Migros iade

Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Aynen öyle hocam... Dolaylı yoldan buraya çıkıyor bizim ülkede... Çünkü, vatandaşın kurumsal olabilme veya bu güçlerle mücadele edebilme durumu yok... Olması da gerekmiyor aslında, sosyal devlet bunun için var evrensel normlara göre... Güçlü haklı çıkmamalı, adil olan neyse o olmalı ama nerdeeee...
Vallahi hocam o koca firmalara karşı elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum vatandaş adına. Umudumu kaybetmek istemiyorum elbette lakin yolun zorlu olduğunun ve kapitalin gücüne yenik düşüleceğinin de farkındayım. Neticede kime karşı hangi güç ile savaş açıtımız belli, koca şirketlerin avukat ordularına karşı ben (Dernek) ve komisyon avukatı olarak vakit buldukça iş çözmeye çalışıyoruz.
 
Domestos Çevrimdışı

Domestos 

Süper Üye
3 Tem 2018
4,206
51
Memlekette üreticisinden tüketicisinden işçisine patronuna kadar kimse layığı ile iş yapmak derdinde değil ki :)
İşte zurnanın zooort dediği yer burası hocam... Eskilerde, iki dükkan yan yana aynı malı satan esnaf, gelen müşterisine "ben bu gün rızkımı çıkardım, yandaki arkadaşa az müşteri geldi, ondan alıver, benden alma" diyordu ve yine geçinip gidiyordu...

Şimdi, herkes hep bana rabbena diye dokuz takla atıyor ama ne fayda...
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
İşte zurnanın zooort dediği yer burası hocam... Eskilerde, iki dükkan yan yana aynı malı satan esnaf, gelen müşterisine "ben bu gün rızkımı çıkardım, yandaki arkadaşa az müşteri geldi, ondan alıver, benden alma" diyordu ve yine geçinip gidiyordu...

Şimdi, herkes hep bana rabbena diye dokuz takla atıyor ama ne fayda...

Hocam böyle şeyleri anlatıp yazmak aslında terbiyesizliktir ancak, halen bir umut var olduğunu da vurgulayabilmek gerekiyor.

Artık din olgusunu sorgular olsam da insanlığımı kaybetmedim çok şükür. Bu bağlamda hayatımın her aşamasında hep başkalarını da düşündüm.

Mesela 2015 yılında 300 klimalık iyi bir toplu montaj işi aldığımda, o dönem Milas bölgesine bakan ben, aynı zamanda ailece görüştüğümüz başka bir servis arkadaşımı arayıp ''Bölüşelim mi?'' demiştim ve birlikte yapmıştık işin büyük kısmını.

Daha dün, kendi eliyle ürün getiren ve parasını ödemeye razı şekilde bana gelen vatandaşın televizyonu söktüm, arızasını tespit ettim, o esnada sohbet ederken anladım ki maddi anlamda zorda bir arkadaşımız. ''Bak kardeşim arızalı kartın bu, al sen bu tv yi evine götür, bana boşuna bu kadar para ödeme, şu kartı şu siteden sipariş et, gelince şu şekilde tak'' dedim tv yi kapattım gönderdim. Ben de yapar para almadan verirdim ancak o zaman ezmiş olurdum kardeşimizi, zaten maddi anlamda zor şartlarda herkes, üstüne bir de psikolojik olarak ezmeye gerek yok kimseyi.

1980 lerden beri esnaflığın içinde, 1991 yılında vergi mükellefi olmuş birisi olarak esnaflığın o yıllarını çok özlemekle birlikte, bölgemde bana ''Deli galiba'' diye bakan meslektaşlarıma rağmen halen kapımdan giren insanlara önce işi kendileri nasıl yapabilir onu anlatıyorum. Geen hafta elinde bir poşet elma ile giren bir öğretmen arkadaşımızın hikayesi de bundan farklı değildi.

43'' televizyonunun ledlerini değiştirtmek için bana getirmek üzere bilgi almaya gelen öğretmenimiz ile sohbet edince bu işi kendisinin yapabileceğine ancak elinde vantuz olmadığı için tereddüt ettiğine kanaat getirince dedim ki ''Hiç sorun yok hocam, ledleri sipariş edin, gelince bana uğrayın benim vantuzları alın''

Vantuzlarla birlikte elmamız geldi işte :)

Öğretmenimiz ledlerini değiştirmiş mutlu mesut kullanıyor şimdi.


Diyeceğim o ki sayın hocam, o ruh ölmedi ancak yok denecek kadar azaldı farkındayım, unutulmaması için mücadele etmeliyiz :)
 
Domestos Çevrimdışı

Domestos 

Süper Üye
3 Tem 2018
4,206
51
Hocam böyle şeyleri anlatıp yazmak aslında terbiyesizliktir ancak, halen bir umut var olduğunu da vurgulayabilmek gerekiyor.

Artık din olgusunu sorgular olsam da insanlığımı kaybetmedim çok şükür. Bu bağlamda hayatımın her aşamasında hep başkalarını da düşündüm.

Mesela 2015 yılında 300 klimalık iyi bir toplu montaj işi aldığımda, o dönem Milas bölgesine bakan ben, aynı zamanda ailece görüştüğümüz başka bir servis arkadaşımı arayıp ''Bölüşelim mi?'' demiştim ve birlikte yapmıştık işin büyük kısmını.

Daha dün, kendi eliyle ürün getiren ve parasını ödemeye razı şekilde bana gelen vatandaşın televizyonu söktüm, arızasını tespit ettim, o esnada sohbet ederken anladım ki maddi anlamda zorda bir arkadaşımız. ''Bak kardeşim arızalı kartın bu, al sen bu tv yi evine götür, bana boşuna bu kadar para ödeme, şu kartı şu siteden sipariş et, gelince şu şekilde tak'' dedim tv yi kapattım gönderdim. Ben de yapar para almadan verirdim ancak o zaman ezmiş olurdum kardeşimizi, zaten maddi anlamda zor şartlarda herkes, üstüne bir de psikolojik olarak ezmeye gerek yok kimseyi.

1980 lerden beri esnaflığın içinde, 1991 yılında vergi mükellefi olmuş birisi olarak esnaflığın o yıllarını çok özlemekle birlikte, bölgemde bana ''Deli galiba'' diye bakan meslektaşlarıma rağmen halen kapımdan giren insanlara önce işi kendileri nasıl yapabilir onu anlatıyorum. Geen hafta elinde bir poşet elma ile giren bir öğretmen arkadaşımızın hikayesi de bundan farklı değildi.

43'' televizyonunun ledlerini değiştirtmek için bana getirmek üzere bilgi almaya gelen öğretmenimiz ile sohbet edince bu işi kendisinin yapabileceğine ancak elinde vantuz olmadığı için tereddüt ettiğine kanaat getirince dedim ki ''Hiç sorun yok hocam, ledleri sipariş edin, gelince bana uğrayın benim vantuzları alın''

Vantuzlarla birlikte elmamız geldi işte :)

Öğretmenimiz ledlerini değiştirmiş mutlu mesut kullanıyor şimdi.


Diyeceğim o ki sayın hocam, o ruh ölmedi ancak yok denecek kadar azaldı farkındayım, unutulmaması için mücadele etmeliyiz :)
O ruh hiç bir zaman ölmeyecek ama kötülüğü de alt edemeyecek maalesef... Bu dünyada kötülükler ve iyilikler hep olacak, bütün mesele, kötülüklerin iyileri boğmaması ama bu ülkede boğuldu maalesef...

Bir Kova suya üç beş damla çamur düşerse yine temiz varsayılır, bir kova çamura bir sürahi temiz su döksek de fayda etmez ama...

Benim derdim, temiz suyumuzu, hak etmeyen gafillere harcamayalım yeter...
 
Geri
Üst Alt