saat: 1:30. hayat gecenin sessizliğine karışmışken, banyodan hunharca bir gürültü geliyordu. korkuyla kalp atışlarım hızlanmıştı. hızlı ve tedirgin adımlarla banyonun yolunu tuttum. usulca kapıyı açtım. çamaşır makinemiz beni artık salın dercesine kendisini banyo mobilyalarına vuruyordu. iki elimle sanki son defa sarılan bir sevgili edasıyla çamaşır makinemi yerinde tutmaya çalıştım. ben sarıldıkça o daha çok çırpınıyordu.
programı iptal ederek makinemi sakinleştirmeye çalıştım. kapağını açması için onu biraz yanlız bıraktım. sakinleşti. kapağını açtığımda aburcubura doymak bilmeyen bir çocuk gibi 7 kiloluk makineye neredeyse 20 kilo çamaşır tıkıştırılmıştı sevgili eşim tarafından.
sıkma programında acılar içinde çırpınan makinemin duygularını çok iyi anlıyordum. hemen çamaşırların yarısından fazlasını boşaltıp durulama programını çalıştırım. o artık daha mutluydu. o sakince su almaya başlarken, banyonun kapısını usulca kapatıp bayramı bekleyen çocuk edasıyla programın bitmesini bekliyordum.
programı iptal ederek makinemi sakinleştirmeye çalıştım. kapağını açması için onu biraz yanlız bıraktım. sakinleşti. kapağını açtığımda aburcubura doymak bilmeyen bir çocuk gibi 7 kiloluk makineye neredeyse 20 kilo çamaşır tıkıştırılmıştı sevgili eşim tarafından.
sıkma programında acılar içinde çırpınan makinemin duygularını çok iyi anlıyordum. hemen çamaşırların yarısından fazlasını boşaltıp durulama programını çalıştırım. o artık daha mutluydu. o sakince su almaya başlarken, banyonun kapısını usulca kapatıp bayramı bekleyen çocuk edasıyla programın bitmesini bekliyordum.