Adem hocam şimdiye kadar neye montaj ekibi çağırmışsam , çamaşır , bulaşık , tv ( bunlar vestel ) klima ( uğur ) buz dolabı ( Hotpoint Ariston ) v.s hepsindede montaj ekibi aceleci ve durmadan telefonları çalıyor. Yani belli oluyor ki montaj ekiplerine gün içinde fazla iş yüklüyorlar. Buda onların birşeyleri unutmasına ve hata yapmalarına neden oluyor.
Azizim herşeyin başında kapital var.
Montaj ekibine baskı var, baskı uygulayan servis
Servise baskı var, baskı uygulayan para babası bayiler
Bayilere baskı var, baskı uygulayan distribütörler
Distribütörlere baskı var, baskı uygulayan sürekli üretime zornana fabrika
Fabrikaya baskı var, baskı uygulayan ülke politikaları
Ülkeye baskı var, Baskı uygulayan daha refah yaşam tarzı isteyen halk
Halka baskı var, baskı uygulayan ülkedeki siyasilerin yanlış politikaları
Diyerek konu en başa döner ve yine en baştan başlar maalesef.
Montaj ekipleri, eli tornavida tutan ama meslekten olmayan insanlardır ki ben de 2012 yılında bir kamyon şöförü, 2013 de bir kaynakçı,2014 de bir kasap arkadaşımızı montaj ekibi olarak kullanmıştım öncesinde kısa bir eğitim vererek.
Aslına amaç lojistik, sadece mal taşısın diye işe alınan arkadaşlardı bunlar, sonra kendi merak, azim ve başarıları sonucu montaja, ve hatta kamyon şöförü olan ilerleyen dönemlerde basit arızalara vs dahi göndermeye başlamıştım ki o zamanlar Bodrum da servis şefiyfdim ben.
Peki haydi birlikte bir soru sorlaım kendimize.
Neden Kamyon şöförü?
Neden kaynankçı?
Neden kasap?
Sebebi çok basit azizim, Geriden gelen kimse yok artık yeni eğitim sistemi yüzünden.
Eskiden çocukların bir kısmı okumayı, bir kısmı çalışmayı tercih ederdi. Ben mesela 15 yaşımda okumama kararı aldım (Pişma olup sonra dışarıdan okudum ayrı konu) ama ülkede sürekli mühendis, sürekli doktor, sürekli profesör,sürekli bilim adamı yetiştirecek bir durum yok, DÜnyanın hiç bir yerinde yok bu. Bir kısmı işçi, bir kısmı hzimet sektörü, bir kısmı gıda sektörü, bir kısmı market reyonu vs vs bunlar da iş dalı ve küçümseniyor olsa da bunlar da inanılmaz kıymetli ve kilit işler.
Şimdi bana stajyer gönderiyorlar ''Al bunu eğit'' diyerek. Arkadaş bakıyorum gelen çocuğa, 18 ine gelmiş, sigara içer, elinden akıllı telefon düşmez, ergenliğin en atar gider döneminde ben neden uğraşayım ki bu çocukla? Annesi babası aile içi eğitim vermemiş, çocuk oturmayı bilmez kalkmayı bilmez, Üstüne üstlük bir de DEVLET faktörü var zira hem zerre kadar işine yaramayan bu çocuğun derdini çekip, hem de üstüne para vereceksin. Tüm bunların dışında saat 5 de çocuğu bırakmazsan bir de bununla uğraşacaksın.
Ben son 4 yıldır stajyer almıyorum mesela. Okuldan hocalar vs geliyor ricada bulunuyor ama ı ıhh, ben o derdi çok çektim, bir daha çekesim yok.
Elbette biz de bu çocukları 8-9 yaşında alıp köle gibi çalıştırmaktan bahsetmiyoruz ama, asgari ücretin 2.000TL sınırlarına ulaştığı ülkemizde bir de işçi hakları adı altında haftalık çalışma saatleri, haftasonu izinleri, agi, maazeretler vs derken bu ülkede işçi çalıştırmanın zorluklarından hiç kimse bahsetmiyor bırakın stajyer kenarda dursun.
Siyasiler işçi hakları bakımından avrupa standartlarını yakalamaya çalışırken KOBİ lerin nasıl aynı standartlarda para kazanabileceğinden hiç bahsetmiyor.
Tamı tamına 289 kalen vergi ödenen ülkemizde, Bi riş yeri açıp işletebilmenin güçlüklerinden hiç kimse bahsetmiyor mesela.
Dürüstlük ve Ahlak önce devlette başlamalı, Adil ve düsürt olmayan bir yönetim şeklinde halktan dürüstlük ve iş hayatında mükemmellik beklemek de oldukça ütopik diye düşünüyorum sevgili kardeşim.