Domestos
Süper Üye
- 3 Tem 2018
- 4,206
- 51
Alınan vergiyi de, daha çok yesinler diye hazineye aktarıyor. En küçük hakkım varsa zehir olsun.btk diye bir kurum var ama işi gücü milletten sadece telsiz kullanım vergisi almak ?
Alınan vergiyi de, daha çok yesinler diye hazineye aktarıyor. En küçük hakkım varsa zehir olsun.btk diye bir kurum var ama işi gücü milletten sadece telsiz kullanım vergisi almak ?
17 Ağustos 1999'da yaşanan depremin ardından “geçici” denilerek alınmaya başlanan ve 2002'den itibaren de kalıcı hale getirilen 'deprem vergileri'nden bugüne kadar 66 milyar 143 milyon lira toplanmış.Alınan vergiyi de, daha çok yesinler diye hazineye aktarıyor. En küçük hakkım varsa zehir olsun.
Türk Telekom nasıl soyuldu? Zarar kaç milyar dolar? Detaylar belli oldu...
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk Telekom’un devrine izin verdi. Telekom’un devrinin ardından tartışmalar da beraberinde geldi.
Bakanlık, Suudi Ojer Telekomünikasyon AŞ'nin Türk Telekom'da sahip olduğu yüzde 55 hissenin bankaların ortak olduğu özel amaçlı şirkete (SPV) devrine izin verdi.
Odatv yazarlarından Mert Taşçılar Türk Telekom’un devrine ilişkin kaleme aldığı yazıda flaş ifadeler kullandı.
Yazar Mert Taşçılar, ‘Türkiye işte böyle sömürüldü’ başlıklı köşe yazısında dikkat çeken ifadelere yer verdi.
İşte Mert Taşçılar’ın ‘Türkiye işte böyle sömürüldü’ köşe yazısı:
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Suudi Ojer Telekomünikasyon AŞ'nin (OTAŞ) Türk Telekom'da sahip olduğu yüzde 55 hissenin bankaların ortak olduğu özel amaçlı şirkete (SPV) devrine izin verdi. Böylece Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası Türk Telekom'un çoğunluğuna sahip oldu.
Bu işlemin ardından Suudiler, Türk Telekom'u, 6,5 milyar dolara 21 yıl için kiralayıp, Türk bankalarından da 4.7 milyar dolar borç alarak, ödeme yapmadan devretmiş oldu. Yerli sermaye ise yabancı sermayeye aktarılmış oldu. Üstelik OTAŞ, kurumun altyapısını da satarak, milyarlarca dolarlık kazanç elde etti.
Öyle ki Suudiler, Türk Telekom'u Türk bankalarından aldıkları krediyle, kasasındaki 2 milyar dolarlık bütçe ile beraber satın aldı. 10 senede net 15 milyar dolar kâr elde ettikleri bilinen Suudiler, piyasaya sadece 2 milyar dolar ödeme yaptı. Yani OTAŞ, Türk Telekom’u satın aldıktan sonra sadece Türkiye’deki parayı Türk bankalarına ödedi.
İddialara göre şirket, son yıl, 3 buçuk milyar dolar zarar göstererek ödeme yapamayacaklarını gerekçe gösterdi ve kalan milyarlarca liralık borcunu da ödemedi.
Devrin ardından Türkiye’nin söz konusu özelleştirmeden, sadece satın alma ödemesi, vergi ödemeleri ve borç faizinin ödenmesini kapsayan ödemelerle, 20 milyar dolar zarar ettiği ortaya çıktı.
KABLOLARI DA SATMIŞLAR
1993 yılı başlarında Telekom'a 25-30 milyar dolar piyasa değeri biçiliyordu. Türkiye’nin ortalama 4.5 milyar dolar gelir elde ettiği, 20 milyar dolar da zarar etmesinin üstüne yeni bir skandal daha yaşandı.
OTAŞ’ın Türk Telekom’u satın aldıktan sonra 35 milyon kilometre uzunluğundaki bakır kabloları 2013 yılında sattığı anlaşıldı. Üstelik OTAŞ, eski adı İMKB olan Borsa İstanbul’a bu satışlar ile ilgili bildirimde bulunarak satışı doğruladı.
Satış miktarına ilişkin bilgi vermeyen şirket, "Fiber yatırımlarımız sonucunda şebekemizde bulunan bakır kabloların bir kısmı atıl hale geliyor. Kaynakları en iyi şekilde değerlendirmek için atıl hale gelen bakır kabloların satışıyla fiber yatırımlarımıza kaynak oluşturuyoruz" açıklamasını yapmıştı. Açıklamayla, milyonlarca kilometrelik kablo satışı gelirinin Hazine'ye değil, şirketin kasasına aktarıldığı anlaşıldı.
Fakat burada da Danıştay'ın 2013’te "satamaz" dediği altyapı için ihaleye çıkan şirket, geliri yatırımlarında kullanacağını açıklayınca bakır ile fiber kablo arasındaki maliyet farkından kazanç sağladığı öğrenildi.
OSMANLI DÖNEMİNDE DÖŞENEN KABLOLAR SATILDI
35 milyon kilometre bakır ağına sahip Türk Telekom’un, 2013’e kadar sadece 150 bin kilometre fiber kablo döşediği belirtilmişti. Türkiye'de 1 metre bakır kablo döşemenin maliyeti o dönem 90 cent iken, aynı uzunluktaki fiber kablo 50 cente mal oluyordu. O gün yapılan yorumlara göre iki yatırım arasında 100 kata varan bir maliyet farkı söz konusu yaşandı.
Türk Telekom'un altyapısında Osmanlı döneminde döşenmeye başlanan kablo altyapısını içeren Telekom'un elindeki bakırın değeri iddialara göre 10 milyar doları buldu. Öte yandan 2003'de tonu 2 bin dolardan satılan bakırın fiyatı 2013'te 8 bin dolara çıkmıştı.
Böylelikle OTAŞ’ın sadece bankalara ödemediği kredilerden değil, Türkiye'nin Telekom bakır altyapısını satarak da milyarlarca lira kazandığı anlaşıldı.
Telekom gibi niceleri soyuldu be ahmet abi. Ama milletimiz anlamıyor işte. Cebindeki para buhar olacak ki eleştirsinkısa bir yazı
alıntı : Muhalifahaber
Telekom gibi niceleri soyuldu be ahmet abi. Ama milletimiz anlamıyor işte. Cebindeki para buhar olacak ki eleştirsin
Turkıyenın enbuyuk fıber,bakır hattına sahıp sırketı (Bızı hıc sevmeyen bır ulkenın vatandasına satarsan boyle kuru kuru gecırır)
Yatırım yapmak yerıne parayı cukka eder kacar
Baz ıstasyonu sayısı bır kenara dursun kullanılan sektorler oldukca eskı ve cok farklı markalardan kurulmus omurgası var.Baz istasyonları halen daha yetersiz. Öyleki çoğu yerleşim yerlerinde köy gibi yükseklerde baz istasyonu yetersiz. Mesela Türkiyede Almanyanın dörtte biri kadar baz istasyonu bulunuyor....
Baz ıstasyonu sayısı bır kenara dursun kullanılan sektorler oldukca eskı ve cok farklı markalardan kurulmus omurgası var.
Daha vahım bırsey soyleyeyım TT akdenız bolgesındekı 3G bandındakı parazıtlenme - Döngüye girme problemını daha cozemedı.
Almanya olayına gelecek olursak bızdekı tasarımla, avrupadakı tasarım bır degıl.
Mesala
Avrupada cıkısı gucunun cok altında calısıyor bızdekı sektorler.
avrupada bına,evlere yakın baz ıstanoyu kurmak pek mumkun degılken bızde serbest.
bızden uygulana yontem baz ıstasyonu dıbımızde olsun dusuk cıkıs guclu olsun
avrupada bızden uzakta olsun yuksek cıkıs guclu olsun.
Bizde bu bile yok iyiki gelmiş oralara. Getiritken düzgün yapsalar bide tadından yenmezAynen hocam sonra da BTkK diyorki baz istasyonları Avrupa standartlarının çok altında.Tabi altında olacak yoksa insanlar kızartmamı olsun.Bunlar hep 17 yıl küsürdür çarpık kentleşmenin sebepleri.Her daire altı boş bodrum niçin otopart yapılması zorunlu hale getirilmedi.Su , elektrik ,telefon , internet hangi alt yapımızda hayır var.
Bu görüntüler mahallemize gelen Kablonet in işçiliği.Yap boz para kazan.Bu sokak taşıdığımız 5 yıldan beridir en az 10 kere kazılmıştır.
Almanlar ne demiş.. Türkler asfaltı bizden öğrendi. Bizde yama yapmayı türklerden öğrendik ?Elle tutulur yanımız yok. O Parke tasları dosenmeden aklınız neredeydı yazık degıl mı mıllı sermayeye,servete.
Sözde borular döşendikten sonra taşları diziyorlar ancak bu kadar kötü işçilik olmaz tümsek kaldığı için arabaların altı vuruyor.Sözde basıldıkça inecekmiş taşlar.Şunu anladım müteahhitler evden çok bu yol yapım işinden kazanıyorlar.Nasılsa denetleyen yok.1 m2 parke taşa 5 m2 yazdı adam yanımda.Elle tutulur yanımız yok. O Parke tasları dosenmeden aklınız neredeydı yazık degıl mı mıllı sermayeye,servete.
Fiber in gelmesi tabi ki iyi bir hizmet ancak bunu yaparken çevreye verilen zarar ,kötü işçilik vs. zaten ekonomik koşullar neticesinde benim için anlamı kalmıyor.Kablonetin 25 mbit paketi 69 lira mı neydi.Benim için yüksek bir rakam komşu ile ortak kullanmaya devam.?Bizde bu bile yok iyiki gelmiş oralara. Getiritken düzgün yapsalar bide tadından yenmez