Dolar xx TL Üzeri oldu yakıt fiyatları da yükselişte TL eridi.

Umut Barış Çevrimdışı
23 Kas 2017
21,505
Ben günlerce sadece su içen, yemek için para kazanıp lokantaya giren köyden indim şehire karekterleri gibi olur hepsinden azıcık denerim ?
İlk kurufasulye pilav olan Camaro’dan başlardım :)

15EAA2C6-EC42-40C3-BEF6-653029FFEEE9.jpg
3-4 sene sonra alabilirim belli olmaz.
Alırsam inceleme gelir. :deli1
 
Sota Çevrimdışı

Sota 

Root
6 Mar 2016
22,411
Bunu yazana soracaksın oralarda o benzini kullanan araçlar kaç lira diye.

Şu resimi gösterip ağzına kürekle vuracaksın.



5D45625E-ABAD-498C-B52C-72F2D8CECB69.jpg



Lüksün zirvesi, tüm opsiyonları ile abd de 200 bin birim. Bizde aynı araç 15 milyon birim. Adamların asgari ücretle 80 ayda alabildiğini biz 3530 ayda alabiliyoruz. 6,5 yıl nere 294 yıl nere. Adamların sistemi en lüks araca bile biraz çalışarak ulaşabilmeye imkan verirken bakalım biz yerli otomuza, gururumuza kaç liradan, hangi şartlarda ulaşabileceğiz. Bu millet kadar vatanını seven başka millet yoktur. Yoksa bu saçmalıklara çıldırmamak işten değil.
Bu fiyatlar TR olsa düşünemiyorum.
Yollar Porsche,Lambo,Ferrari vb markalarından geçilmezdi.
 
Ç Çevrimdışı

Çağatay Cihan 

Aktif Üye
22 Ara 2021
79
34
Hocam yanlız bildiğim kadarıyla (en azından Kanada öyle Amerikada geri kalır değildir) 8 yaşından eski araçla Uber şöförlüğü yapılmıyor. Belki bu sebepten yüksek model araç almıştır. Birde hepimizde o istediğimiz araçlara binememe açlığı var, ben gitsem neler nelere binerim burada görgüsüzce hunharca paylaşırım ???
Onu bilmiyorum ama gittiğinden beri hep yüksek modele binebiliyor zaten benim değindiğim nokta aynı aracın aynı kmde olanı 520 bin ile 755 bin tl arasında olması bana göre sıkıntı burada

Dün benzin fiyatlarından dert yanıyor bu çok yakıyormuş diye buradaki fiyatları gösterdim yüzü düştü ?
 
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
Bu fiyatlar TR olsa düşünemiyorum.
Yollar Porsche,Lambo,Ferrari vb markalarından geçilmezdi.
Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu konu ile alakalı bir görüşünü paylaşmıştı ekonomik oturumda. Her ne kadar siyasi olarak zıt olsamda severdim kendisini...

Araç fiyatlarını geçtim Şahsen Mazotun 1 - 2 lira olmasını asla istemem, oturduğum semt olan Beşiktaş'da kapının önüne çıkamaz hale gelirim.

Görgüsüzlük değerli bir malı değersiz hale getirir, o yüzden bu memleketin insanı hak etmiyor.

Güzel bir hafta olsun.
 
Son düzenleme:
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
Eğitim önemli işte.
Mesele diplomadan çok kişisel gelişim.
Çoğu kişiye eğitim dediğimde akıllarına diploma geliyor.
Hepsi zincir.

Bireyler kendini de eğitmeli dediğin gibi. Memlekette ve Dünya'da o kadar çok şarlatan var ki "Kişisel gelişim" altında hayal satan.

Bu kadar bilgi kirliliği içinde bireysel olarak ne doğru ne yanlış tartma becerisi edinmek lazım...
 
İlteriş Yılmaz Çevrimdışı

İlteriş Yılmaz 

Süper Üye
18 Eyl 2020
698
Hepsi zincir.

Bireyler kendini de eğitmeli dediğin gibi. Memlekette ve Dünya'da o kadar çok şarlatan var ki "Kişisel gelişim" altında hayal satan.

Bu kadar bilgi kirliliği içinde bireysel olarak ne doğru ne yanlış tartma becerisi edinmek lazım...
Kişisel gelişim insanların tekelinde olmadığı için doğru bilgiyi edinmenin bu kadar çok yolu varken edinmemek ahmaklık artık.
 
Puzik Çevrimdışı

Puzik 

Süper Üye
9 Ara 2020
1,306
Kişisel gelişim insanların tekelinde olmadığı için doğru bilgiyi edinmenin bu kadar çok yolu varken edinmemek ahmaklık artık.
Geçen bir profil gördüm, kız 21 yaşında kişisel gelişim uzmanı. Çocuk 20 yaşında aşk doktoru ? Konsantre yaşamışlar hayatı belli. Kesinlikle bende yaşla olgunluğun olmayacağını düşünenlerdenim lakin bu kadar genç insanların kendilerine bu tip etiketler koymasıda saçma geliyor. Güzel bir özlü söz aklımda paylaşayım;

“Yaşlanarak değil,yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman,insanları değil armutları olgunlaştırır” demiş Peyami Safa.
 
İlteriş Yılmaz Çevrimdışı

İlteriş Yılmaz 

Süper Üye
18 Eyl 2020
698
Geçen bir profil gördüm, kız 21 yaşında kişisel gelişim uzmanı. Çocuk 20 yaşında aşk doktoru ? Konsantre yaşamışlar hayatı belli. Kesinlikle bende yaşla olgunluğun olmayacağını düşünenlerdenim lakin bu kadar genç insanların kendilerine bu tip etiketler koymasıda saçma geliyor. Güzel bir özlü söz aklımda paylaşayım;

“Yaşlanarak değil,yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman,insanları değil armutları olgunlaştırır” demiş Peyami Safa.
11 yaşında üniversite bitiren süper zekalı çocuklardan değilseler 21 yaşına kadar neyi geliştirdin, 20 yaşında kaç aşk yaşadın da analiz edebilme kabiliyetine eriştin. Birkaç sene önce ergen iken birkaç sene sonra bütün insanlığa akıl verecek kadar mı yetiştirdiniz kendinizi. :haha1

Tecrübe kazanmak yaşla değil elbette ancak yeterince yaşanmışlık barındırmalı nihayetinde, tek başına düşünme yetisi her olayı anlamayı kolaylaştırmıyor. İnsan yaşadıklarıyla önyargılarını kırıyor, yeni bakış açıları kazanıyor. Yaşamaktan, deneyimlemekten korkmamalı. Nesle bakıyorum, hiçbir konuda iyi değiller. Bir kısmı bilgisayar, tablet, oyun gibi konularda iyi sadece. Sığ sularda yüzebilseler de korkarım bu çocuklar derin sularda boğulacak. Üstelik ebeveynler bu süreci hiç kolaylaştırmıyor. Her şeyi hazır sunarak iyilik yaptıklarını zannediyorlar. Çocuklarına iyi baktıklarını zannediyorlar. Hoş onlarda kendilerini geliştirmemiş ki çocuklarını geliştirmek konusunda bu denli yetersiz kalıyorlar.

Herkesin çocukluğu farklıdır elbette ancak ben sokaklardan eve gelmezdim, 7-8 yaşında internet kafeye bakıyordum. 9 yaşımda bilgisayar teknik servisi iş teklif etmişti. İş yerini bana bırakıp 2-3 gün giderdi. Lise de yine tüm okulun, öğretmenlerin bilgisayarlarına ben bakıyordum. Ama fark şuydu. İnternetin, bilgisayarın ülkede yeni yayılmaya başladığı zamanlarda yapıyordum bunları. Şimdikilerin hepsinin elinde doğarken tablet var daha. Hayat konusunda ki tek deneyimleri ondan ibaret.

Fethiye'ye taşındığımızda 5. sınıfa gidiyordum ve önce berber çırağı oldum, sonra yine en yakın internet kafeye bakarken buldum kendimi.
İngilizce merakım vardı, öğrenmeye açtım. 7. sınıfta her biri ortalama 500 sayfadan oluşan 4 ciltlik "İnce Memed" serisini bitirdiğimde Türkçe öğretmenim bunu bitiren ikinci öğrencimsin demişti. Çünkü okumayı hep çok sevdim. Dağı, taşı, yemek yapmayı da çok sevdim. 6., 7. sınıfta canımın istediği her yemeği kendim yapabiliyordum. İnternet kafeye bakarken bir yandan tost, çay yapıp esnafa dağıtırdım. Ha bu arada okula gitmedim bir süre, 20 gün rapor aldım. Annem internet kafede yakaladı, öğretmenler sınavlara gizli gizli aldı. Yeri geldi okulun duvarlarını arkadaşlarıma uyup sprey boyayla da boyadım. Girmediğim bahçede kalmadı. Ama hep deneyimledim. Sonuçlarını yaşadım ve kendimi yetiştirmeye çalıştım.

Velhasıl lise bitti gittim Ankara'da bir steak houseda bulaşıkçı olarak işe başladım. Ama bir yandan mutfağa geçmeye çalışıyordum. Mutfak dolu olunca bende gittim ustaya bana öğret, ben bir şeyler yapmak istiyorum dedim. Her gün bulaşıkları yıkamadan önce ilk işim sütlü puf ekmekler yapmak olurdu. Usta'dan bütün tarifi öğrenmiştim. Hamurundan, şekillendirmesine, pişirmesine kadar bütün aşamayı ben yapar, pişirir bırakırdım. Ek bir para da almıyordum. Hoşuma gidiyordu, bir bilgi daha öğreniyordum. Ardından birkaç garson ve komi işten ayrılınca şef garson bulaşıkçı bulmanın daha kolay olacağını düşünerek, isteğimi de göz önüne katarak beni komiliğe aldı. Bir süre orayı deneyimledim, sonra üniversite de çok merak duyduğum bir başka alan olan Havacılık Yönetimi'ni bitirdim. Hem havacılık hem de ekonomiye dair çok şey öğrendim.

Bu arada yazları otelde çalışıyordum. Yine önce belboy olarak başladım ama resepsiyonun eksik kaldığı noktada gidip ben bakıyordum. Yine ekstra bir para almıyordum, amaç yine kendimi geliştirmekti. Bilenler vardır belki bir otel uygulaması olan Elektra'yı hemen hemen hepsinden iyi kullanıyordum, çok sürmedi yine bir resepsiyonist işten çıkınca beni oraya davet ettiler. Gittiğim her yerde iyi ilişkiler kurmaya özen gösterdim. Kendimi net ifade etmeye özen gösterdim. Otelde herkesin sorun yaşadığı bir müdürle asla sorun yaşamadım örneğin. Çünkü bana beklentin nedir diye sorduğunda bana emir vermemeniz demiştim. Emir almaktan hoşlanmıyorum, rica edin işim değilse de yeri gelir yaparım demiştim. Bu netliğimden ötürü bana hiç emir vermedi, hiç sorun yaşamadık. Hatta gereğinden fazla izin aldığım zamanlarda bile tolerans göstermişti sağ olsun.

Ardından zaten yazılım işleri belirli noktaya ulaşınca otelde çalışmayı bırakıp tamamen kendi işime odaklandım. Ha bu arada üniversite yıllarımda bolca gezdim, ailemden para almayı bırakın ben aileme para göndermeye başladım. Yeri geldi bir restaurant kafe de garson olarak çalıştım, yeri geldi otelde çalıştım. Yeri geldi network marketing denedim. Binlerce insanla oturdum, sohbet ettim, kişisel gelişim eğitimlerine katıldım, kamplara katıldım. Tüm bunların yanında ailem bu konuda bilinçli olmasa da iyi niyetliydi. Ama iyi niyet tek başına yetmiyor. Siz kendiniz için en iyi olanı bulmak için çabalamadıkça sığ kalıyorsunuz.

O zaman Einstein'ın meşhur lafı ile bitireyim bende. "Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır." Farklı deneyimler fark yaratmanı sağlar. :)
Uzun tuttum biraz, kusura bakmayın lütfen. Adem Abi'den bulaştı sanırım :)
 
Geri
Üst Alt