Bulaşık Makinası Hepsi bir arada tablet kullanırken Tuz ve Parlatıcı kullanıma gerek var mı?

Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
21,009
Ben ve Annem Yıllardır ne tuz kullanırız nede Parlatıcı, Parlatıcı sonuçta kimyasal bir madde, ne kadar durulasada mutlaka kalıntısı kalıyordur. Biz parlatıcı yerine Elma sirkesi koyuyoruz :) Bulaşık bittikten sonra bardaklar parıldıyor resmen, koku filanda olmuyor. :ok

Bizim makine de eski ancak bizde makine bariz sirke kokuyordu yıkama sonrası. :hihi
 
newrophat Çevrimdışı

newrophat

Süper Üye
31 Ağu 2018
1,036
Beyaz sirke kullanıyorum ben, üzüm sirkesi koyu renk olduğu için leke bırakabilir. İnternet efsanesi filan değil aslında, suyun mikrobunu kırmak için meyve sebzeleri sirkeli sudan geçirmiyormusunuz, buda aynen o şekil. Ben beyaz elma sirkesini direk deposu dolana kadar dolduruyorum, Su ile karıştırmaya gerek yok, sonuçta program parlatıcı bölümüne geldiğinde yeniden su alıyor, su aldığı içinde Sirke ve su karışıp seyreltiliyor makine içerisinde.

hocam mikrop kırma ok. ama duyduğumuz sirkenin makinede parlatıcı fonksiyonu gördüğü, zaten beyaz sirke temizlik sirkesi olarak geçiyor. mesela ben arabanın silecek suyuna özellikle kışın yarım çay bardağı kadar camsil yada silikonlu mavi sıvıyla birlikte yarım çay bardağıda beyaz sirke koyuyorum. içerisindeki alkol oranı dolayısıyla suyun donma noktası epey düşüyor ve camlar muazzam temiz oluyor.
 
meebbe Çevrimdışı

meebbe 

Süper Üye
25 Şub 2018
2,463
32
hocam mikrop kırma ok. ama duyduğumuz sirkenin makinede parlatıcı fonksiyonu gördüğü, zaten beyaz sirke temizlik sirkesi olarak geçiyor. mesela ben arabanın silecek suyuna özellikle kışın yarım çay bardağı kadar camsil yada silikonlu mavi sıvıyla birlikte yarım çay bardağıda beyaz sirke koyuyorum. içerisindeki alkol oranı dolayısıyla suyun donma noktası epey düşüyor ve camlar muazzam temiz oluyor.
Adem Helvacı Ado hocam müsait olsun bu konudada bizleri aydınlatırsa seviniriz bazı servisler sirkeninin makinenin plastik aksamlarına zararlı olduğu yönde açıklama yapıyorlarmış.

benim takıntılı olduğum konu ise parlatıcının kesinlikle kalıntı bıraktığı hatta bu yönde mail attım finishe geri dönüş bile yapmadılar.Bu yüzden kısa program da arada bulaşıklar ıslak bile çıksa parlatıcı kullanmıyoruz hatta son aldığımız büyük boy şişe bile kaldı öylece.Serviste tuz ve parlatıcı kullanmayın deyince kullanmadık tabi.
 
Deimos Çevrimdışı

Deimos

VIP
6 Nis 2018
861
Adem Helvacı Ado hocam müsait olsun bu konudada bizleri aydınlatırsa seviniriz bazı servisler sirkeninin makinenin plastik aksamlarına zararlı olduğu yönde açıklama yapıyorlarmış.

benim takıntılı olduğum konu ise parlatıcının kesinlikle kalıntı bıraktığı hatta bu yönde mail attım finishe geri dönüş bile yapmadılar.Bu yüzden kısa program da arada bulaşıklar ıslak bile çıksa parlatıcı kullanmıyoruz hatta son aldığımız büyük boy şişe bile kaldı öylece.Serviste tuz ve parlatıcı kullanmayın deyince kullanmadık tabi.
Şahsen plastik aksama zararlı olduğuna ben inanmıyorum, Sirkeyi içiyoruz arkadaşlar, salatalara koyuyoruz, turşulara koyuyoruz, plastiğe zararı olan vücudumuza da zararı olur, ki plastik doğada bazı türleri 100 lerce yıl dayanmaktadır. Bu benim şahsi görüşüm.
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Adem Helvacı Ado hocam müsait olsun bu konudada bizleri aydınlatırsa seviniriz bazı servisler sirkeninin makinenin plastik aksamlarına zararlı olduğu yönde açıklama yapıyorlarmış.

benim takıntılı olduğum konu ise parlatıcının kesinlikle kalıntı bıraktığı hatta bu yönde mail attım finishe geri dönüş bile yapmadılar.Bu yüzden kısa program da arada bulaşıklar ıslak bile çıksa parlatıcı kullanmıyoruz hatta son aldığımız büyük boy şişe bile kaldı öylece.Serviste tuz ve parlatıcı kullanmayın deyince kullanmadık tabi.


Servislerin her bölgede verdiği bilgi farklıdır zira bölgeler farklıdır. Hatta bazı bölgeler aynı olmasına rağmen uygulamalar suyun şebeke kaynağı nedeniyle yine farklılık gösterir.

Yani newrophat newrophat dostumuzun söylediği gibi siz Edirnemizin X bölgesinde Y kaynağınan su alıyorsunuzdur ve su yumuşaktır, Ancak başka birisi Y bölgesinde oturuyordur ama X kaynağından su alıyordur su sert olabilir. Bu durumda Edirne servisi size başka, ona başka bilgi vermek durumundadır.

Her şey suyun fransız sertlik derecesi / tuz oranına bağlıdır.

Sirke konusuna gelirsek, Teknik olarak EVET sirke metal ve cam aksamlar için parlatıcı özelliğe sahip olsa da, özellikle kauçuk içerikli yani yumuşak plastik olan ve geçen gün çektiğim videoda size gösterdiğim kazan çıkış contası, temiz su giriş contası, tahliye pompası sızdırmazlık contası gibi unsurların yapılarını orta ve uzun vadede değiştirip sertleşmesine neden olur, Sertleşen kauçuk çatlar, çatlayan kauçuk ise hem yıkama hem de özellikle sıkma aşamasında çok hareketli olan çamaşır makinelerimizde bu kauçuk içerikli contaların yoırtılmasına neden olur.

Tabi şöyle bir durum var ki bu durumun oıluşması bazı durumlarda 7 - 10 yıl sürebiliyor, beni de az çok tanırsınız zaten sizlere sürekli olarak UZUN ÖMÜRLÜ PAHALI ÜRÜN almak yerine, 7 - 10 yıl dayanacak olan ve hatta mümkünse +4 yıl belgesi ile toplamda 7 Yıl garantili ama ekonomik ürünler satın almayı/almanızı tercih ediyorum.

Bu koşullarda sirkenin makineye zarar vermesi gereken zaman diliminde makine zaten yasal kullanım ömrünü dahi tamamlamış olabiliyor. O zaman sirke kullanmaya tereddüt etmek gerekir mi gerekmez mi bunun kararını sizin vermenizi isterim.

Bunun yanısıra sizlere şunu da yazmak isterim. Eğer mühendisler bu sistemi sirke ile çalışacak olsaydı sirkeye uygun dizayn ederdi, parlatıcıya göre dizayn etmelerinin nedeni ise parlatıcı içerisinde bulunan bazı kimyevi birleşimleirn suyu itici gücü olmasıdır. Mühendisleri bu ilaçlara göre makine dizayn etmeye iten nedenler ise yine tüketicilerin beklentileridir.

Bakınız sizin beklentilerinizde dahi mesela KURU bulaşık var. ;)

Aklıma gelmişken yazayım, neredeyse BÜTÜN markaların bulaşık makinelerinde kısa programlarda kuırutma performansı alamazsınız arkadaşlar. Bu bir hata, eksiklik veya arıza değildir.

Ben zaten bazı özel durumlar dışında kısa program taraftareı hiç bir xzaman olmadım.

Kısa program istenmesinin en önemli nedeni enerji tasarrufu beklentisidir lakin bilinenin tam aksine uzun süreli prograların enerji tasarrufu daha üst seviyededir.

Daha önce de yazmıştım arkadaşlar, bir bulaşık ve çamaşır makinesinde yıkayıcı motor 50-70 watt enerji çekerken, ısıtıcı reszistans 2000-2200 watt enerji çeker. O zaman lütfen oturup hesaplayın, bir bulaşık makinesi 10 saat boyunca çalışsa dahi, 1 rezistansın 1 saatte çektiği enerjinin 4 de 1 i kadar enerji tüketic. Bu durumda bizim sorunumuz uzun süreli çalışması değil, yüksek ısı programlarıdır. Yeri gelmişken bu konuya da değinmek istedim.

Gelelim diğer sorularınıza

1)rejenerasyon nedir?
Kelime anlamında olduğu gibidir yani işlem tam bir yenilenmedir. Bu yenilenme şu anlamı içerir, Sudaki sertliğin giderilmesi için Bulaşık makinesi içerisindeki TUZ KUTUSU denen kutu içerisinde aslında bir de REÇİNE vardır. TUZ KUTUSU bütündür ancak tuz bölümü ile reçine bölümü ayrıdır. Sizin şebekeden gelen su kireçlidir ve bu su önce reçine içerisinden geçerek kireci burada bırakır. Artık kireçsiz olan su makine içine yollanır, Fakat bu işlem ne kadar yoğun olursa reçine de o derece kireç ile şişer ve eğer arındırılmazsa işini yapamaz. İşte burada devreye rejenerasyon kabı devreye girer, Programlama stiline göre değişken olmak üzere bu rejenerasyon işlemi sayesinde tuz devreye girer ve tuz kutusundaki tuz sayesinde tuzlu su reçine içerisinden geçirilerek bu sefer reçine temizlenir. Aslında kimyasal açıklamaları daha karmaşık o nedenle en anlaşılabilir şekilde böyle yazdım :ok

2)Makinaya tuz kireçi kırmak yada önlemek için mi konuluyor?
Yukarıdaki açıklama bu sorunun cevabını da içermektedir

3)Parlatıcı son duruma suyuna karıştığından zararı yada kalıntısı var mı?
Her kimyasalın her kullanım alanına göre kalıntısı vardır, bu nedenle ben hem çamaşır hem de bulaşık makinelerinde ASLA kısa program tercih etmem (Özel durumlar hariç) aksine ek durulama tercih ederim zira sağlık içeren durumlarda bazı tasarrufların şekli sadece ticari dir. :ok

4)Tuz ve parlatıcı kullanılmazsa makinaya vararı var m?
Bölgeye göre değişken cevaptır, çoklu tablet kullanılan evlerde ek tuz ve ek parlatıcı ihtiyaca paralel karar verilmesi gereken durumdur ve bunun tespiti için de mutlaka tespit çubuğu kullanılmalı, sus sertlik kiti ile kontrol edilmelidir.

5)Çok fonksiyonlu tabletler işlevi gerçek mi?Mantığı nedir?Kırmızı kısım parlatıcıymış en son eriyormuş falan?
Ben bunu ticari buluyorum zira çoklu tabletlerde sıralama yok, makine tuzu tuz zamanı, deterjanı deterjan zamanı, parlatıcıyı parlatıcı zamanı almaya programlıdır ancak makine üreticileri ile deterjan üreticileri arasındaki o hassas çizgiyi korumak adına üreticiler bu çoklu tabletlere daha sıcak bakıyor. Kişisel fikrim mümkünse kullanılmamasından yanadır. (Kendim de kullanıyorum o ayrı konu)

6)Bizim makina üst model bir sürü ek fonksiyonu var ancak ilave durulama ek fonksiyonu yok diyor eşim?
Bu biraz ilginç, tasarruf modu açık/kapalı özelliği olması lazım. Araştırırım mutlaka :ok Benim makinemde yok, ben genelde programın bitiminde 30 dakikalık yeniden program verip boş yıkıyorum bulaşıkları :ok
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Şahsen plastik aksama zararlı olduğuna ben inanmıyorum, Sirkeyi içiyoruz arkadaşlar, salatalara koyuyoruz, turşulara koyuyoruz, plastiğe zararı olan vücudumuza da zararı olur, ki plastik doğada bazı türleri 100 lerce yıl dayanmaktadır. Bu benim şahsi görüşüm.


Aslında var abi, ama yukarıda d ayazdığım gibi orta ve uzun vadede hissediliyor etkileri, Aynı durum insan vücudu için de geçerli zira damarlarımız da ANINDA tıkanmıyor bildiğiniz üzere, Safra kesemizde taş birdenbire olmuyor, beslenme şekline göre yıllar içerisinde birikiyor bu da onun gibi işte :ok
 
newrophat Çevrimdışı

newrophat

Süper Üye
31 Ağu 2018
1,036
Aslında var abi, ama yukarıda d ayazdığım gibi orta ve uzun vadede hissediliyor etkileri, Aynı durum insan vücudu için de geçerli zira damarlarımız da ANINDA tıkanmıyor bildiğiniz üzere, Safra kesemizde taş birdenbire olmuyor, beslenme şekline göre yıllar içerisinde birikiyor bu da onun gibi işte :ok

hocam zaten insan vücudu tamamen farklı bir mühendislik . hazır sular arıtma suları vs... yokken çeşmelerden içiyorduk suyu. o çeşmelerden akan sularda çaydanlıkta çamaşır makinesi filtrelerinde rezistantlarda vs... kireç tabakaları oluyordu, elbette uzun vadede su içerisindeki toprak parçaları zamanla böbreklerde taşa dönüşüyordu ama çaydanlıkta 1 ayda biriken kireç tabakası insan vücudunda belki 50 senede birikmiyordur. vücutta zararlı maddeleri üre olarak atan bir mekanizmada var. yumruk büyüklüğündeki mide zeytin çekirdeğini bile öğütebilecek bir sisteme sahip, yada böbrekler sıvılar içerisindeki zararlı maddeleri filtreleyip atabiliyor. keza makinelerin gider borularını tıkayan lavaboları hortumları kullanılamaz hale getiren yemek artıkları ve yağ insan vücudunda çok afedersiniz dışkı ve idrar olarak zaten atılıyor.

aslında bütün olayın sırrı sanırım filtreleyip atmakta yatıyor. mesela bulaşık makinelerinde yemek artıklarını hızla yıkayıp farklı bir bölüme katı olarak attıktan sonra yıkama ve durulama işlemini tamamlama gibi bir sistem olsa (katı ve sıvı atıkların ayrı ayrı atıldığı) makine ömürleride daha uzun olur gibi. fakat o zamanda bu teknik yeterlilik için daha fazla ekipman gerekecek, haliyle sistemler pratik olmaktan çok daha büyük ve işlevsel cihazlar olacak.

tam bu kısımda yukarıda söyledikleriniz devreye giriyor, malzemenin ekonomik ömrü gözetilerek çok büyük masraflara girmeden ve bozulduğunda karalar bağlanmayacak paralar ödenerek ihtiyacı gidermek, F/P ürünler tamda bu durumda lazım işte.
 
meebbe Çevrimdışı

meebbe 

Süper Üye
25 Şub 2018
2,463
32
Servislerin her bölgede verdiği bilgi farklıdır zira bölgeler farklıdır. Hatta bazı bölgeler aynı olmasına rağmen uygulamalar suyun şebeke kaynağı nedeniyle yine farklılık gösterir.

Yani newrophat newrophat dostumuzun söylediği gibi siz Edirnemizin X bölgesinde Y kaynağınan su alıyorsunuzdur ve su yumuşaktır, Ancak başka birisi Y bölgesinde oturuyordur ama X kaynağından su alıyordur su sert olabilir. Bu durumda Edirne servisi size başka, ona başka bilgi vermek durumundadır.

Her şey suyun fransız sertlik derecesi / tuz oranına bağlıdır.

Sirke konusuna gelirsek, Teknik olarak EVET sirke metal ve cam aksamlar için parlatıcı özelliğe sahip olsa da, özellikle kauçuk içerikli yani yumuşak plastik olan ve geçen gün çektiğim videoda size gösterdiğim kazan çıkış contası, temiz su giriş contası, tahliye pompası sızdırmazlık contası gibi unsurların yapılarını orta ve uzun vadede değiştirip sertleşmesine neden olur, Sertleşen kauçuk çatlar, çatlayan kauçuk ise hem yıkama hem de özellikle sıkma aşamasında çok hareketli olan çamaşır makinelerimizde bu kauçuk içerikli contaların yoırtılmasına neden olur.

Tabi şöyle bir durum var ki bu durumun oıluşması bazı durumlarda 7 - 10 yıl sürebiliyor, beni de az çok tanırsınız zaten sizlere sürekli olarak UZUN ÖMÜRLÜ PAHALI ÜRÜN almak yerine, 7 - 10 yıl dayanacak olan ve hatta mümkünse +4 yıl belgesi ile toplamda 7 Yıl garantili ama ekonomik ürünler satın almayı/almanızı tercih ediyorum.

Bu koşullarda sirkenin makineye zarar vermesi gereken zaman diliminde makine zaten yasal kullanım ömrünü dahi tamamlamış olabiliyor. O zaman sirke kullanmaya tereddüt etmek gerekir mi gerekmez mi bunun kararını sizin vermenizi isterim.

Bunun yanısıra sizlere şunu da yazmak isterim. Eğer mühendisler bu sistemi sirke ile çalışacak olsaydı sirkeye uygun dizayn ederdi, parlatıcıya göre dizayn etmelerinin nedeni ise parlatıcı içerisinde bulunan bazı kimyevi birleşimleirn suyu itici gücü olmasıdır. Mühendisleri bu ilaçlara göre makine dizayn etmeye iten nedenler ise yine tüketicilerin beklentileridir.

Bakınız sizin beklentilerinizde dahi mesela KURU bulaşık var. ;)

Aklıma gelmişken yazayım, neredeyse BÜTÜN markaların bulaşık makinelerinde kısa programlarda kuırutma performansı alamazsınız arkadaşlar. Bu bir hata, eksiklik veya arıza değildir.

Ben zaten bazı özel durumlar dışında kısa program taraftareı hiç bir xzaman olmadım.

Kısa program istenmesinin en önemli nedeni enerji tasarrufu beklentisidir lakin bilinenin tam aksine uzun süreli prograların enerji tasarrufu daha üst seviyededir.

Daha önce de yazmıştım arkadaşlar, bir bulaşık ve çamaşır makinesinde yıkayıcı motor 50-70 watt enerji çekerken, ısıtıcı reszistans 2000-2200 watt enerji çeker. O zaman lütfen oturup hesaplayın, bir bulaşık makinesi 10 saat boyunca çalışsa dahi, 1 rezistansın 1 saatte çektiği enerjinin 4 de 1 i kadar enerji tüketic. Bu durumda bizim sorunumuz uzun süreli çalışması değil, yüksek ısı programlarıdır. Yeri gelmişken bu konuya da değinmek istedim.

Gelelim diğer sorularınıza

1)rejenerasyon nedir?
Kelime anlamında olduğu gibidir yani işlem tam bir yenilenmedir. Bu yenilenme şu anlamı içerir, Sudaki sertliğin giderilmesi için Bulaşık makinesi içerisindeki TUZ KUTUSU denen kutu içerisinde aslında bir de REÇİNE vardır. TUZ KUTUSU bütündür ancak tuz bölümü ile reçine bölümü ayrıdır. Sizin şebekeden gelen su kireçlidir ve bu su önce reçine içerisinden geçerek kireci burada bırakır. Artık kireçsiz olan su makine içine yollanır, Fakat bu işlem ne kadar yoğun olursa reçine de o derece kireç ile şişer ve eğer arındırılmazsa işini yapamaz. İşte burada devreye rejenerasyon kabı devreye girer, Programlama stiline göre değişken olmak üzere bu rejenerasyon işlemi sayesinde tuz devreye girer ve tuz kutusundaki tuz sayesinde tuzlu su reçine içerisinden geçirilerek bu sefer reçine temizlenir. Aslında kimyasal açıklamaları daha karmaşık o nedenle en anlaşılabilir şekilde böyle yazdım :ok

2)Makinaya tuz kireçi kırmak yada önlemek için mi konuluyor?
Yukarıdaki açıklama bu sorunun cevabını da içermektedir

3)Parlatıcı son duruma suyuna karıştığından zararı yada kalıntısı var mı?
Her kimyasalın her kullanım alanına göre kalıntısı vardır, bu nedenle ben hem çamaşır hem de bulaşık makinelerinde ASLA kısa program tercih etmem (Özel durumlar hariç) aksine ek durulama tercih ederim zira sağlık içeren durumlarda bazı tasarrufların şekli sadece ticari dir. :ok

4)Tuz ve parlatıcı kullanılmazsa makinaya vararı var m?
Bölgeye göre değişken cevaptır, çoklu tablet kullanılan evlerde ek tuz ve ek parlatıcı ihtiyaca paralel karar verilmesi gereken durumdur ve bunun tespiti için de mutlaka tespit çubuğu kullanılmalı, sus sertlik kiti ile kontrol edilmelidir.

5)Çok fonksiyonlu tabletler işlevi gerçek mi?Mantığı nedir?Kırmızı kısım parlatıcıymış en son eriyormuş falan?
Ben bunu ticari buluyorum zira çoklu tabletlerde sıralama yok, makine tuzu tuz zamanı, deterjanı deterjan zamanı, parlatıcıyı parlatıcı zamanı almaya programlıdır ancak makine üreticileri ile deterjan üreticileri arasındaki o hassas çizgiyi korumak adına üreticiler bu çoklu tabletlere daha sıcak bakıyor. Kişisel fikrim mümkünse kullanılmamasından yanadır. (Kendim de kullanıyorum o ayrı konu)

6)Bizim makina üst model bir sürü ek fonksiyonu var ancak ilave durulama ek fonksiyonu yok diyor eşim?
Bu biraz ilginç, tasarruf modu açık/kapalı özelliği olması lazım. Araştırırım mutlaka :ok Benim makinemde yok, ben genelde programın bitiminde 30 dakikalık yeniden program verip boş yıkıyorum bulaşıkları :ok
cevaplarınız için teşekkür ediyoruz hocam.

bende sizin gibi inanmıyorum hadi diyelim kapsül içinde tuz var tuzu ne zaman alıyor da rejineyi yıkıyor?

hadi parlatıcı var diyelim o basit belki durulamaya kadar etkisi kalıyor dur o zamanda mantıken bulaşıklar üzerinde çok fazla kimyasal artık kalıyor demektir.

tüm bu yazdıklarıma rağmen bulaşıklar temiz ve kuru çıkıyor ancak su içmede öncr bardağı çalkalıyorum bardak üzerinde köpükler çıkıyor.Elde yıkanmış yada tekrar durulanmış bardakta böyle bir durum olmuyor.
Mesaj otomatik olarak birleştirildi:

Servislerin her bölgede verdiği bilgi farklıdır zira bölgeler farklıdır. Hatta bazı bölgeler aynı olmasına rağmen uygulamalar suyun şebeke kaynağı nedeniyle yine farklılık gösterir.

Yani newrophat newrophat dostumuzun söylediği gibi siz Edirnemizin X bölgesinde Y kaynağınan su alıyorsunuzdur ve su yumuşaktır, Ancak başka birisi Y bölgesinde oturuyordur ama X kaynağından su alıyordur su sert olabilir. Bu durumda Edirne servisi size başka, ona başka bilgi vermek durumundadır.

Her şey suyun fransız sertlik derecesi / tuz oranına bağlıdır.

Sirke konusuna gelirsek, Teknik olarak EVET sirke metal ve cam aksamlar için parlatıcı özelliğe sahip olsa da, özellikle kauçuk içerikli yani yumuşak plastik olan ve geçen gün çektiğim videoda size gösterdiğim kazan çıkış contası, temiz su giriş contası, tahliye pompası sızdırmazlık contası gibi unsurların yapılarını orta ve uzun vadede değiştirip sertleşmesine neden olur, Sertleşen kauçuk çatlar, çatlayan kauçuk ise hem yıkama hem de özellikle sıkma aşamasında çok hareketli olan çamaşır makinelerimizde bu kauçuk içerikli contaların yoırtılmasına neden olur.

Tabi şöyle bir durum var ki bu durumun oıluşması bazı durumlarda 7 - 10 yıl sürebiliyor, beni de az çok tanırsınız zaten sizlere sürekli olarak UZUN ÖMÜRLÜ PAHALI ÜRÜN almak yerine, 7 - 10 yıl dayanacak olan ve hatta mümkünse +4 yıl belgesi ile toplamda 7 Yıl garantili ama ekonomik ürünler satın almayı/almanızı tercih ediyorum.

Bu koşullarda sirkenin makineye zarar vermesi gereken zaman diliminde makine zaten yasal kullanım ömrünü dahi tamamlamış olabiliyor. O zaman sirke kullanmaya tereddüt etmek gerekir mi gerekmez mi bunun kararını sizin vermenizi isterim.

Bunun yanısıra sizlere şunu da yazmak isterim. Eğer mühendisler bu sistemi sirke ile çalışacak olsaydı sirkeye uygun dizayn ederdi, parlatıcıya göre dizayn etmelerinin nedeni ise parlatıcı içerisinde bulunan bazı kimyevi birleşimleirn suyu itici gücü olmasıdır. Mühendisleri bu ilaçlara göre makine dizayn etmeye iten nedenler ise yine tüketicilerin beklentileridir.

Bakınız sizin beklentilerinizde dahi mesela KURU bulaşık var. ;)

Aklıma gelmişken yazayım, neredeyse BÜTÜN markaların bulaşık makinelerinde kısa programlarda kuırutma performansı alamazsınız arkadaşlar. Bu bir hata, eksiklik veya arıza değildir.

Ben zaten bazı özel durumlar dışında kısa program taraftareı hiç bir xzaman olmadım.

Kısa program istenmesinin en önemli nedeni enerji tasarrufu beklentisidir lakin bilinenin tam aksine uzun süreli prograların enerji tasarrufu daha üst seviyededir.

Daha önce de yazmıştım arkadaşlar, bir bulaşık ve çamaşır makinesinde yıkayıcı motor 50-70 watt enerji çekerken, ısıtıcı reszistans 2000-2200 watt enerji çeker. O zaman lütfen oturup hesaplayın, bir bulaşık makinesi 10 saat boyunca çalışsa dahi, 1 rezistansın 1 saatte çektiği enerjinin 4 de 1 i kadar enerji tüketic. Bu durumda bizim sorunumuz uzun süreli çalışması değil, yüksek ısı programlarıdır. Yeri gelmişken bu konuya da değinmek istedim.

Gelelim diğer sorularınıza

1)rejenerasyon nedir?
Kelime anlamında olduğu gibidir yani işlem tam bir yenilenmedir. Bu yenilenme şu anlamı içerir, Sudaki sertliğin giderilmesi için Bulaşık makinesi içerisindeki TUZ KUTUSU denen kutu içerisinde aslında bir de REÇİNE vardır. TUZ KUTUSU bütündür ancak tuz bölümü ile reçine bölümü ayrıdır. Sizin şebekeden gelen su kireçlidir ve bu su önce reçine içerisinden geçerek kireci burada bırakır. Artık kireçsiz olan su makine içine yollanır, Fakat bu işlem ne kadar yoğun olursa reçine de o derece kireç ile şişer ve eğer arındırılmazsa işini yapamaz. İşte burada devreye rejenerasyon kabı devreye girer, Programlama stiline göre değişken olmak üzere bu rejenerasyon işlemi sayesinde tuz devreye girer ve tuz kutusundaki tuz sayesinde tuzlu su reçine içerisinden geçirilerek bu sefer reçine temizlenir. Aslında kimyasal açıklamaları daha karmaşık o nedenle en anlaşılabilir şekilde böyle yazdım :ok

2)Makinaya tuz kireçi kırmak yada önlemek için mi konuluyor?
Yukarıdaki açıklama bu sorunun cevabını da içermektedir

3)Parlatıcı son duruma suyuna karıştığından zararı yada kalıntısı var mı?
Her kimyasalın her kullanım alanına göre kalıntısı vardır, bu nedenle ben hem çamaşır hem de bulaşık makinelerinde ASLA kısa program tercih etmem (Özel durumlar hariç) aksine ek durulama tercih ederim zira sağlık içeren durumlarda bazı tasarrufların şekli sadece ticari dir. :ok

4)Tuz ve parlatıcı kullanılmazsa makinaya vararı var m?
Bölgeye göre değişken cevaptır, çoklu tablet kullanılan evlerde ek tuz ve ek parlatıcı ihtiyaca paralel karar verilmesi gereken durumdur ve bunun tespiti için de mutlaka tespit çubuğu kullanılmalı, sus sertlik kiti ile kontrol edilmelidir.

5)Çok fonksiyonlu tabletler işlevi gerçek mi?Mantığı nedir?Kırmızı kısım parlatıcıymış en son eriyormuş falan?
Ben bunu ticari buluyorum zira çoklu tabletlerde sıralama yok, makine tuzu tuz zamanı, deterjanı deterjan zamanı, parlatıcıyı parlatıcı zamanı almaya programlıdır ancak makine üreticileri ile deterjan üreticileri arasındaki o hassas çizgiyi korumak adına üreticiler bu çoklu tabletlere daha sıcak bakıyor. Kişisel fikrim mümkünse kullanılmamasından yanadır. (Kendim de kullanıyorum o ayrı konu)

6)Bizim makina üst model bir sürü ek fonksiyonu var ancak ilave durulama ek fonksiyonu yok diyor eşim?
Bu biraz ilginç, tasarruf modu açık/kapalı özelliği olması lazım. Araştırırım mutlaka :ok Benim makinemde yok, ben genelde programın bitiminde 30 dakikalık yeniden program verip boş yıkıyorum bulaşıkları :ok

Bu arada makine içinden çıkan test şeridiyle test yapmıştım 3. serite kadar turuncu gibi çıkmıştı karşılığı orta sert yani.Umarım bu çok etkili tabletleri kullanırken o reçine denilen parçayı bozmayız.Tekrar aynı durum olursa bizi üzer.
 
Son düzenleme:
The_SreT Çevrimdışı

The_SreT 

TFC Team
18 Kas 2017
4,321
Ben Migros ürünlerini kullanıyorum çokta memnunum. Makinede kullandığım deterjan , tuz ve parlatıcı şunlar. Tertemiz ve bir o kadarda parlıyor bulaşıklar. En ufak çizilme dahi yaşamadım , çok memnunum tavsiye ederim :ok





 
The_SreT Çevrimdışı

The_SreT 

TFC Team
18 Kas 2017
4,321
Bir ekleme yapayım arkadaşlar , ben zamanında bu beyaz leke kalma olayını deterjan tabletini ortadan ikiye bölüp kullanarak çözmüştüm. Özellikle , eğer benim gibi kısa programları tercih ediyorsanız deterjan tabletini ortadan ikiye bölerek , her yıkamada yarım yarım kullanmanızı tavsiye ederim. Tabi uzun program kullananlarda tabletleri ikiye bölüp kullanabilir. Hem ekonomik olarakta size bir katkısı olur bu durumun. Deneyin göreceksiniz , şimdiye kadar keşke hep böyle kullansaydım diyeceksiniz tabletleri :bye
 
meebbe Çevrimdışı

meebbe 

Süper Üye
25 Şub 2018
2,463
32
Bir ekleme yapayım arkadaşlar , ben zamanında bu beyaz leke kalma olayını deterjan tabletini ortadan ikiye bölüp kullanarak çözmüştüm. Özellikle , eğer benim gibi kısa programları tercih ediyorsanız deterjan tabletini ortadan ikiye bölerek , her yıkamada yarım yarım kullanmanızı tavsiye ederim. Tabi uzun program kullananlarda tabletleri ikiye bölüp kullanabilir. Hem ekonomik olarakta size bir katkısı olur bu durumun. Deneyin göreceksiniz , şimdiye kadar keşke hep böyle kullansaydım diyeceksiniz tabletleri :bye

Tavsiyeniz için teşekkürler .Eşim tabletin çok geç eridiğini öne sürerek finish quantum kapsül kullanmak istiyor.Süt izine benzer kalıntılar bence kesinlikle aşırı tuz kullanımından kaynaklı.Bizim tuz kabı değiştikten sonra ve tuz kullanmayı bıraktıktan sonra sorun olmadı hiç.

Tableti kırma mantıklı özellikle az bulaşık ve kısa programlarda.
 
Geri
Üst Alt