Bizim Ülkemizde ne yazık ki bir çok kavram hep yanlış algılanıyor ve o yanlış algı üzerine insanların kalbine, beğenisine dokunacak kurgular hazırlanıyor, Yukarıda bahsettiğim Teşekkür Hikayeleri serisinin ilk videosunda gördüğünüz bir kiremit değiştirme işinin sosyal mecra üzerinden halka sunulup ''Bakın biz sizin için neler yapıyoruz'' vurgusunda bulunmak gibi.
Mesela basit bir soru sormak isterim müsaadenizle. Arda Türkmen bu ülkenin değerli, isim yapmış bir şefidir burada mutabıkız.
Peki Arda Türkmen bir makinenin çalışma prensibi hakkında ne bilir? Bence kulaktan dolma bilgiler. Peki neden Makine temizleyici reklamında oynatılır?
Cevap basit. Tanıdık ve sevilen yüzler her zaman ürün sattırır o yüzden.
''Halk bunu istiyor biz de bunu veriyoruz'' diyecek elbette bu kurguları hazırlayanlar.
Bizler ise bunun tam aksine işi bilen insanların tarafsız ve ortaya yorumlar yapmasını istiyoruz
bildikleri konularda
Ben isterim ki konusunda uzman, tarafsızlığına gölge düşmemiş insanlar çıkıp o ekranlarda bu teknolojiler üzerine yorum yapsın ancak bu da işte kapitalist düzene ters geliyor
Size basit bir soru daha sorayım. Sizce X bir zaman diliminde Y bir firma benimle bir anlaşma yapıp ürün tanıtmak ister mi?
Cevap yine oldukça basit. İstemez
İstemez çünkü ben önüme verilen senaryodan metin okuyarak reklam yapacak karaktere sahip değilim
Cesareti olan üretici incelemek üzere ürününü yollar, İncelerim, 3-5 gün veya 3-5 ay ne kadar izin veriyorlar ise kullanır/kurcalarım, Ürünü iade ettikten sonra Beğendiğim ve beğenmediğim noktaları çatır çatır yazar ve halka paylaşırım. Fakat bu onların işine gelmez zira her zaman yazdığım gibi kusursuz üretim yok.
''Bu arada esas soru işareti, bu oyunu böyle oynayan insanlar gerçekten Vestel markasına sahip çıkmak istediği için mi bunları yapıyor? Tıpkı çocuğumuz bir hata yapsa bile onu koruma içgüdüsüyle hareket etmemiz gibi.''
Bu oyunu böyle oynayanlar sizce Vestel'e zarar mı veriyordur yoksa Hak mı savunuyordur.?
Hak savunduğunu iddia eden birey veya kuruluş, halka açık mecrada yazdığım/yazdığımız bunca yazıya ''Yalan söylüyor, bu da ispatı'' demesi gerekmez mi?
''Adamlar nereden bilsin burada yazı yazıldığını'' demeyin sakın zira Donanımhaberden beri ben bu firmaya onlarca rapor yazdım ve bu mecralarda yazılanların linklerini yolladım. Kendi yazdığım eleştiri yazılarının olduğu linkler dahil. kaldı ki işi sırf bu olan departmanlar var.
Buradan hareketle ben bu zatların firmayı değil, ülkemizde alışılageldiği üzere koltuklarını savundukları düşüncesine sevk oluyorum.
Mesela ben Awox yetkili servisiyim aynı zamanda ve Awox markasını şu mecrada yerden yere vurmuşumdur. Yazılımlarını paylaşırım mesela, bu yazılımları paylaştığımdan yöneticilerin haberi vardır. Eleştiri yazılarımdan da. Bu güne kadar müdürüm bir kere dahi olsun beni arayıp ''Adem bey neden bunları yazıyorsunuz?'' dememiştir.
Mesela bunca eleştirdiğim AXEN markasının pazarlama direktörü cesaret göstererek beni üretim tesislerini görmeye davet etmiştir. İçerisinde bulunduğum Awox markası bu cesareti gösterebilmişmidir?
Vestel markasının ve fabrikalarının ülkemizde olması bana her zaman mutluluk vermiş, o fabrikaları her gezişim benim için her seferinde artan bir gurur kaynağı olmuştur. Aynı duyguyu Axen fabrikasında Awox fabrikasında da yaşamak istediğimiz için böyle acımasız eleştiriyorum aslında.
Bizi yani halkı dikkate almaları gerektiğini zihinlerine çakmaya uğraştığım için böyle acımasız eleştiriyorum.
Yoksa medyada marka ile ilgili yayınlanan olumsuz görüşler bir departman tarafından denetleniyor mu?
Yıllardır bunu yazarım ve kendilerine de öneride bulundum, Bir sosyal medya temsilcisi forumlar dünyasında mutlak abulundurun ki insanların yazdığı bazı kasıtlı negatif yorumlara da birinci ağızdan cevap verilebilmiş olsun.
DH de yönetici olup da sevgili
OMEGA nın bahsettiği o minik projeyi kısa süreli de olsa yürüttüğüm dönemde DH ye gelip Vestel üzerinden bir sürü olumsuz yazı yazan birçok insana ''Lütfen ürünün seri numarasını verirmisiniz gerekli kontrolleri yapayım'' dediğimde buna geri dönüş dahi alamamışımdı rzira ortada kontrol edilebilecek bir ürün yoktu zira bu tamamen farklı marka promotörlerinin kasıtlı hareketleriydi.
Aynen sizin de belirttiğiniz gibi bu sadece VESTEL için geçerli değil tüm markalar için geçerlidir.
Adam foruma yazıyor ''vestel bana şunu yaptı bunu yaptı Allah onları kahretsin paramla rezil oldum, berbat lanet tüü kaka asla almayın aldırmayın bla bla bla''
''Tamam kardeş geçmiş olsun ver bakalım cihaz bilgilerini hemen bakalım bakalım kimmiş san abunları yapan servis?''
Eeee üüü hık gık
Bir gün birisi bana verecek cevap bulamayınca ''Casusmusun sen bilader, insanların ekmeğiyle neden oynuyorsun?'' dedi yahu utanmaz
Bu mecraları boş bırakmayın, birer tesilci atayın, dememin en önemli nedeni de buydu zaten.
Bu yapılanlar sadece sosyal mecrada değil tekno marketlerde de yaşanıyor. İki gram beynim ile bunu ben düşünebiliyorum ama 3-5 ünv bitirdim havaları ile yönetimde olanlar düşünemiyor mu sizce* yoksa işlerine mi gelmiyor?
Bu denetim sonucu bunun sorumlular ile iletişime geçilip çözüm mü bulunması istenr? Gerçeği, buldukları çözüme(görüş, video silinmesi vb) çözüm denirse
Açık ifade ediyorum ki 2012 sonrası VESTEL gerçekten satış sonrası hizmet kalitesi konusunda bu ülkede çağ atlamıştır.
Çok eleştiririm fakat Tarkan Tekcan yönetimi, Sayın Mustafa Şahingöz gibi insanlar bu ülkede bir markanın kendi müşterisine cidden önem verdiğini, dğeer verdiğini 2012 den sonra hissettirmeyi başarmıştır.
Ben eleştirsem de o teşekkür hikayeleri serisi içerisinde çok etkili olaylar vardır. Zaten asıl eleştirdiğim konu bu işin gerçeklikten kopartılıp şova dökülmesiydi.
O videodan sonra saha operasyon müdürlerinin sorumluluk alanlarındaki servislere oluşturduğu baskı nedeniyle bütün servisler işi gücü bıraktı Teşekkür avına çıkmaya başladılar.
Yahu köylü Ali dayımın evde buzdolabı çalışmıyor, ama o beklesin, neden? Yahu Ali dayı ne twitter kullanır ne de başka bir sosyal mecra, biz şu Şermin hanıma gidelim onun çok takipçisi var. Servis, Şermin hanımı mutlu etsin diye giderken ikramlar, 10 dakikada bitecek işi şova döküp 1 saat evden çıkmamalar amanın daha neler neler.
Bu aristokrat müdür tayfası her sabah oturdukları koltuklardan servislerine günlük raporları yollar, NPS ABC EBİK GÜBÜK diye isimlendirilen salak saçma puanlama tablo grafiklerini sunar ve ''Hıııııı seni gidi Ali servis seniiii, bu puanlar ne böyle rezil herif'' diye TO ALL seçeneği ile tüm servislerin göreceği şekilde fırça atar, Tüm servisler bu rezilliği yaşamasın diye bu sefer puan peşinde koşmaya başlar.
Her şeyin analitik verilerde bittiğini düşünen bu aristokratlar artık halktan iyice kopar, halkı birer birey değil de puan tablosu olarak görmeye, göstermeye başlar.
İstifamdan önce çok dile getirmiştim, VESTEL de işiniz görülsün istiyorsanız Bağırıp Çağırın sosyal mecrada, hemen çözerler, Neden? Aman haaaa sosyal mecra önemli.
2012 de Bodrum da servis şefiyim, bir kadın Twitter dan ''Bu servisler geleceğim dediklerinde neden gelmezler?'' diye yazmış.
Allah amanın bir kıyamet bir kıyamet inanamazsınız, Bana telefonlar, mailler ebikler gübükler bir baskı bir baskı, Klima montajındaki ekip arkadaşlarımdan rica ettim, işlerini bıraktırdım, o adrese yolladım. Konu ne mesela? Tv nin ekranında sinyal yok yazıyor, E abla TV nin bağlı olduğu Digiturk kapalı, açmazsan sinyal yok yazar zaten bu normal değil mi?
Diyeceğim o ki ben Vestel'e GERÇEK sorun çözmek ile şov yapmak arasındaki o çizgiyi göremedikleri için kızıyorum.
Yukarıda bir detay var, mutlaka sizin de aklınızdan o soru geçmiştir. Servisler geleceğim dedikleri halde neden gelmezler?
Aslında gelmezler değil, GELEMEZLER.
Normal Nüfusu 175 bin olan bir ilçe, yaz sezonunda 1,5 Milyon nüfusa ulaşıyor ise bırakın yetkili servisi, Evinize su bile isteseniz gelmiyor önce durum değerlendirmesini iyi analiz edebilmek lazım
Diğer durum tespitleri ise kitabımda yazıyor gerçek, somut örnekler ile.