9köy' Alıntı:
sevgili
@Ado hocamızdan yorum bekliyoruz. =)
Ado hocam nemli bölgelerde daha öncede demiştim donarsınız nem alma modunda. diğer türlü sizn dediğiniz doğru nem yoksa çalışmıyor bile klima.
Hocam Aslında Bu durumda bizim olaya çok daha geniş çerçeveli bakmamız gerekiyor o halde.
Şöyle ki;
Bu konuya sadece basit bir NEM olgusu olarak bakamayız bu durumda, Konuya Termodinamik yasaları, Fizik, Kimya ve hatta coğrafya bilgileri ile de yaklaşmak gerekir zira dikkat ederseniz bizler sürekli bir NEM kelimesi üzerinden hareket ediyoruz.
Peki hangi nem?
MUTLAK NEM?
MAKSİMUM NEM?
BAĞIL NEM?
Hangi koşullarda Mutlak, Hangi Koşullarda maks., Hangi koşullarda Bağıl bunları bilmek, bu bilgileri termodinamiğin 4 temel yasası üzerinden sentezleyip, klimanın çalışma prensibi ve kodlama teknikleri ile bağdaştırarak sonuca ulaşmamız gerekebilir zira burada karşılıklı verdiğimiz SOMUT bilgiler bir türlü örtüşmüyor.
Hocam yazı biraz uzun olabilir lakin burada bir öğreti değil fikir öne sürme olacak dolayısı ile bazı tezatlar da içerebilir, zaten bu fikir çokluğundan hareketle fikir bütünlüğüne ulaşım hedefindeyiz zira bazı yazdıklarım henüz test etmediğimden dolayı varsayımdan ibaret kalacaktır (En azından şimdilik)
Şimdi hocam Yukarıda da yazdığım gibi havadaki nemi 3 şekilde ifade edebiliyoruz
1- MUTLAK NEM, yani 1m3 havanın içinde bulunan nem miktarının ifade şekli diye tanımlayalım. Örnek olarak ise 1m3 havada 30 gram nem var diye ifade edelim.
Tabi burada devreye hemen hava sıcaklığı girecek, orada da ortaya şu bilgiyi sürmemiz gerekir ki 0°C olan 1m3 havada bulunan nem miktarı 4.8 gram iken, 30°C olan 1m3 havada bulunan nem miktarının 30 gram olduğunu aklımızın bir köşesine yazmamız gerekir.
2- MAKSİMUM NEM, yani 1m3 havanın en fazla nem taşıma kapasitesidir ki burada yine bir ek bilgi vermek gerekir zira 1m3 hava kütlesinin alacağı atmosfer basıncı ve ısı durumu bu kütlenin nem taşıma kapasitesinde de değişkenlik göstermesine sebep olacaktır.
Şu şekilde örnek verelim ki 1m3 hava ısındığı zaman genleşeceğinden dolayı maks kapasitesi artacak, soğuduğu zaman ise bu kapasite azalacaktır, zaten bir sonraki nem durumu olan BAĞIL NEM ise bu kapasite oranına göre değişiklik gösterecektir zira BAĞIL NEM sonucuna zaten MUTLAK NEM / MAKSİMUM NEM = BAĞIL NEM formülü üzerinden ulaşabiliyoruz.
3- BAĞIL NEM, yani 1m3 havanın içerisindeki anlık nem miktarının oransal ifadesi diye açıklayabiliriz.
MUTLAK ve MAKSİMUM nem ifadeleri sıcaklık ile DOĞRU orantılı iken, BAĞIL NEM ise tamamen TERS orantılıdır bu nedenle aslında eğitim camiasında dahi nem ve yağış konularında bu kavramlar oldukça kafa karıştırırlar.
Bu teknik ifadelerden sonra bizi ilgilendiren ve daha HALK dilinde olan söylemi ile ''Hay aksi bu ne biçim hava yahu yapış yapış'' ifadesini kullanıyorsak biliniz ki havadaki MUTLAK NEM seviyesi yüksektir, zaten sıcaklığı hissetmemize neden olan da aslında sizlerinde bildiği üzere NEM dir
Peki havada sıfır nem olması mümkün mü sizce? Kimya ile elbette mümkün lakin doğal havada değil.
Şimdi isterseniz biraz da klimanın çalışma prensibi için temel alınan Termodinamiğin 2 numaralı yasasına bakalım ki klimada soğutma nasıl yapılıyordu onu hatırlayalım. Ben tabi ki size her hangi bir yerden c/p yapmayacağım zira az çok tanıdıysanız c/p sevmediğimi, kendi fikrimi yazmayı sevdiğimi bilirsiniz.
Termodinamik 2 numaralı kanun der ki arkadaş tabiatta ısı akışı her zaman sıcaktan soğuğa şeklindedir ve bu temel esas ASLA değişmez. Her ne kadar temel anlamda SOĞUTMA yapıldığı ifade edilse de aslında klima ile yapılan işlem ISI TRANSFERİ dir. nasıl oluyordu onu hatırlayalım, kapalıdevre sistem içerisinde bulunan bir soğutucu akışkanın vakumlanıp sıkıştırılması sonrası basınç ve sıcaklığının arttırılarak kondansere yollanması, ısısının atılıp yüksek basınç ile genleşme elemanına yollanması, genleşme elemanında maddenin diğer haline geçerek soğuması ve eşanjörü soğutması, soğutulan metal boruların arasından cross fan sayesinde ortam havasının geçmek zorunda bırakılması, bu borulardan geçen SICAK havanın ısısını SOĞUK olan borulara bırakması, ortam havasının sıcağını bırakmasının etkisi ile yine maddenin diğer haline geçen soğutucu akışkanın bu ısı ile aynı döngüye başlayıp İÇ ORTAMDAN üzerine aldığı bu ısıyı DIŞ ORTAMA bırakması ve bu döngünün devam etmesi ile ısı transferi neticesi İÇ ORTAM da ISI faktörünün ortadan kaldırılması ile edinilen havaya biz klima ile SOĞUTMA diyoruz. Burada aslında konuya FELSEFİK de yaklaşabilir ve ''Aslında soğuk diye bir şey yoktur, sadece ısı kaynağının olmadığı ortamın kendi dengesine gelmesine ismen SOĞUK denilebilir'' şeklinde de yaklaşım sergilenebilir lakin biz FELSEFE yi FELESEFE bölümünde tartışalım daha sonra
Yine de bilimsel kabul gören aslında soğutma diye bir şey olmadığıdır, biz sadece ortamdaki ısıyı transfer ediyoruz. Elbette yine bilimsel olarak soğutma yok diyemeyiz neticede ortam ısısından çok daha düşük derecelerdeki, biraz daha zorlasak elimizin yapışacağı derecedeki buzlaşmış boruları görmezden gelemeyiz, elbette az önceki tanımlamam içerisinde bulunan cross fan ile ortamdaki havayı VAKUM etme unsurunun bir de ÜFLEME faktörü var böylece bizler ortama mevcut ısı değerinden çok daha düşük bir ısı üflediğimiz için bu durumda elbette teknik olarak SOĞUTMA da yapmış oluyoruz.
Şimdi bakınız diyeceksiniz ki ''Yahu Ado, bunlar zaten bizim bildiğimiz şeyler, iki saattir neden bunları boşa okuyoruz?''
Soğutma, Isı, basınç, Nem, Relitive Humadity vs bunların üzerinden geçmezsek bu konuyu çözemeyiz o yüzden baştan yazdım ki asıl konumuz olan nemi alıp dışarı atma konusunda sistemin nasıl bir mantık yürüttüğünü, Bu mantığa termodinamik ve bilim ile kodlama tekniklerinin nasıl farklı yorumlar getirip sistemlerin adı aynı olmasına rağmen nasıl farklı mantalite ile çalıştırıldığını anlayabilelim.
İşin temelinde dikkat ederseniz önce NEM ve kollarını, Soğutma ve ısı transferini bir kere daha hatırladık, Peki Klima denen bu icat ile ortamdaki sıcak hava dışarı atılırken NEM nasıl atılıyordu bir de ona bakalım.
Yine teknik kanattan bakacak olursak eğer, SICAK VE NEMLİ olan iç ortam havası cross fan ile vakum edilip eşanjörden geçmeye zorlandığında ne demiştik, soğutulmuş yani sıvı halde olan soğutucu akışkanımıza ısısını bırakan ortam sıcaklığı, bu soğutucu akışkanın buharlaşmasına yani yeniden gaz haline dönmesine sebep olmuştur, bu esnada nasıl ki sıcak hava ISI faktörünü soğutucu akışkana bırakmışsa, NEM unsuru da soğuk borular üzerine yapışıp kalmıştır.
Bu demek oluyor ki ortamdaki NEM unsurunu atmak için SOĞUTMAYA ihtiyaç var. Bu konuya itirazı olan sanırım yoktur.
Peki aynı mantık ile daha çok soğutma = daha çok nem alma - Daha yüksek hava sirkülasyonu = Daha çok nem tahliye etme ortak sonucuna ulaşır mı? Sanıyorum ki buna da bir itiraz gelmeyecektir.
Bu durumda klimamız ne kadar ÇOK soğutuyorsa o kadar AZ nem olacaktır bu konuya itirazı olan var ise 1m3 havanın ısındığındaki nem taşıma kapasitesi ile soğuduğundaki nem taşıma kapasitesinin değişkenliğini fizik kurallarına göre hatırlatmak isterim. hatta burada yeri gelmişken bunu förmülize de edebiliriz.
1m3 havamız içerisinde 30gram nem olduğunu kabul ediyor ve buna da MUTLAK NEM diyoruz, peki bu 1m3 havanın MAKSİMUM NEM kapasitesini de ekleyelim ki bunun açıklaması neydi? belirli bir sıcaklıkta havanın alabileceği en yüksek nem miktarı idi, bakınız en belirleyici cümle BELİRLİ BİR ISIDA kısmıdır. Yani bizim KESİN olan tek ifademiz hava kütlemizin 1m3 olduğu, ancak bu kütle için ''Aabi en fazla 80 gram alırım başka da almam'' diye kesin bir ifade kullanamadığımızdır zira eğer hava sıcaklığımız X ise maks değer 80 gram iken, Y ise maks değer 40 gram olabiliyordu hatırlarsanız. Bu durumda biz hava sıcaklığımızı 30°C ve kütlemizi 1m3 kabul edelim, Maks Nem oranı bu değerlere göre 80gram, Mutlak Nem ise 30 gram olsun. Formüle göre, mutlak / maks x 100 = den hareketle 80 / 30 x 100 = %26 BAĞIL NEM sonucuna ulaşıyoruz.
Arkadaşlar işte sorumuzun cevap kısmındaki can alıcı nokta bence burası, Klimamızı açtık, MUTLAK NEM unsuru klima çalıştıkça öncelikle tahliye, daha sonra ise soğuyan havanın etkisi ile daralan kütle nedeniyle düştü. Yine hatırlarsanız 0°C de 1m3 havada 4.8 gram nem olduğunu söylemiştik, Klimamız uzun süre çalışmış ve ortamdaki nemi büyük oranda tahliye etmiş olmasına rağmen halen ortamda nem var mı? Elbette var, ortalama bir evi 100m2 kabul etsek, 300m3 hava var desek, ortam ısısını 27 derece olarak belirlediğimizde (Çok derin matematiğe kafam basmaz bu nedenle rakamsal değeri farazi yazıyorum) 0 derecede 4.8 gram olan, 30 derecede 30 gram ise 27 derecede 28 gramdır diye hareket ediyorum ve klimayı ilk açtığımızda 1m3 de 28 gram ise 300m3 de 8400gram Mutlak nem ile çalışmaya başlamış oluyoruz. X model bir klimanın da nem alma performansını L/H olarak kabul edip farazi 1200gram olarak belirlediğimize göre ilk 1 saatin sonunda dahi eğer içeri hiç sızma olmazsa ortamdaki MUTLAK NEM değerinin 7200gram olacağını göreceğiz. Yalnız dikkatinizi çekmek istediğim nokta ise ortam ısısı düştükçe değişecek olan maks kapasite değeri ve buna bağlı BAĞIL NEM dengesidir, Daha önce farazi bir değer ile %26 olarak tespit ettiğimiz bağıl nem dengesi de ortamdaki soğumaya paralel olarak yüzdelik anlamda düşüş gösterecektir.
Şimdi arkadaşlar verdiğim tüm bu bilgiler aslında sonuç olarak bize daima NE KADAR ÇOK SOĞUTMA; O KADAR ÇOK NEM ATMA teorisinin doğruluğunu kanıtlıyor.
Ben ise bu nedenle ısrarla diyorum ki ''Direkt soğutma modu, nemin en çok atıldığı mod olmalıdır. yani mantık bunu gerektirir zira ne kadar çok nem atılırsa ürünü satın alan birey o kadar rahat edecek ve o kadar üründen memnun kalacaktır. O halde ben mühendis olarak tasarladığım bir ürünün en yüksek performansını SOĞUTMA modunda sergilemesini isterim, neden kimsenin kullanmadığı DRY moduna en üst performansı kodlayayım ki?
Sizlerden gelen sonuçlarda ise tam tersi olarak ben şunu gözlemliyorum.
Direkt soğutma modunda ürün daha az performans sergileyip (Daha az veya başka bir tabir ile normal soğutup), ortamda belli oranda nem kalmasına sebep olurken, DRY yani NEM ALMA modunda daha yüksek seviyede soğutma yaparak MUTLAK NEM tahliyesini daha yoğun hale getirip benim tezimi çürütmek yönde hareket sergiliyor. Yani benim incelediğim bazı ürünlerdeki kademeli çalışma modu yerine sizde tam aksine iki katı kapasite ile çalışma moduna geçmiş oluyor.
Yani benim ısrarla anlattığım ORTAMDA NEM BIRAKMAYA TASARLIDIR dediğim DRY modu ile sizdeki çalışma prensibi tam ters oranda hareket ediyor.
Tezim doğru, fakat modlar tutmuyor
:
Bu durumda biraz daha araştırdıktan sonra sanırım her markanın konuya farklı yaklaştığı sonucunu da çıkartabiliriz.