DÜŞÜNCENİZİ MERAK EDİYORUM?

A Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,295
51
Konuya farklı bakış açısı sergileyeyim.
Bile isteye, Kasıtlı yapılan bir körükleme var farkındamısınız?

Aynısını çok bilinen bir ayda yaptılar. O zaman diş geçiremedikleri kim varsa hepsini terörist ilan edip yollarına devam ettiler. Aynı senaryo şu an yine uygulanamaz zira yandaşları dahi bu sefer diyecek ki ''İyi de hemşerim, biz bu filmi daha önce gördük, sen zaten oralara el koymuştun''

Dolayısı ile burada istenen şey açık ve net vatandaşın sokağa dökülmesi. Kiliştaroğlundan zerre hazetmem lakin şu SOKAĞA ÇEKME konusundaki beyanları doğru.

Şuna dikkat ediyor musunuz?

Kavala içeride neden tutuluyor? Canları isterse tutabildikleri için.
Peki Kadın katilleri, Hayvanları arabasının altında ezip sürükleyenler, anasını kesen, babasını döven, çocuğu cemaat yurtlarında tacize tecavüze uğrayıp ve hatta öldürülen ve bunlara sebep olan ÇANAK TUTAN aileler, çalanlar, gasp edenler, talan edenler, vergi kaçıranlar, devleti dolandıranlar neden dışarıda?

Kimler içeride?
Kimler dışarıda?
Amaçlanan ne?

Toplumda çok ciddi bir NEFRET körüklemesi var ve sebebini de herkes biliyor.

70 lerdeki sağ sol ortamı ne ise bu gün yaşanan durum farklı değil. Mevcut iktidar HER ZAMAN yaptığı gibi ''Aaa KUŞA BAK'' diye kendi kitlesine bir eli ile başka yeri işaret ederken , diğer eli ile kendi altyapısını oluşturuyor. Buna itibar etmeyen kesim Devlet eli ile terörist ilan ediliyor.

Kavalayı canı öyle istedi idye içeride tutmaya muktedir olanlar, KADIN KATİLLERİNİ neden görmezden geliyor? İktidar yandaşları servetlerine servet katarken ezilen halka neden sürekli olarak tevekkül öneriliyor?

''Karınızı nasıl koruyacaksınız? Çocuğunuzu bizden kim koruyacak?'' diyen aşşağılık onun ve bunun çocuğunun söylemleri ortadayken nasıl olur da serbest bırakılır?

Yandaş kitleye soruyorum, bu vahşi canilerin BEKLEDİĞİ O GÜN geldiğinde, Dün bir bardak tuz istediğin KOMŞUNUN karısına veya kendisine sırf yandaş olmadığı için bu aşağılık köpekler tecavüz ederken, katlederken ''Hak etmişti'' mi diyecesiniz?

''Bir 15 Temmuz daha yaşansın seni cariyem yapacağım'' diyen köpekler sizi mutlu mu ediyor?
Bu gün ötekileştirdiğiniz adamın karısına, KOCASININ GÖZÜ ÖNÜNDE TECAVÜZ EDERLERKEN sesini çıkarmayan siz, yarın sizi ötekileştirmeyeceklerinin garantisini verdiler mi size? Bu şeref yoksunlarının ERMENİ TECAVÜZCÜLERİNDEN ne farkı var?

Bu ülke kaç darbe gördü, hangisinde bu derece aşağılık bir insan kitlesi ile karşılaştınız eskilere, yaşı büyüklere soruyorum. ?

Bu kadar şiddet ve vahşetin normalleştirilmesinin altında VATAN MİLLET SAKARYA edebiyatı yapılmasını siz normal mi buluyorsunuz?

Sizin Vatanınız, onların nesi? Bizim neyimiz?

Dün sadece ''başörtüsü hakkımız ile mücade ediyoruz'' diyen kesimin bireyleri daha dün başortüsü hakkını savunurken bu gün ne ara başkasının karısına kızına ''Bir 15 Temmuz daha olsa da şunu cariyem yapsam'' diyecek kadar aşağılık bir evrim geçirdi?

VATAN MİLLET adı altında konu komşu listeleri yapılmasının, evlerde silah depolanmasının ve bu eylemlerin normalleştirilmeye, Meşrulaştırılmaya çalışıldığının farkında değilmisiniz?

Siz bunlara çanak tuttukça, yarın sizi kim koruyacak o halde bu canilerin elinden?

Kendi kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim yerine bir cemaat kitabıyla büyümüş şahısların çocuklarına dayattıkları hayatı artık o çocukların dahi kabullenmeyip intihar ettiğini görmüyormusunuz?

ATATÜRK İlke ve İnkılapları TÜRKİYE CUMHURİYETİ nin tek yoludur. Bu gün için de tek çıkış yoludur.

Hayatımın hiçbir aşamasında hiç bir partiye mensup olmamış birisi olarak benimsediğim tek olgu TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve TÜRK MİLLETİDİR ne mevcut iktidar, ne yerine gelecek iktidar bunu değiştirmeye kalkarsa, kürsülerden salladıkları tehditler kendilerini kurtarmayacaktır, bu Milletin ayarları ile daha fazla oynamasınlar. Kim nereye cehennem oluyorsa olsun gitsin, kimin kim olduğuna ve görüşüne, inanışına bakmadan, sadece İNSAN OLMAYI BAŞARMASI şartı ile biz bu Ülkeyi yeniden inşa ederiz Evvel Allah..
 
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
Konuya farklı bakış açısı sergileyeyim.
Bile isteye, Kasıtlı yapılan bir körükleme var farkındamısınız?

Aynısını çok bilinen bir ayda yaptılar. O zaman diş geçiremedikleri kim varsa hepsini terörist ilan edip yollarına devam ettiler. Aynı senaryo şu an yine uygulanamaz zira yandaşları dahi bu sefer diyecek ki ''İyi de hemşerim, biz bu filmi daha önce gördük, sen zaten oralara el koymuştun''

Dolayısı ile burada istenen şey açık ve net vatandaşın sokağa dökülmesi. Kiliştaroğlundan zerre hazetmem lakin şu SOKAĞA ÇEKME konusundaki beyanları doğru.

Şuna dikkat ediyor musunuz?

Kavala içeride neden tutuluyor? Canları isterse tutabildikleri için.
Peki Kadın katilleri, Hayvanları arabasının altında ezip sürükleyenler, anasını kesen, babasını döven, çocuğu cemaat yurtlarında tacize tecavüze uğrayıp ve hatta öldürülen ve bunlara sebep olan ÇANAK TUTAN aileler, çalanlar, gasp edenler, talan edenler, vergi kaçıranlar, devleti dolandıranlar neden dışarıda?

Kimler içeride?
Kimler dışarıda?
Amaçlanan ne?

Toplumda çok ciddi bir NEFRET körüklemesi var ve sebebini de herkes biliyor.

70 lerdeki sağ sol ortamı ne ise bu gün yaşanan durum farklı değil. Mevcut iktidar HER ZAMAN yaptığı gibi ''Aaa KUŞA BAK'' diye kendi kitlesine bir eli ile başka yeri işaret ederken , diğer eli ile kendi altyapısını oluşturuyor. Buna itibar etmeyen kesim Devlet eli ile terörist ilan ediliyor.

Kavalayı canı öyle istedi idye içeride tutmaya muktedir olanlar, KADIN KATİLLERİNİ neden görmezden geliyor? İktidar yandaşları servetlerine servet katarken ezilen halka neden sürekli olarak tevekkül öneriliyor?

''Karınızı nasıl koruyacaksınız? Çocuğunuzu bizden kim koruyacak?'' diyen aşşağılık onun ve bunun çocuğunun söylemleri ortadayken nasıl olur da serbest bırakılır?

Yandaş kitleye soruyorum, bu vahşi canilerin BEKLEDİĞİ O GÜN geldiğinde, Dün bir bardak tuz istediğin KOMŞUNUN karısına veya kendisine sırf yandaş olmadığı için bu aşağılık köpekler tecavüz ederken, katlederken ''Hak etmişti'' mi diyecesiniz?

''Bir 15 Temmuz daha yaşansın seni cariyem yapacağım'' diyen köpekler sizi mutlu mu ediyor?
Bu gün ötekileştirdiğiniz adamın karısına, KOCASININ GÖZÜ ÖNÜNDE TECAVÜZ EDERLERKEN sesini çıkarmayan siz, yarın sizi ötekileştirmeyeceklerinin garantisini verdiler mi size? Bu şeref yoksunlarının ERMENİ TECAVÜZCÜLERİNDEN ne farkı var?

Bu ülke kaç darbe gördü, hangisinde bu derece aşağılık bir insan kitlesi ile karşılaştınız eskilere, yaşı büyüklere soruyorum. ?

Bu kadar şiddet ve vahşetin normalleştirilmesinin altında VATAN MİLLET SAKARYA edebiyatı yapılmasını siz normal mi buluyorsunuz?

Sizin Vatanınız, onların nesi? Bizim neyimiz?

Dün sadece ''başörtüsü hakkımız ile mücade ediyoruz'' diyen kesimin bireyleri daha dün başortüsü hakkını savunurken bu gün ne ara başkasının karısına kızına ''Bir 15 Temmuz daha olsa da şunu cariyem yapsam'' diyecek kadar aşağılık bir evrim geçirdi?

VATAN MİLLET adı altında konu komşu listeleri yapılmasının, evlerde silah depolanmasının ve bu eylemlerin normalleştirilmeye, Meşrulaştırılmaya çalışıldığının farkında değilmisiniz?

Siz bunlara çanak tuttukça, yarın sizi kim koruyacak o halde bu canilerin elinden?

Kendi kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim yerine bir cemaat kitabıyla büyümüş şahısların çocuklarına dayattıkları hayatı artık o çocukların dahi kabullenmeyip intihar ettiğini görmüyormusunuz?

ATATÜRK İlke ve İnkılapları TÜRKİYE CUMHURİYETİ nin tek yoludur. Bu gün için de tek çıkış yoludur.

Hayatımın hiçbir aşamasında hiç bir partiye mensup olmamış birisi olarak benimsediğim tek olgu TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve TÜRK MİLLETİDİR ne mevcut iktidar, ne yerine gelecek iktidar bunu değiştirmeye kalkarsa, kürsülerden salladıkları tehditler kendilerini kurtarmayacaktır, bu Milletin ayarları ile daha fazla oynamasınlar. Kim nereye cehennem oluyorsa olsun gitsin, kimin kim olduğuna ve görüşüne, inanışına bakmadan, sadece İNSAN OLMAYI BAŞARMASI şartı ile biz bu Ülkeyi yeniden inşa ederiz Evvel Allah..

Bize yaptıran Allahtır.
- Soylu reis.

Size suçluyu buldum işte. Ey tavsiyeforumu.com....

Hahaha.

Forumda dandirik bir üyeyim var olmam bir halta yaramıyor ama bu memleket tekrar inşa edilmeye değer bir yer haline gelirse ben bu foruma bir daha girmeyeceğim. Sota'nın sunucu masrafını hafifletirim hem...

O kadar eminim ki hep böyle kalacak ve Libya'dan beter olacak...

Burası Güneşin oğlunun yönettiği Japonya degil burasi 10 milyona yakın multeci kaçkının olduğu - pkk - ypg - pyd nin hergün sivil olarak cirit attığı mayın tarlası bir ülke, bu saatten sonra maalesef....

Uzaylı yaşam formu bu Dünyaya intikal eder ama genede bu memleket asla bir Kore - Avustralya - Japonya olamaz.

Çoluk çocuk sahibi Adamsin Adem Baba hiç inşaa ederiz gibi kalıplara girme çocuklarını gönder huzurlu yaşam sürsünler.

Amerikan ordusu Edirne sınırına tatbikat ayağına Tank Taburu koydu geçtiğimiz yaz. Uçan kuşu bile vurma emirleri var...(mülteci) Huzurlu huzurlu yaşarlar Avrupa da - Gelişmiş bir Asya ülkesinde vs vs.
 
Son düzenleme:
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
64
Temiz olan siyasetçi olduğuna inanmıyorum zira siyaset ve politika beraberinde entrika getirir. Benim düşüncem kanal istanbul projesine kim taraf olmuşsa, kim sesini çıkartmadıysa hepsi vatan hainidir ve DGM'de yargılanmalıdır. Ama gelin görün ki 2004 senesinde DGM'ler kaldırılmıştır... Acaba niye...
Yanılıyorsunuz. Temiz siyasetçilerimiz var ama nedense onların sesini duymak istemiyor halk. Bağırarak konuşan, esen gürleyen, tehdit edenler halk nezdinde daha çok prim yapıyor. Çünkü toplum olarak bizim genlerimizde var bu duygu. Çoğu ailede bile aynı şey geçerli. Meclis çoğunluğu iki iktidar partisinde olduğu için, onlar ne derse o oluyor... Böylece meclis devreden çıkmış oldu. Bu arada DGM nin kaldırılmış olması hiçbir şeyi değiştirmez. Hainler mutlaka hesap verecek...

Konuya farklı bakış açısı sergileyeyim.
Bile isteye, Kasıtlı yapılan bir körükleme var farkındamısınız?

Aynısını çok bilinen bir ayda yaptılar. O zaman diş geçiremedikleri kim varsa hepsini terörist ilan edip yollarına devam ettiler. Aynı senaryo şu an yine uygulanamaz zira yandaşları dahi bu sefer diyecek ki ''İyi de hemşerim, biz bu filmi daha önce gördük, sen zaten oralara el koymuştun''

Dolayısı ile burada istenen şey açık ve net vatandaşın sokağa dökülmesi. Kiliştaroğlundan zerre hazetmem lakin şu SOKAĞA ÇEKME konusundaki beyanları doğru.

Şuna dikkat ediyor musunuz?

Kavala içeride neden tutuluyor? Canları isterse tutabildikleri için.
Peki Kadın katilleri, Hayvanları arabasının altında ezip sürükleyenler, anasını kesen, babasını döven, çocuğu cemaat yurtlarında tacize tecavüze uğrayıp ve hatta öldürülen ve bunlara sebep olan ÇANAK TUTAN aileler, çalanlar, gasp edenler, talan edenler, vergi kaçıranlar, devleti dolandıranlar neden dışarıda?

Kimler içeride?
Kimler dışarıda?
Amaçlanan ne?

Toplumda çok ciddi bir NEFRET körüklemesi var ve sebebini de herkes biliyor.

70 lerdeki sağ sol ortamı ne ise bu gün yaşanan durum farklı değil. Mevcut iktidar HER ZAMAN yaptığı gibi ''Aaa KUŞA BAK'' diye kendi kitlesine bir eli ile başka yeri işaret ederken , diğer eli ile kendi altyapısını oluşturuyor. Buna itibar etmeyen kesim Devlet eli ile terörist ilan ediliyor.

Kavalayı canı öyle istedi idye içeride tutmaya muktedir olanlar, KADIN KATİLLERİNİ neden görmezden geliyor? İktidar yandaşları servetlerine servet katarken ezilen halka neden sürekli olarak tevekkül öneriliyor?

''Karınızı nasıl koruyacaksınız? Çocuğunuzu bizden kim koruyacak?'' diyen aşşağılık onun ve bunun çocuğunun söylemleri ortadayken nasıl olur da serbest bırakılır?

Yandaş kitleye soruyorum, bu vahşi canilerin BEKLEDİĞİ O GÜN geldiğinde, Dün bir bardak tuz istediğin KOMŞUNUN karısına veya kendisine sırf yandaş olmadığı için bu aşağılık köpekler tecavüz ederken, katlederken ''Hak etmişti'' mi diyecesiniz?

''Bir 15 Temmuz daha yaşansın seni cariyem yapacağım'' diyen köpekler sizi mutlu mu ediyor?
Bu gün ötekileştirdiğiniz adamın karısına, KOCASININ GÖZÜ ÖNÜNDE TECAVÜZ EDERLERKEN sesini çıkarmayan siz, yarın sizi ötekileştirmeyeceklerinin garantisini verdiler mi size? Bu şeref yoksunlarının ERMENİ TECAVÜZCÜLERİNDEN ne farkı var?

Bu ülke kaç darbe gördü, hangisinde bu derece aşağılık bir insan kitlesi ile karşılaştınız eskilere, yaşı büyüklere soruyorum. ?

Bu kadar şiddet ve vahşetin normalleştirilmesinin altında VATAN MİLLET SAKARYA edebiyatı yapılmasını siz normal mi buluyorsunuz?

Sizin Vatanınız, onların nesi? Bizim neyimiz?

Dün sadece ''başörtüsü hakkımız ile mücade ediyoruz'' diyen kesimin bireyleri daha dün başortüsü hakkını savunurken bu gün ne ara başkasının karısına kızına ''Bir 15 Temmuz daha olsa da şunu cariyem yapsam'' diyecek kadar aşağılık bir evrim geçirdi?

VATAN MİLLET adı altında konu komşu listeleri yapılmasının, evlerde silah depolanmasının ve bu eylemlerin normalleştirilmeye, Meşrulaştırılmaya çalışıldığının farkında değilmisiniz?

Siz bunlara çanak tuttukça, yarın sizi kim koruyacak o halde bu canilerin elinden?

Kendi kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim yerine bir cemaat kitabıyla büyümüş şahısların çocuklarına dayattıkları hayatı artık o çocukların dahi kabullenmeyip intihar ettiğini görmüyormusunuz?

ATATÜRK İlke ve İnkılapları TÜRKİYE CUMHURİYETİ nin tek yoludur. Bu gün için de tek çıkış yoludur.

Hayatımın hiçbir aşamasında hiç bir partiye mensup olmamış birisi olarak benimsediğim tek olgu TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve TÜRK MİLLETİDİR ne mevcut iktidar, ne yerine gelecek iktidar bunu değiştirmeye kalkarsa, kürsülerden salladıkları tehditler kendilerini kurtarmayacaktır, bu Milletin ayarları ile daha fazla oynamasınlar. Kim nereye cehennem oluyorsa olsun gitsin, kimin kim olduğuna ve görüşüne, inanışına bakmadan, sadece İNSAN OLMAYI BAŞARMASI şartı ile biz bu Ülkeyi yeniden inşa ederiz Evvel Allah..
Hepsine aynen katılıyorum biri hariç:
"Aynısını çok bilinen bir ayda yaptılar. O zaman diş geçiremedikleri kim varsa hepsini terörist ilan edip yollarına devam ettiler. Aynı senaryo şu an yine uygulanamaz zira yandaşları dahi bu sefer diyecek ki ''İyi de hemşerim, biz bu filmi daha önce gördük, sen zaten oralara el koymuştun''
Sevgili dostum burada yanılıyorsun işte. Yandaşlar asla senin düşündüğün gibi davranmazlar. Kaç tane örneğini gördüm. Senin dediğin gibi olsaydı, Çoktan seçime girmiş olurduk ve bu iktidar düşerdi? İkisinin oyunun hala yüzde kırklara yakın olmasının sebebi ne sence? Umarım ben yanılıyorum da sen haklısındır... Bu arada ne yazıkki sevgili muratti'ye katılmamam mümkün değil. Bizler bu idealistlikle geldik gidiyoruz ve ülke her gün geriye gidiyor ve bizlerin yaptığı hamasetten öteye gidemiyor ne yazıkki... Sürekli kabul ettiğim bir tez vardır: Organize olmuş azınlık, çoğunluğu yönetir ve ona hükmeder. Biz şu anda bunu yaşıyoruz. Ülkenin yüzde altmışı bu yönetime karşı ama hiçkimse bir şey yapamıyor. Neden? Çünkü kötüler, Cumhuriyetin getirisini kullanarak, rant yoluyla organize olmuşken, iyiler ve vatanseverler bir türlü gerçeği görüp biraraya gelemiyor... Umarım giderek Yugoslavya'ya dönmeyiz ve sonumuz hayırlı olur.
 
Son düzenleme:
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Benim kıstasım taraf olan insanların fikirlerinin de taraf olacağı. Özellikle siyaset söz konusu olduğunda tarafların uç kısımları irrite eder beni. Neden ortamız yok ? Neden hep düşmanız ? Eleştiri desek eleştirmek değil kin kusmak resmen genelde yapılan. Yahu bir devlet var birde içinde yaşayanlar. Baki olanda bunlardır. Bu yüzden bu devlete de içinde yaşayanlara da kin gütmek, nefretle söylemde bulunmak fayda getirmeyecek ki. Ortada ol, mesele devletse mümkünse taraf olmadan eleştir. Öteki türlü eleştiri değildir bana göre.
Altı oktan ikisi ancak bu kadar sade şekilde önemsen-dirilebilirdi. Devletçilik altı o kadar oyuldu ki neredeyse sahipsiz bırakılmaya zayıflatılmaya çalışıldı. Adeta benim tasarrufumda değilse benim değildir anlayışı kafalara kazındı. Oysa bize atalarımızın kanlarını dökerek bıraktıkları mirası, evlatlarımızın üzerimizdeki emaneti. Büyütüp günü geldiğinde bizlerden razı oabilecekleri şekilde bırakabilmemiz gerekir.
Bir diğer ok milliyetçilik , henüz kendini bu milletin parçası olmayı içine sindirememiş gafiller gittikçe çoğalıyor. Atatürk milliyetçiliği, 1924 Anayasası 'nın 88. maddesinde ve Atatürk İlkeleri'nde de belirtilmiş olan, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, ulus tanımını dil, kültür ve siyasi birliktelik değerlerine dayandıran milliyetçilik anlayışıdır. Bunda anlaşılamayan ne var, bu ülkeye gelen yabancılar bile kabul edip vatandaşlık alıyor. Bizdekiler millete hakaret edip başka memleketler de ikinci sınıf vatandaş olmaya özeniyor. Mazerete bak; Neymiş karnı orada iki lokma fazla doyacakmış. Buradan daha iyi imkanlar içinde yaşayacakmış, ama yaşayacağı toplum da ikinci sınıf insan olmayı nasıl içine sindiriyor anlamak zor.

Aslın da görünmeyen gerçek, yerel bakıldığından ıskalanıyor. Dünyadaki hiçbir memleket içine kapalı kendi başına değildir. Dünya üzerin de bulunduğundan, dünya üzerin de bulunan güç guruplarının tabii olarak da doğal etki alanlarındadır. Düne kadar koalisyonlarla yönetildik, yani içerideki yönetim gücü koalisyonlar üzerinden küresel çaplı güçlerin içerideki koalisyonlarının yansımasıydı bir değişle. Menfaatleri bozulunca koalisyonu bozup yeniden kuruyorlardı.

Yönetime gelen iktidar partisi de tek başına ayrı ayrı partiler yerine dış güçlerin uzantılarını partisi içine toplayıp tek parti olarak hem içerinin hem dışarının desteği (bir değişle oluru) ile iktidarı teslim aldı. Yıllar için de devletle birlikte hareket etmeye başlayıp uzun vadeli planlar devreye sokulunca hem dışarısı hem parti içindeki uzantıları depreşmeye başladı. Taş koyanlar karşı çıkanlar başladıkça güçlenen iktidar ve devlet içlerinden tasfiyelere başvurdu. Kolay değil devlette en tepeye çıkardığı yol arkadaşı bile ayrı düşüyordu, temsil ettikleri ayrı güçler ve menfaatleri nedeniyle, ayrılmaları cepheleşmeleri kaçınılmaz oluyordu. Bu gün ortaya çıkan iki eksen içeriden değil günümüzde dışarıda varolan iki ana eksenden kaynaklanmaktadır. Her ülke ikisinden birine yanaşmak ya da teslim olmak zorunda kalacaktır. Buna ulusalcılar ve küreselciler olarak tariflenen uluslararası tanımdan bakımak en doğru tespittir. İçerideki kutuplara ve kutuplaşmalara bu gerçeleri dikkate alarak bakılmalıdır. Bu bakış açısını (şablonu) dışarıya ve olan olaylara da uygulayabilirsiniz.

Kişinin içine kapanıp lokal düşünüp dar pencereden konumuna göre ezberletilenler ile konuşması kendini geliştirip sorgulamaktan öte ezberletilmiş çaresizliği kabullenmenin en güzel tariflemesini ifade etmekten başka bir şey değildir. Bu tür aşırı üçtakiler en tembel olup en keskin fikirleri sahiplenip aynı şu örnekteki fiili işlemektedirler. Yetkin olmayan, yeterli tecrübesi ve ehliyeti olmayan kişilerin eline tutuşturulmuş bir neşter (sunulan sorgulanamayan fikirler) ile hedef gösterilen istenilen yerlere sallaması gibidir. Sonrada ona sen bir cerrahsın hissi uyandırılıp saygınlık beklentisi içine sokuluyor. Doğal sonuç olarak saygınlık karşılığı gelmeyince daha sert tekrar sallamasının önü de açılmış oluyor..
 
Son düzenleme:
İlteriş Yılmaz Çevrimdışı

İlteriş Yılmaz 

Süper Üye
18 Eyl 2020
698
Sevgili İlteriş, mantıksal bir hata yapıyorsun. Kimse tarafsız olamaz, olmamalı da zaten. Bu hem bilime hemde eşyanın doğasına aykırıdır. Şimdi düşün; bir katili savunan avukat, tarafsız olursa, müvekkilini nasıl savunacak? Müvekkilinden taraf olmak zorundadır yoksa onu savunacağım derken idama götürür. İkincisi, "Özellikle siyaset söz konusu olduğunda tarafların uç kısımları irrite eder beni." bu cümle de mantıksal değil. Tabi Demokrasiye gerçekten inanıyorsan... Bizim gibi toplumların hatası da burada başlıyor zaten. Psikoloji, felsefe ve mantık okumayan toplumlarda bu hep görülür. bu cümlede iki olgu var: Birincisi, siyaset kavramı. Dostum günlük hayatımızın uyku dışında geçen her bölümü siyasettir zaten. Siyaseti sadece milletvekilleri, partililer yapmaz, herkes yapar ve hayatımızı böyle idame ettiririz. İkincisi "Uç kısımları..." Örneğin, toplumun bir bölümü idam ister, diğer bölümü idam istemez. İdam iyi bir şey değildir ama onun iyi ve caydırıcı bir ceza olduğuna inananlar da var. Şimdi bunlara inananlara uç kısım gözüyle bakarak bunları dışlamamız mı gerekir? Unutma bir birey önce içinde bulunduğu ailenin koşullarına, sonra da yaşadığı toplumun koşullarına göre gelişir. Demokrasiye inanan bir insan herkesin fikir özgürlüğüne saygı duymalıdır. Bizde bu yok işte. En sivri nokta bile tartışılabilir olmalı ama burada tarz ve yöntem önemli. Kişi uç noktaları bile savunabilmeli ama terbiye ölçüsünde... Bir örnek: Sana ve ailene küfreden birine "Canımmm, ne tatlı şeysin..." diyebilir misin? Kaldırır yumruğu patlatırsın. Buna etkiye tepki denir. Söz konusu vatan ve halk olunca, ister istemez bu tepki daha da artar... Adam anayasayı, kanunu, düzeni tanımıyor. Ben yaparım olur diyorsa, "Vardır bir bildiği" mi dersin? Adamın biri şöyle diyor: "Bu seçimleri kazanabilmek için kasada ne kadar altın varsa bozdurun, halka dağıtın. Asgari ücreti 4000 yapmak yetmez, 5000 olmalı. Seçimi kaybederseniz, hazineyi bu hırsızlara mı bırakacaksınız?" Yani muhalafetin hepsini hırsız olarak yaftalıyor. Gerçek demokrasi olsa, bunu söyleyemez. Şimdi bu adama karşı ben uç olmayacağım, öbür yanağımı da mı çevireceğim? 18 adamızı Yunan'a ve Amerikaya satanlara ben tarafsız mı davranacağım... Bunu yapan babam olsa, tarafsız davranmam. Bu arada 'Devlet' olgusu da bizim gibi toplumlarda yanlış algılanıyor... Devlet bir kurumdur ve o kurum Halk için vardır. O kurumda görev alanlar, milletin birbiriyle ve diğer ülkelerle ilişkilerini düzenlemek için millet tarafından onaylanmış kişilerdir. Bu kişiler yediği çanağa sıçıyorsa, ne yapacağız? " _Dur bakali ne olacak?" mı demeliyiz? Devlet kutsal filan değildir. Kutsal olan halktır ama bizim gibi geri kalmış toplumlarda, bu kavramların içine edildiği ve insanların da kavramlarla işi olmadığı için, öyle bir yutturmaca yapılıyor ki, sonuçta halk köle gibi gösterilmeye çalışılıyor ve işin kötüsü de giderek halk buna inanmaya başlıyor... Hırsıza 'Hırsız' denmeli ama ne zaman? Delillerle desteklendiği yargı tarafından belirlendiği zaman... 'Teknoloji öyle boyutlara geldi ki...' dediğimizde, hemen teknolojik gelişmeler aklımıza gelir, değil mi? Peki 'Teknik ve Metotlar öyle gelişti ki...' dediğimizde ne akla gelir? Örneğin, öyle psikolojik teknikler var ki, kardeşi kardeşe ya da çocuğu ebeveynlerine, onları kesecek kadar düşman edebilir. Yani, belli çıkarımları yapamazsan ve teknikleri bilmezsen, tekniği bilen adam seni en yakınlarına bile kolayca öldürebileceğin kadar düşman edebilir ve sen nasıl kullanıldığının farkına bile varmazsın. işte bizdeki asıl sorun da bu... O yüzden kavramları kullanırken gerçek anlamlarını bilerek kullanmalıyız. Sevgiyle kal.
Hocam öncelikle buradaki örnekte işini yapan birinin doğru ya da yanlış gibi bir düşüncesi olamaz. O kişinin görevi müvekkilini mümkünse ceza almadan mümkün değilse en az cezayla kurtarmaya çalışmaktır. Benin burada siyasetten kastım zaten direkt olarak hükümetten yana yada muhalefetten yana olmak ve bunun doğrultusunda aşırı yorumlar yapmak. Düşmanca tavır sergilemek. Beni irrite etmesi kısmına gelince bu bir mantık konusu değil. Bu benim fikrim. Karşıt fikirlere saygısızlık yaptığım bir durum değil, sadece benim bu durumdan rahatsızlık seviyemi belirten bir ifade biçimi. Demokrasiye inanmaksa konu benimde irrite olabilmek gibi bir hakkım var öyle değil mi? :) Bu konunun bir hata yahut psikoloji, felsefe, mantık okumamakla ilgisi olduğunu zannetmiyorum. Çünkü elimden geldiğince okurum.

Ek olarak mesele devletse mümkünse taraf olmadan eleştir demiştim. Haberci kimliğiyle yorum yapan biri nefret kusarak eleştirip bir şeyi düzeltemez. Eleştiri yapıcıdır. Teşvik edicidir. Kişiye küfür ederek yahut nefret kusarak hiçbir şeyi iyileştiremezsiniz. Aksine kendinizi yormuş, yıpratmış karşı tarafı ise sadece kendinize daha fazla düşman etmiş olursunuz. Karşı taraf sizi dikkate alıyorsa elbette.

Sonraki kısma gelince, devlet kutsal değildir kısmına katılmıyorum. Devlette kutsaldır, millette. Hükümet kutsal değildir, evet. Bende hükümeti koruyalım yahut yerelim demedim. Devlet kutsal, millet kutsal. İçinde yaşayanları nefrete sürüklemek ne diye ? Üstelik bu kişi kendini haberci olarak tanıtıyorsa ben bu kişinin uç noktada olmasından daha çok irrite olurum. Ben haberciyim demeyecek bu kişi mesela. Ben tamamen hükümet karşıtı bir yorumcuyum diyecek. Çünkü tek yaptığı bir tarafa saydırmak olduğunda bunun habercilikle ilgisi kalmıyor.

Velhasıl toparlarsak ben hükümet yahut muhalefet ile ilgili bir yorum yapmadım. Bu tartışmaya girmeyi de pek sevmem. Doğrudur yanlıştır bu konuyu elbette tartışmak isteyenlerle tartışabilirsiniz hocam. Benim bu konuya yazma nedenim video hakkındaki yorumumuzu merak etmenizle ilgiliydi. Videoyu izledim ve kişinin haberci kimliği ile yaklaşımı hiç hoşuma gitmedi. Benim videoya yorumum budur. :)
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri