Meseleyi basitçe cevaplayayım;
1) Fason üretim (ODM)
Vestel, Arçelik gibi firmaların yaptığı üretime denir.
İşlemciyi, kompresörü dışarıdan alırsın, kendi tasarladığın sisteme entegre edersin.
2) Teknoloji Üretimi (OEM)
Intel, AMD, Quallcomm, MediaTek, SAMSUNG gibi firmaların kendi donanımlarını tasarlaması & üretmesi biçiminde olan üretimdir.
Fason'da diyelim ki Xiaomi gibi bastın donanımı, USD ile aldığın parçayı TL ile satacaksın.
Bunun işçiliği bilmemnesi derken, Xiaomi bir indirim yapar seni zarara sokar.
Teknoloji üretme desen, onun için ciddi anlamda maddi yatırım ve beyin kaynağın olacak.
Ki bu da yetmez.
İnsanlar ABD'ye sadece para için gitmiyor ki.
Huzur orada, güvenik orada.
Ayrıca her bilgiyi de paranla satın alamazsın.
Öyle olsa dünyanın teknoloji merkezi ortadoğu olurdu.
Mesela bilgisayarlardaki mikroişlemcileri (CPU) düşünelim;
Bunu üretmek için kendi mimarinizi tasarlayacaksınız veya lisans alacaksınız.
Yazılımlar bugün belirli altyapılarla ve teknolojilerle uyumlu.
Yazdığınız yazılım o işlemcinin algoritmalarına, tasarımına uygun olmalı.
CPU'dan istediğiniz çıktıyı almanız için girdileri de ona uygun yazmanız gerekir.
Intel ve AMD'nin kendine özgü komut setleri, kodlama teknolojileri var.
X86 lisansı mesela, sadece Intel ve AMD'de.
Zamanında Intel AMD'ye verdi fakat daha sonra başka bir üretici bunu alamadı.
AMD ve Intel dediğimiz firmalar Fairchild Semiconductor isimli firmadan ayrılan mühendis gruplarıyla kuruldu.
Aslında iki takım da aynı mutfakta pişmiş denilebilir.
Ama konuya yaklaşımları farklı, haliyle aldıkları sonuçlar da farklı.
X64 mimarisi mesela, AMD64 diye geçer, AMD'nin ortaya koyduğu bir mimaridir.
Bugün gelinen noktada ya lisans alacaksın, ya ortak arge yapacaksın, ya da deli paran ve beyin kaynağın olacak sıfırdan yapacaksın her şeyi.
Ne X86 ne de X64'ü alabileceğimizi sanmıyorum mesela.
Bu iş AMD veya Intel'in de tam inisiyatifinde değil muhtemelen.
ABD elindeki kozu dışarı vermez.
Kendi işlemci mimarini tasarlayacaksın, kendi programlama dillerini tasarlayacaksın, kendi işletim sistemini yazacaksın ve sonra da bunu pazara sunacaksın.
Bir de rakiplerle rekabet edeceksin.
Gerisini sen düşün.
Yazdığım bilgilerde hatalar olabilir, onu belirteyim.
Apple mesela, Macbook'larda kendi ARM işlemcilerine geçmeye hazırlanıyor.
Başarabilirlerse bir devrimi gerçekleştirmiş olacaklar.
Ki Apple önce Intel'den sonra da AMD'den vazgeçmeye hazırlanıyor.
Apple bilgisayarlar 2007-2008'e kadar IBM - Motorola işbirliği ile üretilen PowerPC isimli işlemcileri kullanıyordu.
Sonra Intel'e geçtiler.
Şimdi kendi tasarımları olan ARM işlemcileri test ediyorlar.
Daha sonraki hedefleri ise tıpkı iPAD ve iPhone'lardaki gibi kendi tasarımları olan GPU'yu işin içine sokmak istiyorlar.
Bunun da Windows'taki Direct-X gibi geliştirdikleri Metal API ile yapmayı hedefliyorlar.
Apple peki bunları tamamen kendisi mi yaptı? Hayır.
CPU işinde de, GPU işinde de dışarıdan arge satın aldı.
Gelecek vaadeden küçük şirketleri, mühendisleri ile beraber bünyesine kattı.
Şimdi bu geçiş için kasasında hayvan gibi nakiti var.
Kısacası elektronik ve yazılımda o tren büyük oranda kaçtı bence.
Oyun yapımı veya Spotify gibi bir takım platformları kurar ve pazarı elde edersen anca öyle bir yerden bu sektöre girersin.
Spotify mesela uzun süre kâr elde edememişti. Sonradan etmeye başladı.
Ama ülkesine büyük oranda gelir getiriyor diye biliyorum.
Bizde dünyaca kabul gören üniversiteler var fakat o gençlere burada gerekli ortamı sağlayamıyoruz.
Girişim kuramıyor, kursa iş alamıyor & iş yapamıyor.
Üstüne bir de borca girdiyse zarar ediyor vs.
Kim neden bu koşullarda saçlarını döksün ki?
Gider yurt dışına, ortalama bir maaşla daha stressiz hayat yaşar.
İçki içti, şort giydi, dekoltesi gözüktü vs diye hayatı tehlikeye girmez.