Söylediklerinizin çoğu kısmına katılsam da çoğuna katılmıyorum araçlarla ulaşılan hızlar bir defa dünyanın kütle çekimine aykırı bunu üreticiler bildikleri halde rekabet veya satış için kısaca ve kabaca para için insan hayatını tehlikeye sokacak araçlar üretmeleri bence suç bu konu arz talep olarak görülmemeli düşünün paraşütle atlayabileceğiniz son noktadan atlıyorsunuz ve paraşütün ipini açması için hiç bilmediğiniz tanımadığınız birilerinin eline veriyorsunuz o kişi paraşütü açmazsa ipi onun eline verdiğiniz için sadece siz suçlusunuz öyle mi? Büyük küçük tüm suçlar özgür irade ile işleniyor ve kolluk kuvvetleri yasa kanun cezaevleri bunun için var ama suç işlendikten sonra devreye giriyorlar işlenmeden önlem alınsa caydırıcılık olsa suç oranı o kadar azalır değil mi ve suçsuz yere daha az kişinin canı yanar düşün ki o kaza tüm trafik kurallarına uyan başka bir araçla çarpıştığını suçlu tabi ki hız yapan kurallara uymayan sürücü peki sürdüğü araç o kadar hızlarda çıkamasaydı?? Söylemek istediğim araçların bu kadar hıza ulaşmalarında ki amaç ne, normalde kullanabiliyor muyuz ya da kullanabilirmiyiz?
Ben hıza meraklı insanların pistlere teşvik edilmesinden yanayım.
Aşırı hız sonucu kontrol kaybının yüksek ihtimalle ölüme götüreceğini bilemeyecek insan yoktur bence.
Madem aşırı hızı göze alıyorsun, sonucuna da katlanacaksın diyorum.
Aşırı hızda madem cezalar caydırıcı değil, o zaman daha ağır cezalarla da sorunlar dizginlenebilir bence.
Mesela bir Lamborghini sürücüsü aşırı hız yaparken yakalandı diyelim, aracı gözlerinin önünde ceza olarak parçalanabilir ve otomobil kullanması birkaç yıllığına yasaklanabilir.
Önemli olanın suçun işlenmediği bir ortam yaratmak olduğunu ben de düşünüyorum ama bunun da denetimli ve iyi bir eğitimden geçtiğini düşünüyorum.
Dünyanın önemli sorunlarından biri de eğitim sistemleridir. (Bence)
30-40 kişiyi aynı sınıfa koyup tek bir kalıba veya düşünceye göre yetiştirmek bunu doğuruyor zaten.
Paylaştığım haber de Polis ne diyor, bunu sosyal hiyerarşide yükselme olarak düşünüyorlar.
Yani bunu bir itibar veya saygınlık kazanma olarak düşünüyorlar.
Bu bireylerin yaşadığı şey tükenmişlik sendromu veya onaylanma ihtiyacı gibi duruyor bence.
Özetleyecek olursak çocuk yaşta doğru eğitilememiş karakterin, yetişkinliğe eriştiğinde ortaya çıkardığı sonuç bu oluyor.
Çocuklar iyi eğitilmezse, geleceğin anne ve babaları da iyi eğitilememiş olur.
Bu kısır döngü halinde de ilerlemeye devam eder.