sihaları bizim devlet mi üretiyor yoksa damadın şirketi mi togg diyorlar devlet mi kamu özel işbirliği
herşey özelleşti devlet hiç birşey üretmiyor sadece yol yaptım küprü yaptım onlarıda devlet yapmadı,
Devlet garantili köprüler yollar tüneller hastaneler hava alanları devlet hiç birşey yapmıyor üretmiyor
para basan kurumları şirketleri özelleştirdi sattı para suyunu çekti şimdi o garantileri biz ödüyoruz,
Devlet vatandaştan gelen vergilerle ayakta kalamaz yapılan herşey özel devlet garantili,
işin doğrusu bizim devlet hiç birşey yapmıyor yapılan herşey özel, özel hizmetin faturası ağır olur...
Şimdi şöyle bir düşünüyorum;
300 daireli bir site varmış.
Sitede 299 oyun 146 sını alıp seçilmiş bir başkan
Bu başkanın atadığı yetkisiz apartman yöneticileri
Başkan seçildiği güne kadar aidatlar 100tl
Başkan seçildikten sonra aidatlar 200tl çünkü yandaki 180 daireli siteden veletler geliyor araya duvar örmek lazım.
Başkan aynı zamanda duvarcı. (İlk okul mezunu ama Başkan olduğu için o hem başkan hem duvarcı)
Duvara itiraz eden kat malikleri site haini ilan edilir zira onları diğer sitenin veletlerinin işbirlikçileri diye değerlendirirler
Bu esnada duvar yapımı için bir gün siteye bir şirket gelir. Duvar yapımını başkan direkt olarak bu şirkete vermiştir ihale açılmamıştır. Hatta ''Sitenin kasasından bir kuruş bile çıkmadan bu duvar yapılacaktır'' der, yandaşları şakşaklar.
Aradan zaman geçer duvar örülmeye başlanır fakat öte taraftaki 150 daireli siteden de oranın veletleri dadanır
Hemen güvenlik görevlileri o tarafa gönderilir ve veletler ile kavga başlar.
Bu siteler ise aslında seçilen başkanın düne kadar kankasıdır. Birbirlerine gider gelir pasta börek yerler vs
Bir gün ne oldu ise birisinin hanımı diğerinin hanımının perdelerini beğnemedi diye siteler arası gerginlik çıkar ve site sakinlerinin birbiri ile hiç bir sorunu yokken Diğer tarafın %51 ile seçilen başkanı ile, bu tarafın %51 ile seçilen başkanı küs olduğu için siteler de birbirine düşman olur.
Seçilen başkan aşırı zekidir o nedenle kendi X sitesinin veletlerini Y sitesinin veletlerine karşı sapanlandırır
Bu esnada güvenlik görevlileri arttırılır duvar boyu yeniden hesaplanır ve maliyetler artar.
Maliyet arttığı için de aidatlar artar. 100 den 200 olan aidatlar 200 den 300 olur ama bu esnada başkana bağlı apartman yöneticilerinin veletleri hiç aidat ödemezler onların aidatları site bütçesinden başkana ayrılan sofra bezli ödenekten karşılanır. Site sakinleri homurdanmaya başlayınca başkana bağlı güvenlik güçleri sağda solda kıyıda köşede kıstırdıkları muhalif kat maliklerini çeşitli yollarla taciz eder.
Sonra bir gün apartman sakinlerinin her birisine yeni bir ödeme kalmi çıkar. ''Duvar geçmeme bedeli'' adlı bu ödeme kalemi için kat malikleri sorar ''Hani duvar için sitenin kasasından para çıkmayacaktı?''
Seçilen başkan cevap verir ''Zaten sitenin kasasından çıkmıyor, sizin cebinizden çıkıyor, bakın sitenin kasasında 128 bin liramız halen duruyor''
Nerede duruyor? Oradan bir apartman yöneticisi çıkar der ki Bizim evde duruyor, diğeri der ki Yerinde duruyor, bir başkası der ki öyle bir para zaten yoktu ki.
Tüm bunlar yaşanırken diğer sitelerde aidatların halen 100tl olduğunu öğrenen kat malikleri hesap sormak istediğinde ise yandaş şakşakcılar ellerinde megafon ile site içerisinde dolanıp ''şarkımızı susturamayacaksınız'' ''paratoner direğimizi indiremeyeceksiniz'' ''site bahçesini böldüremeyeceksiniz'' yaygarasını kopartırlar.
Site sakinleri artık tam anlamı ile bölünmüştür. Eskiden birbirine börek çörek götüren, hangi il ve ilçeden olduğuna ve hangi şarkıyı sevdiğine bakmadan birbirleri ile İNSAN gibi görüşen kat malikleri artık birbirine nefret ile bakmaktadırlar.
Duvar inşaatı sürekli sorun çıkarmakta, duvarı üstlenen firma her gün ayrıcalık istemektedir ve yine bu şirketin sitede olan dairesine ait ödenmemiş BÜTÜN aidatların seçilmiş başkan tarafından SİLİNDİĞİ öğrenilmiştir.
Normal kat maliki sadece bir ay aidatını ödemese suyunu kesen başkan, Duvar inşaatını yapan şirketin dairesinin bütün borçlarını acaba neden silmiştir?
Bütün bunlar olurken site içerisindeki restoranın bahçesinde bir serçedes araba içerisinde pudra şekeri ile köşe kapmaca oynanması konusu gündeme bir gelmiş, bir daha gelmemiştir, Köşe kapmaca oyunu saklambaç oyununa dönmüş, pudralar ortalığüa saçılmış ancak failin bir daha adı dahi anılmamış ve pudra şekerlerinin beyazlarını yine ''site bahçesini böldüremeyeceksiniz'' ''paratonerimizi indiremeyeceksiniz'' nidaları ile örtmüşlerdir.
Bu esnada aidatlara yeni zam gelmiş, artık aidatların dışında hgaricen doğal saz parası istenmeye başlanmış kat maliklerinin iyice beli bükülmüştür.
Tüm bunlar yetmez miş gibi kat maliklerinin içerisinde o site kurulduktan 50 yıl sonra dünyaya gelip 50 yıl da boşuna yaşamış dayılar da varmış ve sitenin yeni kuşak gençlerine sürekli olarak ''Siz eskileri bilmezsiniz, eskiden 2 inci dünya savaşı vardı, at başkan geldi de onun sayesinde ikinci dünya savaşı bitti'' diye hikayeler anlatır, neyse ki yeni nesil gençlik bu dayıların ağzının payını parlak zekaları ile verirmiş.
Sitede işler öyle bir içinden çıkılmaz hal almış ki, seçilmiş başkanın yalakaları, bitirilmeyen duvar için, düşman olunan diğer siteler için, yüksek aidatlar için Seçilmemiş başkanı suçlamaya başlamış ve ''Siz bilmezsiniz, bu seçilmemiş başkan var ya bu seçilmemiş başkan, işte o seçilmemiş başkan eskiden çalıştığı elektrik idaresinin veznesini batırdı, Şimdi de sitemizi batıracak'' demeye başlamışlar.
Yani dostlar ben istesem bu hikayeyi daha uzuuuun uzun yazarım ama, kimse gönül koymasın bana, bazı laftan anlamayan kör biyatçı arkadaşlara devlet işlerini basit bir apartman yönetimi ile anlatmak gerkiyor diye düşünmeye başladım zir aanlamıyorlar bir türlü.
Yerdikleri ne var ise bu gün hepsi başlarına gelmesine rağmen halen kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gören bu zihniyetin ben hayat bakış açılarını ciddi oranda garipsiyorum artık.
Dış güçler bitti acilen iç güç lazım bize diye dalga dahi geçiliyorlar yine de yüzleri kızarmıyor nasıl bir dünyadı rbu anlamak mümkün değil.