadar YETKİSİZ olduklarının farkında değiller biliyormusunuz? O nedenle evlerinize geldiklerinde öyle koltukları kabarık ve ''Buraların efesi ben'im'' gibi dururlar/davranırlar.
Bakınız HOTPOİNT servisi arkadaşımdır, yetkili servistir ancak arıza kaydı açma yetkisi yoktur biliyormusunuz?
Eğer siz HOTPOİNT marka bir ürüne sahipseniz ve bir arızanız var ise, arıza kaydı açtırmak için servisi aradığınızda sizi müşteri hizmtlerine yönlendirirler. Oradaki az okumuş çok bilmiş arkadaşlar İKNA OLURSA eğer o zaman arıza kaydı açıyorlar da evinize servis geliyor.
Yine HOTPOİNT müşteri hizmetlerindeki o ukala bazı arkadaşlar, kendilerine montaj kaydı açtırmak isteyen mağazalara böyle bir tepeden konuşurlar, artist artist cevap verirler zira hopğarlör açık halde bir mağaza kardeşimizin ''Abi gör bak neler çekiyoruz'' ispatı çabası içerisinde bana dinlettiği montaj kayıt süresi 16 dakika sürdü ve karşıdaki muhterem böyle bir afra tafra içerisinde ''Adres konusunda daha yeterli bilgi verseniz siz de uğraşmazsınız bizi de uğraştırmazsınız'' gibi afedersiniz ÖKÜZCE cevaplr veriyorlar ki işte ısrarla ''Bırakın da bu toprakların markaları kazansın en azından'' diye ısrar etmemnin nedenini haklı çıkartan davranışlar oluyor bunlar. Kurumsallıktan uzak ama öküzlüğe oldukça yakın markalar bunlar maalesef. yahu arkadaş kırsal bölgelerde sizin büyükşehirlerinizde olduğu gibi Girne Bulvarı 1775/5 sokak no 71/b Karşıyaka İzmir, Bunlar da koordinatları gibi bir adres anlayışı yok. Buralarda adresler genelde Kars Kağızman köyü, Muftarın evini bul, sarı çizmeli mnehmet ağayı sor evi gösterir şeklindedir zira adam bir adresi olduğunu dahi bilmez maalesef.
Nesye konudan uzaklaşmayalım, sıkıcı olmasın daha fazla, diyeceğim o ki arkadaşlar sizin YETKİLİ dediğiniz servislerin zerre kadar yetkisi yoktur değişim konularında, o nedenle tepkilrinizi servislere değil, Tepki+Eylem şeklinde kurumlara, yani o servislere o şekilde davranmaları talimatı veren müdürlüklere yöneltmelisiniz
Pazar günümü elimden geldiğince biriken sorulara ayırmaya çalıştım, bu vesile ile sizin klonuay da 1-2 satır yazmak istedim müsaadenizle.
1- Yaşanan teknik konuyu elbette kabul etmemiz mümkün değil. Sorun şu ki, bu işin yasa tarafı da, kanun tarafı da, devlet tarafı da, sanayi tarafı da, üretici tarafı da, bu teknolojinin kusurlu olduğunu ve bazı konuların teknik olarak aşılamayacağını biliyor. Evet iş laf sırasına geldiğinde devlet görevlileri süslü politik cümleler, Üreticiler ise bilinçli karmaşık teknik kavramlardan oluşan ve BİLİMSELMİŞ gibi görünen cümleler kurarak kendilerini aklamaya çalışıyorlar bunda zaten gizli saklı bir durum yok yani perşembenin gelişi çarşambadan bellidir hesabı siz bir çok konuda devlete gitseniz dahi gelecek bazı cevapları önceden bilebiliyorsunuz.
2- ''Madem bu teknoloji kusurlu o zaman neden üretiliyor?'' sorusunun cevabını daslında sizler biliyorsunuz. Kapitalizmin çarklarından başlarım, Ssyoekonomik bağlamlardan devam ederim ve uluslararası güçler ile de konuyu bitirecek şekilde Meydan larousse tadında size sayfalar dolusu döktürürüm fakat sizin şu an yaşadığınız soruna zerre kadar faydası olmaz.
3- Geçen gün başka bir konuda bir arkadaşımız bana ''PHILIPS tv lerin kronik sorunu var mı?'' diye sormuştu. ben de kendisine sanıyroum ki marka bağımsız her üretimin kronik sorunu olduğu cevabını vermiştim. Sizin konuda da güzel bir örnekleme olduğu üzere azizim benim yıllarca TAVSİYE işinden uzak durmamın en önemli nedeni bu idi. Hatta zamanında @Sota başkan bana çok staşırdı ''uzaktan ahkam kesmek kolay, vebal almak istemediğini söylüyorsun sonra da bol keseden yazıyrosun'' derdi O haklıydı fakat ben de haklıydım Bu forumda bu karakterimden ödün vererek tavsiye vermeye başladım fakat JVC 50'' örneğinden hatırlayanların bildiği üzere bir sürü de laf yemiştim zamanında.
4- YETKİLİ SERVİSLER konusunda daha önce de bir çok kere dile getirdiğim üzere ben kitap yazdm arkadaşlar. Kitabımın ismi BU TOPRAKLARDA SERVİS OLMAK, bu kitabımda yetkili servisliğin iç dünyası ve aslında ne kadar da sadece ADLARININ yetkili olduğunu, aslında afedersiniz iple bağlanmış kukla maymun gibi olduklarını açık ve net ifşa etmiştim ( Sota başkan, sponsor bul da şu kitabı baskıya verelim bence) Diyeceğim o ki, evinize gelip de ''Küçük ağları ben yarattım'' edasında sizinle konuşan o servis çalışanlarının da, servis sahibinin de sizin ürününüz ile ilgili CİDDİ bir karar alabilmek adına zerre kadar yetkileri yoktur.
Bu anlamda öncelikle o ''ben sana bundan bir şey çıkmaz demiştim'' diyen arkadaşımızın söylemi aslında size ''yukarısı bunu kabul etmez'' demektir zira YUKARISI diye ifade edilen Bölge müdürlüğü-Genel müdürlük veya Üst yönetim zaten bu yetkili servislere neleri yapıp neleri yapamayacaklarına dair herşeyi önceden yayınlıyor.
Gelin buna bir somut örnek vereyim. X servisi evinize geldi, VERTİKAL BANDİNG sorunu nedeniyle de size ''Aaaa abi çok haklısın hemen değişim yazıyorum'' dedi ve yazdı (Buna dahi yetkisi yok ve onaylanmaz da neyse biz yazdı diyelim) bir şekilde yeni tv geldi, size teslim edildi, eski tv fabrikaya gitti. fabrika tv yi inceledi ve ''Aaaa bu neden değişmiş ki? bunda sorun yok bu normal'' dedi. Sonuç? Sonucu yazayım arkadaşlar o TV o servise fatura edilir (Perakende satış fiyatı üzerinden) TV servise geri gönderilir (O artık servisin malıdır) faturayı da carisine yazar, o ayki hakedişinden peşin olarak cart diye keserler. (Yaşanmış tecrübe ile sabit konulardır)
Bu nedenle zaten yetkili servislerin değişim yazmak, onaylamak, Kabul etmek, kabul etmemek gibi yetkileri yoktur.
''Eee hocam o zaman neden var bu yetkili servisler?'' cevap basit, olmak zorundalar zira gümrük ve ticaret bakanlığı öyle emrediyor. Aynı zamanda kurulum montaj hizmetleri yanısıra ufak tefek vetil-motor,hortum-pompa-elektronik kart vs gibi arızalarda müdahale yetkileri vardır o kadar.
Aslında yetkili servisler dahi ne kadar YETKİSİZ olduklarının farkında değiller biliyormusunuz? O nedenle evlerinize geldiklerinde öyle koltukları kabarık ve ''Buraların efesi ben'im'' gibi dururlar/davranırlar.
Bakınız HOTPOİNT servisi arkadaşımdır, yetkili servistir ancak arıza kaydı açma yetkisi yoktur biliyormusunuz?
Eğer siz HOTPOİNT marka bir ürüne sahipseniz ve bir arızanız var ise, arıza kaydı açtırmak için servisi aradığınızda sizi müşteri hizmtlerine yönlendirirler. Oradaki az okumuş çok bilmiş arkadaşlar İKNA OLURSA eğer o zaman arıza kaydı açıyorlar da evinize servis geliyor.
Yine HOTPOİNT müşteri hizmetlerindeki o ukala bazı arkadaşlar, kendilerine montaj kaydı açtırmak isteyen mağazalara böyle bir tepeden konuşurlar, artist artist cevap verirler zira hopğarlör açık halde bir mağaza kardeşimizin ''Abi gör bak neler çekiyoruz'' ispatı çabası içerisinde bana dinlettiği montaj kayıt süresi 16 dakika sürdü ve karşıdaki muhterem böyle bir afra tafra içerisinde ''Adres konusunda daha yeterli bilgi verseniz siz de uğraşmazsınız bizi de uğraştırmazsınız'' gibi afedersiniz ÖKÜZCE cevaplr veriyorlar ki işte ısrarla ''Bırakın da bu toprakların markaları kazansın en azından'' diye ısrar etmemnin nedenini haklı çıkartan davranışlar oluyor bunlar. Kurumsallıktan uzak ama öküzlüğe oldukça yakın markalar bunlar maalesef. yahu arkadaş kırsal bölgelerde sizin büyükşehirlerinizde olduğu gibi Girne Bulvarı 1775/5 sokak no 71/b Karşıyaka İzmir, Bunlar da koordinatları gibi bir adres anlayışı yok. Buralarda adresler genelde Kars Kağızman köyü, Muftarın evini bul, sarı çizmeli mnehmet ağayı sor evi gösterir şeklindedir zira adam bir adresi olduğunu dahi bilmez maalesef.
Nesye konudan uzaklaşmayalım, sıkıcı olmasın daha fazla, diyeceğim o ki arkadaşlar sizin YETKİLİ dediğiniz servislerin zerre kadar yetkisi yoktur değişim konularında, o nedenle tepkilrinizi servislere değil, Tepki+Eylem şeklinde kurumlara, yani o servislere o şekilde davranmaları talimatı veren müdürlüklere yöneltmelisiniz