Cevap görece olur zira burada Sanatçının (!) yorumlamasının nasıl olduğuna göre sonuç hep değişken olur.
Bir sinyali ne kadar saf hali ile kullanabilirsek (Elbette ki parazit osilasyondan arındırılmış saf sinyalden bahsediyorum) o derece kaliteli sonuç alırız lakin günümüz teknolojisinde verilerin aktarımının tamamen code/encode mantığına dayalı olması nedeniyle tv üretimleri de bu eksende hareket ediyor.
Burada yapılan işlem tamamen protokol işlemekten ibaret. Yani anakarttan çıkan protokolü tcon üzerinde işleyerek mi adres satır kodlayalım yoksa cofboard üzerinde mi veya bütün işlemleri GÜÇLÜ bir tane işlemci ile anakart üzerinde mi yapalım sorularının cevabını nasıl yorumlamak istediklerinden bahsediyorum açıkçası.
Bu soruyu, yazılımsal mimariyi inşa eden mühendisin yanıtlaması gerekir.
Ne kadar az aktarım organı olursa o kadar iyi mantığının da geçerli olduğu yerler var, Monoblok mantık üzerine inşa edilmesi iyidir mantığının da geçerli olduğu yerler var. TV dünyasında ise arada ne kadar az devre elemanı olsa o derece iyidir lakin, burada GÜÇLENDİRME mantığı ile araya giren devrelerden bahsetmiyorum.
Ben çok da monoblokcu değilim açıkçası, Her şeyi bir işlemciye, işlemciyi de anakart üzerine entegre ettikten sonra geriye ne kalıyor ki?
Tamirciliği de böyle böyle öldürmediler mi zaten
Vestel in Tcon üretimi yok, kaldı ki Vestel ve Arçelik'in aslında komponent üretimi yok. Vestel her ne kadar kendi anakartlarını artık donanım mühendisliği ve yazılım mühendisliği olarak iki ayrı statüde kendisi dizayn ediyor olsa da, komponentler elbette ki yine dışa bağımlı şekilde tedarik ediliyor
Bu yüzden ''Yerli ne kadar yerli?'' sorusu çok kolay cevabını bulmaz
Mesela geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanının tanıttığı TAMAMEN YERLİ gemimizin monitörlerinin LG olduğu dikkatimi çekmişti bir haber bülteninde