Düşüncelerimiz takip ediliyor olabilirmi

gercekrambo Çevrimdışı

gercekrambo 

Süper Üye
2 Şub 2020
1,778
Kardesim ne olsugunu bilmedigim bir cihaz buluyorum ve o cihaz reklamlarima cikiyor sanirim yazimi okumadan yaziyorsun
genelde açık fikirli bir insanım. ama kafanızdaki düşüncelerin, birilerinin ulaşabileceği meta olması fikri, aşırı uçuk. bu arada kızgın sözlerinizi de hoş gördüm. sakin olmak iyidir.
 
Karatepe Çevrimdışı

Karatepe

Yeni Üye
25 Haz 2021
29
25
Aslında açık kaynak kodlu
Aosp romlarla bu mümkün tlf da google uygulamaları dahil tüm izinler ve kontrol elinde oluyor, ben böyle kullanıyorum hem şarj uzun gidiyor hem de yağ gibi akıyor
bende custom rom atmayı düşünüyordum sırf bu yüzden sonra aklıma geldi rom u geliştirip güncelleme veren firmanın dinlemediği ne malum? sonra vazgeçtim ilerde bir gün kendim yazarsam custom rom u atarım telefona :)
 
Diridiri06 Çevrimdışı

Diridiri06 

Süper Üye
7 Eki 2019
519
33
genelde açık fikirli bir insanım. ama kafanızdaki düşüncelerin, birilerinin ulaşabileceği meta olması fikri, aşırı uçuk. bu arada kızgın sözlerinizi de hoş gördüm. sakin olmak iyidir.
Kardesim olmaz dedigimiz herseyi yasiyoruz o yuzden bana hicte olmayacak şey gibi gorunmuyor acikcasi
 
Ömer Çolak Çevrimiçi

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,049
29
Kardesim olmaz dedigimiz herseyi yasiyoruz o yuzden bana hicte olmayacak şey gibi gorunmuyor acikcasi
Aslında yangına körükle gidecek güzel bir cevap vereyim ben size bu konuda. Nöral algoritmaları iş hayatımda hiç kullanmıyorum fakat eğitim hayatımda bir kere bu arrayların eğitimiyle köpek fotoğraflarını tanıtmıştık.

Şöyle ki;
Algoritmaya yaklaşık 500 tane köpek fotoğrafını tarattık. Tabi o fotoğrafları sadece 1 ve 0 'lardan oluşan oldukça büyük bir dizi olarak görüyor. Velhasıl algoritmanın eğitimini o şekilde tamamladık. Sonrasında o 500 köpek resminin içinde olmayan 10 köpek resmi ve 40 farklı resimler gösterdik. Yanlış hatırlamıyorsam 11 resim seçmişti 9'u doğru 2'si yanlıştı. Ama tabi 39 resimde köpek olmadığını da bilmişti. Yanılma payı %10 ile %2 arası oluyor.

Bizler bu algoritmanın biriktirdiği veriye baktığımızda anlamsız bytelerden başka hiç bir şey görmüyoruz tabi. Bu arada 500 resim sıkıştırılmış jpeg formatında bile 500mb (512000kb) veriyse mesela hafızasındaki veri miktarı 20-30kb yani 10 binde 1'i kadar veri oluyor. Yani fotoğrafları hafızasında tutmuyor kesinlikle. Onların ne olduğunu düşünüyorsa o düşüncesi oluyor bu 20-30kb veri. O algoritma o hafızadaki verisini çok güzel işliyor ve ona "Bunlar köpek resmidir ve sen sonraki testte de köpekleri bulacaksın" deme şansımız olmadığı halde çalışıyor.

500MB veri bizim için artık normal boyutlar gibi geliyor tabi. Bunun 10 binde 1'inden bile az olan 30KB veriyi açıp okumaya kalktığımızda tam 30.720 tane 0x00 0x55 0x1a 0x4c gibi byteleri görüyoruz. Bunlar tek başlarına anlamı olmayan sayılar. Örneğin 0x00 bizim bildiğimiz 0'a eşit, 0x1a da bizim bildiğimiz 26 oluyor.

Ekran-goruntusu-2022-05-23-23115058afdfa6e4463da2.png


Kısaca biz yapay zekanın hafızasındaki verileri nasıl işlediğini biliyoruz fakat hafızasındaki verileri görsek de anlamlandıramıyoruz. Haliyle düşüncelerini okuyamıyoruz o bilgisayar algoritmalarının. O algoritma çıkarımlarla çalışıyor. Potansiyel olarak düşüncelerinizi okuması da haliyle mümkün. Örneğin atıyorum tamamen sizin nabzınızı, hareket bilginizi ve ne konuştuklarını an be an takip edip o anda ilginizi başka bir şeyin çektiğini biliyorsa bir sonraki durumda haliyle ne düşündüğünüzü hatrı sayılır bir doğrulukta tahmin edebiliyor.

Bunlar yapay zekanın emekleme dönemleri. Aralarından birinin bilinç sahibi olup internette başıboş dolaşmadığını mesela kimse bilemez. Dünyayı yöneten gizli güçlerin onlar olup olmadığını da :hihi

Uzun lafın kısası yapay zeka gerçekten de düşüncelerinizi okuyabilir. Ama bunu çıkarımlar yaparak yapar. En yakın arkadaşınız düşüncelerinizi ne kadar iyi okuyorsa örneğin; cep telefonunuz 7/24 yanınızda olduğundan o arkadaşınızdan belki 10 kat daha iyi okuyabilir. Belirli sınırlar dahilinde oldukça mantıklı. Neticede insan da bir bilinç, yapay zeka da bir bilinç ilkel de olsa.

Ek not:

Falaaddin uygulaması mesajlarınıza ve telefon trafiğinize ve dahi siri dikteden aldığı verilere (dikte konusu iddia) bakarak size bir fal yazıyor. Tamamen yapay zeka ile şaşırtıcı derecede gündelik hayatınıza uygun ve o sıralar kafanızı meşgul eden konular hakkında yorumlamalar yapabiliyor. Sokaktaki iyi bir falcıdan daha iyi seviyede oturan yorumlar bunlar.
 
Son düzenleme:
G Çevrimdışı

GökselSaraçoğlu 

DeDe
Aktif Üye
19 Haz 2019
137
57
Aslında yangına körükle gidecek güzel bir cevap vereyim ben size bu konuda. Nöral algoritmaları iş hayatımda hiç kullanmıyorum fakat eğitim hayatımda bir kere bu arrayların eğitimiyle köpek fotoğraflarını tanıtmıştık.

Şöyle ki;
Algoritmaya yaklaşık 500 tane köpek fotoğrafını tarattık. Tabi o fotoğrafları sadece 1 ve 0 'lardan oluşan oldukça büyük bir dizi olarak görüyor. Velhasıl algoritmanın eğitimini o şekilde tamamladık. Sonrasında o 500 köpek resminin içinde olmayan 10 köpek resmi ve 40 farklı resimler gösterdik. Yanlış hatırlamıyorsam 11 resim seçmişti 9'u doğru 2'si yanlıştı. Ama tabi 39 resimde köpek olmadığını da bilmişti. Yanılma payı %10 ile %2 arası oluyor.

Bizler bu algoritmanın biriktirdiği veriye baktığımızda anlamsız bytelerden başka hiç bir şey görmüyoruz tabi. Bu arada 500 resim sıkıştırılmış jpeg formatında bile 500mb (512000kb) veriyse mesela hafızasındaki veri miktarı 20-30kb yani 10 binde 1'i kadar veri oluyor. Yani fotoğrafları hafızasında tutmuyor kesinlikle. Onların ne olduğunu düşünüyorsa o düşüncesi oluyor bu 20-30kb veri. O algoritma o hafızadaki verisini çok güzel işliyor ve ona "Bunlar köpek resmidir ve sen sonraki testte de köpekleri bulacaksın" deme şansımız olmadığı halde çalışıyor.

500MB veri bizim için artık normal boyutlar gibi geliyor tabi. Bunun 10 binde 1'inden bile az olan 30KB veriyi açıp okumaya kalktığımızda tam 30.720 tane 0x00 0x55 0x1a 0x4c gibi byteleri görüyoruz. Bunlar tek başlarına anlamı olmayan sayılar. Örneğin 0x00 bizim bildiğimiz 0'a eşit, 0x1a da bizim bildiğimiz 26 oluyor.

Ekran-goruntusu-2022-05-23-23115058afdfa6e4463da2.png


Kısaca biz yapay zekanın hafızasındaki verileri nasıl işlediğini biliyoruz fakat hafızasındaki verileri görsek de anlamlandıramıyoruz. Haliyle düşüncelerini okuyamıyoruz o bilgisayar algoritmalarının. O algoritma çıkarımlarla çalışıyor. Potansiyel olarak düşüncelerinizi okuması da haliyle mümkün. Örneğin atıyorum tamamen sizin nabzınızı, hareket bilginizi ve ne konuştuklarını an be an takip edip o anda ilginizi başka bir şeyin çektiğini biliyorsa bir sonraki durumda haliyle ne düşündüğünüzü hatrı sayılır bir doğrulukta tahmin edebiliyor.

Bunlar yapay zekanın emekleme dönemleri. Aralarından birinin bilinç sahibi olup internette başıboş dolaşmadığını mesela kimse bilemez. Dünyayı yöneten gizli güçlerin onlar olup olmadığını da :hihi

Uzun lafın kısası yapay zeka gerçekten de düşüncelerinizi okuyabilir. Ama bunu çıkarımlar yaparak yapar. En yakın arkadaşınız düşüncelerinizi ne kadar iyi okuyorsa örneğin; cep telefonunuz 7/24 yanınızda olduğundan o arkadaşınızdan belki 10 kat daha iyi okuyabilir. Belirli sınırlar dahilinde oldukça mantıklı. Neticede insan da bir bilinç, yapay zeka da bir bilinç ilkel de olsa.

Ek not:

Falaaddin uygulaması mesajlarınıza ve telefon trafiğinize ve dahi siri dikteden aldığı verilere (dikte konusu iddia) bakarak size bir fal yazıyor. Tamamen yapay zeka ile şaşırtıcı derecede gündelik hayatınıza uygun ve o sıralar kafanızı meşgul eden konular hakkında yorumlamalar yapabiliyor. Sokaktaki iyi bir falcıdan daha iyi seviyede oturan yorumlar bunlar.

falaaddin konusunda kesinlikle katılıyorum. Eşim ve baldızım bir ara bu programa fena takılmışlardı, onlara göre hayret verici şekilde doğru yorum yapıyordu. Ben de telefonunlarının yanında konuşmamalarını, yorum yapmamalarını söylediğim ve bunu uygulayınca falaaddin baya bir saçmalaya başlamıştı. Sonuç; şimdilerde falaaddini kullanmıyorlar :gul . Ama arka planda çalışan ne falaaddinler çıkmıştır şimdi.
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Aslında bu konuyu ele almadan birkaç kelimeyi bilmek lazım. Tesadüf, tevafuk - kurallı kuralsız. Tesadüf sebebi tarafımızdan henüz açıklanamayan derecedeki olaylar için kullandığımız kelime. Yani yeterli bilgi seviyesine erişmediğimizdeki durumdur. Tevafuk yeryüzünde veya alemde olanların birbiriyle etkileşimli olduğunun ve bir etkileşim sonucu izah edilebilir olduğunun bilinmesi kabul edilmesi sonucu kullanılan kelimedir.
Örneğin sayıların sıralanması gibi seri veya fonksiyonel olması gibi bilinebilir olanlar için tevafuk kelimesi kullanılır. Random rastgele üretilmiş bir sayı içinse tesadüf kelimesi kullanılmakta yani kuralsız denilmektedir. Ancak yine de o rastgele denen sayı üretilirken de aslın da bir fiziksel veya elektriksel toplucasında bilimsel olarak tarif edilebilecek ve o sonucu belirleyenlerin ortaya konabileceği kurallar tanımlanabilir. Biz kabul ettiğimiz için tesadüf yada kuralsız diye bir tarif tanımlıyoruz. Aslın da tanımladığımız bizim kabulümüzden öte bir şekilde aklımızın sınırını tanımlamızdır. Yeterli bilgi ve donanıma sahip olan için bilimsel olarak izah ederek beklenen sonuçtan başka birşey değildir. Yani tesadüf gerçekte yoktur.

Sizin konunuza bağlayınca, bulduğunuz kart sonucu ortaya koyduğunuz tepkilerin ve çöpe attım dediğiniz kartı sizden sonra birilerinin de alıp tepkiler vermesi, eskisinin adı koca kulak olan yeni hali kimbilir ne olan sistemlerin verileri işlemesi sonucu siz de muhtemelen o ürün için potansiyel ilgilenen müşteriler havuzuna düşmüşsünüz. Reklam satanlar, aldıkları reklamı günümüz de internet üzerinden potansiyel alıcıya ulaştırmak üzere müşterilerinden alıyorlar. Siz ilgilenmezseniz bir süre sonra muhtemelen o ürün havuzu dışına çıkarsınız. Gayet normal bir durum. Kuantum bilgisayarlar o zor ve maliyetli şartlarda boşuna çalıştırılmıyorlar. Masraflarını da bir şekilde çıkarmaları gerekiyor.

Düşüncelerin okunması belli oranda her devirde mümkündür. İnsani değerlerimiz, ses tonumuz, görünüşümüz, anlık halimiz, davranışlarımız ve davranışlarımızdaki değişiklikler kolayca kendimizi isteyerek veya istemeyerek etrafımıza tanımlamamız düşüncelerimizin bir kısmının da olsa ortaya çıkmasını sağlamakta.

Bilimin kiminin elinde hayat kurtarmaya kiminin elinde hayat karartmaya kullanılması gibi elbette ortaya çıkardığı sonuçlar önemlidir. Sizin olayınız basit formda.

Asıl küresel boyutta 5g 6g 7g ve sonrası için planlananları sorgulamak lazım gelir. Şu anda ukrayna da ölen rus askerlerinin starlink uyduları ile (yüztarama sistemiyle) belirlenin durumları anında rusyadaki ailelerine bıkkınlık oluşturmak maksatlı mesaj gönderildiği haberlere düşmekte. Düşün rus devleti aileye acılı haberi ulaştıramadan 3. bir taraf olayı kendi lehine kullanma olanağı buluyor.

Benim bir tanıdığım beyin sinyallerini analiz ederek fizik tedavi alanın da yeni bir makina kontrolü üzerinde çalışıyor. 20 yıl önce almanyada bir yüksek lisans projesi yenilen gıdaların beyin fonksiyonları ve kişi davranışları üzerine etkileri konusunda AB projesi parçasıydı. Yani aynı beslenmeye sahip toplumların benzer beğeni ve tüketim talepleri ortak davranışlar oluşturulması üzerine bir çalışmaydı. Varın şimdi dna yı bozulmayan veri depolama olarak kullandıklarını yakın gelecekte beyne erişileceğini düşünün....
 
Ömer Çolak Çevrimiçi

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,049
29
Kuantum bilgisayarlar o zor ve maliyetli şartlarda boşuna çalıştırılmıyorlar. Masraflarını da bir şekilde çıkarmaları gerekiyor.
Tek şaibe bu. Zira o bilgisayarlar henüz gerçek bilgi işleme gücüne sahip değiller. Tek seferde tek bir işlemi çok hızlı yapıyorlar fakat döngüsel çalışamıyorlar. Ama gelecekte bu da doğru bir bilgi olacak ?

Geri kalana tamamen katılıyorum ve komplo teorisi değiller canım, eksiği var fazlası yok.
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Tek şaibe bu. Zira o bilgisayarlar henüz gerçek bilgi işleme gücüne sahip değiller. Tek seferde tek bir işlemi çok hızlı yapıyorlar fakat döngüsel çalışamıyorlar. Ama gelecekte bu da doğru bir bilgi olacak ?

Geri kalana tamamen katılıyorum ve komplo teorisi değiller canım, eksiği var fazlası yok.

Açıklamaları okumanızı öneririm, bilim insanı anlatıyor neticede. Bir de henüz bu günün 20-30 yıl sonrası duyurulacak kullanılmakta (sivil hayat dışı) olan teknolojilerden bahsetmedim. Her kap kapasitesinde boş kalan miktar ve dayanma direncinin izin verdiği kadar sıvı alır. İnsanlar da böyledir.

-https://www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/teknolojinin-sinirlarinda-kuantum-ve-super-bilgisayarlar-674089.html



alıntı linkin sayfasından.
Kuantum bilgisayara sahip birkaç şirket
Kuantum bilgisayar yaygın olmadığı gibi kuantum bilgisayar satın almak da pek mümkün değil. Karaköse, “Bir firma dese ki, bir tane kuantum bilgisayar alayım, alamaz. Kendisi bir kuantum bilgisayar gerçekleştirerek buna ulaşabilir” diyor. Öyle ki dünyada sadece birkaç şirket kuantum bilgisayarları aktif olarak kullanıyor.
O şirketlerden biri yaklaşık 50 kübitlik kuantum bilgisayara sahip olan IBM… D-Wave ve Google da özellikle NASA ile ilgili çalışmalarda 1027 kübitlik bir kuantum bilgisayar kullanıyor. Ayrıca Google’ın 72 kübitlik, Intel’ın de yaklaşık 49 kübitlik bir kuantum bilgisayarı var.

Yazdıklarımı anlamanız beklediğim bir şey asıl anlamayanların içinde yaşadığımız günümüzden ne kadar uzak ve ilgisiz oldukları beni şaşırtıyor...
 
Ömer Çolak Çevrimiçi

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,049
29
Açıklamaları okumanızı öneririm, bilim insanı anlatıyor neticede. Bir de henüz bu günün 20-30 yıl sonrası duyurulacak kullanılmakta (sivil hayat dışı) olan teknolojilerden bahsetmedim. Her kap kapasitesinde boş kalan miktar ve dayanma direncinin izin verdiği kadar sıvı alır. İnsanlar da böyledir.

-https://www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/teknolojinin-sinirlarinda-kuantum-ve-super-bilgisayarlar-674089.html



alıntı linkin sayfasından.
Kuantum bilgisayara sahip birkaç şirket
Kuantum bilgisayar yaygın olmadığı gibi kuantum bilgisayar satın almak da pek mümkün değil. Karaköse, “Bir firma dese ki, bir tane kuantum bilgisayar alayım, alamaz. Kendisi bir kuantum bilgisayar gerçekleştirerek buna ulaşabilir” diyor. Öyle ki dünyada sadece birkaç şirket kuantum bilgisayarları aktif olarak kullanıyor.
O şirketlerden biri yaklaşık 50 kübitlik kuantum bilgisayara sahip olan IBM… D-Wave ve Google da özellikle NASA ile ilgili çalışmalarda 1027 kübitlik bir kuantum bilgisayar kullanıyor. Ayrıca Google’ın 72 kübitlik, Intel’ın de yaklaşık 49 kübitlik bir kuantum bilgisayarı var.

Yazdıklarımı anlamanız beklediğim bir şey asıl anlamayanların içinde yaşadığımız günümüzden ne kadar uzak ve ilgisiz oldukları beni şaşırtıyor...
Üstadım benim ilgi alanlarımdan biri bu konu. Kaldı ki mesleğimle de alakalı.

Bahsettiğiniz 50-100 kübitlerle işlem kapasiteniz küçük bir hesap makinesinden daha düşük. Kübit = Bit, farkı birinin dolanıklık ilkesinde çalışıyor olması ve kuantum çöküşü sonrasında olabilecek olasılıkları sadece 1Hz ile taramış olması.

Örneğin 8 bitlik bir veri 256 farklı değer alabiliyor. Siz bu 8 bitlik veriyi 222 değerini alacak şekilde koşullandırırsanız ve saniyede 1000 Hz işlem yapabiliyorsanız bu iş 222 milisaniye sürecektir. Fakat quantum bilgisayarda bu iş 1 milisaniye sürecektir. Teorik olarak 222 kat fazla.

Durum şu ki bu gün bizim işlemcilerimiz 64 bit ile 3 milyar işlem yapabilirken quantum bilgisayarlar maximum 500 civarı qubit ile saniyede 5 veya 10 işlem yapabiliyor. Bu 500 kübitin de 10-20 tanesi hata yapıyor. Yani quantum bilgisayarlar henüz dijital ağlarımıza dahil olamadılar ve muhtemelen 10-15 yıl sonra gerçek işler yapabilir seviyeye çıkacaklar.

Ayrıca bu gün kuantum bir bilgisayar ile ölçülmüş sonuçların kesinliği güvenli olmadığı için her zaman geleneksel bilgisayarlar tarafından doğrulanırlar.
 
Geri
Üst Alt