BSH-Pitsos üretimini Yunanistan'dan Türkiye'ye taşıyor

hareketliperde Çevrimdışı

hareketliperde 

Süper Üye
17 Ara 2019
459
35
başlığımı çalmışsınız :bilmiyom :fiskos :cay
yada ben yanlış bölüme açtım :hmm

 
TEKNOwest Çevrimdışı
23 Eyl 2018
10,457
49
başlığımı çalmışsınız :bilmiyom :fiskos :cay
yada ben yanlış bölüme açtım :hmm

pardon görmedim özür dilerim.ben siteden aldım başlığı
 
BlackB Çevrimdışı

BlackB 

Süper Üye
25 May 2018
956
40
10 Mart'ta zam almışım, o tarihte alabildiğim EUR ile şimdi alabildiğim EUR arasında 200 EUR fark var. sadece 6 ayda maaşım 200 EUR eridi gitti. Buraya kara kaşımız kara görümüz için gelmiyorlar, ucuz işçilik + devletten alacağı yatırım teşvikleri, belki fabrika için verilecek bedava arsa vs için geliyor:(
 
hosbulduk Çevrimdışı

hosbulduk 

TFC Team
9 Kas 2018
3,721

Alman basinindan tasinma ile ilgili yorum

Pandemi Türkiye'yi üretim yeri olarak parlatıyor ama ...​

/ · EKİM 15, 2020
Basit soru: Avrupa'nın kapılarındaki hangi ülke ucuz maaşlara ve AB'ye kısa mesafelere sahip?

Elbette, Bulgaristan ile işleri kolaylaştırabilirsiniz, özellikle AB de olduğu ve gümrük sorunlari olmadığı için, ancak sözde gelişmekte olan ülkelerdeki hiçbir ülke Türkiye kadar geniş bir sanayiye sahip değil. Türkiye'de esneklik anahtardır. Müşteri siparişleri ve imkansız olan en kısa sürede mümkün kılınmaktadır.

Bu avantajlar, pandeminin bir sonucu olarak aniden gün geçtikçe daha fazla gündeme geliyor ve Türkiye, üretim yeri olarak özellikle önemli hale geliyor.
Örneğin dün, BSH'nin (Bosch-Siemens-Hausgeräte) 31 Aralık 2020'de Yunanistan'daki Pitsos fabrikasında üretimini durduracağını ve Türkiye'ye taşıyacağını öğrendik. Yunanistan'daki şirket, BSH'yi diğer yatırımcılarla birlikte 2015 yılında 3 milyar Euro'ya satın aldı. BSH-Pitsos 2018'de üretimi durduracağını duyurmuştu, ancak Yunan hükümetinin müdahalesi nedeniyle üretime devam etti.

Kazanan şirketler, Türk iş gücü değil

Elbette sahip olmak ve olmamak arasındaki fark% 100'dür. Bazı Türk işçiler, başka türlü sahip olamayacakları yeni işler alıyor. Bir avantaj, bu şirketlerin maaşlarını zamanında ödemesidir. Ancak biraz daha düşünürseniz, Türkiye'de her zamankinden daha düşük ücretlerin ve üretimde garanti edilen kalitenin şirketler için gerçek prim puanları olduğu ve Türkiye'de birkaç iş olduğu gerçeğinden daha ağır bastığı sonucuna varıyorsunuz.
 
TEKNOwest Çevrimdışı
23 Eyl 2018
10,457
49
yanlız foxconn yatırımlarını kaçırdık.pandemiden dolayı üreticilere tedarik sıkıntısı yaşattı. şuan çindeki yatırmını yüzde 30 luk payını bangladeş vietnam hindistan gibi ülkelere kaydırdı. foxconn türkiye ağzı açık seyretti bunu.
 
Umut Barış Çevrimiçi
23 Kas 2017
20,611

Alman basinindan tasinma ile ilgili yorum

Pandemi Türkiye'yi üretim yeri olarak parlatıyor ama ...​

/ · EKİM 15, 2020
Basit soru: Avrupa'nın kapılarındaki hangi ülke ucuz maaşlara ve AB'ye kısa mesafelere sahip?

Elbette, Bulgaristan ile işleri kolaylaştırabilirsiniz, özellikle AB de olduğu ve gümrük sorunlari olmadığı için, ancak sözde gelişmekte olan ülkelerdeki hiçbir ülke Türkiye kadar geniş bir sanayiye sahip değil. Türkiye'de esneklik anahtardır. Müşteri siparişleri ve imkansız olan en kısa sürede mümkün kılınmaktadır.

Bu avantajlar, pandeminin bir sonucu olarak aniden gün geçtikçe daha fazla gündeme geliyor ve Türkiye, üretim yeri olarak özellikle önemli hale geliyor.
Örneğin dün, BSH'nin (Bosch-Siemens-Hausgeräte) 31 Aralık 2020'de Yunanistan'daki Pitsos fabrikasında üretimini durduracağını ve Türkiye'ye taşıyacağını öğrendik. Yunanistan'daki şirket, BSH'yi diğer yatırımcılarla birlikte 2015 yılında 3 milyar Euro'ya satın aldı. BSH-Pitsos 2018'de üretimi durduracağını duyurmuştu, ancak Yunan hükümetinin müdahalesi nedeniyle üretime devam etti.

Kazanan şirketler, Türk iş gücü değil

Elbette sahip olmak ve olmamak arasındaki fark% 100'dür. Bazı Türk işçiler, başka türlü sahip olamayacakları yeni işler alıyor. Bir avantaj, bu şirketlerin maaşlarını zamanında ödemesidir. Ancak biraz daha düşünürseniz, Türkiye'de her zamankinden daha düşük ücretlerin ve üretimde garanti edilen kalitenin şirketler için gerçek prim puanları olduğu ve Türkiye'de birkaç iş olduğu gerçeğinden daha ağır bastığı sonucuna varıyorsunuz.

Almanya'da işçiye 2000-3000 Euro vermektense burada 250-300 Euro vermeyi tercih ediyor. (Asgari ücret üzerinden düşünürsek tabi.)
Başka nedeni yok bence.
Beyaş eşya ile otomotiv üretmenin maliyeti ve riskleri aynı değil sonuçta. (VW'nin vazgeçmesi üzerine konuşuyorum.)
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Bu tip imalat yatırımlarında fizibilite etüdü yapılır. Ham maddeye yakınlık, pazara ulaşım maliyeti, enerji ve iş gücü temin ve devamlılığı ile siyasi istikrar değerlendirilerek kar edilip edilmediğine bakılır. Kar varsa yatırım yapılır.
Bizler sıradan insanlar, aklımız ve bilgimizle değerlendirip bir şeyler üretiyoruz. Fikirlerimiz elbette takdire şayan, ama tam karar verenlerinkiyle örtüşüyor mu bunu bilmek için yatırım kararı verenlerin fizibilite raporlarını okumak gerekir ki ticari sır nedeniyle ulaşmak zor. Ama ülkemizle ilgili bilinen gerçekler de göz önünde duruyor görebilenler için;
- Sanayinin olmazsa olmazlarından biri enerjidir. Ülkemiz tahminen 2023 de enerji de dışa bağımsızlığını ve enerji ihracatçısı olacağını ilan edecek. Ayrıca ülkemizin hayata geçirdiği İstanbulda ki enerji borsası ve boru hatları gelecek için güven artırmakta. Dünyanın da gördüğü bu.
- Üretimin artık robotlarla ağırlıkla yapılıyor olması vasıfsız iş gücünü önemsizleştiriyor, düz işçiye ihtiyacı çok azaltıyor.
- Okumuş vasıflı genç iş gücümüz oldukça yüksek, sanayi için çok önemli. 2023 sonrası cari açık kapanırsa ülke içi refah geometrik artacağından 85 milyonluk bir iç pazar da demek. Made in TÜRKİYE dünyada pazarlarda güven inşaa etmiş durumda.
- 15 yıldır yapılan ipek yolu projeleri kapsamındaki kara yolu, demir yolu, limanların modernizasyonu ve hava yolu çalışmalarının sona yaklaşmasıyla ülkenin yakın coğrafyaların pazarlarına da erişimde terminal görevi görecek olması cazibeyi artırmaktadır.
- Yeraltı kaynaklarının birer birer çıkarılmaya başlanması ham madde temin kolaylığı sanayimizin %80 den fazlasının küçük kobilerden oluşması nedeniyle yatırımcıların yarı mamul temininde yerli firmaların kaliteli üretimleriyle çözüm sunabilmeleri de pozitif faktörlerdendir.
- Her ne kadar biz göremesekte ülkenin siyasi olarak istikralı yapısı çevre ülkelerin önüne geçiyor. Diğer bazı ülkelerde aylarca hükümet kurulamıyor. Biz de artık belli takvimlerde seçimler yapıldığından sanayici önünü görebiliyor.

Salgın dönemine bakarsak, devletimizin çok öncelerden öngörüp hazırlandığı açıkça ortaya çıkıyor. Vatandaşa karşılıksız yardımların yanında işverenlere destek verip işten çıkarılmaları zorlaştırması, uzaktan eğitime adaptasyonun sürati ve gayreti, sağlık alanında çuvallamaması az bir şey değil. Diğer yandan yıllar önceden görüp derin denizaltı araştırma ve sondaj filosunu kurması 'dünyada tek sahip olan ülke' deniz kuvvetlerini ihmal etmeyip en gelişmişler arasına taşıması, kendi haklarını ve gelecek nesillerin haklarını korumak için üzerine düşeni yaptığını göstermekte. Kurtuluş savaşında denizlerle bağını koparıp Anadolunun içinde küçük bir kara parçasına hasettiklerinde 'işgal yılları' o günün vatan evlatları nasıl vatan topraklarında işgalcileri temizleyip denizlere dayandıysa, bu günde aynı vatan evlatlarının torunları vatan ana karasının uzantısı olan denizlerde suyun altında devam eden bölümünün ve üzerindeki deniz ile onun da üzerindeki hava alanlarını da el koymaya kalkanlara direnip yedirmemeye çizilecek haritalarda sınırlarımızı tescillemeye çalışmaktadır.

Devletimiz bunlar olurken boş durmayıp havadan uçaklarla ülkenin maden kaynaklarının haritalarını çıkarıyor, var olanları da çıkarmak için harekete geçiyor. Erzurumda birer hafta arayla bulunan iki ayrı köyde altın madeni ardından 40 yıl çıkarılacak en değerlilerden mavi ve vişne mermer yatakları keşfi ile bor madenimizi işlerken yan ürünler nikel ve cobalt üretimlerinin artırılması yerli arabanın bataryalarının dışa bağımsız üretilebilmesinin çalışmaları devam etmekte. Yeni petrol ve gaz arama ruhsat bölgeleri çizilmektedir. Dünün şehir efsaneleri bu gün birer birer gerçekleşiyor. Bundan sonra sık sık ve sürekli yeni yeraltı kaynakları ve akıllı tarım ile ilgili yapılmakta olan çalışmalarını sonuçları olan güzel haberler duymaya inşallah devam edeceğiz.

Tabii bu durumdan rahatsız olanlar ellerinde kalan tek silah olan dövize erişime baskı kurmaktalar, direnen devlete karşı şimdide pazardan erişimi engellemek için araplardan başlamak üzere Türk mallarının ülkelerine girişine zorluk çıkarmaya boykot uygulamaya başladılar. Ne var ki ülkemiz 210 ülkeye ihracat yapar halde. Suriyede dengeyi geğirştiren üçlü. Direnen rusyanın rublesi iki yılda %40 değer kaybetti Liramız yaklaşık %120 değer kaybetti üçüncü direnen ve şu anda pes eden imf ye giden iran riyali % 4000 değer kaybetti. Biz hariç diğerleri enerji zengini ama adamlar sattırmayınca veya fiyatını düşürerek ve ambargolarla mücadelelerini sürdürüyorlar.

Zor bir dönemden geçtiğimiz ortada, yeni düzen tam kurulmuş taşlar yerine oturmuş değil. Yeni sistemi kurmak isteyenler birbirleriyle her yerde mücadele ederken yeni düzenin tam merkezinde yer alan ülkemizi kendi başına bırakmak istemeyip kendi yanlarına çekmeye, zorlayarak diz çöktürmeye, itaat ettirmeye çalışıyorlar. Geçen 10 yıl bunların mücadelesiyle geldi geçti, ama hep direnen direnci artarak çıkan hep oyunlarını bozup kazanımlarını artıran devletimiz oldu. Oyunun sonunda elbette denge kurulup her şey duracak, itişmeler uzun zaman için son bulacak. İşte o zaman elimizde ne olacak? Onların bu günkü gibi bize razı olmamız istedikleri eski içerden ve dışarıdan kuşatılmış Türkiye'mi, yoksa bizim direne direne elde ettiklerimiz ve daha edeceklerimizle ileriye taşınan yeni Türkiye mi.
 
F Çevrimdışı

fikoloji

Süper Üye
13 Eki 2018
16,634
Bu tip imalat yatırımlarında fizibilite etüdü yapılır. Ham maddeye yakınlık, pazara ulaşım maliyeti, enerji ve iş gücü temin ve devamlılığı ile siyasi istikrar değerlendirilerek kar edilip edilmediğine bakılır. Kar varsa yatırım yapılır.
Bizler sıradan insanlar, aklımız ve bilgimizle değerlendirip bir şeyler üretiyoruz. Fikirlerimiz elbette takdire şayan, ama tam karar verenlerinkiyle örtüşüyor mu bunu bilmek için yatırım kararı verenlerin fizibilite raporlarını okumak gerekir ki ticari sır nedeniyle ulaşmak zor. Ama ülkemizle ilgili bilinen gerçekler de göz önünde duruyor görebilenler için;
- Sanayinin olmazsa olmazlarından biri enerjidir. Ülkemiz tahminen 2023 de enerji de dışa bağımsızlığını ve enerji ihracatçısı olacağını ilan edecek. Ayrıca ülkemizin hayata geçirdiği İstanbulda ki enerji borsası ve boru hatları gelecek için güven artırmakta. Dünyanın da gördüğü bu.
- Üretimin artık robotlarla ağırlıkla yapılıyor olması vasıfsız iş gücünü önemsizleştiriyor, düz işçiye ihtiyacı çok azaltıyor.
- Okumuş vasıflı genç iş gücümüz oldukça yüksek, sanayi için çok önemli. 2023 sonrası cari açık kapanırsa ülke içi refah geometrik artacağından 85 milyonluk bir iç pazar da demek. Made in TÜRKİYE dünyada pazarlarda güven inşaa etmiş durumda.
- 15 yıldır yapılan ipek yolu projeleri kapsamındaki kara yolu, demir yolu, limanların modernizasyonu ve hava yolu çalışmalarının sona yaklaşmasıyla ülkenin yakın coğrafyaların pazarlarına da erişimde terminal görevi görecek olması cazibeyi artırmaktadır.
- Yeraltı kaynaklarının birer birer çıkarılmaya başlanması ham madde temin kolaylığı sanayimizin %80 den fazlasının küçük kobilerden oluşması nedeniyle yatırımcıların yarı mamul temininde yerli firmaların kaliteli üretimleriyle çözüm sunabilmeleri de pozitif faktörlerdendir.
- Her ne kadar biz göremesekte ülkenin siyasi olarak istikralı yapısı çevre ülkelerin önüne geçiyor. Diğer bazı ülkelerde aylarca hükümet kurulamıyor. Biz de artık belli takvimlerde seçimler yapıldığından sanayici önünü görebiliyor.

Salgın dönemine bakarsak, devletimizin çok öncelerden öngörüp hazırlandığı açıkça ortaya çıkıyor. Vatandaşa karşılıksız yardımların yanında işverenlere destek verip işten çıkarılmaları zorlaştırması, uzaktan eğitime adaptasyonun sürati ve gayreti, sağlık alanında çuvallamaması az bir şey değil. Diğer yandan yıllar önceden görüp derin denizaltı araştırma ve sondaj filosunu kurması 'dünyada tek sahip olan ülke' deniz kuvvetlerini ihmal etmeyip en gelişmişler arasına taşıması, kendi haklarını ve gelecek nesillerin haklarını korumak için üzerine düşeni yaptığını göstermekte. Kurtuluş savaşında denizlerle bağını koparıp Anadolunun içinde küçük bir kara parçasına hasettiklerinde 'işgal yılları' o günün vatan evlatları nasıl vatan topraklarında işgalcileri temizleyip denizlere dayandıysa, bu günde aynı vatan evlatlarının torunları vatan ana karasının uzantısı olan denizlerde suyun altında devam eden bölümünün ve üzerindeki deniz ile onun da üzerindeki hava alanlarını da el koymaya kalkanlara direnip yedirmemeye çizilecek haritalarda sınırlarımızı tescillemeye çalışmaktadır.

Devletimiz bunlar olurken boş durmayıp havadan uçaklarla ülkenin maden kaynaklarının haritalarını çıkarıyor, var olanları da çıkarmak için harekete geçiyor. Erzurumda birer hafta arayla bulunan iki ayrı köyde altın madeni ardından 40 yıl çıkarılacak en değerlilerden mavi ve vişne mermer yatakları keşfi ile bor madenimizi işlerken yan ürünler nikel ve cobalt üretimlerinin artırılması yerli arabanın bataryalarının dışa bağımsız üretilebilmesinin çalışmaları devam etmekte. Yeni petrol ve gaz arama ruhsat bölgeleri çizilmektedir. Dünün şehir efsaneleri bu gün birer birer gerçekleşiyor. Bundan sonra sık sık ve sürekli yeni yeraltı kaynakları ve akıllı tarım ile ilgili yapılmakta olan çalışmalarını sonuçları olan güzel haberler duymaya inşallah devam edeceğiz.

Tabii bu durumdan rahatsız olanlar ellerinde kalan tek silah olan dövize erişime baskı kurmaktalar, direnen devlete karşı şimdide pazardan erişimi engellemek için araplardan başlamak üzere Türk mallarının ülkelerine girişine zorluk çıkarmaya boykot uygulamaya başladılar. Ne var ki ülkemiz 210 ülkeye ihracat yapar halde. Suriyede dengeyi geğirştiren üçlü. Direnen rusyanın rublesi iki yılda %40 değer kaybetti Liramız yaklaşık %120 değer kaybetti üçüncü direnen ve şu anda pes eden imf ye giden iran riyali % 4000 değer kaybetti. Biz hariç diğerleri enerji zengini ama adamlar sattırmayınca veya fiyatını düşürerek ve ambargolarla mücadelelerini sürdürüyorlar.

Zor bir dönemden geçtiğimiz ortada, yeni düzen tam kurulmuş taşlar yerine oturmuş değil. Yeni sistemi kurmak isteyenler birbirleriyle her yerde mücadele ederken yeni düzenin tam merkezinde yer alan ülkemizi kendi başına bırakmak istemeyip kendi yanlarına çekmeye, zorlayarak diz çöktürmeye, itaat ettirmeye çalışıyorlar. Geçen 10 yıl bunların mücadelesiyle geldi geçti, ama hep direnen direnci artarak çıkan hep oyunlarını bozup kazanımlarını artıran devletimiz oldu. Oyunun sonunda elbette denge kurulup her şey duracak, itişmeler uzun zaman için son bulacak. İşte o zaman elimizde ne olacak? Onların bu günkü gibi bize razı olmamız istedikleri eski içerden ve dışarıdan kuşatılmış Türkiye'mi, yoksa bizim direne direne elde ettiklerimiz ve daha edeceklerimizle ileriye taşınan yeni Türkiye mi.
☺️ Ben bı kaç bişey diyeyim saygı çerçevesinde.
Dövizden bahsettiniz, RTE dolarları bozdurun dedi iflas edeceğiz dedi, dedim önce Vartan kaç para idi ya 5 mi 6 mi bozdurum şu an 9 TL.
Dedi ki altın yükseliyor yatak altı kenar köşe bırakma 300 TL ye bozdurdum şu an 500 TL.
Elimde döviz mi hiç yok, nakit mi o da yok ?
Bizi içerden micerden saran yok hepsi fasa fiso.
Adamlar geliyor çünkü rahat kendi paraları geçiyor,
Geçen leva bile 4 TL oldu Bulgar komşum ayda 1 geliyordu şu anda 2 defa geliyor. Gelirken de 5 kasa bira onuda satıyor kâr ediyor gidiyor.
Elin gavuru 1000 dolar ile geliyor senin 7000 TL ye 3 maaşın la tutamadığin oteli suitini tutuyor çünkü 9000 TL lik oda ?
Neyse konu sapitmamasi için.
Adamlar geliyor çünkü 10000? fabrika kurarlar ve ?
 
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
En az 5 cocuk +20 yıla çin gibi degersiz para üzerinden ucuz işçi.

Bay bay.
 
A Çevrimdışı

Alperentoy

Süper Üye
12 Nis 2019
647
Ben bireysel ve siyasal yaklaşmadım, devlet ve dünya üzerinden yaklaştım, öyle devam edeyim. Ülkenin genel durumu saklı gizli değil bir tık uzağınızda işiniz yada merağınız varsa link şu.



8. sayfa bankalarda kuzu kuzu yatan paraların toplamı nakit olarak. Hisse senedi tahvil falan hariç miktar. Merkez bankası rezervinin yaklaşık 4 katı kadar. Yastık altındaki veya kadınlarımızın kolundaki altınlar hesaba dahil değil. Batan biten bireyler her toplumda olur, şirketler olur, sistem zaten faiz nedeniyle bu şekilde kurulmuş. Aynı şekilde yükselen ayrışanlar yıldızı parlayanlar da olur olacaktır. İnsan bile bazen iş değiştirir arada sıkıntı çeker, yılmazsa devam eder.
İnsanca yaşamak suitlerde kalmak değildir, 'hem bak bakalım toplam kaç kral dairesi varmış şehirde, diğer kalmayan insanlara ne diyeceğiz' özgür, onurlu ve güvenli bir ortamda varlığını sürdürmektir. 100 yıl önce bu gün olan ne vardı da insanlar insanca yaşayamamışlardı. Güzel ahlak parayla satılıyor da kim var alabilen.

Bizim kültürde aile becerebildiği miktarda değer üretir, çocukları daha rahat etsin diye fedakarlık eder, ailesinden kalanın üzerine ekler miras bırakır. Hayat da tam budur zaten. İnsanın eğitim alması önüne çıkan fırsatları değerlendirmesi çalışkan olup sürekli kendini geliştirmesi cesur olması üreteceği değerin toplamına büyük katkı sağlayacaktır. Hem hangi aile çocuğunu seçmiş yada hangimiz ailemizi kendimiz seçebildik. Birinin diğerine göre daha az varlıklı aileye düşmesi insanca yaşamasının önünde engel değildir. Yada iki arkadaşın zamanla farklı servetlere ulaşması arkadaşlıklarını da ayrıştırmalarını gerektirmez.

En büyük kayıp ümitsizliğe sürüklenme ve cesaretini yitirmedir. Bunun yerine yapılabilinecek hayal kurma onu gerçekleştirme bir sonrasında daha büyük hayal kurma ve erişmeyi sürdürmedir. Şu anda dünyanın her yeri toz duman ortalık bir durulsun bu günleri o zaman daha iyi anlayabiliriz.
 
Son düzenleme:

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri