RUHİTAN
Aktif Üye
- 11 Tem 2021
- 260
- 65
Tabiri caizse, elektrik zamları kol gibi koydu. Artık olabildiğince kullanmamaya çalışıyoruz. Örneğin ben bulaşık makinesini bıraktım. Elektrik süpürgesini iki günde bir kullanmak yerine, beş günde bir kullanacağım. Seraların göbeğinde yaşadığımız halde, domatesin ve hıyarın kilosu en düşük 12 lira. Yıllardır aynı evde oturuyorum ve eve çok iyi bakıyorum. Her sene bir sürü şeyi yenileyip bakım yapıyorum. Ev kiram 800 lira idi. Ev sahibi ocaktaki artışta 1200 lira istedi. Yani % 50 artış istiyor. Oysa benim maaşım 4170 liradan 5250 liraya çıktı. Yani artış % 25 ama gerçek enflasyon % 125. Neymiş efendim çevredeki ev kirası fiyatları 2000 dolayındaymış. Şunu kendisine hiç sormuyor. O evler yeni evler. Her şeyi düzenli. Çift cam pimapenli evler. Isı yalıtımı çok iyi. Oysa benim oturduğum 30 yıllık bir ev ve pencerelerin tahta çerçevelerine bakım yapmasam çürümek üzere. Çünkü adi çamdan yapılmış en ucuz pencere. Camların macunlarını bile sıyırıp silikon çektim. Balkon kapıları üfürdüğü için yalıtım süngerleri kullanıyorum. Mutfak bacası bile çekmediği için hariçten baca ve aspiratör sistemi yaptım. Paraya ihtiyaçları olsa gam yemeyeceğim. En az yirmi yerden kira alıyorlar.
Bu arada en çok canımı yakan şey artık küçük atölyemi kullanamıyor olmam. Çünkü elektrikli alet kullanmak artık çok lüks. Oysa o basit uğraşılarla zaman geçiriyordum. Artık hiçbir elektrikli alet satın alamayız. Arabaya binmek lüks oldu. Elektrik kullanmak lüks oldu. Devlet utanmasa, kuru ekmek yiyeceksin ve bütün gelirini bana vereceksin diyecek. Belki alay edeceksiniz ama imkan bulabilsem yerleşim yerinden uzakta yüz metrekarelik bir yer alıp, tahtadan klübe yapıp yaşamayı bile düşünmeye başladım. Hiç olmazsa küçük de olsa bahçemde kendime yetecek ürünümü yetiştiririm ve güneş enerjisiyle biraz da olsa elektriğimi üretebilirim diye düşünüyorum. Biraz içimi döktüm ama sanırım sizlerinde bu konularda düşünceleriniz vardır. Sağlıcakla kalın.
Bu arada en çok canımı yakan şey artık küçük atölyemi kullanamıyor olmam. Çünkü elektrikli alet kullanmak artık çok lüks. Oysa o basit uğraşılarla zaman geçiriyordum. Artık hiçbir elektrikli alet satın alamayız. Arabaya binmek lüks oldu. Elektrik kullanmak lüks oldu. Devlet utanmasa, kuru ekmek yiyeceksin ve bütün gelirini bana vereceksin diyecek. Belki alay edeceksiniz ama imkan bulabilsem yerleşim yerinden uzakta yüz metrekarelik bir yer alıp, tahtadan klübe yapıp yaşamayı bile düşünmeye başladım. Hiç olmazsa küçük de olsa bahçemde kendime yetecek ürünümü yetiştiririm ve güneş enerjisiyle biraz da olsa elektriğimi üretebilirim diye düşünüyorum. Biraz içimi döktüm ama sanırım sizlerinde bu konularda düşünceleriniz vardır. Sağlıcakla kalın.