Migros iade
- Konbuyu başlatan tansel11
- Başlangıç tarihi
T
Çevrimdışı
TC Yıldırım
Kayıtsız / Doğrulanmamış
internet online aldıysan 14 gün iade hakkın var marketten aldıysan 14 gün iade hakkın yok kanun öyle diyor migros isterse iade alır ancak arıza ayıp vs varsa yine iade hakkın doğar
doğru demişler elden almışın görmşün beğenmişin almışsın sayılıyor
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:
doğru demişler elden almışın görmşün beğenmişin almışsın sayılıyor
Ozaman olurmu işim
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:
Yapamazssın diyorlar
Çevrimdışı
- 23 Kas 2017
- 20,965
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
İade hakları koşullara göre değişkendir.
Size kısa yoldan ''Yapamazsınız'' diyeceğim.
Sebep öğrenmek isterseniz detayları aşağıya yazayım okursunuz.
Devletimiz; Görseller ve anlatımlar ile yapılan satış şekli olan online satışlarda ürünün somut bir şekilde görülemiyor olması, elle dokunulup göz ile görülememesi sebebi ile olası bir algı hatası, aldatıcı reklam gibi sebeplerle oluşabilecek mağduriyetleri giderebilmek adına Mesafeli Satış Sözleşmesi kapsamında internet alışverişi yapanları bir oranda korumaya almıştır.
Sizin alışveriş şekliniz ise GÖREREK SATIŞ kapsamında oluyor yani Devletimiz diyor ki; '' kanka, sen bu malı gördün, aynı zamanda bilerek aldın, şimdi de mızıkçılık ediyorsun beğenmedim diyorsun, olmaz öyle şey, almasaydın o zaman''
Yukarıda yasal yönden olur olmaz kısmını yazdık. Peki bunun mantık kısmı ne diyor?
''Eee kardeşim, GÖRDÜN diyorsun da, ben kapalı bir kutu aldım. Ücretsiz montaj hizmeti yok, servis para almadan kurmam diyor, kendim açarsam da kimse sorumluluk almıyor eğer mal hasarlı çıkarsa. Sonuç olarak aslında ben GÖREREK SATIŞ kapsamı dışındayım yani malı henüz görmemişim ki iyiliğine kötülüğüne karar vereyim''
İşte burada da, benim sizlere sorduğum şu soru devreye giriyor
tavsiyeforumu.com
Tüketiciyi koruma kanunu, tüketicileri korumak amacı ile iyi niyetli düşünülmüş olsa da eksiklerinin çok olduğu ve bu günün koşullarına göre yeniden revize edilmesi gerektiği kaçınılmaz gerçektir.
Yetkili servisler bu tarz durumlarda size rapor tutmazlar zira yetkili servisin görev tanımları içerisinde ''Ürünlerini beğenmeyen müşterilerin iade edebilmesi için rapor tut'' gibi bir kavram yoktur.
Birçok servis, bu konuda iyi niyetli ve vatandaş odaklı yaklaşıp yazdığı rapor nedeniyle ceza faturaları ile karşılaşmış, iade alınan tv bedeli servise fatura edilmiştir.
Firmadan firmaya uygulamalar değişiklik göstermekle birlikte, genel işleyiş anlattığım şekildedir.
Size kısa yoldan ''Yapamazsınız'' diyeceğim.
Sebep öğrenmek isterseniz detayları aşağıya yazayım okursunuz.
Devletimiz; Görseller ve anlatımlar ile yapılan satış şekli olan online satışlarda ürünün somut bir şekilde görülemiyor olması, elle dokunulup göz ile görülememesi sebebi ile olası bir algı hatası, aldatıcı reklam gibi sebeplerle oluşabilecek mağduriyetleri giderebilmek adına Mesafeli Satış Sözleşmesi kapsamında internet alışverişi yapanları bir oranda korumaya almıştır.
Sizin alışveriş şekliniz ise GÖREREK SATIŞ kapsamında oluyor yani Devletimiz diyor ki; '' kanka, sen bu malı gördün, aynı zamanda bilerek aldın, şimdi de mızıkçılık ediyorsun beğenmedim diyorsun, olmaz öyle şey, almasaydın o zaman''
Yukarıda yasal yönden olur olmaz kısmını yazdık. Peki bunun mantık kısmı ne diyor?
''Eee kardeşim, GÖRDÜN diyorsun da, ben kapalı bir kutu aldım. Ücretsiz montaj hizmeti yok, servis para almadan kurmam diyor, kendim açarsam da kimse sorumluluk almıyor eğer mal hasarlı çıkarsa. Sonuç olarak aslında ben GÖREREK SATIŞ kapsamı dışındayım yani malı henüz görmemişim ki iyiliğine kötülüğüne karar vereyim''
İşte burada da, benim sizlere sorduğum şu soru devreye giriyor
Tüketiciyi Koruma Kanununda Değişiklik Olmalı Diyenler
Herkese Merhaba; Mevcut olan 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanununda özellikle ev elektroniği ile yakından ilgilenen bizler için sizce değişikliğe gidilmeli mi? ''Gidilmeli'' diye düşünüyorsanız mesela hangi yaklaşımlarda değişiklik yapılmalı? ''Gidilmemeli'' diye düşünüyorsanız nedeni nedir...
tavsiyeforumu.com
Tüketiciyi koruma kanunu, tüketicileri korumak amacı ile iyi niyetli düşünülmüş olsa da eksiklerinin çok olduğu ve bu günün koşullarına göre yeniden revize edilmesi gerektiği kaçınılmaz gerçektir.
Yetkili servisler bu tarz durumlarda size rapor tutmazlar zira yetkili servisin görev tanımları içerisinde ''Ürünlerini beğenmeyen müşterilerin iade edebilmesi için rapor tut'' gibi bir kavram yoktur.
Birçok servis, bu konuda iyi niyetli ve vatandaş odaklı yaklaşıp yazdığı rapor nedeniyle ceza faturaları ile karşılaşmış, iade alınan tv bedeli servise fatura edilmiştir.
Firmadan firmaya uygulamalar değişiklik göstermekle birlikte, genel işleyiş anlattığım şekildedir.
T
Çevrimdışı
TC Yıldırım
Kayıtsız / Doğrulanmamış
Kanunun kestiği parmak acıtmaz diyorsunİade hakları koşullara göre değişkendir.
Size kısa yoldan ''Yapamazsınız'' diyeceğim.
Sebep öğrenmek isterseniz detayları aşağıya yazayım okursunuz.
Devletimiz; Görseller ve anlatımlar ile yapılan satış şekli olan online satışlarda ürünün somut bir şekilde görülemiyor olması, elle dokunulup göz ile görülememesi sebebi ile olası bir algı hatası, aldatıcı reklam gibi sebeplerle oluşabilecek mağduriyetleri giderebilmek adına Mesafeli Satış Sözleşmesi kapsamında internet alışverişi yapanları bir oranda korumaya almıştır.
Sizin alışveriş şekliniz ise GÖREREK SATIŞ kapsamında oluyor yani Devletimiz diyor ki; '' kanka, sen bu malı gördün, aynı zamanda bilerek aldın, şimdi de mızıkçılık ediyorsun beğenmedim diyorsun, olmaz öyle şey, almasaydın o zaman''
Yukarıda yasal yönden olur olmaz kısmını yazdık. Peki bunun mantık kısmı ne diyor?
''Eee kardeşim, GÖRDÜN diyorsun da, ben kapalı bir kutu aldım. Ücretsiz montaj hizmeti yok, servis para almadan kurmam diyor, kendim açarsam da kimse sorumluluk almıyor eğer mal hasarlı çıkarsa. Sonuç olarak aslında ben GÖREREK SATIŞ kapsamı dışındayım yani malı henüz görmemişim ki iyiliğine kötülüğüne karar vereyim''
İşte burada da, benim sizlere sorduğum şu soru devreye giriyor
Tüketiciyi Koruma Kanununda Değişiklik Olmalı Diyenler
Herkese Merhaba; Mevcut olan 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanununda özellikle ev elektroniği ile yakından ilgilenen bizler için sizce değişikliğe gidilmeli mi? ''Gidilmeli'' diye düşünüyorsanız mesela hangi yaklaşımlarda değişiklik yapılmalı? ''Gidilmemeli'' diye düşünüyorsanız nedeni nedir...
Tüketiciyi koruma kanunu, tüketicileri korumak amacı ile iyi niyetli düşünülmüş olsa da eksiklerinin çok olduğu ve bu günün koşullarına göre yeniden revize edilmesi gerektiği kaçınılmaz gerçektir.
Yetkili servisler bu tarz durumlarda size rapor tutmazlar zira yetkili servisin görev tanımları içerisinde ''Ürünlerini beğenmeyen müşterilerin iade edebilmesi için rapor tut'' gibi bir kavram yoktur.
Birçok servis, bu konuda iyi niyetli ve vatandaş odaklı yaklaşıp yazdığı rapor nedeniyle ceza faturaları ile karşılaşmış, iade alınan tv bedeli servise fatura edilmiştir.
Firmadan firmaya uygulamalar değişiklik göstermekle birlikte, genel işleyiş anlattığım şekildedir.
Adem Helvacı hocam herkes tv alsa beğenmedim deyip iade etse üreticinin satıcının hali nice olur
bu hersey için geçerli sattığım üründe sorun yoktu müşteri ürüne boş kutu almış ürün kutunun dışında kalmış diye aldığı kutuyu değilde benim ürünü iade etmeye karar vermiş neymiş kutulu hazır kalitesiz olan üründen alacakmış benim suçum ne birde ASELSAN,da çalışıyor bu arkadaş dedim kart gelişmiş kart kaliteli ürün biraz dışında kalması normal vida arasına iki pul koy boşluğunu al etrafına izolebant çek işlem tamam demesin mi bu hep salak teknikerin işi bi kartı uyduramamış diye gülmekten yarıldım 
kendi kendine dedim böyle adamlar nasıl çalışıyor aselsan gibi kurumda şaşırdım kaldım bu memlekette herşey mümkün
Çevrimdışı
Domestos
Süper Üye
- 3 Tem 2018
- 4,206
- 51
İnsanoğlu kendi eliyle var olan bir sistemi yok ederek oluşan saçmalıklardan şikayet ediyor... Konu sahibini tenzih ederim, yanlış anlaşılmasın...
Global rekabet, ucuz işçilik, fason üretim, alakasız sektörlerin topa girmesi gibi etkenler, nihayetinde konu sahibi gibi mağdurlar ortaya çıkartıyor... Çözüm nedir peki... Yok maalesef... Şimdi kalkıp, tüm mahallenin, ilçenin veya orta ölçekli bir ilin en tanınmış esnafını geri getirip 20-30 yıl önceye dönmek, alınan beyaz eşya garantisinin markadan önce bu esnaf olduğu günlere gitmek, "Hayri abi bu tv'nin rengini beğenmedik, ne yapcez" dediğimizde, sorunu iki saatte çözecek Hayri abilerin olduğu sisteme dönmek imkansız...
Sadece Hayri abileri devre dışı bırakarak, sahneye yeni aktörler (servis, Thh, yetkisiz ilgisiz satıcılar vb.) aldık ve bunlar bize sorun yumağı getirmekten başka bir şey yapmadı...
Global rekabet, ucuz işçilik, fason üretim, alakasız sektörlerin topa girmesi gibi etkenler, nihayetinde konu sahibi gibi mağdurlar ortaya çıkartıyor... Çözüm nedir peki... Yok maalesef... Şimdi kalkıp, tüm mahallenin, ilçenin veya orta ölçekli bir ilin en tanınmış esnafını geri getirip 20-30 yıl önceye dönmek, alınan beyaz eşya garantisinin markadan önce bu esnaf olduğu günlere gitmek, "Hayri abi bu tv'nin rengini beğenmedik, ne yapcez" dediğimizde, sorunu iki saatte çözecek Hayri abilerin olduğu sisteme dönmek imkansız...
Sadece Hayri abileri devre dışı bırakarak, sahneye yeni aktörler (servis, Thh, yetkisiz ilgisiz satıcılar vb.) aldık ve bunlar bize sorun yumağı getirmekten başka bir şey yapmadı...
Çevrimdışı
- 23 Kas 2017
- 20,965
Çözüm belli, kalitesiz üretimi engellemek.
En azından bir alt standartı oluşturmak lazım.
Bir de servis gibi konuları denetlemek lazım.
Yani kısacası devlet piyasayı ve ürünleri denetlemeli.
Son düzenleme:
Çevrimdışı
Domestos
Süper Üye
- 3 Tem 2018
- 4,206
- 51
Devlet yönetiminin, beğenmediğine yafta yapıştırdığı bir sistemde yaptığı iş denetleme olmaz, olsa olsa yargısız infaz olur...Çözüm bell, kalitesiz üretimi engellemek.
En azından bir alt standartı oluşturmak lazım.
Bir de servis gibi konuları denetlemek lazım.
Yani kısacası devlet piyasayı ve ürünleri denetlemeli.
Örnek;
A esnafı malum parti üyesi hatta haramın dibine dibine vuranlardan, komşusu da B esnafı ve muhitte düzgün bir karakter olarak bilinir, toplum da bu sebeple alış verişi B esnafından yapıyor...
A bir telefon ihbarı veya isimsiz bir mektup ile B nin kalitesiz ürün sattığını denetçi kuruma söylüyor...
Yandı gülüm keten helva.
Bizim coğrafyada, doğru dürüst bir şey kalmadı çünkü pisliğin içinden, temiz şeyler çıkmaz, ülke çöpe döneli çok oldu maalesef...
Bu arada pislik deyince aklıma gelen şu güzel tespiti paylaşayım...
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Yani kurumsallık icat oldu, mertlik bozuldu.
Çevrimdışı
Domestos
Süper Üye
- 3 Tem 2018
- 4,206
- 51
Aynen öyle hocam... Dolaylı yoldan buraya çıkıyor bizim ülkede... Çünkü, vatandaşın kurumsal olabilme veya bu güçlerle mücadele edebilme durumu yok... Olması da gerekmiyor aslında, sosyal devlet bunun için var evrensel normlara göre... Güçlü haklı çıkmamalı, adil olan neyse o olmalı ama nerdeeee...Yani kurumsallık icat oldu, mertlik bozuldu.
Çevrimdışı
Adem Helvacı
Süper Üye
- 17 Şub 2017
- 24,294
- 51
Marka vermeyeyim X firması diyor ki ;
Aynı malı B202 mağazasında satıyorum xxx tl ancak ücretsiz montaj hizmeti sunmuyorum. C303 mağazasında satıyorum yyy tl ancak nakliye ve montajı ben karşılıyorum.
Vatandaş gidip B202 mağazasını tercih ediyor ekonomik durumlardan ötürü. Sonra gelsin sorunlar
Bu nedene ısrarla bilinç vurgusu yapıyorum.
Bu örneğimizdeki bilinç gereği ne yapılması lazım?
Görerek satışın gereği ne ise onu, Malı görün kardeşim. Yanınızda usb götürün, tv yi kutudan çıkarttırıp kontrol edin. Size buna müsaade etmeyen mecralardan da alışveriş yapmayın bu kadar basit.
Kargocudan ürün teslim alırken bilinçli bir vatandaş olmanın gereği olarak önce ürünün sağlam olup olmadığını teyit etmek istiyorsunuz ancak kargocuların dayattığı sistem buna müsaade etmiyor. ''İmzanı at paketi al gardaş ben seni bekleyemem yoksa iade edeyim'' diyerek bu sefer tehdit unsurunu devreye sokuyor.
B202 den tv alırken kutuyu ç bakayım diyorsun, adam sana ''Abi işte bildiğin televizyon'' diyor.
Memlekette üreticisinden tüketicisinden işçisine patronuna kadar kimse layığı ile iş yapmak derdinde değil ki