Bu mantıkla tüm vakıfların parasını devlet ödüyor denebilir. Kızılay İhh Lösev ÇYDD vb tüm vakıflara verilen yardımlar vergiden düşülebilir.
Üstadım camilerle yardım vakıflarını karşılaştırmak kesinlikle yanlış. Maneviyat ayrı, sağlık/yaşam ayrı.
%90 olarak verdiğiniz oran da çok yanlış hayırseverlerin yüklü bağışlarla vergiden düşerek yaptırdığı cami oranı %30 bile yok
Ben hayırsever oranı vermedim, elimde bir veri yok. Fakat din üzerinden bolca para kazanmış oldukça büyük bir ailenin (Çolak**ulları Cemaati, B*rl*k Vakfı, Sar*y Talebe Yurtları) aforoz edilmiş bir üyesi olarak bir kaç bilgi vermek isterim.
- Bu yurtlarda oda başı 3-4 öğrenci kalıyor ve öğrenci başı geçen yıl yaklaşık 800₺ alınıyordu.
- Yurt için sık sık şehrin küçük camilerinden yardımlar toplanıyordu. Fındık hasat zamanı ve kurban bayramında bağışlar toplanıyordu. Hayvan derileri Türk Hava Kurumuna değil de bu akrabalarıma bağışlanıyordu.
- Yardım metinlerinde genellikle "Yurtlarda kalan öğrencilerimiz için" veya "X bir köyde yapılacak cami için" gibi temalar oluyordu.
Bunların dışında da belediye bütçesiyle ilgili söylentiler oluyordu fakat söylentiler başımı belaya sokar, dile getirmiyorum. Doğruluklarını kanıtlayamayacağım aşikar.
Öğrenci başı bu gün bile 800₺ alınan bir yurdun hayır işleyen bir vakıf gibi yardıma ihtiyacı olduğuna gerçekten inanan varsa ben söyleyeyim kesinlikle yardıma ihtiyaçları yok. Ticari amaç gütmeyen kuruluşlara yardım edilir. Ticari amaç güdülüp güdülmediği de yetkililerinin ne kadar lüks hayat sürdüğüne bakılarak bir bakışta anlaşılabilir.
- Camilerden toplanan yardımların peyzaj işlerine bile yeteceğine inanmıyorum. En azından kulağıma gelenler o şekilde.
- Fındık hasatlarından toplanan yardımların biraz daha iyi olduğunu biliyorum.
- Hayvan derilerini ne yaptıklarını hiç bilmiyorum fakat türlü türlü söylentileri duyuyorum yine.
Uzun lafın kısası ben din sömürüsü nedir iyi bilirim. Reddi mirası da bu sebepten verdim. Söylediğiniz gibi %30 ise eğer, kalan %70'in halktan gelmediğine adım gibi eminim. Bağışın yüklüsü yüksüzü görecelidir.
doğru kullanımla en iyi eğitimi camilerde de verebiliriz yeni nesillere ecdad yıllarca ilmi camilerdeki külliyelerde verdi dünyaya hükmettik.
Bu kesinlikle yanlış. Askeri zaferlerle sadece savaşta övünülür. O dönemin halkın büyük çoğunluğunun yoksullukla ve baskıyla boğuştuğundan kimse bahsetmez. Cami ne zaman bilim üreten, katma değer üreten bir yuva olur; biz o zaman oradaki eğitimi de destekleriz. Ahlak eğitiminde bile zayıf olması tam bir trajedi.
Topraktan çıkan petrolü varili 100 dolara satarak değil, onu satın alıp işleyip 100 dolar maliyetten 900 dolar kâra geçerek zenginleşen ülkelerden biri olmamız gerekiyor. Bunun yolu da bilim üreten insanları ülkeden soğutmamaktan, kaçırmamaktan, özgürlüklerine dokunmamaktan ve haklarını yememekten geçiyor. Yoksa doğalgazı, petrolü, altını, kömürü arar dururuz. Biz bunları yaparken de o bilim üretecek insanlar gider İsviçre'de, Almanya'da, Amerika'da üretirler. Güçlenen ülkeler onlar olur.